"17 Ağustos'un Çeyrek Asır Ardından" Etkinliği... İmamoğlu: "hepimizin Evindeki Bebeği, Doğmamış Yaşamların Sorumluluğu Bizim Üzerimizde"

  • geçen ay
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, '‘17 Ağustos'un çeyrek asır ardından''’ başlıklı etkinlikte konuştu. Özelde İstanbul ve Marmara’yı, genelde ise tüm Türkiye’yi derinden etkileyecek olası Marmara Depremi için yerel çözümler ürettiklerini ve üretmeye devam edeceklerini vurgulayan İmamoğlu, “Yani biri dinliyor diye sesini kısmak yok, biri kızar diye konuşmamak yok. Hepimizin çocuğu, hepimizin evindeki bebeği, doğmamış yaşamların sorumluluğu bizim üzerimizde. O bakımdan bunun çok sert bir konu olduğunu, kişileri, kurumları aştığını, memleket, hatta ulusal, hatta küresel ölçekte olduğunu zihinlerimizden çıkarmayacağız. 99 depremini de yerinde gördüm, Maraş'taki depremi de yerinde gördüm. Hala insanların acısını, gözlerinin nasıl nemlendiğini yaşıyorum. Sorumluluğumuz büyüktür” dedi.

hbrlr1.com/cbbliybakckckl

Category

🗞
News
Transcript
00:00Çok kıymetli katılımcılar bugün her birinizle ayrı ayrı
00:07burada İstanbul'umuzun ııı belki de bir fikir havuzunun ııı
00:12tam da içinde ağırlamaktan büyük onur ııı duyuyorum. Iıı
00:17çok değerli Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Başkan
00:20Vekilimiz, değerli Marmara Belediyeler Birliği Başkanımız
00:24ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız, il ve ilçe ııı
00:29belediye başkanlarımız bizlerle beraber çok saygıdeğer
00:33hocalarımız, akademisyenlerimiz bize bugün ııı eşlik ediyorlar
00:38ve ııı eminim burada çok ııı önemli bir aydınlanmayı ııı
00:42yine ııı bizlere aktaracaklardır. Iıı bu arada
00:47Haluk Hocam yeni görevinize başarılardılarım. Iıı umarım
00:50İstanbul'umuza çok değerli hizmetleriniz ııı olmaya devam
00:53edecektir ııı AFAD sürecinde. Iıı bu kapsamda ııı İstanbul
01:00Planlama Ajansı ve Marmara Belediyeler Birliği'nin ııı
01:03müşterek özgün çalışmasından ötürü de teşekkür ediyorum. Hem
01:08bu fırsatı ııı bize veren değerli Marmara Belediyeler
01:12Birliği Başkanımıza, genel sekreterimize ve tabii İPA
01:15başkanımıza da bu güzel buluşmada ııı umuyorum hem
01:19İstanbul'umuzun hem bölgemizin hem bütün insanlarımızın
01:23faydalanacağı çok özel bir ııı ortamı var ederiz. Açıkçası ııı
01:30yirmi beş yıl önceyi bugün ııı konuşmak ve içi yine kaygılarla
01:36ve de ııı üzüntülerle ve hatta görevimizi tam yapamamanın da
01:42biraz başımızı öne eğen duruşuyla ııı sürdürmenin ııı
01:47hüznünü yaşıyorum. Ve bunu yaşamalıyız. Bunu derinden
01:50hissetmeliyiz. Aslında her birey kendi koşullarında bunu
01:56hissetmeli ki bir an önce ııı hani tabiri caizse irkilelim
02:00ve ayağa kalkalım ve işimizi daha iyi yapma konusunda yüksek
02:05bir sorumlulukla hareket edebilelim. Bu gerçeği görmezsek
02:10aynı hataları yapmak ne yazık ki bizim ııı biraz da
02:16normalleşen biraz da insani diye tarifleyebileceğimiz tavra
02:20ve psikolojiye dönüşen süreci bize yaşatır. Bunu yaşatmaya ve
02:25yaşamaya asla ve asla hakkımız da yok, haddimiz de yok. Bu
02:29bağlamda ııı gerçekten Marmara depreminin üzerinden yirmi beş
02:34yıl geçti derken hala o günlerde yaşadığımız acılarımızı hala
02:40zihnimizde taptaze duruyor ise bu sadece o günün hüznü ve
02:46o acıları zihnimizde hissetmenin sorumluluğuyla değil
02:50ııı dediğim gibi görevimizi yerine hep birlikte o günden
02:55bugüne tüm sorumluluk sahibi insanlar olarak ııı o sorumlu
03:00yerine getirmemenin de acısı içerisinde olduğunu
03:03düşünüyorum. Tabii ııı bir yandan hatırlayacağız, bir
03:07yandan kayıplarımızı anacağız ve ııı bu vesileyle ben de hem
03:12Marmara depreminde hem o günden bugün olan ııı diğer
03:16depremlerde yaşamını kaybeden ve özellikle Kahramanmaraş
03:20merkezli depremde ııı yine çok canımız yandı ve on binlerce
03:25yurttaşımızı ııı kaybetmenin derin üzüntüsünü hala
03:31yaşıyoruz ve her yerde karşılaşıyoruz insanlarımızla, o
03:35bölgeden insanlarımızla umut arayan, o bölgeyi terk eden
03:39insanlarımızla hepsini rahmetle anıyorum. Buradan
03:42özellikle Adıyaman ııı belediye başkanımız da bizimle onun ııı
03:47vesilesiyle onun şahsında oradaki bütün ııı
03:50yurttaşlarımıza da ııı geçmiş olsun ııı diyerek onları ııı
03:55yalnız bırakmayacağımızı ııı iletmek istiyorum. Defne'de bu
03:59arada bizimle birlikte ııı Defne Belediye Başkanımız onun
04:04da şahsında bu selamı o bölgeye iletelim. Tabii ııı
04:09çeyrek asır önce sarsılan bu coğrafyada ııı bizler ııı
04:13sorumluluğumuz devam ediyor ve çalışmaya devam edeceğiz. Tek
04:18ışığımız var aslında bilim, teknik, akıl ııı başka bir
04:23ışığımız yok. Yani hiçbir kişilik kendisini şahsen bir
04:28ışık olarak göstermeye kalkmasın. Mevcut da bir ışık
04:32var. Bilim. Bilimi önünüze bir ışık ve doğrultu olarak
04:36koyduğunuzda inanın ııı bu ııı toplum en doğruları
04:41yapacaktır ve bize o doğrular can kaybı yaşamaktan bizleri
04:46kurtaracaktır. Iıı burada oluşumuz tabii ııı sadece
04:52geçmişimizi değil tam aksine geleceğimizi konuşmaya
04:56dairdir. Çok özel ııı tespitleriyle az önce Mustafa
05:02Boz Bey dostumu, değerli başkanımızı dinledik. Iıı tabii
05:06bir kısım benzer ııı eksende, benzer aksita ama farklı
05:11boyutlarıyla ben de fikirlerimi sizlerle paylaşacağım. Iıı
05:16biliyoruz ve ııı yaşıyoruz ki İstanbul Marmara bölgesi yani
05:22bu coğrafya hala ııı büyük bir tehdit altındadır. Bugün ııı bu
05:28yirmi beş yıllık süreçte çeyrek asırlık zaman diliminde ııı
05:32neler öğrendik? Neler biliyoruz? Nasıl önümüze
05:37bakıyoruz? Bu gözden geçirilecek. Çok değerli
05:40oturumlar, sunumlar olduğunu biliyorum. Iıı bu bağlamda ııı
05:45sadece İstanbul olarak değil de Marmara Belediyeler Birliği'yle
05:51birlikte burada bir araya gelmenin de öneminin altını
05:54çizmek lazım. Iıı bilimsel bir sunum ya da değerlendirme
05:59elbette benim ııı ne tarzım ne de haddim, hakkım. Iıı ben ııı
06:04açıkçası o ııı sunumlardan, yazılardan ve ııı bilim
06:10insanlarının ortaya koyduğu, teknik insanlarının ortaya
06:13koyduğu prensiplerden kendisine ders çıkaran ve görev çıkaran
06:18bir belediye başkanıyım. Iıı tabii ııı bazı konularda ııı
06:24ortaya koyduğumuz çalışmaların ışığında ııı bir vizyonumuz
06:29var ve bu vizyon eylem planımızda ııı bazı ııı ana
06:34ııı noktalar var. O noktalardan birisini bir haritayı sizlere
06:38göstermek istiyorum. Arkadaşlarım ııı ekrana
06:42yansıtacaklardır. Bu haritayı biz tabii tasarlamadık. Sonuçta
06:47bu harita ııı Sanayi Bakanlığı'nın iki bin yirmi
06:50yılında yapmış olduğu bir araştırmada ııı elde edilmiş
06:54bir harita. Iıı kamuya açık bu harita bize acaba ne söylüyor?
07:01Konumuz ııı itibariyle bu ııı haritaya bakmamız gerektiğini
07:06düşünüyorum. Ve hep bunu düşünürken de biraz
07:10kaygılanıyorum açıkçası. Yani bu İstanbul için bir kaygı
07:14değil sevgili dostlar. Bu Türkiye için bir kaygı. Çok
07:18stratejik bir kaygı. Jeopolitik bir kaygı. Toplumsal bir kaygı
07:24kaygı. Yani sadece depreme dayalı bir can kaybı üzerinden
07:30kaygıyı da içermiyor. Çok yönlü kaygıları içeriyor. Burada
07:34gördüğünüz bu harita. Yani görünüyor ki aslında bu
07:38haritadaki akışlar ve ııı ilginin odağının ne denli bir
07:43noktaya bütünleştiği yüzde seksenlik bir ekonomik hacmin
07:48bir ülkede sadece bir ülkenin onda birine sıkışmışlığı ııı ne
07:53kadar büyük bir ııı hatadır, sıkıntıdır onu gösteriyor bize.
07:57O bakımdan Marmara'da konuştuğumuz deprem Marmara'nın
08:02ya da İstanbul'un değil net olarak Türkiye'nin
08:05depremidir. Türkiye'nin her yerindeki acı bizim acımızdır
08:08ama bu deprem Türkiye'nin depremidir. Yani buradaki
08:13sarsılmamız, buradaki yıkım ya da yıkılmama, dik durma,
08:18dirençli olma bizim geleceğimizin tasarımını
08:23sağlayacak. Bu kadar nettir ve açıktır. O bakımdan ııı meseleye
08:29bu çerçeveden bakmamız lazım. Iıı baktığınızda ııı insanların
08:35geldiği yerler itibariyle okunan üniversiteleri
08:39itibariyle ııı üretim ve tedarik zincirleri, ticaret
08:43ilişkileri itibariyle ııı Türkiye'nin her yerindeki
08:48insanımıza çeşitli oranlarda büyük bedeller ödetecek bir
08:53depremdir. İstanbul'da ya da Marmara'da yaşanacak deprem. Bu
08:58gerçekliği ııı bu bu iş yani burada bulunan her birimizi
09:04aşıyor anlamında elbette paylaşmadım. Sorumluluğumuzun
09:09büyüklüğünü hatırlatmak adına paylaştım. Ben bazen
09:13konuklarıma sayıları verirken ııı mecburen karmaşık sayılarla
09:19aydınlatabiliyorum. Yani ııı geçen hafta Çin Halk
09:25Cumhuriyeti'nin önemli bir kenti Şenze'ni burada misafir
09:29ettiğinde işte on sekiz milyonluk bir nüfustan
09:33bahsediyor. Aslında bu nüfusun ııı orada ııı okuyan ya da altı
09:38aydan fazla oturumu olan herkesi kapsayan bir nüfus ki
09:42ben bu nüfus sayımıyla ilgili de ııı uzun zamandır bir
09:46eleştiri yapıyorum. Türkiye'de yerleşik nüfusun ııı TÜİK
09:51verileri üzerinden ııı hesaplanamayacağını ve bu bize
09:56realiteyi vermediğini bu kapsamdaki bütün

Önerilen