• 4 ay önce

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Çevremizdeki kardeşlerimizin ihtiyaçları gidermek için yola çıkmıştık ama daha sonra tabii hizmet büyüdü, yurt dışına da çıkmak durumunda kaldık ve orada elhamdülillah güzel şeyler yaptık.
00:12Bir eğitimci olarak orada gördüğüm eğitim ortamıyla bizim ülkemizdeki eğitimi kıyasladığımda oradaki çocukların eğitim anlamında birçok şeye ihtiyaç duyduklarını da gözlemlemiş olduk.
00:22Mesela iki dişi bir erkek keçiyi aileye veriyoruz sonra onlara şunu söylüyoruz diyoruz ki ilk doğan yavrular önce komşunun ikinci doğan yavrular senin olmak kaydıyla bu şekilde biz sözleşiyoruz ve böyle böyle iyilik dalgal dalgal bölgede yayılmış oluyor.
00:37Ziyareti tamamlayıp evimize döndükten sonra omuzlarımızda bir yük hissettik, bir sorumluluk hissettik ve daha fazlasını yapmamız gerektiği konusunda hedef belirledik.
00:47Benim aslında en büyük hayalim sadece Türkiye'de değil Asya'da, Afrika'da mazlum coğrafyaların tamamına ulaşmak ve her köye bu iyiliğin bütün beldelere ulaşması. En büyük hayalim bu.
00:58İsmim Emrullah Orman yaklaşık 12-13 yıldır insan yardım faaliyetlerinde görev yapıyorum.
01:08Gerek çeşitli kurumlarda gerek ferdi çalışmalarım oldu bugüne kadar ve son 7 yılı da İyilik Yolu İnsan Yardım Derneği Başkanı olarak yürütüyorum.
01:16Bize ait olarak faaliyetlere kendim iştirak ederek bunu yapıyorum ve bundan büyük bir keyif alıyorum.
01:21Kardeşlerimiz de sağ olsunlar, genellikle gönüllü kardeşlerimiz, gerek çalışanlarımız bu konuda bu hassasiyeti gösteriyorlar.
01:27Biz birlikte inşallah bir aileyiz, iyilik yolu ailesiyiz ve bizimle birlikte olan bütün bağışçılarımızla bu ailenin birer ferdi olarak görüyoruz.
01:37İsmim Nusret Tokur, eğitimciyim. İstanbul'daki bir eğitim kurumunda yönetici pozisyonunda görev yapmaktayım.
01:43Bugüne kadar birçok insani yardım faaliyetinde gönüllü olarak bulundum.
01:47Geçtiğimiz Kurban Bayramı'nda da İyilik Yolu İnsani Yardım Derneği ile Tanzanya'ya gittim ve oradaki çalışmalara destek olmaya çalıştım.
01:54Bugüne kadar Afrika ile ilgili genelde televizyonlardan, belgesellerden veyahut da oraya giden yardım gönüllüsü arkadaşlarımızdan duyduğumuz bilgilerle oradaki durumu görmekteydik.
02:04Fakat hayatımda ilk defa Afrika'ya gidip insanların hayat şartlarını, oradaki yaşam koşullarını bizzat yakından görme fırsatım oldu.
02:11Bu vesileyle İyilik Yolu İnsani Yardım Derneği'ne de teşekkür ediyorum. Bizleri bu yardımlara vesile kıldıkları için ve o insanlarla buluşturdukları için.
02:22İyilik Yolu İnsani Yardım Derneği'ne ilk önce Suriye Savaşı ile girmiş olduk. Oradaki yaptığımız faaliyetlerle inşallah başlamış olduk.
02:29Orada insani yardım faaliyetleri yürüttük epey bir zaman. Daha sonraki dönemlerde tabii Afrika'ya bir kapı açıldı bizim için ve ilk girişimiz Tanzanya ile oldu.
02:37Tanzanya'da bir okul, bir medrese yaparak başladık. O bölgedeki çalışmalarımızda o minvalde devam ettik. O çerçevede devam etti diyoruz hala hazırda.
02:48Peki İyilik Yolu İnsani Yardım Derneği ile ilk defa nasıl tanıştık?
02:52İnsani Yardım Gönüllüsü bir arkadaşımız vesile oldu. Onun vasıtasıyla İyilik Yolu Derneği'ni yakından tanıma fırsatımız oldu.
02:58Dernek başkanımızla görüştük, dernek genel merkezini ziyaret ettik ve devamında çalışmalarını da yakından tanıdıktan sonra görev yaptığımız kuruma İyilik Yolu İnsani Yardım Derneği'ni davet ettik.
03:08Ve bu vesileyle de öğrencilerimizle bir araya getirdik, buluşturduk. Okulda tanıtım faaliyetleri yaptık. İyilik konusu üzerine öğrencilerimize çeşitli tavsiyelerde bulunuldu.
03:18Bu noktadan sonra da okulda yapmış olduğumuz bu seminer vasıtasıyla öğrencilerimize iyiliğin ne demek olduğunu, yardımlaşmanın önemini ve infak duygusunu onlara kazandırmaya çalıştık.
03:28Bu noktada da başarılı olduğumuzu düşünüyoruz çünkü bu programdan sonra birçok öğrencimiz bize gelip insani yardım faaliyetleri konusunda bilgi almak istediler ve gönüllü olmak istediklerini belirttiler. Bu da bizi mutlu etti.
03:40Derneği ilk kurma amacımız aslında yine dernekte faaliyet gösteren kardeşlerimiz var. Bu kardeşlerimiz kurucu üyelerimiz aynı zamanda.
03:50Kurucu üyelerimizle birlikte çeşitli kurumlarda daha öncesinden faaliyet gösteren kardeşlerimizdi bunlar.
03:55Biz gönüllü olarak bir araya geldik ve öncelik Türkiye içerisindeki mağdur aileler başta olmak üzere daha sonra ülkemize göç etmiş olan bazı Suriyeli kardeşlerimizin ihtiyaçlarını gidermek amacında da inşallah faaliyetleri yürütmek istedik.
04:08Bu konuyla alakalı arkadaşlar da sağolsunlar kendi çevrelerinden gerek işte eşinden, dostundan, akrabadan duydukları bazı aileleri bize söyleyerek biz de bunları bir liste haline getirdik.
04:17Bunlara bütün aylık mutfak ihtiyaçlarını gidermekle başladık. Daha sonra hizmetlerimiz daha geniş bir çevreye yayılmaya başladı.
04:24Bizi aslında sadece Türkiye içinde değil Türkiye dışında da hizmet yapmaya bu mümelde zorlamış oldu aslında.
04:30İlk hedefimiz daha doğrusu yurt dışı değildi yani Afrika bölgesi veya Asya bölgesi değildi.
04:34Önceliğimiz sizin de söylemiş olduğunuz gibi bizim kapı komşumuz yani komşusu açken tok yatan bizden değildir hadisi mucibince biz önce komşumuza baktık.
04:43Çevremizdeki kardeşlerimizin ihtiyaçlarını gidermek için yola çıkmıştık ama daha sonra tabi hizmet büyüdü yurt dışına da çıkmak durumunda kaldık ve orada da elhamdülillah güzel şeyler yaptık.
04:52Afrika ziyaretimiz kesinleştikten sonra tabi bunu duyurduk Afrika'ya gideceğimizi paylaştık çeşitli kanallarda ve bu ziyaretimizi duyanlar kurban bağışlamak istediler, çeşitli yardımları gideceğimiz noktaya ulaştırmak istediler.
05:07Biz de iyilik yolu vesilesiyle bize verilen emanetleri de orada bizzat yerine ulaştırmak suretiyle görevimizi tamamladık ve emaneti yerine teslim etmenin hazrını da hep beraber yaşamış olduk.
05:18Afrika'ya gitmek, o ortamlarda bulunmak ilk defa gidecek bir insan için korkutucu, ürkütücü olabiliyor çünkü oralarda duyduğumuz çeşitli sıkıntılar da mevcut.
05:28Tabi giderken tereddütlerimiz olmadı değil fakat Allah'a güvendik yani biz Allah rızası için oradaki insanlara yardım ulaştırmak için gittik ve herhangi bir sıkıntı yaşamadan da oradaki insanlarla kucaklaşarak çocuklarla hemhal olarak gerekli çalışmayı yaparak vatanımıza dönmüş olduk.
05:44Mesela özellikle o zamanlar yatalık hastalarımız vardı, kendisine destek olduğumuz yatalık hastalarımız vardı.
05:51Gerek maddi yani parasal anlamda gerek mutfak ihtiyaçları anlamında koli yardımları gerekse kısmi olarak felçli olan hastalarımız vardı aralarında onlara da tekerlekli sandalye yardımında bulunarak başladık.
06:02Bunlar bizim önceki çevremizde yani İstanbul'da çevremizde olan daha sonra Adıyaman bölgesinde özellikle o bölgede deprem sonrası çok ciddi faaliyetlerimiz oldu.
06:12Gerek koli yardımları aşevi vesair hani çadır yardımlarımız da oldu ama onun dışında öncelikle İstanbul'da mağdur ailelere ulaşmış olduk.
06:19Önce çevremize ulaşmış olduk yani bizim sadece mültecilerden ulaşılan bir çevremiz yok.
06:23Bizim derneği kuruluş amacımız bu aslında öncelikle insan yardım faaliyetlerini Türkiye'deki yaşayan yani yerel halka aslında amacımız buydu.
06:31Daha sonra bunlarla birlikte yani eş zamanlı olarak ülkemizde bir mülteci varlığı oluşmaya başlayınca tabii onların mağduriyetlerini gidermek de bizim üzerimize bir yük oldu.
06:39Yani biz onu üzerimize yük olarak aldık ve bu yükü de elhamdülillah bugüne kadar taşıdık yani.
06:48Bugüne kadar izlediklerimizden dinlediklerimizden yola çıkarak Afrika ile ilgili kafamızda bir fotoğraf şekillenmişti ve gidip gördüğümüzde hakikaten de oradaki insanların hangi şartlarda yaşam mücadelesi verdiklerini bizzat yerinde görmüş olduk.
07:01O anlatılanların ne kadar doğru olduğunu ne kadar gerçek olduğunu bizzat yerinde tespit etmiş olduk.
07:06Hatta daha da ötesinde imkanlar ve yaşayış koşulları anlamında çok daha mazlum durumda olduklarını yardıma muhtaç vaziyette olduklarını da oradaki arkadaşlarımıza beraber görmüş olduk.
07:20Yine Türkiye içinde bir yerde bir ilimizde yine bir teyzemize ulaştık.
07:25Aslında teyzemizin bizim ona ulaşacağımızı hiç düşünmediğini öğrendik.
07:29Yani ben söyleyeyim ben haber edeyim belki yaparlar dediği bir anda biz teyzemize ulaştık.
07:34Kendisi zaten yatalık bir hastaydı ayağa kalkamıyordu yani yarı felç durumdaydı ve uzun süredir ona göre bir tekerlek sanarisi de yoktu.
07:42Dolayısıyla sürekli yatakta olan bir teyzemizden bahsediyoruz.
07:45Kendisi bize bir vesileyle ulaşmış oldu.
07:47Belki getirirler, belki gelirler umudu vardı ama tabi ki sadece bir umuttu.
07:53Biz elhamdülillah bu vesileyle gittik teyzemizi ziyaret ettik.
07:56Teyzemiz çok sevindi, ellerini açtı ve o kadar dua etti ki yani onun dualarıyla biz yanındaki arkadaşlara dahil göz yaşlarını tutamadık.
08:06Çünkü teyzemizi mağdur ettik gerçekten çok fazlaydı.
08:08Bir yatağı vardı, bir döşek, bir de yastığı vardı.
08:10Onun dışında hiçbir şey yoktu teyzemizin yani.
08:12Ve biz teyzemize bir tekerlek sanarisi hediye ettik.
08:14Tanrı'nı değiştirdik, kendisine erzak yardımında bulunduk.
08:17Aynı zamanda o çevresindeki kardeşlerimize de hani çeşitli yardımları da yaparak onlar da teyzemizin vesilesiyle onlar da elhamdülillah mutlu oldular.
08:26Müzik
08:36Tabi İstanbul Havalimanı'nda uçağa bindikten sonra uçaktakilerin %80'inin turistik gezi amacıyla bu bölgeye gittiğini gördük.
08:43Fakat kalan %20'sinin de tıpkı bizim gibi oraya giden gönüllülerden müteşekkil olduğunu gördüğümüzde de elbette ki mutlu olduk.
08:50Ve Klimajero Havalimanı'na indik.
08:52Devamında 7-8 saatlik zorlu bir yolculuğun ardından yardım yapacağımız bölge olan Singida'ya ulaştık.
08:58Yol boyunca bir çok yeri görme fırsatımız oldu.
09:01Ve özellikle de o bölgede yaşayan yerli kabileleri, Masai'ler gibi yerli kabilelerin yaşayışlarını da yol üzerinde görme fırsatımız oldu.
09:09Tabi Singida'ya yaklaştıkça aklımızda olan Afrika fotoğrafı değişti.
09:13Çünkü biz Afrika'yı bugüne kadar duyduklarımızdan yola çıkarak çöllerle kaplı bir kıta olarak tanıdık.
09:18Fakat Tanzanya'nın böyle bir yer olmadığını yol boyunca müşahede etmiş olduk.
09:22Singida'ya yaklaştıkça o bölgelerin ne kadar da verimli arazilerle dolu olduğunu, ne kadar yeşillik olduğunu, iklim şartlarının ne kadar müsait olduğunu da görmüş olduk.
09:32Ve kendimizce şu yorumda bulunduk.
09:34İklim şartları bu kadar müsait olmasa rağmen neden bu bölgeler geri kalmıştı ve gelişememişti?
09:39Ayrıca yardım faaliyetlerinde bulunduğumuz Singida'nın merkezini ve özellikle de kırsal bölgelerini gezerken şunları da gördük.
09:47Özellikle Hristiyanların yaşadığı bölgelerde hayat şartlarının çok daha iyi olduğunu, Avrupalı misyoner kuruluşların oradaki Hristiyanları çok fazla desteklediklerini,
09:56kiliselerinin ve eğitim kurumlarının çok faal olduğunu görmüş olduk.
10:00Fakat gezerken şunu gördük ki bizim camilerimiz mahzun.
10:03Oradaki mescitlerimiz, okullarımız, medreselerimiz sahipsiz.
10:07Ve gerçek anlamda orada ihtiyaç söz konusu.
10:10Kurban faaliyetinin ötesinde bizim de yapmaya çalıştığımız şeyin aslında tam da bu olduğunu yerinde görmüş olduk.
10:19Unutmam, unutamayacağım bir anım var bununla alakalı.
10:22Özellikle kurban vesilesiyle gerçekleşen bir hatıramız vardı.
10:26Çok da şaşırmıştık biz özellikle yanımızdaki kardeşlerimiz de olaya şahit oldular.
10:31Biz gitmemiş olduğumuz bir bölgede bir Afrika ülkesinde kurban vesilesiyle,
10:35yani ayırmıyoruz tabii ki biz bu konuda insanları etnik kinine göre ayırmadığımız için,
10:40kurban vesilesiyle birçok kişiye ulaşmış oluyoruz.
10:43Özellikle kurban dağıtımları esnasında kardeşlerimiz bizden kurban eti almaya geldiklerinde
10:47bazen onlara tercüman vesilesiyle bir takım sorular soruyoruz.
10:51Sorularımızda özellikle hani halinizden memnun musunuz?
10:54Ya da işte istediğiniz bir şey var mı bizden?
10:56Hani sizin için ne yapabiliriz başka diye sorduğumuzda onların ağızlarında şu sözü her zaman duyuyorum
11:02ve benim çok hoşuma gidiyor.
11:03Bu benim için bir tefekkür vesilesi de oluyor aynı zamanda.
11:05Elhamdülillah Rabbim bugün kanımızı doyurdu yarına Allah kerim.
11:09Allah'ımıza hamdolsun Rabbim bugünlerimizi aratmasın gibi böyle onların kendi dillerinden
11:13tercüman vesilesiyle çok duymuşuzdur bu sözleri.
11:16Özellikle aralarından bir tanesi beni çok etkilemişti.
11:19Kendisi Hristiyan'dı.
11:20Yani biz onu tabii ki Hristiyan mısın, Müslüman mısın diye sormadık.
11:23Hiç sormuyoruz zaten böyle bir şeyimiz de yok.
11:25Ama kendisi yani ne kadar güçlü bir din mensubusunuz siz.
11:29Yani Allah sizden razı olsun dedi.
11:32Yani kendi deyimiyle yani.
11:34Orada hemen oracıkta Müslüman oluşuna şahit olduk.
11:37Hep beraber kardeşlerimizle beraber.
11:39Ve gerçekten çok duygusal anlar yaşandı o anda yani.
11:42Bir kişinin bizim için basit olan hani sıradan olan bir kurban yardımı esnasında
11:46bir kardeşimizin Müslüman olmasına şahit olduk.
11:49Bu bizim için çok kıymetli.
11:50Neden kıymetli?
11:51Çünkü biz ona herhangi bir zorlamada bulunmadık.
11:54Veya bir şartla koşmadık.
11:55Veya biz ona fazla bir et de vermedik.
11:57Ya da bu olay bir kurgu üzerine de olmadı.
12:00Tamamıyla doğaçlama.
12:01Bize işte ellerini açarak gelen bir kadın.
12:04Ve bir kadının Hristiyanken bizim yapmış olduğumuz yardımlar vesilesiyle
12:08Müslüman oluşuna şahit olduk.
12:10Bu bizim için tarifi olmayan bir mutluluk oldu.
12:13Düşünsenize bir bağışçısınız yapmış olduğunuz bir kurban bağışı
12:17bir teyzemizin Müslüman olmasına vesile oluyor.
12:20Bu ne kadar güzel bir olay.
12:21Hem bizim için hem de o teyzemiz için yani işi bulunmaz bir olay.
12:25Biz aslında iyiliğin dalga dalga yayılmasını bu şekilde anlıyoruz.
12:29Yani iyilik dalga dalga yayılır.
12:31Daha önce de söylemiş olduğum bir sözüm var.
12:33Ben bunu burada tekrarlamak istiyorum.
12:35İyilik bulaşıcıdır.
12:36İyilik yaptıkça dalga dalga yayılır.
12:38Ve insanlara bulaşır.
12:40Ve bizim de istediğimiz tam olarak bu.
12:42İyiliğin insanlara bulaşması.
12:47Afrika ziyaretimiz vesilesiyle Tanzanya'da bir gözleminde şu oldu.
12:51Bilindiği gibi burası bir sömürge ülkesiydi.
12:53300 yıldır Avrupalı devletler tarafından sömürülen bir ülkeydi.
12:57Sömürülen topraklardı.
12:58Ve şunu üzülerek gördük ki oranın yeraltı kaynaklarını, bütün ekonomik imkanlarını Avrupalılar kendilerine aldıkları halde
13:07orada insanları sefalete mahkum etmişler.
13:10Bu da bizlerin üzerine düşen sorumluluğu bir kez daha hatırlatmış oldu.
13:17Afrika yüzyıllarca sömürüde bir hayat yaşamış.
13:20Ellerinden imkanları alınmış, gasp edilmiş.
13:23Aslında kendilerinin de çaresizce vermek zorunda olduğu bir toprak.
13:27Çaresizce diyorum çünkü çaresizlik, imkansızlık ve sömürü artık o toprakların kimliği haline gelmiş.
13:34Biz bunu fark ettik.
13:36Bu nedenle Afrika'dayız.
13:37Afrika'da biz tırnak içerisinde diğerleri gibi almak için değil vermek için gittik.
13:42Elhamdülillah da veriyoruz.
13:44Vermeye devam edeceğiz.
13:45Ne vereceğiz diye soracak olursanız öncelikle eğitim vereceğiz.
13:48Çünkü olmazsa olmaz eğitim.
13:50Bunun için medeseler açıyoruz.
13:51Ondan sonra tabi orada bir su problemi var.
13:54Kuyular açıyoruz.
13:55Çadırvanlı, tek tulum balık kuyular vesaire bunları açıyoruz.
13:58Desteklerinden dolayı hayırseverlerimize çok teşekkür ediyorum.
14:01Onların vesilesiyle bu hizmetler oluyor.
14:03Ondan sonra tabi oradaki kardeşlerimizin ihtiyaçlarını gidermek amaçlı gıda yardımlarında bulunuyoruz.
14:08Hatta şöyle söyleyebilirim.
14:09O bölgelerde çeşitli projelerimiz de var.
14:11Yeni fikirlerimiz var.
14:12Buna bağlı olarak hizmetlerimiz de tabi devam ediyor bölgesel olarak.
14:16Bir köyde veya birkaç köyde yapmış olduğumuz hizmetleri başka köylere yaymak için şu an uğraşıyoruz.
14:20Yeni projeler yapıyoruz şu anda.
14:22Yine hayırseverlerimizin destekleriyle oluyor bunlar tabi ki.
14:26Yardım faaliyetleri bizim hayatımızın bir parçası.
14:29Küçük yaşlardan itibaren gönüllü olarak birçok sivil toplum kuruluşunda görev aldık.
14:34Yurt içinde, yurt dışında çeşitli faaliyetlere katıldık.
14:37Birçok kere görme imkanımız oldu.
14:39Bu noktada da Afrika'yı hayatımda ilk defa ziyaret etmiş oldum.
14:42Ve oradaki manzarayı gördükten sonra da daha fazla desteklenmesi gerektiğini,
14:47oradaki insanlara daha fazla yardımlar ulaştırılması gerektiğini de bu vesileyle tecrübe edinmiş olduk.
14:55İzlediğiniz için teşekkür ederim.
15:03Bir hikayemiz var. Hatay'da başıma geldi bu olay.
15:06Hatay'da koli yardımları yapıyorduk o sırada.
15:08Mustafa isminde küçük bir yavrumuz var.
15:11Mustafa 6 yaşında, 6-7 yaşlarında bir erkek çocuğu.
15:14Bu kardeşimizin, bu yavrumuzun bacakları yok, kolunun bir tanesi yok.
15:18Bir tanesi var ama bir tanesinin de sadece yüzünde bir tane parmağı vardı.
15:21Annesi ona hamileyken bir kimyasal bir bomba yanına düşüyor.
15:25Ve haliyle çocuk anne karnında bu durumdan etkilenmiş oluyor.
15:28Yani dünyaya geldiğinde de zaten engelli olarak gelmişti.
15:31Bu Mustafa hayat dolu bir çocuk.
15:33Yani yürüyemiyor, yorulanarak yanımıza geliyordu.
15:36Biz bunu kucağımıza aldık, bize sarıldı.
15:38Annesi babası da tabii yanımızda, babası da aynı zamanda gazi olmuştu.
15:41Yani bir ayağını kaybetmişti.
15:43Biz çok etkilendik bu durumdan.
15:44Hatta Mustafa ve ailesi normalde bir dairede yaşamıyordu zaten.
15:47Bir dükkan gibi böyle, dükkandan çıkma bir...
15:49Yani dükkan denmez ama böyle betoner bir yapının içinde yaşıyorlardı.
15:52Biz sadece onlar değil, Mustafa ve ailesi değil.
15:54Onun gibi birkaç tane, onlarca aile bu şekilde yaşıyordu yani.
15:58Biz de dedik ki, arkadaşlarla toplandık.
16:00Dedik ki yani buna bir çare bulmamız lazım.
16:02En azından kısmi olarak yardım etmemiz lazım.
16:04O zaman işte minder yardımı, battaniye yardımı da işin içine dahil etmiş olduk.
16:08Koli yardımlarının yanı sıra.
16:09Bir abimiz vardı bizimle beraber gelen.
16:11O da çok etkilendi bu durumdan.
16:12Aslında normalde kendisi koli yardımında bulunmak istiyordu.
16:15Sadece koli yardımı yapacaktı.
16:16Gönüllü olarak gelmişti yanımızda.
16:18O çeşitli işte akrabalarına veya çevresine telefon etmek usulüyle
16:22hepsinden paralar toplayıp onları bir zarf içine koyup onlara takdir etmeye başladı.
16:27Hatta yetimler vardı aralarında.
16:28Anne babasını kaybetmiş olanlar vardı.
16:30Teyzesi, halası tarafından bakılan çocuklar vardı.
16:32Bunlar bizi çok etkilemişti o zaman yani.
16:34O bölgeye özel olarak çalışmıştık hatırlıyorum yani.
16:37Tabii biz Mustafa'yı görünce sadece Mustafa değil,
16:40yani onlarca belki yüzlerce Mustafa vardı.
16:43Bu sadece Suriyeli Mustafa değil, sadece Türkiyeli Mustafa değil.
16:46Belki yani Afrika bölgesindeki Mustafa'ları da işin içine katarak
16:50biz yeryüzündeki bütün Mustafa'ları da düşünerek böyle bir organizasyon içine girmiş olduk.
16:55İyilik Yolu İnsan Yardım Derneği'nin hikayesi böylelikle başlamış oldu.
17:02Tanzanya ziyaretimiz benim için büyük bir tecrübe oldu.
17:05Dediğim gibi ilk defa Afrika'da bir ülkeyi ziyaret ettim
17:08ve oradaki insanların hangi şartlarda yaşadıklarını,
17:11oradaki yerleşim yerlerinin ne durumda olduğunu,
17:14en ücra köşelere kadar gitmek suretiyle bizzat yerinde görmüş olduk.
17:18Tekrar oraları görme fırsatı elde edebilirsek gitmek isterim elbette ki.
17:22Ziyareti tamamlayıp evimize döndükten sonra omuzlarımızda bir yük hissettik,
17:26bir sorumluluk hissettik ve daha fazlasını yapmamız gerektiği konusunda
17:30hedef belirledik kendimize.
17:32Bu noktada da orada çeşitli ihtiyaçları tespit etme fırsatımız oldu
17:36ve okullar, mescitler, camiler, çeşitli kurumlar,
17:40insanların ihtiyaç duyabileceği birçok hizmetin orada sunulması gerektiğine kanaat getirdik.
17:45Ve bu noktada da çevremizden de destek alma suretiyle
17:48en azından biz orada bir okul yapabilir miyiz, bir cami inşa edebilir miyiz?
17:52Bunun derdine düştük ve inşallah bu hedefimize ulaşma noktasında da
17:56Allah yolumuzu açar ve hayırseverlerin de desteğiyle
17:59inşallah bu hayalimizi gerçekleştirmek de bizlere nasip olur.
18:03İyilik Yolu İnsan Yardım Derneği olarak bizim birçok noktada faaliyetlerimiz var.
18:07Su kuyusu, kumaya dağıtımı, süt keşisi, tarım faaliyetleri,
18:11medrese ve okul faaliyetleri, elbise faaliyetleri,
18:14yani elbise bayramlık olur bu bayramın dışında da tabii bu faaliyetlerimiz devam ediyor.
18:18Bunların içerisinden aslında beni en çok etkileyen süt keşisi,
18:21yani canlı hayvan yardımı.
18:23Bu aslında bizim hikayemizin de bir nevi başlangıcı olmuş oldu.
18:27Afrika'daki hikayemizin başlangıcı olmuş oldu.
18:29Biz bu vesileyle Afrika'ya girdik. Önceliğimiz bu olmuş oldu.
18:32Tabii biz bunu bir sistematik bir halde yaptık.
18:34Sertifikalar verdik, eğitimler verdik.
18:36Eğitimin sonunda sertifikalar vermiş olduk.
18:38Ve binlerce insan başvuruda bulundu.
18:41Sırf bir sertifikayı alabilmek, o hayvanlara sahip olmak için.
18:44Ve kilometrelice uzaklıktan geldiler.
18:46Merkez olarak belirlediğimiz yere, bölgeye yüzlerce insan,
18:49onlarca kilometre yol kat ederek geldiler ve eğitim aldılar.
18:52Bunun neticesi olarak da biz bu kardeşlerimize süt keşisi hediye etmiş olduk.
18:56Projemizin detayı aslında hayvan bağışında bulunup,
18:59kardeşlerimize tabiri caizse balık tutmayı öğretmekti.
19:03Niyetimiz buydu aslında ve bundan da başarılı olduk.
19:05Onları bir aylık bir eğitime soktuk.
19:07Bir aylık eğitim süresince hayvancılık nedir?
19:10Nasıl hayvan yetiştirilir? Bunları öğrettik.
19:12Ve bu bir ayın sonunda da onlara sertifikalar verdik.
19:14Burada kraliyet ailesi var.
19:16Mesela bunu Uganda üzerinde değerlendirirsek, Uganda'da kraliyet ailesi var.
19:20Kraliyet ailesinin, yani Buse'de krallığı diye geçiyor orada,
19:25bir anlaşma yaptık. Onlar bize destek oldular.
19:28Biz de bu desteği arkamıza alarak orada kardeşlerimize canlı hayvan yardımında bulunduk.
19:32Bu onlar için de bizim için de çok harika bir şey oldu.
19:35Onlar için bir geçim kaynağı, bizim için ise onların aslında balık tutup
19:40onunla yaşamayı kendi ayaklarının üzerine durabilecekleri onurlu bir hayat oldu.
19:44Bizim için de sonsuz mutluluk oldu.
19:46Onlar o hayvanları üzerinden, o hayvanları besleyerek, büyüterek,
19:50çoğalmasını sağlayarak hayvancılık yapmaya başladılar.
19:53Bu da bizim için hem kazanım, hem de onlar için bir kazanım oldu.
19:56Süt keşisi projesiyle yeni hedeflerimiz var, yeni hedefler edindik.
20:00İnşallah bağışçılarımızın destekleriyle yeni yeni kitlelere ulaştıracağız.
20:08İlk defa bir kurbanı ailemden uzakta geçirdim.
20:10Evet zordu, fakat oradaki insanlara ulaşmak, oradaki çocuklarla hemhal olmak,
20:15onlarla ilgilenmek, hayırseverlerin maddi ve manevi emanetlerini yerine ulaştırmış olmak bizi mutlu etti.
20:21Bu da, evet belki bayrama ailemizden, çoluk çocuğumuzdan uzakta geçirmiş olabiliriz.
20:26Lakin bu emanetleri yerine ulaştırdıktan sonra dedik ki, evet çektiğimiz zahmete değdi.
20:35İnsanın yardım deyince, aklımıza sadece insanın yardım,
20:38yani biz gidiyoruz orada işte insanlara yardım ediyoruz ve geliyoruz gibi anlaşılmasın.
20:42Çünkü insanın yardım demek sadece insanların karını doyurmak demek değildir.
20:46Biz bu işi böyle görmedik, böyle anlamıyoruz ve böyle de yapmıyoruz zaten.
20:50Biz insanın yardım derken, bir insanın doğduğu andan itibaren,
20:54yetişkinlik çağına erinceye kadar neye ihtiyacı varsa, ne şekilde ihtiyaç duyuyorsa bunları baz alıyoruz.
21:00Aslında bunları yaparken de bir projeyle birlikte yapıyoruz tabii ki.
21:03Mesela bir köye gittik, o köyde ne ihtiyaç var? Öncelikle ona bakıyoruz.
21:07Mesela orada bir okul yok, okul yapıyoruz.
21:09Önce eğitim veriyoruz, eğitim verilmesini sağlıyoruz en azından.
21:12Ondan sonra başka bakıyoruz, ne var?
21:14Evet burada bir temizlik problemi var, o zaman buraya bir su kuyusu ihtiyacı var, su kuyusu açıyoruz.
21:18Böylelikle insanların temizlik ihtiyaçlarını da gidermiş oluyoruz.
21:22Sonra bakıyoruz burada daha neye ihtiyaç duyulabilir?
21:24Evet kitap yok ya da eğitime vesile olacak herhangi bir argüman yok.
21:28Bunları temin etmek için bir proje yapıyoruz ve bunları temin ediyoruz.
21:31Bakıyoruz başka neye ihtiyacı olabilir?
21:33Bu kardeşlerimizin işleri yok.
21:35Taşıma suyla değirmen dilinmeyeceği bilinciyle oradaki kardeşlerimize
21:38tarım faaliyetleri için destek oluyoruz.
21:40Aynı zamanda hayvancılık için de destek veriyoruz.
21:43Az önce bahsetmiş olduğum süt keçisi projesinde olduğu gibi.
21:46Daha öncesinden tespit edilmiş ailelere bu keçileri yani bu hayvanları teslim ediyoruz
21:50ve onları komşuya komşuyu bekçi kılarak bunu bu şekilde birbirlerine kenetleyerek yapıyoruz.
21:57Nasıl oluyor bu diyecek olursanız şöyle anlatabilirim.
22:00Mesela iki dişi bir erkek keçiyi aileye veriyoruz.
22:03Sonra onlara şunu söylüyoruz.
22:05Diyoruz ki ilk doğan yavrular önce komşunun ikinci doğan yavrular senin olmak kaydıyla bu şekilde biz sözleşiyoruz.
22:12Sözleşme yapıyoruz ve onlar da bu sözleşmeyi riayet ediyorlar.
22:14Ve böyle böyle iyilik dalgal dalgal bölgede yayılmış oluyor.
22:21Kendi adıma hiç unutmam dediğim bir olayı şöyle anlatabilirim.
22:24Singidan'ın kırsal bir bölgesinde bir köyünde bir medreseyi ziyaret ettik ve oradaki öğrencilere Kur'an-ı Kerim dağıttık.
22:30Kur'an-ı Kerimler dağıtılırken orada bulunan okuluda gezme fırsatım oldu
22:34ve sınıfın oradaki eğitim imkanlarının ne kadar yetersiz olduğunu sınıfları gördükten sonra bizzat anlamış oldum.
22:41Hala kara tahtalar kullanılıyor ve birçok sınıfta sıraları bile yok.
22:45Olanlar da derme çatma.
22:46Yine okulu gezdiğimizde pencerelerinde camların dahi olmadığını görmüş olduk.
22:51Tabi bir eğitimci olarak orada gördüğüm eğitim ortamıyla bizim ülkemizdeki eğitimi kıyasladığımda
22:57oradaki çocukların eğitim anlamında birçok şeye ihtiyaç duyduklarını da gözlemlemiş olduk.
23:03Zaten bu tür derneklerin bir amacı da bu.
23:05Şartları imkanlar ölçüsünde eşit hale getirebilmek ve iyileştirebilmek.
23:12Benim aslında en büyük hayalim sadece Türkiye'de değil Asya'da, Afrika'da mazlum coğrafyaların tamamına ulaşmak
23:20ve her köye bu iyiliğin bütün beldelere ulaşması.
23:24En büyük hayalim bu.
23:28Ben buradan bu vesileyle şu çağrıda bulunmak istiyorum.
23:31Değerli bağışçılarımıza, kardeşlerimize, bizi dinleyen, bize gönül vermiş olan tüm kardeşlerimize seslemek istiyorum.
23:36Burada bizim sadece vesile olduğumuzu unutmayın.
23:39Asıl sizin desteklerinizle olan şeyler bunda ve bu iyilik sizin vesilenizle oluyor.
23:44Biz sadece bu işin götüren tarafındayız.
23:47Götürüyoruz, ulaştırıyoruz.
23:48Elhamdülillah bundan çok mutluyuz.
23:50Biz elimizden geldiği kadar iyilik yolunu sürdürmeye devam ediyoruz.
23:53Bütün mazlum coğrafyalara ulaşmak için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz.
23:57Ben ve bütün ekibim elhamdülillah bunun için çalışıyoruz.
24:04Sözlerimin başında bahsetmiştim.
24:06Bugüne kadar birçok insani yardım faaliyetinde gönüllü olarak bulundum.
24:10Ve hayatımın her alanında, her işimde bu faaliyetlerin bereketini hissettim.
24:14Bir yetimin duasını almak, bir fakirin sofrasına aş olmak ve bir insanı mutlu etmek gerçekten bizleri de mutlu ediyor.
24:20İzleyen herkese tavsiyem şu ki bu lezzeti kaçırmayın. Sizler de tadın.
24:28Son olarak her hizmet rızkıyla doğar, rızkıyla büyür düsturuyla.
24:31Küçük bir dernekken, bulunduğumuz yerdeki insanlara yetebiliyorken bağışçılarımızın bize olan inancıyla birlikte ve desteğiyle birlikte onlarca coğrafyaya ulaştık.
24:40İyilik yolunu bütün coğrafyalara taşımış olduk.
24:43Daha ulaşamadığımız birçok coğrafya, birçok belde var.
24:46İnşallah bundan sonraki dönemlerde iyilik yolumuzu inşallah daha çok coğrafyalara götürmek ve daha çok coğrafyada var olmak ve daha çok mazlum kardeşime dokunmak için sürdüreceğiz.
25:01İzlediğiniz için teşekkürler.

Önerilen