Yurttaş pazarda çantasını dolduramıyor! Sokağa sorduk; Pazar fiyatları hakkında ne düşünüyorsunuz_

  • geçen hafta
Transcript
00:00Cumhuriyet TV ekranlarına hoş geldiniz sevgili seyirciler.
00:03Cumhuriyet ekibi olarak pazarların peşine düşeceğimizi
00:06söylemiştik. Bugün de Fikirtepe samt pazarında hem
00:09yurttaşlara hem pazarcılara mikrofon uzatacağız. Çok
00:12pahalı, mahvolduk. Sizce? Yani inmeye başladı. Enflasyon şeyi
00:19düşüyor. Iyiye gidiyor fiyat. Evet. Düşmeye. Nereden aldınız
00:24şu ana kadar? Şu anda yeni girdim çünkü bir incir aldım.
00:27Ne kadar incirin kilosu? Evet. Başka neler alacaksınız
00:32aklınızda neler var? Kıyafet bakmaya geldim. Kıyafet. Evet.
00:36Yani hemen hemen her hafta geliyorum. Salı günleri, Eren
00:41Köy Pazarı, Perendik Pazarı geziyorum yani. Bütün pazarları
00:44dolaşıyorsunuz sizde. Efendim genel olarak meyvelerin
00:48fiyatlarından şikayetçi yurttaşlar. Siz neler
00:50düşünüyorsunuz, nasıl fiyatlar? Yani markete göre iyi. Markete
00:55göre iyi. Siz? Otuzdan başlıyor kırka kadar evde
00:59sorma. Efendim bugün canınızın istediği meyveyi kilolarca alıp
01:05da evinizde yiyebilecek misiniz? Yapamıyoruz. Ya ben
01:08bir kişiyim. Hani emekli maaşından yani normal ben yani
01:12ben kendime göre yetiyor. Yetiyor mu emekli maaşı
01:15geçinmeye? Kalabalık aile yetmiyor tabii. Ev kendisinin
01:19olduğu halde zor yetiştiriyor. Sizde durumlar nasıl? Ben
01:23kiraladığım oğlum. Zor yetiştiriyorum ben. Memnun
01:27değilsiniz sanırım. Hiç memnun değilim. Siz de eee diyorsunuz
01:30ki hala yüksek ama daha iyiye gidiyor fiyat. Evet, evet.
01:35Eklemek istediğiniz bir şey var mıydı? Yani bundan sonra
01:39düşer mi bilmiyorum artık şey başka bu yaz sebzeleri,
01:43meyveleri. Bundan sonra yani ekonomi biraz düzelmeye
01:48başladı. Efendim yurttaşlar ne diyorlar fiyatlar hakkında? Siz
01:52neler düşünüyorsunuz? Fiyat var her şeyin efendim fiyatı
01:55yüksek geliyor yurttaşlara. Her şeyin fiyatları yüksek geliyor
01:59ama çiftçi üretiyor ve döküyor mecburiyetten. Hiçbir şey para
02:04etmiyor. Aslında iyi bir fiyatlar. Biraz o kadar değil
02:08ama biraz yüksek ama düşecek. Onlar da düşüyor. Her gün biraz
02:11daha düşüyor. Mesela sizdeki en yüksek ürünün fiyatı ne? Bizde
02:15koyun peyniri vardır. Üç yüz doksan sekiz liradır. Kilosu.
02:19Evet. Evet. Kilosu üç yüz doksan sekiz liradır. Koyun
02:23peynirini en uygun da iki yüz iki yüz liradan başlıyor. Ona
02:28göre devam ediyor. Iki yüz liradan başlıyor. Ona göre
02:31devam ediyor. Kalite kalite yani marka marka devam ediyor. Çok
02:35normal bir satış ediyor. Biz Beykoz'dan geliyoruz. Normal
02:41normal. Fiyattan normal mi? Evet. Yurttaşlar yüksek olduğunu
02:44söylüyorlar. Bir şey söylediği ama biz görmedik. Bir altmış
02:48lira bu. Bu ne mesela? Bu ne mesela? Şu. Efendim? Barbunya
02:56barbunya. Ne kadar kilosu? Altmış lira. Altmış lira kilosu.
03:00Fasulyenin kilosu ne kadar? Kırk lira kırk lira. Kırk lira.
03:03Evet. Kırk lira. Peki üretim maliyeti ne kadar fasulyenin
03:08barbunyanın? Maliyeti hiç belli olmadı. Eee balçelere bu sene
03:14çok sıcaklıktan olmuyor. Kuraklık vurduğu için
03:20yetişmiyorlar mı? Yetişmiyor. Zor zor. Bu bu sene çok. Hasat
03:24az olunca da fiyatı mı? Hasat az olunca fiyatı mı yükseliyor?
03:27Evet evet. Kurak var ya. Kuraklıktan yani. Yağmur yağ
03:31menzehir her şey azaldı. Bildiğin gibi değil. Fiyatlar
03:35görüyorsunuz işte. Her şey çok pahalı. Yani ateş pahası. Siz
03:40neler aldınız? Vallahi hiçbir şey aldığım yok. Bir bamya
03:43aldım. Başka ne olacak? Ne kadar bamyanın kilosu? Evet.
03:45Kırk beş lira. Yani bu insanlar emekli adam nasıl alsın bunu?
03:51Değil mi? Alamaz. Asla alamaz. Efendim bugünün maliyeti ne kadar
03:55olacak size? Ya bu durum maliyeti ne kadar olacak? Yani
03:59yazık yani aldığımız emekli maaşı zar zor geçiniyoruz. Aynen.
04:04Zor değil mi şartlar? Ya şu şartlar ülkemizde genelde her
04:09konuda şartlar zor yani sadece. Pazar için değil ki.
04:12Hani insanlar zar zor geçiniyor. Bir pazara bir bakın nasıl yani
04:16insanların hali nasıl? Bir görüyorsunuz yani. Efendim
04:19pazardaki yurttaşların genel olarak fiyatlarından şikayetçi
04:23olduğu şeylerin başında meyveler geliyor. Peki siz
04:25bugün gönlünüzce istediğiniz meyveyi alıp evinize götürüp bir
04:29güzel yiyebilecek misiniz? Hayır asla alamıyorum ki. Param
04:32yetmiyor. Fiyatları çok pahalı. Çok kötü. Garibandan yana hiç
04:40kimse yok. Hepsi pahalı. Tam mevsiminde yiyemediğimiz şeyi
04:44ne zaman kışın mı yiyeceğiz? Yiyemiyoruz maalesef. Siz neler
04:48aldınız? Efendim? Siz neler aldınız? Vallahi bir kilo
04:51çocuğumuz aldım. Yüz kağıt. Yüz kağıt. Bir kilo şey aldım.
04:57Iki kilo yarı çürük yarı sağlam. Hep ikinci kalite.
05:01Maalesef birinci kaliteyi yiyemiyoruz. Efendim bugün
05:04cebinizden ne kadar para çıkacak pazarda? Cebimde normalde benim
05:08harcamam gereken iki yüz elli üç yüz lira. E alayım desem
05:12maalesef üç kilo mala vereceğim. Alamıyoruz. Emekli
05:16zaten ne alacağım emekli adamım? Aldım on iki buçuk
05:19milyon lira. Başımızdakine zehir zıkkım olsun. Hep
05:23başımızdaki insanlar. Maalesef alamıyoruz. Hiçbir şey de
05:27alamıyoruz. Pazarın en pahalı ürünü hangisi bu hafta? En
05:31pahalı ürünü bu hafta çilek. Çilek. Çilek seksen lira. Genel
05:35olarak meyveler çok pahalı değil mi? Genel olarak tam
05:38mevsiminde şey alacağız şeftali. Ot kırk lira. Hesap
05:42et. Kırk lira iki kilo meyve alsan seksen. Ne alacağım?
05:45Domates ne alacağım? Domates de iyi domates alayım desen
05:49seksen lira. Maalesef alamıyoruz. Alamıyoruz.
05:55Allah yardım etsin. Ve ne pahalısı? Bedava şu an
05:59bolluk var. Şeftaliler yirmi beş lira. Yani pahalı bir şey
06:02değil ki. Toplanmıyor. Bir işçinin yemeği sormuş bin beş
06:05iki bin lira. Akşama kadar da topladığı şeftali elli kilo
06:07altmış kilo. Bu masraf mali üstü yani. Pahalı yani eski
06:11paraya bakarsan yirmi beşte eski paranın iki buçuk lirası.
06:13Paranın değeri bitmiş yani Türkiye parası bitmiş Türkiye
06:15cumhuriyetinde. Ha limon kilo bundan bir ay önce seksen lira
06:19seksen beş, doksan yüz lira sattık. Ha elli lira kırk liraya
06:22düştü limon. Hani fazla pahalı bir şey değil yani. Biberin
06:24kilosu yirmi beş lira. Ya ne olsun yani. Çare ettiriyor mu
06:27sattınız ürünle? Ya illa ki çare ettiriyor ama yine de
06:30emeğimizi karşılayamıyoruz. Emeğimizi karşılayamıyoruz.
06:33Mesela limon satıyoruz. Ha mesela limoncuyuz. Gelecek bu
06:35limon. Bu yirmi lira. Beş lira limon yirmi lira. Beş lira
06:38limon. Evet. Az önce sizin tezgahınızın önünde. Yirmi
06:42TL. Bir yurttaşla konuşurken şeftali pahalı diyordu. Yurttaş.
06:46Aa göster. Kameraman göster. Yirmi beş lira şeftali pahalı
06:48mu? Bu şeftali yirmi beş lira mı? Yirmi beş lira kilosu.
06:52Biraz sonra gel yirmi lira. Bolluk var abi. Ne pahalı ya?
06:56Pazarda saatler geçtikçe fiyatlar düşüyor mu? Tabii
07:00ister isemez. Akşam vakti sonu kaldı. Mecbur insan elinde
07:03kalmasın diye veriyor. Yani eee fiyatlar aşırı derecede pahalı
07:07değil. Üretim maliyetini ancak karşılıyor. Aynen öyle. Eee
07:10pahalı diye bir şey yok yani. Uygun. Şu an Türkiye bedavamı
07:12alıyor. Bedavamı alıyoruz. Yirmi lira abi. Kaçlara
07:16soruyoruz. Hem pazarcılara ama size de sormuş olalım. Siz
07:19tavuk pilav satıyorsunuz. Öncelikle pazarın fiyatını
07:22nasıl değerlendiriyorsunuz? Pazarı fiyatı söylemeye gerek
07:26yok. Her şey pahalı yani. Piyasa kötü. Piyasa kötü. Evet.
07:31En pahalı ürün hangisi sizce? Şey eee kumaş çok şey yani
07:40Elbiseler bayağı pahalı yani. Iıı meyve kısmı da pahalı. Yani
07:48iş bitip eve dönerken alışveriş yapacak mısınız
07:51pazarda? Eee mecbur yapacağız. Böyle ııı ucuz şeyleri almaya
07:56çalışıyoruz. Ne kadar mal olacak o size? En kötü yedi,
08:00sekiz yüz bin, bin lira da gider. Peki buradan sattığınız
08:04ııı tavuk pilav parası karşılayacak mı pazar? Çok
08:07karşılıyoruz da. Yani çok insan şey yapamıyor yani
08:12alışveriş yapamıyorlar. Sizde satışlar nasıl? İdare ediyor
08:17şu an. Bir pazarın başında vardı. Bir de siz varsınız
08:22galiba. Geziyoruz yani. Pazarın içine geziyoruz, tur
08:25atıyoruz. Marketlerden daha uygun. Daha uygun. Sanıyorum
08:29siz yeni geldiniz pazara şu an alışveriş yapacaksınız. Neler
08:32almayı düşünüyorsunuz? Neler almayı? Genellikle sebze,
08:36fasulye, biber gibi o tip sebzeyi almayı düşünüyorum.
08:39Size bugünün maliyeti ne kadar olacak? Yani gene dört yüzle
08:45beş yüz arası. Dört yüzle beş yüz. Evet. O civarda
08:49alacaklarım. Peki meyve fiyatlarından çok şikayetçi
08:51yurttaş. Meyve fiyatları burada gene marketten daha ucuz. Yani
08:56markette aşağı yukarı iki misli. Markette kıyaslandığında
09:00pazar daha uygun. Daha ucuz tabii. Yüzde otuz kırk fark
09:05ediyor. Pazar fiyatlarının çok yüksek olduğunu söylüyorlar.
09:08Sizce nasıl fiyatlar? Fiyatlar ııı yüksek mi diyorlar? Üretime
09:13göre ucuz bence. Çünkü maliyetler çok yüksek. Mesela
09:18şöyle bir sisi iki yüz gramlık ilaç iki bin üç bin lira. Bunu
09:23yani ürüne kullanacak ki böcek yemesin daha sağlıklı olsun
09:26diye. O yüzden yani fiyatlar şu anda maliyete göre ucuz. Siz de
09:31akşam evinize dönerken buradan alışveriş yapıp gidiyor musunuz?
09:34Tabii ki. Ne kadara mal oluyor? Ya biz şimdi ııı genelde takas
09:39yaptığımız için pek takas gibi bir şey. Mesela arkadaşlar
09:44bizden alışveriş yapıyor. Biz de onlardan alıyoruz. Biz o
09:47şeyi anlayamıyoruz. Ha. Takas sistemi yürüyorsun. Takas
09:51sistemi gibi bir şey. Onun harici yani biz ııı böyle pek
09:55alışveriş yapmıyoruz. Yapıyoruz derken o bizden alıyor. Biz de
10:00ondan alıyoruz. Kafa kafaya denk getirip gidiyoruz. Pazarın
10:03fiyatları iyi diyorsunuz o zaman. Tabii ki. Ya bugün
10:05mesela fazile yirmi beş otuz lira. Yani bunun üretimi bile
10:08maliyeti bundan daha yüksek. Baksana şu etiketlere bakın.
10:13Beş lira patates, on lira soğan. Para mı yani bu? Nakliye
10:17fiyatlarına, mazota düşündüğü zaman bu paralar çöptür yani.
10:20Bugün beş liraya ne alabiliyorsun? Veya on liraya bir
10:25ciklet alabiliyor musun?

Önerilen