Saadet Partili Bülent Kaya'dan unutulmaz 'Can Atalay' konuşması_ Her koşulda...

  • 2 hafta önce
Transcript
00:00Anayasa Mahkemesi'ne bir bireysel başvuru yapılmasını
00:04dikkate alarak o kesinleşmiş hükmü genel kurulda okumadı.
00:09Hatta kesinleşmiş hükme rağmen Sayın Can Atalay'ın meclisteki
00:15özlük haklarını verdi, danışmanlarına o da tahsis
00:18etti ve bu da bütün parlamentonun oy birliği almış
00:22olduğu bir karar oldu. Sayın Meclis Başkanı aslında bu
00:25tutumuyla hukukta güvenilir olmanın, öngörülebilir
00:29olmanın bir tezahürü bir sonucunu ortaya koymuş oldu.
00:33Niye? Çünkü bu parlamento daha önce bu tecrübeyi iki kez
00:37yaşadı. Ilkinde Enis Berberoğlu'yla ilgili bir karar
00:41verildi. Kesin hüküm burada okundu. Ardından Anayasa
00:45Mahkemesi bireysel hak ihlali kararı verince aynı karar
00:49burada tekrar okundu ve milletvekiline kavuşmuş oldu.
00:52Ardından Sayın Ömer Faruk Gergerli'yle ilgili benzer bir
00:56süreç yaşandı. Milletvekilliği Anayasa Mahkemesi'ndeki
00:59bireysel başvuruya rağmen düşürüldü. Genel kurulda
01:02okutuldu. Ardında Anayasa Mahkemesi bir karar verince
01:05burada meclis başkanı tekrar ilgili hükmü işleterek
01:09Anayasa'nın üstünlüğüne Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru
01:13hakkına saygı gösterdi. Sayın Meclis Başkanımız da herhalde
01:17üçüncüsünde de böyle olacak. Bu bireysel başvuru hakkını
01:20bekleyelim. Anayasa Mahkemesi'nden olumlu bir karar
01:23çıkar da bir bireysel hak ihlali kararı verirse hiç
01:27olmasa daha önce iki kez bu mecliste yaşatılmış olan Anayasa
01:31Mahkemesi kararına rağmen milletvekilinin düşürülme
01:33olayını üçüncü kez buraya yaşatmayalım diye bir hassasiyet
01:37gösterdi. Anayasa Mahkemesi karar verdi. Daha sonra
01:42Yargıtay üçüncü ceza dairesi buraya bir talimat gönderdi. Ben
01:47bir avukatım, hukukçuyum, birçok hukukçu arkadaş da iyi
01:49bilir. Kesinleşme şerhini Yargıtay yazmaz. Ilk derece
01:55mahkemeleri yazar. Daha önceden meclise gerekçeli
01:59kararları ilk derece mahkemeleri göndermiştir.
02:02Yargıtay göndermemiştir. Yani bizim meclis başkanından
02:06beklentimiz şuydu. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararını sayın
02:10başkanım madem beklediniz Sayın Meclis Başkanım madem Anayasa
02:17Mahkemesi'nin kararını bir bekletici mesele olarak ortaya
02:19koydunuz. Kesinleşmiş mahkeme kararını Anayasa Mahkemesi
02:23kararına kadar beklettiniz. Eee Anayasa Mahkemesi olumlu bir
02:26karar verdi. Değişen ne oldu da siz Anayasa Mahkemesi kararını
02:31beklerken okutmadınız bir hükmü ortada bir Anayasa Mahkemesi'nin
02:35kararının varlığına rağmen okutma ihtiyacı hissettiniz.
02:39Okuttunuz bu kararı burada. Anayasa Mahkemesi de bunu yok
02:43hükmünden kabul etti. Sayın başkanım bir sessizliği
02:47sağlayabilirsek pek ııı arkadaşlar. Sözlerimizi
02:49söylemekte. Hatipin konuşmasının insicamını
02:52bozmayalım. Buyurun Sayın. Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.
02:55Değerli milletvekilleri Anayasa yargısı alanında iki çeşit bir
03:00paradigma var. Biri hak eksenli paradigmadır. Diğeri ideoloji
03:06eksenli paradigma. Ilki yani hak eksenli paradigma bireyi bireyin
03:11haklarını ve özgürlüklerini esas alır. Öncelikli olarak
03:15onlara ağırlık verir ve bireyi korumayı amaçlar. Insanı yaşat
03:19ki devlet yaşasın kavramının aslında bir başka ifade ediliş
03:24şeklidir. Ikincisi daha çok devletin temel ilkelerini
03:27devleti ve onun ideolojisini korumayı esas alır ve ona
03:31öncelik verir. Yani insanı değil devleti ve resmi
03:35ideolojiyi önemseyen bir paradigmadır. Maalesef
03:39kuruluşundan bu yana devleti ve ideolojiyi esas alan insanı
03:43ıskalayan paradigma Anayasa Mahkemesi'nin temel felsefesi
03:47olarak hakim olmuştur. Ta ki Anayasa Mahkemesi'nin özellikle
03:51yirmi üç Eylül iki bin iki yılından itibaren başlayan
03:54bireysel başvuru görevi ve yetkisiyle birlikte Anayasa
03:58Mahkemesi üyelerinin hak eksenli yaklaşımla karar vermeye
04:01başlamasıyla bir paradigma değişikliği başlamıştır. Bu
04:05paradigma değişikliğinin temel mimarlardan bir tanesi de
04:08Adalet ve Kalkınma Partisi'nin o dönemki değerli milletvekillerinin
04:13eseridir. Çünkü bu parlamentoda referanduma ihtiyaç
04:17hissedilecek kadar bir çoğunluğu Adalet ve Kalkınma
04:20Partisi milletvekillerinin de evet oyuyla kabul edildi. Daha
04:24sonra da milletimiz kain ekseriyette bu bireysel hak
04:28arama hususundaki anayasa değişikliğini kabul etti. Yani
04:32siz aslında kendi getirmiş olduğunuz bir bireysel hakla
04:37ilgili bir kazanımdan bugün vazgeçmek üzere bir tutum
04:41ortaya koyuyorsunuz. Bu bireysel başvuru hakkı
04:45gerçekten son derece önemli ve kıymetliydi. Hak eksenli
04:49yaklaşımın anayasa yargısında bir tercih değil, bir
04:52zorunluluk olduğunu kabul etmemiz lazım. Çünkü Anayasa
04:56Mahkemesi'nin varlık sebebi bir toplumsal sözleşme olan
04:59anayasanın insanlara sağladığı temel hak ve hürriyetleri kamu
05:04gücüne karşı güvence altına almaktır. Bu aslında sizin de
05:08eski AK Parti döneminde önemsediğiniz ve savunduğunuz
05:12ve sona ermesiyle de gurur duyduğunuz bundan dolayı da
05:16yapmış olduğunuz önemli özgürlükçü adımlardan dolayı
05:19benim de size teşekkür ettiğim bürokratik vesayetin sona
05:23ermesini sağlayan adımlardı. Ama bugün geldiğimiz noktada
05:28maalesef Anayasa Mahkemesi'nin bu hak eksenli yaklaşımını
05:32yok sayarak resmi ideolojiyi kurmuş olduğumuz siyasi
05:35ittifakları önceleyen tavrımız maalesef bu önemli kazanımı
05:39ortadan kaldırma gibi bir durumla bizi karşı karşıya
05:42getirme gibi bir durumla baş başa bırakıyor. Hak eksenli bir
05:47yaklaşımı yerleştirmek kolay mı? Elbette zor. Ve şüphesiz
05:51zordur. Çünkü bunu sağlamak Anayasa Mahkemesi üyelerinin
05:55görevi olduğu kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görev
05:58yapan milletvekillerinin ve bu ülkede milletin hakkını savunan
06:02siyasetçilerin de bir görev ve sorumludur. Hak eksenli bir
06:06yaklaşımın hakim olması iki açıdan zordur. Biri şayet
06:11özgürlüklere, demokrasiye, insan haklarına ve hürriyetlerine
06:16samimi bir şekilde inanıyor ve savunuyorsak öncelikle
06:20başkalarının da bizim gibi insan olduğunu ve insan olma
06:23zemininde haklara sahip olduğunu kabul etmek
06:26zorundayız. Ve buna samimi bir şekilde hep beraber inanmak
06:30zorundayız. Sadece bizim gibi inananların değil herkesin
06:34bizimle aynı düşüncede olmayanların da temel hak ve
06:37hürriyetlerden istifade etme noktasında eşit haklara sahip
06:40olduğunu hep beraber samimi bir şekilde inanmak zorundayız.
06:43Ikincisi ve çok daha önemlisi olan şudur. Her türlü zorluğa
06:48rağmen, güçlüye rağmen, esen fırtınalara rağmen, konjektürel
06:52rüzgârlara rağmen, siyasal ittifaklarımıza rağmen, parti
06:56çıkarlarımıza rağmen duruşumuzu istikametimizi bozmadan onurlu
07:02bir şekilde hakkı üstü tutabilme iradesini ortaya
07:06koymaktır. Her koşulda insan kalmayı insanca duruş
07:09sergillemeyi başarmamız lazım. Bu insanca duruş ideolojilerimize
07:14partilerimize siyasi ittifaklarımıza aykırı olsa
07:18bile senin fikirlerine katılmıyorum. Hatta şiddetle
07:22itiraz ediyorum ama fikirlerini savunma özgürlüğünü de sonuna
07:26kadar sahip çıkıyorum demeyi hep beraber başarmak
07:29zorundayız. Sayın Değerli Milletvekilleri kararların
07:33gerekçelerinin bulunması kararları hukuki kılmaz. Her
07:37saç baş yolduran bu kadar da olmaz dediğimiz birçok yanlış
07:41ve kötü kararın da altında emin olun çok çok geniş
07:45gerekçeler vardı. Gerekçeden karara gitmek yerine önce karar
07:50verip sonra da o karara gerekçe uyduran hukukçular bizleri
07:54aldatmasın. Çok fazla gerilere gitmeyeceğim. Sadece her biri
07:58burada yer alan birçok milletvekilini ve birçok
08:01Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilini de rahatsız
08:04eden vicdanını yaralayan birkaç örneğe değineceğim. Değerli AK
08:08Partili milletvekili arkadaşlarım. Rahmetli
08:11Başbakanımız Profesör Necmet İnher Bakan'ın Bingöl'deki
08:15konuşması sebebiyle cezalandıran Diyarbakır DGM
08:18Mahkemesi'nin emin olun bir gerekçesi vardı. Altında da
08:23koca koca hukukçuların imzası vardı. Ve yine o cezayı onayan
08:26yargıta üyelerinin de gerekçeleri vardı. Altında da
08:30koca koca yargıta üyelerinin savunduğu gerekçeler vardı.
08:34Şu anki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı Sirt'teki
08:39okuduğu şiir sebebiyle ceza veren Diyarbakır Devlet
08:42Güvenlik Mahkemesi'nin de kararının bir gerekçesi vardı.
08:45O kararı onaylayan da koca koca hukukçular vardı. Ve o kararı
08:50yargıtayda onaylayan hukukçuların da bizi
08:54saç baş yolduran ama kendilerinin de savunduğu
08:57gerekçeleri vardı. Refah Partisi'nin, Fazilet
09:01Partisi'nin, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin parti kapatma
09:04davalarına verilen kapatma kararlarının da altında koca
09:08koca anayasa hukukçularının imzası vardı. Ve sayfalarca
09:12dolusu gerekçeleri vardı. Ama iki bin yedi yılında
09:16Cumhurbaşkanı seçimine dair Anayasa Mahkemesi'nin üç yüz
09:20altmış yedi garabetin altında da koca koca anayasa
09:23hukukçularının ve Anayasa Mahkemesi'nin imzası vardı.
09:26Dört yüz on üç milletvekilinin başörtüsüne özgürlük sağlayan
09:31kararını iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin de koca koca
09:35sayfalarca gerekçeleri altında da koca koca hukukçuların
09:39imzası vardı. Demem o ki hukuki gerekçeyle karar vermek başka
09:43bir şey karara gerekçe uydurmak başka şeydir. Kararın
09:48gerekçesini inanarak savunmak başka bir şey. Öyle karar
09:51verilmesi gerektiği için sizi buraya tıkayan irade öyle
09:56istediği için ceza verip o cezaya da gerekçe uydurmak bambaşka
10:00bir şeydir. Dolayısıyla gelin hep beraber öyle olması
10:05gerektiği için verilen kararların gerekçelerini
10:07savunmayalım. Gerçekten inanarak, gerçekten içimize
10:11sindirerek bu gerekçeleri savunabiliyorsak savunalım.
10:14Sizler ey Adalet ve Kalkınma Partisi'ndeki değerli
10:17kardeşlerim. Iki bin dört yılında ceza muhakemeleri
10:20kanunda bir değişiklik yaptınız. O tarihe kadar
10:23Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği hak
10:25ihlalleri kararı Türkiye'de sadece tazminatı doğuruyordu.
10:29Siz iki bin dört yılında ceza mahkemeleri usulü kanunda bir
10:33değişiklik yaptınız ve dediniz ki şayet Avrupa İnsan Hakları
10:37Mahkemesi bir hak ilali kararı verirse mahkeme bunu yeniden
10:40yargılama sebebi yapmak zorundadır. Daha sonra iki bin
10:44on yılında anayasada bireysel başvuru hakkını yine sizlerin
10:48öncülüğünde bu memleket başardı. Iki bin on bir yılında
10:52da Anayasa Mahkemesi kuruluş kanununu yine siz getirdiniz.
10:56Şimdi getirmiş olduğunuz ve benim de takdir ettim Anayasa
11:01Mahkemesi'ni anayasanın yüz kırk sekizde üçüncü maddesinde
11:04on iki dokuz iki bin ondan itibaren yurttaşlarınıza
11:08vatandaşlarınıza bireysel başvuru hakkı tanıyorsunuz.
11:11Ey seksen beş milyon şayet kamu sizin hakkınızı ihlal ederse
11:17orada Anayasa Mahkemesi var. Orada okuşlar var. Kendi kamu
11:22gücünü kullanarak size haksızlık eden bu insanlara karşı Anayasa
11:26Mahkemesi'ne müracaat etme hakkını veriyorum. Bu size bir
11:29hak olduğu gibi Türkiye'yi Avrupa'da başka ülkelere
11:33şikayet etmek zorunda kalmayın. Gelin bu ülkede kamunun yaptığı
11:37hak ihlallerini yine kendi yargımız içerisinde çözelim
11:41diye Anayasa Mahkemesi'ne Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde
11:44müracaattan önce bu hakkı siz verdiniz. Yine Anayasa'nın yüz
11:48elli üçe son fıkrasında diyorsunuz ki Anayasa
11:51Mahkemesi kararları resmi gazetede yayınlandıktan sonra
11:55Türkiye Büyük Millet Meclisi mahkemeler, idari organlar
11:59dahil herkesi bağlar diyorsunuz. Ve yine Anayasa yüz elli sekize
12:03sonda da diyorsunuz ki Anayasa Mahkemesi'yle başka mahkemeler
12:08arasında bir görev uyuşmazlığı çıkarsa Anayasa Mahkemesi'nin
12:11kararı esas alınır. Ve yine sizin getirmiş olduğunuz iki
12:16bin on bir yılındaki Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş kanunu
12:19kırk beşinci maddesinde bireysel başvuruyu
12:22tanımlarken şöyle diyorsunuz değerli AK Partili
12:25milletvekilleri. Anayasada güvence altına alınmış temel
12:28hak ve özgürlükleriyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve
12:31buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller
12:35kapsamındaki herhangi bir temel hak ve hürriyet kamu gücü
12:39tarafından ihlal edilirse kişi bireysel başvuru yoluna
12:44müracaat edebilir. Bu bireysel hakkı yani anayasada ya da
12:50Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde tanımlanan hak
12:53kim tarafından ihlal edilebilir? Bir belediye, bir
12:57kamu gücü, bir bakanlık tarafından bir nüfus müdürlü
13:00tarafından ihlal edilebilir. Peki başka kimin tarafından
13:04ihlal edilebilir? Işte kırk beşinci maddede de onu
13:06söylüyorsunuz. Diyorsunuz ki ihlale neden olduğu ileri
13:11sürülen işlem, eylem ya da himal bir mahkeme kararına
13:14dayanıyorsa anayasa mahkemesi hak ihlali verirken bir yeniden
13:19yargılama için o dosyayı gönderir ve sonucu ondan sonra
13:22ortadan kaldırır. Yani kesinleşmiş bir mahkeme
13:25kararına karşı dahi eğer bu bir temel hak ve hürriyeti ortadan
13:29kaldırıyorsa ey anayasa mahkemesi onu da tespit edip
13:33ilgili mahkemeye o kararı gönderip o hak ihlalini ortadan
13:37kaldırabilirsiniz diyen sizlersiniz. Dolayısıyla
13:40geldiğimiz nokta itibariyle böyle süslü süslü laflarla
13:45efendim yargıtayla anayasa mahkemesi arasında bir görev
13:48uyuşmazlığı var. Anayasa Mahkemesi süper temiz mahkemesi
13:52değildir gibi hukukçu yalanlarına itibar etmemek
13:55lazım. Çünkü Anayasa Mahkemesi bir temiz incelemesi yapmıyor.
13:59Anayasa Mahkemesi bir konu önüne geldiği zaman hak ihlali
14:04bir kamu gücü tarafından ihlal edilmişse ihlal kararı veriyor.
14:08Az evvel de ifade ettiğim gibi bu ihlal kararı bir mahkeme
14:12tarafından da yapılmış olabilir. Anayasa Mahkemesi
14:15burada bir temiz incelemesi yapmıyor. İstanbul on üç ağır
14:20cezanın ve yargıtayın verdiği kamu gücünü kullanarak bir
14:24temel hak ve hürriyeti anayasada tanınmamış hak
14:27hürriyetini ortadan kaldırmasına durun bir dakika
14:30diyor. Ben burada temiz incelemesi yapmıyorum. Ey
14:33İstanbul on üç ağır ceza. Ey yargıtay üçüncü ceza dairesi.
14:36Sen kişinin anayasada güvence altına alınmış bir temel hak ve
14:41hürriyetini ihlal ettin. Dolayısıyla senin bu ihlalini
14:45tespit ediyorum. Bunu ortadan kaldırmanın yolu da dosyayı on
14:49üç ağır cezaya gönderiyorum. Bu kişinin yargılamasını yeniden
14:52yap. Dokunulmazlık kararını tanı. Dosyasını fezlekeyle
14:56meclis başkanına gönder. Şayet Türkiye Büyük Millet
14:58Meclisi'ndeki altı yüz milletvekili çoğunlukla can
15:02atalayın dokunulmazlığını kaldırırsa on üçüncü ağır
15:05ceza yargılamaya kaldığı yerden devam etsin. Yani yanlış bir
15:09karar verdin, delilleri tartışmıyor. Anayasada güvence
15:12altına alınan yasama dokunulmazlığını ihlal eden on
15:16üçüncü ağır cezaya bireysel başvuruyla dur diyor. Sayın
15:21meclis başkanım dolayısıyla sizlerin de bu kararı ayakta
15:24tutarak İstanbul on üçüncü ağır ceza demeniz lazım ki ya bu
15:28kararı bu kadar hararetle savunan partiler ve
15:30milletvekilleri var. Gönderin fezlekeyi ben ilgili komisyona
15:35da getireyim. Genel kurul can atalayın dokunulmazlığını
15:38kaldırsın. Hiç olmazsa memleket bu hukuk ayıbıyla yüz yüze
15:42kalmasın demeniz gerekirken yargıda üçüncü ceza dairesinin
15:45adeta anayasa mahkemesini yok sayan anayasayı yok sayan
15:50meclisinin ilerlemesini yok sayan kararını burada okutma
15:54gibi bir durumla bu meclisi karşı karşıya bıraktınız. Bunun
15:57doğru olmadığını ifade etmeye çalışıyorum. Bir diğeri de
16:01anayasa mahkemesi tıpkı diğer mahkemeler gibi önüne bir
16:05ihtilaf geldiği zaman anayasayı yorumlama yetkisine sahiptir.
16:09Her mahkeme her derecedeki mahkeme karar verirken anayasayı
16:14yorumlama yetkisine sahiptir. Ama nihai olarak en üst mahkeme
16:18olması hasebiyle ve anayasayla ilgili bir görev uyuşmazlığı
16:22olduğunda anayasa mahkemesi kararları esas alınır hükmü
16:26gereğince anayasa mahkemesi anayasanın ilgili maddesini
16:29yorumlamışsa artık İstanbul on üç ağır cezanın yargıtay
16:33üçüncü hukuk dairesinin ya da milletvekilleri olarak bizlerin
16:37yapacağı değerlendirme sadece entelektüel ya da akademik
16:40tartışmalar olur. Ama bu karara uymama gibi bir yaptırım
16:44anayasayı yok sayma gibi bir bir durumla karşı karşıya
16:47bırakır. Yine Türkiye'de anayasa mahkemesine müracaat etmeden
16:51Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne müracaatlar
16:53oluyor. Sebep ne? Başvurucu diyor ki artık anayasa
16:57mahkemesi verici başvurularındaki kararları
17:01idare tarafından dikkate alınmıyor. Dolayısıyla ihlal
17:05kararları dikkate alınamayan anayasa mahkemesiyle ben ne diye
17:08vakit kaybedeyim deyip direkt Avrupa İnsan Hakları
17:11Mahkemesi'ne gidiyor. Onun için Türkiye'yi bu ayıptan kurtarmak
17:15lazım. Aslında söylenecek çok söz var ama sözün özü ve
17:20hikmeti çoğu zaman bir şairin dizelerinde gizlidir. Ben de bir
17:24Azeri şairin dizeleriyle bu hikmeti genel kurula arz etmiş
17:29olacağım. Merhamet duygusu sende yoktursa tuttun orucun
17:34sende ne manası var? Süfrende yoksula yerin yoksa bir ay aç
17:39kalmanın ne manası var? Terazin çekide eğri çekirse dilin zehir
17:45gibi kalp incitirse elin rüşvet alıp rüşvet verirse kıldığın
17:50namazın ne manası var? Yalandan ant içip al ver edenler
17:54arvattan habersiz eğri gidenler haksızdan pul alıp haklı edenler
18:00o hacca gitmenin ne manası var? Haram pullarıyla villa dikenler
18:05yetimin hakkını bölüp yiyenler şer atıp birbirini bedbah
18:10edenler ölende Yasin'in ne manası var? Namaz da oruç da
18:15esastır kardeş. Ama vicdanlı olmak çetindir kardeş. Esil
18:20insan olmak lazımdır kardeş. Emelsiz Kur'an'ın ne manası
18:25var? Hakkı tutup kaldıramadıysan haksızlığa karşı
18:29çıkamadıysan konjektür rüzgarına kapılıp yaprak gibi
18:33dönüp durduysan milletvekilliğinin, iktidarın,
18:37bakanlığın, cumhurbaşkanlığının, meclis
18:40başkanlığının ne manası var? Genel kurulu saygıyla
18:43selamlıyorum.

Önerilen