Burdur'un Karamanlı ilçesinde çiftçiler, artan maliyetler ve üretim zorluklarına dikkat çekmek amacıyla traktör konvoyu düzenleyerek eylem yaptı. CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, yerli üreticiye destek verilmesi gerektiğini savundu. Üreticiler, akaryakıt fiyatlarından, tohum, gübre, ilaç gibi masrafların artmasından ve canlı hayvan ithalatından kaynaklanan sorunları dile getirdi.
(BURDUR) - Burdur'un Karamanlı ilçesinde çiftçiler, artan maliyetler ve üretim zorluklarına dikkat çekmek amacıyla traktör konvoyu oluşturarak eylem yaptı. CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, "Canlı hayvan ithalatı yerine yerli üreticiye destek verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Süt ve hububat fiyatları konusunda üreticiler özel sektörün insafına bırakılmamalı" dedi. Üretici Özcan Şengül ise "Akaryakıt fiyatları tarımdan lojistiğe, marketten sofraya kadar herkesin üzerinde büyük bir yük oluşturuyor.
hbrlr1.com/cbbcwdbckckckl
(BURDUR) - Burdur'un Karamanlı ilçesinde çiftçiler, artan maliyetler ve üretim zorluklarına dikkat çekmek amacıyla traktör konvoyu oluşturarak eylem yaptı. CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, "Canlı hayvan ithalatı yerine yerli üreticiye destek verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Süt ve hububat fiyatları konusunda üreticiler özel sektörün insafına bırakılmamalı" dedi. Üretici Özcan Şengül ise "Akaryakıt fiyatları tarımdan lojistiğe, marketten sofraya kadar herkesin üzerinde büyük bir yük oluşturuyor.
hbrlr1.com/cbbcwdbckckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00KORNA SESLERİ
00:30KORNA SESLERİ
00:34KORNA SESLERİ
00:38KORNA SESLERİ
00:42KORNA SESLERİ
00:46KORNA SESLERİ
00:50KORNA SESLERİ
00:54KORNA SESLERİ
00:58KORNA SESLERİ
01:02KORNA SESLERİ
01:06KORNA SESLERİ
01:10KORNA SESLERİ
01:14KORNA SESLERİ
01:18KORNA SESLERİ
01:22KORNA SESLERİ
01:26KORNA SESLERİ
01:30KORNA SESLERİ
01:34KORNA SESLERİ
01:38KORNA SESLERİ
01:42KORNA SESLERİ
01:46KORNA SESLERİ
01:50KORNA SESLERİ
01:54hemşerilerim. Sizler bu ülkeye katme değer kazandırabilmek
01:58adına gecenizi gündüzünüze veriyorsunuz. Birçoğunuzun
02:02elleri nasır bağlıyor üretmek adına. Birçoğunuz bu ülkeye
02:06faydalı olabilmek adına o gece gündüz tarlalarda o gece gündüz
02:12ağırlarda bu ülkeye hizmet verebilmek adına belki bir
02:16çoğunuzun emeği yok sayılırcasına hizmet üretmeye
02:19çalışıyorsunuz. Ve bugün yaptığınız eylemi artık
02:22Türkiye'de çiftçinin, üreticinin sıkıntısını en yüksek bir
02:27şekilde duyurmak istiyorsunuz. Helal olsun sizlere diyorum.
02:31Helal olsun sizlere.
02:35Evet saygıdeğer üreticilerimiz az önce kardeşim çok ayrıntılı
02:39bir şekilde güzel bir şekilde bahsetti. Nelerden bahsetti?
02:43Diyor ki et fiyatlarında diyor sıkıntı var. Et fiyatlarında mı
02:48sıkıntı var acaba? Yoksa etin maliyetinde mi sıkıntı var? O
02:52etin maliyetindeki girdi maliyetlerinin yüksekliğinden
02:56bir sıkıntı var. Israrla diyoruz ki canlı hayvan
02:59ithalatını bir kenara bırakın. Gelin yerli üretişe destek
03:04verin. Daha geçen hafta bir hafta boyunca dört bin yüz baş
03:08hayvan ithal ettiler. Sütte sıkıntı var diyoruz. Sütte
03:13neyden dolayı sıkıntı var? Aynı şekilde yine girdi
03:16maliyetlerinden. Yer fiyatları çok bağlı. Biliyorsunuz. Adam
03:20ne yapsın? O yem fiyatlarıyla mücadele edebilmek adına belli
03:23bir şekilde süt fiyatı belirlemek durumunda. Kendi mi
03:26belirliyor? Hayır. Ulusal Süt Konseyi bir fiyat veriliyor.
03:31Peki arkasında duruyor mu? Işte en çok durduğumuz sıkıntı da
03:35orada. On beş lira fiyat belirliyor. Özel sektör
03:39üreticinin yanına geri geliyor sekiz lira, dokuz lira, on
03:43lirayla yaklaşabiliyor. Işine gelirse diyor üreticiye.
03:46Üretici sütünü ne yapabilir ki? Ertesi güne bir yerde tutup da
03:50saklama durumu da yok. Mecburen sokağa dökecek hali de yok. En
03:54son çare o fiyatları kabul etmek durumunda kalıyor. Işte
03:59HUBUBAT fiyatlarından bahsetti. Yanımızda hemen meyzin
04:04istasyonu var. Fiyatları görebilenler bilmiyorum ama biz
04:08Cumhurbaşkanımız kayın Recep Tayyip Erdoğan'ı en sonki
04:11seçimde oraya gönderdiğimizde orada mazot fiyatları on yedi
04:16liraydı, on sekiz liraydı. Sen HUBUBAT'a yüzde on zam
04:19yapıyorken bunun kırk beş lira olduğunu hiç mi görmüyorsun?
04:22Buraya dikkat çekmek gerekiyor. O mazot fiyatlarından dolayı
04:26HUBUBAT'a yüzde onluk zam ayıptır, yazıktır, günahtır. Bu
04:31anlamda üreticiyi özel sektörün eline bırakmamak gerekiyor
04:36kıymetli üretici kardeşlerim. Muhakkaki devletimizin en zor
04:40zamanında maliyetin en çok yükseldiği zamanda üreticiyi
04:45zarar ettirmeyecek bir şekilde özel sektör gelecekse bu
04:50fiyatların üstünde bir fiyat belirleyip devlet garantisinde
04:54üretime devam etmeniz gerekiyor diyorum. Bu anlamda devlet
04:59yetkililerine işte Burdur'dan, işte Karamanlı'dan, işte
05:03Çavdur'dan gelen, Yeşilova'dan gelen, Teferli'den gelen
05:06üreticilerle sesleniyoruz ki biz üretmek istiyoruz. Bizim
05:11önümüze engel olmayın, destek olun, bu ülkeyi inşaa
05:14kaldırılanım diyoruz. Temel girdiğimiz olan mazot bizim en
05:17büyük yüklerimizden bir tanesi. Akaryakıt fiyatlarının sadece
05:21çiftçinin kullandığını düşünmeyin, çiftçinin üstüne
05:23yük olduğunu düşünmeyin. Akaryakıt fiyatları tarımdan
05:26lojistiğe, lojistikten fırına, fırından markete, marketten
05:30sofraya uzanan vatandaşın üzerinde büyük bir yük olan bir
05:36faturadır. Bu faturanın bedelini vatandaş A'dan Z'ye
05:40tarımla ilgili alakalı olmadan fazlasıyla ödemektedir. Biz
05:45üreticilerin talepleri yetkililerin bizlerin bu
05:50taleplerini görmeleri, duymaları bunları bir şekilde
05:54düzenlemeleri belki de ÖTV indirimi yapmaları artık o
05:58onların ilgili problemleri bunu biz en büyük sebeplerimizden en
06:03büyük krizlerimizden birinin olduğunu düşünmekteyiz. Akaryakıt
06:08fiyatları Ocak iki bin yirmi üç yılında yirmi iki TL olarak
06:12satışa sunulmaktaydı. Şubat ayı iki bin dört yirmi dört
06:16yılında ise yüzde doksana varan bir artış ile kırk iki TL'ye
06:21uğraşmıştır. Bunların yanında bizim tabii ki tohum, gübre,
06:27ilaç gibi masraflarımız var. Tohum, gübre, ilaç gibi
06:32masraflarımız yüzde elli ile doksana oran artışlar göstererek
06:36biz çiftçilerin önünde kocaman bir dağ oldu. Bizlere engel
06:40oldu. Ekim, üretim yapamaz hale getirdi bizleri. Bir diğer
06:46sorunumuz toprak mahsulleri. Sağ olsun toprak mahsulleri o
06:50bizi fiyat belirlemede yetkili rolü oynayamıyor. Fiyat
06:54belirlemede geç kalıyor. Bizleri fabrikacı ve tüccarın kucağına
06:58çalışıyor. Geç kalmış fiyat politikasıyla enflasyonu
07:03çiftçinin üzerine yıkarak market fiyatlarını uygun tutmaya
07:06çalışıyorlar. Ama maalesef bilmiyorlar ki çiftçi
07:09kardeşlerimiz, üretici kardeşlerimiz her geçen gün
07:12toprağa küsmekte, her geçen gün kendi kendine farklı çıkış
07:16yolları aramaktadır. Biz üreticiler olarak tabii ki
07:21demiyoruz ki buğdayı arpa, tane mısır, bunun benzeri, nohut
07:26diyebiliriz, fasulye diyebiliriz. Bölgesel olarak
07:29fındık diyebiliriz, çay diyebiliriz. Kimse bunların
07:32afaki afiş fiyatları olmasını talep etmiyor. Hiçbir
07:34kardeşimden, hiçbir arkadaşımdan, hiçbir
07:37üreticimizden ben bunu duymadım. Buğday fiyatının on beş lira
07:42olmasını talep etmediğimiz gibi biz sadece talebimiz
07:46emeğimizin karşılığı, alın terimizin hakkıdır. Bunu bugün
07:51burada inşallah alacağız. Yirmi kalemler arasında da
07:55bizlerin taleplerinden bir tanesi şu. Hasat yılı boyunca
07:59tohum, gübre, akaryakıt gibi temel ihtiyaçlarımız olan bizim
08:03ürünlerin fiyatlarının sabit fiyat garantisi altında
08:07çiftçilerin hizmetine sunulmasını talep ediyoruz.
08:09Yoksa biz her geçen gün toprağa küsmeye devam edeceğiz.
08:25Hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı h
08:55hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı hı h