Kur’ân’ın Hâlâ Devâm Eden Önemli Bir Mu'cizesi

  • 3 hafta önce
Kur’ân’ın Hâlâ Devâm Eden Önemli Bir Mu'cizesi


---

Sosyal Medya Hesapları:

Web Site : https://www.cubbeliahmethoca.com.tr
Youtube : http://www.youtube.com/cubbeliahmethoca
Facebook : http://www.facebook.com/cubbeliahmethocaresmi
Twitter : http://www.twitter.com/c_ahmethoca
Instagram : http://www.instagram.com/cubbeliahmethoca
Spotify: https://podcasters.spotify.com/pod/show/cubbeliahmethoca

7/24 Cübbeli Ahmet Hoca: https://www.youtube.com/@cahmedya


#cübbeliahmethoca
Transcript
00:00Enne kârîehû
00:02şübhezi Kur'an'ı okuyan kişi
00:04ne yapmaz?
00:06Lâ yemellû yorulmaz.
00:08Neden? Hû, onu okumaktan. Yani
00:10bıkmaz. Kürüz adam on hatim, yirmi hatim,
00:12yetmiş hatim, yüz hatim, bin hatim
00:14yani üç bin hatim, on bin hatim
00:16ömründe yapanlar var.
00:18Vefat edene kadar, sek yetmiş sene, seksen
00:20senede, yüz binlerce hatim
00:22okuyan insanlar da vardır. Yani devamlı
00:24Kur'an okuyanlar var, hatim yapanlar var, uzun yaşayanlar
00:26var. Vaktini Kur'an'la
00:28meşgul edenler var ama yorulmak yok.
00:30Bu işte bir hoca.
00:32Hangi kitabı ikinciye okusan, üçüncüye
00:34yorulursun. Bir tek Kur'an'dan
00:36yorulmazsın. Lâ yemellû, yorulmaz,
00:38bıkmaz, usanmaz. Neden? Hû,
00:40Hz. Kur'an'a. Kaç kere okursa okusun.
00:42Halbuki
00:44insan tabiatı nedir? Aynı
00:46şeyi tekrar yapmaktan usanır, bıkar.
00:48İnsan tabiatı. Aynı kitabı
00:50tekrar okumaktan, aynı mesela
00:52konuşmaları tekrar dinlemekten.
00:54Bir adam, bir hoca
00:56aynı şeyi birkaç kere anlatsa
00:58hemen cemaat sıkılır.
01:00Veyahut da ama tekrara düşüyor
01:02derler. Ondan sonra
01:04şeyde de öyledir yani
01:06ne bileyim sana hani haşa min kıyas
01:08yani huzurunuzdan yani. Filmdir,
01:10şeydir, şudur, budur. Yani
01:12bir defa ya ben onu izlemişim der. Hemen kapat.
01:14Gitsin. Yani aynı şey.
01:16Hani bir, iki.
01:18Bazıları vardır böyle her dakika
01:20aynı şeyi izler falan. Onlar psikolojik
01:22sorunları vardır. Normal adamın
01:24işi değil. Ben yani
01:26ne bileyim elli sene evvel gördüm bir şey mi
01:28bakıyorum. Ha tamam ben bunu biliyorum. Geç.
01:30Onun için
01:32burada bir
01:34mucize var. Onu
01:36okuyan, dinleyen de yorulmuyor
01:38mesela. Vesâmi'avu onu dinleyen
01:40lâ yemetcû.
01:42Lâ yemetcû.
01:44Fırlatıp atmaz. Neyhû onu. Yani
01:46kulağı demek istiyor. Sem'uhu gizlidir orada yani.
01:48Kulağı onu atmaz. Ne demek?
01:50Mesela yani
01:52nedir? Velfecr Suresini ben kaç kere
01:54dinlemişimdir? Hafızlardan.
01:56Bir de hafızın da okumasına göre de
01:58değişir yani. Şimdi bir kul
02:00valla hadi. Yani ne bileyim sen
02:02bir Mustafa İsmail okuyacak, bir Abdusamed okuyacak.
02:04Bir de o
02:06Beyaz Sahir Osmanlı
02:08kur'asından bazı zatlar
02:10çok şey yaptığımız
02:12kıraatlerine
02:14önem verdiğimiz falan.
02:16Hiç kimsenin
02:18kulağı ne yapmaz?
02:20Yani fırlatıp
02:22atmaz dediği metce. Ağzına suyu
02:24alıp da böyle fırlatmak.
02:26Metce. Lâ yemetcû
02:28bu muzâresi. Lâ yemetcû fırlatıp atmaz.
02:30Neyhû onu. Yani ne demek şu?
02:32Tekrar
02:34tekrar dinlemekten
02:36kulak usanmaz.
02:40Okumaktan dil usanmaz.
02:42Beyin usanmaz. Akıl usanmaz.
02:44Bu çok önemli bir şey.
02:46Bu zaten hadis-i şerifte de
02:48özellikle mucize olarak
02:50yani Kur'an-ı Kerim'in efsafından
02:52olarak zikrediyorum.
02:54Yani lâ yemetcû o demek.
02:56Anladın mı sen?
02:58Lâ yemetcû diyor buraya.
03:00Bir zaman bilmeyeyim. Metce yemetcû.
03:02Bakayım şimdi burada öyle bir şey etti.
03:04Bunda da biraz şeyler
03:06var.
03:08Efendim
03:10Lâ yemetcû.
03:12Metce yemetcû. Yanlış okumayalım.
03:14Mette yemetcû gibi demek istiyorum.
03:16Mesela mâhû.
03:18Kur'an'ı dinleyen kişi.
03:20Lâ yemetcû.
03:22Efendim.
03:24Kerih görmez. Neyhû onu.
03:26Metce yemetcû yani.
03:28Kulağı onu dışlamaz yani.
03:30Atmaz.
03:32Bel.
03:34Aksine doğrusu ne şudur?
03:36El-ikbâbû.
03:38İkbâb yönelmek.
03:40İkbâb esasen üstüne tükezlenmek.
03:42Mükibben alâ vecih diyor.
03:44Yüzünün üstüne tükezlendi demek.
03:46Belil-ikbâbû.
03:48Tükezlenmek. Ne üzerine?
03:50Alâ tilaveti.
03:52Kur'an'ı okumaya
03:54mülazamet etmek.
03:56Yani burada
03:58tükezlemek derken üstüne düştü yani.
04:00Tükezlen derken böyle yüzünün üstüne düşüyor.
04:02Bu da yüzünün üstüne
04:04neyin üstüne düşürüyor?
04:06Kur'an'ın tilavetinin üzerine düşürüyor.
04:08Bu ne demektir?
04:10Yani devam ediyor, hiç bırakmıyor, terk etmiyor.
04:12Ve tekrar ediyor.
04:14Burada tabi mecaz vardır.
04:16Buradan
04:18ondan ayrılmamamız kastediliyor.
04:20Devamlı okumak ne yapar?
04:22Yezid'ü artırır.
04:24Neyi?
04:26Kur'an'ı artırır. Ne bakımından?
04:30Yok. Yezid'ü artırır.
04:32Kimi? O adamın kendisini okuyanı artırır.
04:34Ne bakımdan artırır?
04:36Helâveten.
04:38Tat alma ve
04:40lezzet alma bakımından.
04:42Okudukça lezzet artıyor. Dinledikçe lezzet artıyor.
04:44Yani böyle bir şey yani.
04:46Ne bileyim 5 yaşımızdan beri okuyoruz
04:48ve dinliyoruz yani.
04:50Hemen hemen 55,
04:5256, 50 sene olmuş.
04:54Hiç bıktık mı ya?
04:56Hiç usandık mı ya? Ben kendimde misal verebilirim yani.
04:58Herkes kendine baksın.
05:00E tabi Kur'an'la ne kadar uğraştığınıza da bağlı.
05:02Kaç kere tefsir yaptık?
05:04Bütün Kur'an'ı.
05:06Kaç kere kelime manası?
05:08Kaç kere meal? Kaç kere dön?
05:10Her içinde yeni manalar çıkıyor.
05:12Yani ben
05:1412 yaşımızdan beri tefsir okuyorduk.
05:16Hasbi Hoca rahmetullahi ve aleyhi teala.
05:18Ta o zaman ben Rize'ye gitmeden de
05:20tefsir okuyorduk yani.
05:22Çok sene yani.
05:24Ne demek? 50 seneden
05:26fazla tefsir yani. Kur'an okumak, dinlemek
05:285 yaşından beri tamam.
05:30Ama bir de bunun tefsiri şu durdu.
05:32Hâlâ tefsirdeyiz yani.
05:34Tadı artıyor.
05:36Terdidu terdit
05:38tekrarlamak demek.
05:40Ve terdidu, Kur'an'ı terdit etmek
05:42yani tekrar etmek
05:44tekrir de aynı mana geliyor.
05:46Yucibu
05:48gerektiriyor. Yani kazandırıyor.
05:50İktiza diyor. Lehu
05:52o tekrar eden kişi için.
05:54Neyi gerektiriyor? Muhabbeten.
05:56Çok büyük bir sevgi.
05:58Her tekrardan sevgiyi
06:00artırıyor.
06:02Onun için
06:04Hz. Kur'an
06:06zail olmaz.
06:08Yani daim olur.
06:10Ne olarak durmaya?
06:12Ghazdan. Ghazdan
06:14demek
06:16cedid.
06:18Türkçe'de cedid yeni derler.
06:20Halbuki cedid yeni demek. Yeni de cedid.
06:22Yani öyle şeyler oluyor Türkçe'de.
06:24Arapça kelimenin ikisinin
06:26aynı manada da şey oluyor.
06:28Buna bir misal. Cedid yeni.
06:30Buna bir misal bulduk şimdi mesela.
06:32Cedid yeni demek yani.
06:34Ghazdan cediden yani.
06:36Yepyeni olarak duruyor.
06:38Daha ne olduğu halde daim oluyor.
06:40Tariyyen.
06:42Taptaze.
06:44Hani şimdi tariyyenden şey yaparsan
06:46mesela bir
06:48hurmanın veya
06:50yaş hurmanın veya bir
06:52yaş üzümün
06:54diyelim ki
06:56bir payı var yani.
06:58Bir ay durur, iki ay durur.
07:00Beş de yok, bilmem buzlukta falan.
07:02Nereye kadar? Sonunda kurur.
07:04Ama Hazreti Kur'an'ın tazeliği
07:06hiç bozulmaz.
07:08Tariyyen taptaze durur. Behçeti,
07:10güzelliği, nezareti,
07:12efendim tadı
07:14herkesin damağında
07:16kalır. Yani
07:18onun için
07:22efendim
07:26Ali Adem Efendi babamızın kelamı buraya da
07:28benziyor.
07:34Sanki her okunuşta yeni inmeye
07:36çok yakın inmiş.
07:38Yani Ali Adem Efendi'den, Mahmut Efendi Hazretlerimizin
07:40çok naklettiği bir şey var ya
07:42Aşırı okunuyor. Khatm-i Şerif'ten sonra aşırı okunuyordu.
07:44Okunan aşıra
07:46mana veriyordu. Sohbet okunan aşırı
07:48üzerinden gider. Hafız Efendi'ye de şuradan oku
07:50denmez. Ona soru
07:52ona sorar. İşte Ali Adem Efendi'den
07:54böyle soruları cevapları acayipti.
07:56Tabi insanlar da cevap veremeyecek hale
07:58geliyorlardı. En büyük alimler bile
08:00mesela Ömer Nasuh Efendi heyeti
08:02tehlifede sekizinci katibiydi.
08:04Bazı kere Ömer Nasuh Efendi cevap veremezdi mesela.
08:06Bir şey sorardı ortaya.
08:08Hep müştüler şunlar bunlar.
08:10O zamanki müştüler de yani Ömer Nasuh'u yarın
08:12da müştüler. Şimdi iyi gibi değil öyle.
08:14Ondan sonra onlar cevap veremezlerdi.
08:16Aciz kalırlardı.
08:18Çok ilmi oldu. Bir de çok zekası
08:20var. Ondan sonra şeyde
08:22çok severdi. Sual cevaplan işi
08:24çok severdi. Onun için
08:26işte efendim aşırı bittikten
08:28sonra
08:30mesela normalde
08:32kulağı duymazdı. Onun bir kerameti
08:34Kuran'ı duyardı.
08:36Hafız Bahattin Ağabey'in mahdumu
08:38en küçük oğlu öyle anlatırdı bize yani
08:40rahmetullahi
08:42efendim. Ya bir
08:44yanlış kaçırmazdı diyor. Normalde annem
08:46bir şey konuşur duymaz.
08:48Hiçbir sözleri duymaz. Ama şimdi
08:50benim şey duymuyor. Duymayan nasıl dinleyecek
08:52hafızın dersini? Dinliyordu bir de
08:54hemen yanlışı
08:56orada durdururdu.
08:58O onun kerameti. Mesela
09:00Musaf-ı Şerif önündeydi. Hatm-ı Şerif'te
09:02açıl okunmaya başlıyor. Musaf'ı açar
09:04parmağını okunan yere koyar. Normalde
09:06hep kağıt yazacaksın da öyle anlayacak
09:08senin derdi. Böyle tabi
09:10kerameti çoktur tabi. Haddes
09:12Allahü Teala Hazretleri. Ondan sonra
09:14hafız bitirdikten sonra
09:16sohbete başlamadan evvel derdi.
09:18Hafız Efendi
09:20derdi. Niçin
09:22buradan okudun? Başka yerden okumadın?
09:24Şimdi düşünür
09:26düşünür. Ne diyeceğim yani?
09:28114 surenin
09:30ayetleri bitti de bura mı kaldı?
09:32Falan şimdi böyle. Adam yine
09:34kıvranır eder. Mahcup olur.
09:36Gelmiş misafir falan. Hafızlar,
09:38hocalar, şeyhler geliyor yani.
09:40Ondan sonra yine
09:42durur bir şey var. Orayı
09:44geçmez işte. Hani ya işte millet
09:46bıkacak. Bu sorunun cevabından
09:48hani 3 dakika geçti.
09:50Geçmez orayı. Niye?
09:52Kafada kalsın diye.
09:54Daha o adam var. Onu unutur mu?
09:56Ondan sonra
09:58bekliyor adam. Herkeste
10:00hızlı cevap veremez yani.
10:02Ondan sonra ne yapacak?
10:04Sıkışınca dermiş ki
10:06Allahü Teala
10:08orayı aklıma getirdi. Ben ne yapayım?
10:10Deyince, hah ben de işte
10:12senden bu cevabı bekliyordum.
10:14Buyurun.
10:16Evladım, Allahü Teala
10:18burada topladığı cemaate, şimdi
10:20sohbet yapılacak ya. Burada
10:22topladığı cemaate bu ayetlerin
10:24manasını, tefsirini, sohbetini
10:26münasip gördü.
10:28Ki burayı Hafız Efendi'nin
10:30aklına getirdi.
10:32Onun için
10:34şu anda levh-i
10:36mahfuzdan yeni nazil olmuş gibi
10:38yerinden yeni ayrılıp da
10:40inmiş gibi dinleyelim.
10:42Şimdi bak,
10:44Şahab-ı Kafacı'nın o şerhteki
10:46kelime bana buraları hatırlattı.
10:48Sanki
10:50her keresinde
10:52Karibahdin bin Nüzul
10:54inmesinin zamanı çok yakın yeni olmuş.
10:56Hz. Kur'an böyle.
10:58Ve gayru
11:00ondan başka minel kelami,
11:02kelamlar, sözler, çoğ
11:04divanlar, şiirler,
11:06edebiyatlar,
11:08Arapçalar, Farsçalar,
11:10Türkçeler, her dilden
11:12Kürtçeler,
11:14hepsinin edebiyatları var.
11:16Misal, kendine göre şiirleri var,
11:18beytleri var, mısraları var, divanları
11:20var. Yok mu? Her dilde var.
11:22Gavurlarda bile var.
11:24Evet, bunlar,
11:26ulaşmış olsa bile,
11:28güzellikten, nereye ulaştı?
11:30Daha evvel belagıtı, fesahattan,
11:32belagıttan, edebiyattan
11:34ulaşmış olsa bile nereye? Meblegahu.
11:36Meblegahu, ulaşacağı yere.
11:38Yani ulaşacağı son noktaya
11:40bir insan kelamı olarak.
11:42Hani bundan ilerisi olmaz yani.
11:44Yani şimdi mesnevinin üstüne
11:46yani insan kelamı
11:48olarak düşündüğümüz zaman,
11:50mesnevinin üstüne ne konuşacağız
11:52yani?
11:54Nis Peygamber velidaret kitap.
11:56Son şeyini hatırlıyorum. Bunu kim
11:58söylüyor? Molla Cami
12:00Hazretleri. Molla Cami ne demek biliyorsun?
12:02Evliyanın da
12:04reisi, ulemanın da reisi.
12:06Molla Cami söylüyor. Diyor yani
12:08Mevlana için söylüyor. Peygamber değil ama
12:10elinde kitabı var. Yani bu ne demek?
12:12Yani mesnevinin
12:14üstüne sen, yani
12:16edebiyatta bir şey çıkaramazsın
12:18fars edebiyatında yani.
12:20Anlıyor musun?
12:22Arap edebiyatında ben sana ne bileyim yani
12:24nesilim, tamam. Hani mütenebbiler,
12:26bilmem neler, Ebu'l-Utahiyyeler,
12:28Ferazdekler,
12:30şunlar bunlar.
12:32Bunlar üstüne çıkaramazsın yani.
12:34Tamam mı? İbn-ül Farız
12:36tasavvuf edebiyatında, İbn-ül
12:38Farız'ın üstüne Sultanul Aşk'ın
12:40çıkaramazsın yani. Böyle bir şey yok.
12:42Benim ömrüm edebiyata da çok
12:44meramdır, mani beyanda da. Hep
12:46beytleri çocukken ezberlemiştim falan.
12:48Kavli cehitler falan hep onlara
12:50merak edeyim. Beyti, şiir işine
12:52çok meram var.
12:54Onun için yani az berkede
12:56şerhlerine de bakarım, şerhlerine de bakarım.
12:58Çünkü zordur şiirleri çözmek.
13:00Onun için şerhsiz çözülmez. Şimdi
13:02ve gayru
13:04Kur'an'dan başkası minel kelami, kelamlardan
13:06ve lev belega ulaşsa da
13:08minel hüsni güzellikten, davel
13:10belagati fesahattan, belagattan
13:12nereye ulaşsa, meblegahu
13:14ulaşacağı yere. Yani ulaşacağı, son
13:16noktaya ulaştı diyelim. Hangi edebiyat
13:18sensinden olursa olsun. Yine de
13:20ne olur? Yümellü
13:22usanılır, bıkılır
13:24neyle beraber ma'd terdidir?
13:26Tekrara girdim mi ağabey? Tekrarla
13:28beraber usanılır,
13:30usanılır, bıkılır.
13:32Daha ve yu'a'da
13:34düşmanlık edilir maalesef.
13:36Adavetten geliyor ama düşmanlık
13:38edilir. Yani ne demek?
13:40İstenmez yani, istenmez.
13:42Düşman istenir mi? İstenmez. Bu da istenmez.
13:44Ne zaman? İza'u'ide.
13:46Tekrar
13:48edildiği zaman,
13:50tekrar edildiği zaman
13:52ya'de yani, ya'de tekrar
13:54edildiği zaman nefret edilir.
13:56Soğuk bir
13:58tutum alınır yani.
14:00Bu diğer kitaplarda
14:02böyledir. Anlıyor musun sen?
14:04Ne ibareler koyuyor ya
14:06bu aralarda.
14:14Bu da fesat da zirvedir
14:16gazi yani.
14:20Efendimiz
14:22Kur'an'ı niteledi. Bir meşhur hadis-i şerif var.
14:24Hadis-i şerifi ravisiyle
14:26vesaire şeyiyle almamış.
14:28Mübarek ibarenin içine
14:30almış onu Hazreti Ali'den.
14:32Radıyallahu anh geliyor o
14:34hadis-i şerifte.
14:36Hazreti Kur'an'ı vasıfladı.
14:38Neyi vasıfladı? El Kur'an'ı. Kur'an'ı vasıflamak
14:40ne demek? Niteledi. Yani onun özelliklerini
14:42açıkladı. Ne diye açıkladı?
14:44Şöyle açıkladı ki şüphesiz o Kur'an
14:46la yuhliku
14:48ehlaka eskidi demek.
14:50La yuhliku eskimez.
14:53Yahluku da var.
14:55Halaka yarattı, yahluku yaratıyor var ya.
14:57O kelimenin bir manası da
14:59yarattı değil de, onun bir
15:01manası da eskimek.
15:03Halaka eski manası da var.
15:05O da olur ama karışmasın şimdi
15:07yarattı manasına diye yuhliku
15:09okusak daha iyidir.
15:11İfalden.
15:13La yuhliku eskimez.
15:15Neye rağmen?
15:17Hadiste ben ankes raddi diye
15:19sanki hatırlıyorum anam ama
15:21bu da ala'da tabi uygundur. Bu tabi ibareye
15:23çevirmiş. Ala kes raddi
15:25raddi, redd, tekrarlamak demek.
15:27Terditten geliyor. Ala kes raddi
15:29redd, ne kadar çok tekrarlansa da
15:31eskimez. Ne demek eskimez? Kimse yorulmaz,
15:33kimse bıkmaz, kimse usanmaz.
15:35Ne okuyan ne dinleyene yorgunluk bile
15:37gelmez. Hele ki okuyan
15:39kıraati güzel yapıyorsa.
15:41Sonra velâ tenkazı'yı tükenmez.
15:43Ne? İberuhu
15:45ibretin cebinde. İbretleri tükenmez.
15:47Ya buna misaller önümüzdeki
15:49derste verilecek. Ne ibretler, ne acayiplikler,
15:51ne vaazlar, ne nasihatler,
15:53ne dersler. Daha velâ tefnâ
15:55yok olmaz. Fâni
15:57olmak. Velâ tefnâ yok olmaz. Ne acayibu.
15:59Onun acayiplikleri.
16:01O kadar çoktur ki bitmez, tükenmez.
16:03Her kere okuyorsun.
16:05İmam Şafii
16:07radiyallâhu anh 200 kere hatim yaptı.
16:09Sırf icma-i ümmetin
16:11şeriatın delillerinden olduğunu ispat eden
16:13âyete ulaşmak için. Ayet orada duruyor.
16:15200 kere okudu anca buldu onu.
16:17Nisa suresinde.
16:23Müminlerin yolu muteber.
16:25Müminlerin yolundan başkasına uyanları.
16:27İşte zemmeden âyete gelince bu müminlerin
16:29yolu. Şimdi Allah'ın yolu diyor, Rasûl'ün yolu diyor ama
16:31müminlerin yolu dedi. Bak icma
16:33çıkıyor mesela. Şimdi bunu
16:35200 kere hatimden çıkarıyor yani.
16:37Ya
16:39mesela işte
16:41hamurdan
16:43kıl çeker gibi ya da tereyağından
16:45kıl çıkar gibi.
16:47Müminin canı kolay çıkacak diyor hani.
16:49Ölüm sekeratının
16:51şiddetleri hakkında
16:53müjdeler veren hadis-i şeriflerde
16:55mesela.
16:57Ulema'dan birisi bunun Kur'an'dan delilini
16:59bulmak için
17:03onlarca kere belki bilmiyorum
17:05yüzlerce kere hatim yaptı yani.
17:07Bulamadı, bulamadı, bulamadı.
17:09Ya burada Kur'an'dan bir delil
17:11olması lazım. Niye? Çünkü ne deniyor
17:13bir şey buyuruyor.
17:15Biz kitapta hiçbir şey eksik etmedik.
17:17E şimdi bunu ona göre ya sarahaten söyler
17:19ya ima eder. Burada bir şey çıkartmak
17:21lazım. Ne diyor Efendimiz hep çok
17:23okuduğu beytte?
17:29derdi.
17:31Bütün ilimler Kur'an'dadır lakin
17:33adamların en büyük alimleri bile akılları
17:35yetmiyor, anlayışları kısa kalıyor.
17:37Kasır ve aciz kalıyor diyor.
17:39E şimdi o zaman burada nasıl olacak?
17:41Resulullah'ı rüyasına gördü.
17:43Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu.
17:45O da büyük imamlardanmış.
17:47Ey imam bulamadım dedi.
17:49Bulamadım ya Resulullah.
17:51Çok yoruldum dedi. Buyurdu ki sen
17:53Yusuf suresinde ara. Hiç olmazsa
17:55114 sureden indi Yusuf
17:57suresine. Yani altı
17:59sayfadan indi 10 sayfaya.
18:01Bu sefer
18:0310'da imanı
18:05nazar yaptı. Tefekkür, tefekkür, tedebbür.
18:07Kitabın enzelli aleyhi mübarekün
18:09bütün bereketlerin içinde bulunduğu bu kitabı
18:11sana niye indirdik?
18:13Ayetlerini çok inceden
18:15inceye düşünsünler.
18:17Halis akıl sahipleri
18:19ince düşündükten sonra
18:21amelet safhasına işi geçirsinler.
18:23Tatbik etsinler. Emirlerini tutsunlar.
18:25Yasaklarından kaçsınlar diye indirdik
18:27Allah'a. Öptün başına koydun kaldırdın
18:29rafa. Öyle değil.
18:31Onu da yapacaksın ama o yetmez.
18:33İşte orada bir de
18:35hangi ayete geldi?
18:39Ne zamanki?
18:41Züleyha validemizi
18:43tenkit edenler
18:45ya kölesine aşık olmuş falan
18:47Yusuf aleyhisselam işte o zaman köle olarak satıldı da
18:49Aziz'in
18:51Maliye Bakanlığı'nın evinde
18:53işler yapıyordu ya
18:55o da onun güzelliğine vuruldu
18:57Aziz'in hanımı
18:59Züleyha validemiz. Sonra tabii
19:01tövbe etti, şey etti.
19:03Yusuf aleyhisselama eş olarak da
19:05nasip oldu ahir ömründe.
19:07Onun için validemiz demek durumundayız.
19:09O zaman nefsine uydu.
19:11Ondan sonra
19:13tabi zinamine haşa peygamberler
19:15zaten masum öyle bir şey olmadı ama
19:17gönlüme iletti ne yapacak?
19:19Ondan sonra
19:21baktı ki bütün
19:23bakanların karıları bilmem ne
19:25bürokrasinin karıları o zamanki
19:27Mısır'da
19:29firavun tabii dönemleri yine
19:31Musa aleyhisselamın firavunuyla
19:33aynı firavun değil.
19:35Kuvvetli rivayetlere göre
19:37kadınları topladı
19:39ellerine de keskin bıçaklar verdi
19:41önlerine de elmaları koydu.
19:43Ondan sonra
19:45Yusuf aleyhisselama dedi ki
19:47çık şunların yanına bir görün
19:49yüzünü görsünler de göreyim ben onları.
19:51Ense tıraşlarını dedi.
19:53Ne zamanki onu gördüler
19:55çok büyük tuttular.
19:57Bu nasıl bir şey ya?
19:59Elme soyuyoruz derken
20:01ellerini kattan ediyor.
20:03Efendimiz derdi ki
20:05katane demedi yani kestiler demedi.
20:07Katane tef'il babından.
20:09Tamamen kesip doğradılar
20:11elleri.
20:13Ama Yusuf aleyhisselam'da bir güzellik vardı
20:15hiç fark etmediler.
20:17Allah'a
20:19tenzih ederiz noksanlıktan.
20:21Hiç aciz kalır mı böyle
20:23güzeli yaratmaktan?
20:25Ama bu bir beşer ve insan
20:27olamaz.
20:29Olsa olsa bu ancak bir melektir.
20:31Ama normal melek de değildir Kerim.
20:33Çok kıymetli bir melektir herhalde.
20:35Bu insan olamaz bu nasıl bir şey
20:37buldun sen yahu dediler.
20:39Sonra bir baklar eller gitmiş.
20:41Bu ayette ne çıktı?
20:43Yusuf aleyhisselam'ın güzelliği
20:45neredendi? Dünyadan değil cennet güzelliğiydi.
20:47Cennet güzelliğinde
20:49Yusuf aleyhisselam'ı gören kadınlar
20:51ellerini kestiler de acı hissetmedilerse
20:53vefat ederken
20:55Müslüman'a da Cebrail aleyhisselam'ın
20:57sağ kanadında cennet manzaraları
20:59gösterilecek.
21:01Cennet manzaraları gösterilince
21:03bak seni gideceğin yer burasıdır denilecek.
21:05O da o cennet manzaralarını seyrederken
21:07canı çıkacak haberi bile olmayacak.
21:09Bunun ayette
21:11örneği var dünyada da yaşanmış bir olay.
21:13İşte onun için bütün ilimler
21:15Kur'an'dadır lakin
21:17adamların akılları çıkartmaktan
21:19aciz kaldı
21:21buyuruyor.
21:23Bundan dolayıdır ki
21:25Kur'an'ın
21:27acayiplikleri bitmez.
21:29Yani şu anda ne kadar incelersen
21:31ne kadar okursan ne kadar düşünürsen
21:33daha buna bazı örnekler
21:35ve misaller de önümüzdeki
21:37derste verecek. Önümüzdeki derste çok mühim
21:39misaller var. Ondan sonra
21:41acayiplikleri bitmez.
21:43İbretleri tükenmez.
21:45Ondan sonra çok okumakla eskimez.
21:47Mucizeleri
21:49bitmez. Mucizeden sayıyoruz.
21:51Kaptan Kustobiş'e buluyor. İki denizin
21:53birleştiği yeri buluyor. Orası
21:55tuzlu tatlı, burası tuzlu. Onun balığı
21:57orada durmuyor. Onun balığı orada durmuyor. Bir şey yok.
21:59Kur'an'da
22:01iki denizi Allah saldı birbirine
22:03göz görüşünde
22:05arada engel yok.
22:07Ama arada kudretten perde var.
22:09Birbirine taşmıyorlar.
22:11Onun suyu ona geçmiyor. Bunun suyu
22:13bunu tatlandırmıyor. Öbürünün suyu onu tuzlandırmıyor.
22:15İşte o zaman ne oluyor?
22:17Bu ayetin
22:19tahakkuk ettiği yeri
22:21bulduğunda bir şey buldum
22:23zannetti. Dünyaya en büyük
22:25haber olacağım. Dediler ki bunu Kur'an'da
22:27var zaten. O zaman rezil olursun.
22:29Sakın bunları söyleme. 1400
22:31seneden fazla bunu beyan ediyor.
22:33O da ne rezil olurum? Müslüman olurum
22:35dedi. Müslüman oldu yani.
22:37Onun için şimdi fezayı
22:39araştırıyorlar. İşte gök devamlı
22:41genişliyormuş genişliyormuş. Balon devamlı genişlerse
22:43genişlerse ne olur? O balon patlar.
22:45İşte kıyamet öyle bir şey olacak herhalde.
22:47Yani patlama çünkü balon genişliyor.
22:49Yani
22:51kafadan öyle anlıyorum.
22:53E şimdi feza genişliyor. Ama şimdi
22:55bunu ne zaman keşfettiler?
22:576000-7000 senelik dünyadan bu kadar heyet
22:59alimleri, heyetlerin gök bilimleri,
23:01kozmografi alimleri
23:03ama yakın zamanda bunlar
23:05çıkıyor tabi. Teknoloji, cihazlar ve
23:07aletlerle çıkıyor. Devamlı genişliyormuş.
23:09Ne buyuruyor
23:11âyet-i kerimede?
23:13...
23:15...
23:17Gökleri biz kuvvetle yarattık.
23:19Gökleri direksiz tutturma diyor.
23:21Biz diyor devamlı
23:23genişleticileriz. Mesela genişlettik
23:25demiyor. Fiili mazi kullansa genişlettik
23:27bitti. Şu anda da feza genişliği
23:29derler. Büyük bir genişlik var fezada.
23:31Ama genişleticileriz.
23:33Devam ediyoruz. Cümleyi ismiye
23:35oluyor bu. Cümleyi ismiye oldu mu,
23:37ismi fail oldu mu, teceddüt ve istimrara
23:39tealluk ediyor. Yani ne demek istiyor? Süreklilik
23:41arz ediyor. Genişletme, tefsir.
23:43E genişletme. Şimdi adam onu buluyor
23:45diyor ki ya Kur'an'da zaten diyor ki biz
23:47genişletmeye devam ediyoruz.
23:49...
23:51...
23:53...
23:55...
23:57...
23:59...
24:01...
24:03...
24:05...
24:07...
24:09...
24:11...
24:13...
24:15...
24:17...
24:19...
24:21...
24:23...
24:25...
24:27...
24:29...
24:31...
24:33...
24:35...
24:37...
24:39...
24:41...
24:43...
24:45...
24:47...
24:49...
24:51...
24:53...
24:55...
24:57...
24:59...
25:01...
25:03...
25:05...
25:07...
25:09...
25:11Fatıl'ı ayırıcıdır, işte doğruyu eğriden seçicidir falan değil.
25:15Fasl'u, fasl, ne demek fasl? Ayırmanın ta kendisi.
25:20Leys'i asla olmadı. Bu hadisten okuyor da,
25:24hadis-i şerifte bazılarına hadis olmayan kelimeler de koyuluyor.
25:27İberruhu yok hadiste.
25:28La tenkazu ibarruhu yok.
25:29Ama şey vardı mesela.
25:31La yuhluku ala kesra turetti vardı hadis.
25:34Ben hadisi burada görmüyorum, medlidir.
25:36Ama ezberi eskiden bildiğim bir hadis-i şerif.
25:38Hüvel faslu leyse bilhezli la teşbe'u minel ulema.
25:42Evet, faslanın ta kendisi.
25:43Hakkı batıdan ayıran kitabın ta kendisi.
25:46Başka onun kadar hakkı batıdan hiçbir şey ayıramaz.
25:48Ancak ona tabi olan kitaplar ayırır.
25:50Leyse olmadı Kur'an'a bilhezli.
25:52Şaka değil, oyun değil, kelam-ı sehif değil.
25:56Çok ciddiye alınması lazım.
25:58Hiç dalga geçecek, şakası yok.
26:01Sana ölümden mazoluyor, cennetten, cehennemden mazoluyor,
26:03ebedi azaptan mazoluyor.
26:05Sana yıldırımlardan, şimşeklerden, belalardan, azaplardan mazoluyor.
26:08Neyi şakaya alacaksın?
26:10Ondan sonra başın beladan kurtulmaz.
26:13Kur'an-ı Kerim hakkında zaten ayette de var ya.
26:15İnnehu le kavlun fasl ve mâ ve bilhezli.
26:18O da Tarık Suresi'ne adır.
26:20Kur'an, hakkı batıldan ayıran bir kelamdır.
26:24Asla şakaya alınacak, oyuna alınacak,
26:27eğlenceye çevrilecek bir şey olamaz buyuruyor.

Önerilen