Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Belli aralıklarla ben bu balkondan konuşuyorum. Bu da
00:05bizim balkon konuşmamız diyor il başkanlarımız. Baba evidir
00:10Cumhuriyet Halk Partisi diye şimdi burada baba evinin çayı
00:16demli olsun bacası tütsün diye buraya odun çekenlerle
00:20birlikteyiz. Bu partiyi yıllarca baba evinin bacasını
00:25tüttüren sizlerle beraberiz. Ama baba evi herkese ait. Herkes
00:32baba evine doğuyor. Büyüyünce kimi büyüğüne gidiyor, kimi
00:36küçüğüne razı oluyor, kimi Irak'ta oturuyor, kimi yakında
00:40oturuyor ama herkes biliyor ki basın sıkıştığında orada yeri
00:45var onun. Neden? Çünkü tapusu ne bende ne Kemal Bey'de ne
00:52rahmetli Ecevit'te vardı ne Yunan'ı da tapu hem hepimizin
00:56hem de hiçbirimizin değil. Çünkü bir kişiye kayıtlı tapu.
01:00Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kayıtlı. Şimdi sabah fasulye
01:07tarlasındaydım. Emekçi ablalarımız topluyorlar.
01:13Toplayan mutlu değil, güvencesi yok. Kısa süre iş var ondan
01:19sonra yok. Toplatan mutlu değil. Götüren mutlu değil.
01:25Kim mutlu anlayamadık. Kaç para dedim fasulye. Dediler sekiz
01:30lira. E dedim Manisa'da seksen lira bu. Sorduk milletvekilimize
01:35Burdur'da da seksen liraya fasulye satılıyor. Aynen.
01:38İstanbul'da yüz yirmi lira. Dedim de iki yüz liraya fasulye
01:43satılıyor. Orada söylediler. Burada sekiz lira. Niye sekiz
01:47lira? Birisi para kazanıyor bundan yüz yirmi liraya
01:52satılınca birisi eziliyor burada sekiz liraya. Sebebi şu
01:57iktidarda halktan yana halkın iktidarı yok. O köylünün
02:04fasulye üreticisinin kabak üreticisinin domates
02:09üreticisinin partisi iktidarda değil. On üç liraya on üç
02:14liraya süt imal ediliyor. Sütün maliyeti on üç lira. Sekiz
02:20liraya süt alıyorlar Burdur'da. En iyi en çok denetlense en
02:26iyi süt on beş lira o da maliyetini kurtarmıyor. Oysa
02:29bire bir buçuk paritesi var. Yani sütün bugün on üç liraya
02:35satılması için bu adamın bu adamın sekiz liraya yem alması
02:40lazım. Sekiz liraya yemin çuvalının dört yüz lira olması
02:44lazım. Kaç para şimdi? Beş yüz seksen lira, altı yüz lira.
02:50Altı yüz liradan yem alıp sekiz liradan süt satıyorlar. Böyle
02:57bir şey olmuyor. Ne oluyor bu sefer? Bütün anaçlar bıçak
03:02altına gidiyor, kesiliyor. Sonra Türkiye'de beslenme sorunu
03:07var. Türkiye'de tarım ürünlerinde sorun var. Ne
03:11yapalım? İthalatına izin verelim. Baştan korumuyor.
03:15Kaybediyor sonra ithalatına izin veriyor. Iyice perişan
03:19ediyor. Bugün iktidar sekiz liraya tarlada fazilye satılıp
03:26tüketicinin seksen liraya yemesine mani olamıyorsa bu
03:30ülkede halkın iktidarı yoktur. Bakın otuz bir mark seçimlerinden
03:35önce yüz beş miting yaptım. Yüz beş mitingde emeklinin
03:41sorununu dile getirdim. Dedim ki on bin liraya geçim olmaz. On
03:45iki bin beş yüz lira yaptı. Ne oldu on iki bin beş yüz lira
03:49yaptı? Emekliyi perişan etti. Beğenmediğimiz on bin lira
03:54sefalet maaşı on bin lira ocakta yirmi beş kilo dana
03:58kıyma alıyordu. Bugün verdiği on iki bin beş yüz lira
04:02azamlı maaş yirmi kilo kıyma alıyor. Emeklinin ocak ayında
04:08isyan ettiğimiz maaşından bile ayda beş kilo kıyma parası
04:12çaldılar. Oyunlarla enflasyon oyunlarıyla. Kolay gelsin
04:17hepinizi sevgiyle selamlıyorum.