• geçen yıl
Arzu'nun seyahat maceraları! - Belalı Baldız 11. Bölüm

Belalı Baldız, Atv'de yayınlanmış sitcom. Hope and Faith adlı ABD sitcomundan uyarlanmıştır.Eskişehir'de yaşayan üç çocuklu bir ailenin aniden çıkagelen bir konukla değişen hayatlarını konu alıyor.

Oyuncular:
Nurgül Yeşilçay
Berna Laçin
Kenan Işık
Sedef Şahin
Cemre Özer
Atilla Yiğit
Döküm
00:00...
00:02Anne, ben Pınarlara gidiyorum. Oradan da sinemaya gideceğiz.
00:07Tamam hayatım.
00:08Ama önce şu çantandaki bluzu ver de sana ağırlık yapmasın.
00:12Hangi çanta, ne bluzu anneciğim?
00:17Şey, ben bunu yanımın yedek olarak almıştım hani üstüne kahve dökülür falan.
00:22Kahve içme zaten hayatım. Genç kızlar kahve içmez.
00:26Ay vallahi anne, sen de cin gibisin ha. Hiçbir şey kaçmıyor gözünden.
00:30O zaman sen şu çizmenin içindekini de ver.
00:33O blüzü de alayım ben.
00:34Çizme?
00:39Dayanma yani.
00:41Peki anneciğim. De ben de bunu hani...
00:43...hava bozarsa diye almıştım yanıma. Üstüme giyerdim.
00:46İyi etmiş.
00:48Gerçekten sıcacık tutar bunlar insanı.
00:50Belki yirmi tanesini üst üste giyersin.
00:54Kızım.
00:55Sen bunları yanına...
00:57...yemek için mi aldın yoksa burnunu silmek için mi?
01:00Çok komiksin.
01:02Hadi gel otur bakayım kahvaltıya.
01:03Kimse bir yere gitmeyecek zaten.
01:05Babanız gelmek üzeredir.
01:07Adam yirmi dört saattir Eskişehir-Ankara-Van Van Ankara-Eskişehir hattı üzerinde gidip geliyor.
01:12O yüzden biraz sinirli olma ihtimalini unutmayın.
01:23Dünyanın en güzel varlıklarına saygı diyorum.
01:27Kadınlar başımızın tacıdır.
01:30Timuçin.
01:31Hayır İbrahim Tatlıses.
01:33Namı Diyaribo.
01:36Çekemiyorlar beni. Kıskanıyorlar.
01:39Sizin sevginizi kıskanıyorlar.
01:41Allah cezalarını verecek.
01:43Timuçin hiç komik değilsin.
01:46Uf bu da Cem Yılmaz var dedi. Biz mi olmadık?
01:48Timuçin. Neyse artık otur. Hadi yumurtan soğudu.
01:51Timuçin.
01:54Yaşasın gemi oyum geldi.
01:58Bize babamı getirdi.
02:03Faruk.
02:04Hayatım hoş geldin.
02:08Canım benim.
02:10Dünyanın en tatlı, en hoşgörülü, en anlayışlı, en sakin babası.
02:17Bir hoş geldiniz desene çocuklar.
02:20Nasılsın Faruk? İyi gördüm seni.
02:24Nerede o?
02:26Kim hayatım?
02:27Arzu.
02:30Buradayım enişte.
02:32Bak abla ne kadar özlemiş beni görüyor musun?
02:36Ta kapıdan içerikler gelmez. Arzu, Arzu diye bakıyor.
02:40Arzu.
02:41Arzu.
02:42Arzu.
02:44Arzu.
02:45Arzu.
02:46Arzu.
02:47Arzu.
02:48Arzu.
02:49Arzu diye bağırıyor.
02:51Hoş geldin enişte.
02:57Ay bu ne sevgi? Bu ne üzgünüm.
03:02Ay nefes alamıyorum.
03:04Faruk.
03:05Faruk boğacaksın kızı.
03:07İnşallah Dilek, inşallah.
03:10Ay nefes alamıyorum.
03:12Temiz değil mi?
03:13Ay Faruk bırak.
03:14Ah.
03:16Nereye gittiğini, ne yaptığını daha da önemlisi...
03:19...neden geri döndüğünü açıklıyorlar için iki dakikan var.
03:23Süren başladı.
03:26Şimdi ben Ankara uçağı diye Van uçağına binmişim.
03:29Bunu anladığım zaman Ankara üstünden geçiyorduk.
03:32Şoföre dedim ki şoför bey, şoför bey ne olur ben müsait bir yerde ineyim dedim.
03:35Ama durmadı.
03:37Ne kadar vaktin kaldı?
03:38Bir dakika kırk, kırk beş saniye.
03:40Neyse, ondan sonra Van'da indim.
03:42Bir tane kamyonete bindim. Az gittim, uz gittim, dere tepe düz gittim.
03:45Aha, bir de baktım Roma'dayım.
03:48Roma'da mı?
03:50Dilek.
03:52Evet, Roma'da.
03:53Roma'da bir Roma dondurmacısının önünde indirdiler beni.
03:57Vallahi ne yapacağımı şaşırdım.
03:59Bize bir telefon etseydin.
04:01Abla nasıl telefon edeyim? Ben Roma rakamlarını bilmiyorum ki.
04:07Son otuz beş saniye, son nasıllerini alalım.
04:10Ee, işte ondan sonra bir sürü adam geldiler...
04:13...ve Roma dondurmacısını dövmeye başladılar.
04:16Sen nasıl Maraş'ta Roma dondurmacısı açarsın diye?
04:20Maraş mı?
04:21Ya Dilek!
04:23Peki sen Roma'da değil miydin?
04:25Ya tamam, ben de öyle sanıyordum.
04:28Ee, Roma dondurmacısının üstünde o Roma dondurmacısı yazısını görünce öyle sandım tabii.
04:33Ayrıca sakın Washington portakalı satan bir manavın önünde durursan...
04:36...kendini Amerika'dayım sanma.
04:39Washington'la Amerika'nın ne ilgisi var mı?
04:43Teyze son beş saniye.
04:45Tamam işte ondan sonra falan filan derken...
04:48...Diyarbakır'a gittim.
04:49Diyarbakır'dan Ankara uçağına bindim, oradan da buraya geldim.
04:52Tam zamanında.
04:53Huu, çok! Çok! Çok!
04:58Allah'ım ya.
05:00Allah'ım ben ne bahtsız bir adamım.
05:02Şu işe bak.
05:03Yani kahraman Maraş da Roma'yı birbirine karıştırıyor...
05:07...ama bu evin yolunu şak diye buluyor.
05:12Aslında bu yaptığım yolculuk...
05:17...kendi içime de yolculuk yapmamı sağladı.
05:21Ee, evimden uzakta kalmak...
05:24...benim aklımda çok şeyi değiştirdi.
05:27Ne kadar bencil biri olduğumu fark ettim.
05:30Sizi ne kadar suistimal ettiğimi.
05:33Arzu.
05:35Hayır abla, hayır.
05:36İstanbul'a gittikten sonra anladım ki...
05:39...benim televizyon ekranlarında yerim yok artık.
05:42Benim yerim sizin yanınız.
05:44İşte burası.
06:00Enişte, ağlıyor musun sen?
06:03Sevinçler, Arzu'cuğum, sevinç gözyaşları onlar.
06:06Değil mi Faruk?
06:08Faruk.
06:10Faruk bak, dikkat ettin mi? Arzu ne kadar değişmiş.
06:13Geldiğinden beri...
06:14...aynaya bile bakmadı.
06:17Niye? Neden bakayım?
06:19Makyajı mı bakmış?
06:21Saçı mı dağılmış?
06:23Çünkü Arzu'nun artık böyle şeylere ihtiyacı yok.
06:26Böyle şeylere umurunda değil Arzu'nun.
06:28Değil mi Arzu?
06:29Ha?
06:31Haa, evet.
06:34Faruk, Faruk, Faruk.
06:38Tamam, tamam, tamam.
06:40Arzu, bak sana son bir şans daha veriyorum.
06:44Ama bundan sonra...
06:46...bir kere daha böyle ufacık, minicik...
06:49...mini minnacık bir sorun daha çıkarırsan...
06:52...eşyalarını toplar, bu evi terk edersin.
06:54Anlaşıldı mı?
06:56Minicik enişte.