Z kulağı geleneksel flörtleşmeyi neden tercih etmiyor? Yüz yüze flört, sanal dünyaya yeniliyor mu? Uzmanı yanıtladı.
https://haberglobal.com.tr/gundem/yuz-yuze-flort-sanal-dunyaya-yenildi-z-kusagi-neden-tercih-etmiyor-uzmani-yanitladi-361958
https://haberglobal.com.tr/gundem/yuz-yuze-flort-sanal-dunyaya-yenildi-z-kusagi-neden-tercih-etmiyor-uzmani-yanitladi-361958
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Şimdi ilkel kalmak için çaba sarf edenlerin dünyasına şöyle bir gittik, bir yandan da günümüzün dijital dünyası diyeceğiz.
00:08Oraya hızlı bir geçiş yapacağız. Z kuşağı diye tabir ettiğimiz günümüz gençliği artık her şeyi sanal dünyada yaşar oldu.
00:16Sanal dünyada sosyalleştikleri gibi bir yandan da flirtleşmeyi de sanal dünyaya taşıdılar.
00:21Karşı cinsi olan ilgilerini yüz yüze değil de DM yani direkt mesaj diye bildiğimiz bir çoğumuzun o kısa mesajla ya da likelamayla bu yöntemle gösteriyorlar.
00:31Geleneksel flirt dijitalleşme ile birlikte acaba tarihe mi karışıyor? Biraz da bunu konuşalım istedik sizlerle.
00:37Konuğumuz Adnan Menderes Üniversitesi Endüstrisi ve Örgüt Psikolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı, psikolo doçent doktor Mehmet Şakiroğlu.
00:44Mehmet Bey hoş geldiniz yayınımıza.
00:48Süreyya Hanım merhabalar.
00:49Merhaba. Editörüm Gülay da yazdı alta. Flirt etmek tarihe mi karışıyor acaba?
00:55Z kuşağı için diyoruz ama belki de birçok kişi için böyledir. Ne dersiniz?
01:01Yani umarım karışmaz çünkü iyisiyle kötüsüyle bir şekilde insanı dinç tutan bir şeydir.
01:08Yani bu doğamızdaki en önemli şey kendini birine beğendirmek, beğenilme arzusu, kabul görmek, bir grup için de yer almak.
01:15Birinin ya bunu ne kadar yapıyorsun, ne kadar güzel yapıyorsun demesi.
01:19Saçlarınız, gözleriniz, cildiniz, hayata bakışınız, yaşam felsefeniz, bugüne kadar yaptığınız her şeyi birinin beğenmesi ve tanık olması için flirt etmek önemli bir şey.
01:30Ve üremek için de belki genlerimizi bir sonraki nesile taşımak için de flirt etmek kritik.
01:36Canlılar, bizim düşünümüzdeki belli türler sırf üremek için bazen canlarından olabiliyor.
01:41Bu kadar büyük bir güç ve psikolojik olarak en güçlü dürtülerden bir tanesi karşı cinsten birine kendini beğendirmek ve kabul görmek.
01:51Şimdi tarihe mi karışıyoruz sorusu önemli.
01:54Benim bu konudaki görüşüm hayır karışmaz.
01:57Yani şöyle ne evliliklerin aslında sayısı azalmakta, ne boşanmaların sayısı çok artmakta, ne evlilik kurumu bir tehlike altında,
02:07ne de işte ilişkiler böyle daha değersiz ve sıradan hale geliyor.
02:12Esasında burada bir hatalı bakış var.
02:14Çünkü yıldan yıla biz boşanmalara, evliliklere baktığımızda oranda çok büyük bir değişme görmüyoruz.
02:21Ama sürekli bununla ilgili bir endişe, eyvah işte aileler dağılıyor, ailelere ihtiyaç kalmıyor,
02:28bu çocuklar artık güvenli büyüme fırsatlarını bulamayacak gibi korkulara sahibiz.
02:32Ama psikoloji dünyasının çok net bir bize öğretisi var.
02:38Der ki, insanoğlu iki tane temel ihtiyaca sahiptir.
02:44Bu temel ihtiyaçlarından bir tanesi ait olma ihtiyacı, bir diğeri ise özellik ihtiyacı.
02:53Yani insanoğlu aynı zamanda hem özgür olmak ister, hem de ait olmak ister.
03:01Ait olma tarafımızı aileler giderir.
03:04Yani bu da şöyle bir örnek vermek istiyorum.
03:06Benim dünyayı görebilmek için bir tane yakın gözlüğüne ihtiyacım var.
03:12Bunu taktığım zaman ben yakını daha iyi görüyorum.
03:17Ama bir taraftan da dünyanın beni iyi görmesi için de böyle bir havalı gözlüğe ihtiyacım var.
03:24Bunu taktığımda da dünya beni yakından görüyor.
03:28Yani iki ayrı gözlükle iki ayrı ihtiyaç gideriyor.
03:32Bu manada biz hem özgürlük ihtiyacımızı giderebileceğimiz,
03:38hem de ait olma ihtiyacımızı giderebileceğimiz ilişkilere ihtiyaç duyarız.
03:43Ama ilişkiler biraz zora girdiğinde çiftler birbirinin özgür olma ihtiyaçlarını iyice kısıtlayıp,
03:51ait olma arzularını arttırarak ilişkilerini kurtarmak istiyorlar.
03:55İşte burada bir problem başlıyor.
03:57Bizim sosyal medyada gördüğümüz ilişki biçimi çok fazla özgürlük temelli bir ilişki biçimi.
04:04İçinde sorumluluk barındırmayan bir ilişki biçimi.
04:07Ve gençler de Z kuşağı mı diyelim artık ona ne diyelim?
04:11Z kuşağı da şimdi artık 28'li yaşlara kadar gidiyor işte.
04:14Yani bunu mu tercih ediyorlar?
04:16Yoksa ellerinde sadece bu fırsat mı var?
04:19İnsan zihneye pratik olanın peşinde koşar.
04:22Kolay ulaşılanın peşinde koşar.
04:24O yüzden de sanırım biraz bunu tercih eder hale geldiler.
04:28Pratik olması burada çok kritik bir şey.
04:30Pratik olması?
04:32Pratik olması evet.
04:33İnsan zihneye pratik olan hedefe yönelir.
04:35Yani biz güzellik...
04:37Yani aslında orada zaman kaybetmeden, hazırlanıp görüşmeden, oturup bir çay çorba içmeden,
04:42sosyal medya üzerinde belki pijamanla yatağında uzanırken bir yandan flört ediyor olma hali.
04:47Pratik mi yani bu?
04:48Doğru mu anlıyorum?
04:49Bu pratik olan.
04:50Evet tam olarak insanlar bir karşı cinsten birini beğenirken de pratiklik prensibiyle hareket ederler.
04:56Yani bu kişi benim için kolay ulaşılabilir mi sorusunu sorar.
05:00Bu manada davul bile dengi dengilidir sözü aslında insanların sağlıklı romantik ilişkiler kurması içinde bir yol göstericidir.
05:09Şayet ulaşmamız zor bir karşı cinsten, bizden kaynakları çok yüksek biriyle beraber olma arzusu duyarsak,
05:16bu bize doğada üreme ihtimalimizi kaybettiren bir şeydir.
05:19Çünkü ona ulaşmak zordur.
05:21O yüzden sistem yani zihnimiz ulaşmamızın kolay olduğu kişileri bizim için makyajlarken,
05:28ulaşmamız zor olan kişilerin de daha çok olumsuz özelliklerini görmemize neden olmuştur.
05:34Yapılan çalışmalar şunu çok net gösteriyor.
05:36Ben birini gördüğüm anda önce ona sonra da kendime bakıyorum kendi kaynaklarıma.
05:43Şayet kendi kaynaklarımı o gördüğüm kişiye yeterince ulaşabilecek kadar yüksek algılamıyorsam,
05:50o kişiyi bir hedef olmaktan çıkarıyorum.
05:53Yani insanlara şöyle bir şey der ya böyle Sümeyye Hanımcığım bir çalışmada,
05:57kişiler 1 ile 10 arasında erkekler bir çekicilik puanı veriliyor, kadınlara da 1 ile 10 arasında bir çekicilik puanı veriyorlar.
06:0520 kişi var, 10'u kadın, 10'u erkek diyorlar ki en beğendiğinizde eşleşin.
06:09Şimdi mantıken herkesin bir numaralı güzellikte olan kişinin peşinden koşmasını bekleriz ya,
06:16çalışmanın sonucu böyle bir şey göstermiyor bize.
06:19İşte 1-2-3, 1-2-3 peşine, 4-5-6, 4-5-6'yı çok çekici bulurken 7-8-9 işte 6-7-8'den hoşlanıyor.
06:25Neden? Çünkü iki türlü hesap yapıyor.
06:28Bir, bu kişi gerçekten çekici mi?
06:31İki, ben bu çekicilikte bir kişiye ulaşabilir miyim?
06:35Bu manada sistem, bu davul bile dengi dengine otomatik sistemi devreye giriyor
06:40ve biz ulaşabileceğimiz birini, kaynaklarımızın yeteceği birini daha çekici olarak algılıyoruz.
06:47O yüzden bütün Türkiye paldır küldür kenanların işte şeylerin peşinden koşmuyor.
06:52Diğer yakışıklı arkadaşını tanıdım.
06:54Kim? Kıvanç Tatlıtoğlu mu?
06:56Ben hatırlatayım size.
06:58Peki şimdi aklıma şu geldi, insan kolay ulaştığı şeyin sahibi olmak da istiyor mu?
07:04Özellikle Z kuşağı dediğimiz yerde.
07:06Şimdi şöyle bir not da var, onu da paylaşayım hemen.
07:09Hani bu geleneksel flör tarihe mi karışıyor mevzusunu konuşuyoruz ya.
07:12Bir yandan da aslında gençler vücut dilini okuyamıyor.
07:15Şimdi sohbete karışamıyor. Belki de şunu mu düşünüyorlar?
07:18Ya gideceğim, şimdi ben orada ne diyeceğim?
07:20Yani aslında insan içine karışma meselesi giderek onların geri planı attığı,
07:25yani sosyalleşirken telefon üzerinden hiçbir problem yok ya da belki de konuşurken
07:30ama mesela yüz yüze gelmek, bir ortamda buluşmaksa orada sanki hani konuştuğun kişi sen değilsin.
07:36Aslında biz seninle çok uzun zamandır konuşuyorduk diyebilirler diye.
07:39Belki de bu yüzden mi hani tarihe karışma kısmını?
07:41Yani gençler bu korkudan mı dışarıya açılmak, işte yüz yüze bir araya gelmekten bu kadar intina ediyorlar?
07:48Tabii bazı beceriler de bu durumda yavaş yavaş sekteye uğruyor ve alışkanlıklarını yitiriyorlar belki de.
07:57Çok güzel bir soru. Şimdi biz gençleri birer prens ve prenses olarak yetiştiriyoruz.
08:01Onlar buna inanıyorlar ama gerçek hayatta bir prens ve prenses gibi olmak çok zor.
08:06O yüzden de sosyal medyada kendilerini prens ve prenses gibi gösterecekleri sosyal medya profilleri oluşturuyorlar.
08:13Hep keyifli işler yapan, güzel eğitimler alan, işte pürüzsüz ciltlere sahip olan,
08:18harika arkadaş gruplarına sahip olduklarını gösteren fotoğraflarla muhteşem prens ve prenses profilleri oluşturuyorlar.
08:25Bu prens ve prenses profilleriyle yani sizin deyiminizde DM üzerinden ilişki kurulduğunda bir problem yok.
08:32Ama ne zaman yüz yüze görüşmek gerekirse işte o zaman benim bir prens ya da prenses olmadığımı ortaya çıkacağı için
08:39kişiler iletişimlerini mümkün mertebe idealize ettikleri bu profiller üzerinden götürmeye çalışıyorlar.
08:45İşte yeni dönem ilişkilerinin temel problemi bu manada yüzeysellikle sınanmak zorunda olması.
08:52Çünkü buradaki temel hedef benim beğenilmem, bir ilişki yaşamak ve bir ilişki kurmak değil.
08:59Çünkü o yaş grubunun temel ihtiyacı bir ilişki kurmaktan ziyade beğenilmek, kabul görmek ve alkış almak.
09:07Tam da burada aklıma ne geldi Mehmet Bey biliyor musunuz? Affedersiniz lafınızı kestim ama sosyal medyadan bahsediyoruz ya
09:15sürekli işin içinde bir şekilde hani flörtleşme işte o direkt mesajlara mı düştü diye.
09:20Sosyal medyada kaç kişi realde kendisiyle aynı ki? Hani o filtreler, o makyajlar.
09:27Belki de gösterdiği kişinin karşısında yarattığı etkinin sanal dünyadaki gibi olmayacağını da düşünüyor olabilir.
09:34Şüphesiz. Birincisi ben kendim idealize ettiğim, oluşturduğum bu profildeki gibi bir insan değilim.
09:42İkincisi muhtemelen karşımdaki de öyle çıkmayacak.
09:45Ama öbür tarafta biz bir hayal üzerinden kendimizi mutlu etmek istiyorsak bu ilişkiyi sürdürebiliyoruz.
09:51Şimdi bu dönemin temel problemi şöyle bir şey. Ben yüzeysellik ve derinlik arasında bir tercihte bulunuyorum.
09:58Derinlik, derinliği seçmek tehlikeli bir şey. Şimdi bir ilişkiye başlarken o kadar çok alternatif var ki çevremde.
10:08Ben hareketin yani hayata kendimi açmanın yeni alternatifleri değerlendirerek olacak bir şey olduğunu düşünüyorum.
10:16O yüzden ki hareket derine doğru olan bir harekettir. Aynı sizin mesleğinizde yaptığınız gibi.
10:22Yani birçok farklı durumu, ortamı, mesleği, işi değerlendirmek yerine yaptığım işi en iyi şekilde yapmaya çalışayım dediğiniz anda bu derinleşmek anlamına gelir ve zordur günümüz koşullarında.
10:34Çünkü hayat size beni dere diye bağıran onlarca keyifli yaşam deneyimcisi var. Herhangi bir tanesinde derinleşmek 50-60 yıl öncesinde kaldı ve zorlaştı.
10:44Aynı ilişkilerde de böyle. Alternatif sayısı arttıkça ve ben sosyal medyada kendimi olduğumdan başka biri gibi gösterdikçe ne yazık ki derinleşme ihtimali de elimden uçup gitmiş oluyor.
10:59Yani buradaki temel mevzu koskoca bir ilişki havuzu var. Bu bekar insanlar bu havuza girip çıkıyorlar, girip çıkıyorlar, girip çıkıyorlar.
11:08O havuz o kadar canlı ki biz hep o havuza bakıyoruz ama havuzun dışında da sağlıklı ilişkiler kurmuş, güvenme evlilikler oluşturmuş, iyi aileler kurmuş insanlar var onlar çok gözükmüyor.
11:20Ama Z kuşağı diyecek olursak, Z kuşağı kendini iyi hissedeceği bir mecranın peşinde, sosyal medya onlara iyi hissedeceği bir mecrayı veriyor ve onlar da sosyal medyanın dışında görüşmeyi tercih etmiyorlar.
11:33Çünkü dışarıda görüştüğü anda kel gözükecek, takke düşecek.
11:39Yani temelde iş artık bizim sanal dünya üzerinden üzüntülerimizi, sanal dünya üzerinden acılarımızı, öfkemizi, tepkimizi göstermemiz nasıl güvenliyse ilişkileri orada yaşamakta daha güvenli ve az acıtıcı oluyor.
11:55Bir şeyin az acıtıcı olması için de bağ kurmamak gerekiyor. İşte zihin acıdan kaçarken hep pratik yoldan kendi kendini tatmin etmeye çalışan bir zihin ve sosyal medyanın bu kadar güçlü olmasının nedeni de
12:08bu ihtiyacımızı karşılıyor olması ama bu gençler ne zaman ait olma ihtiyacı duyacaklar?
12:14Yani bir aile kurma, kendini bir sistem içerisinde tanımlama ve biriyle el ele oturup da bir gün batımı izlemenin yüzlerce kişiye DM atmaktan daha romantik ve keyifli olduğunu gördüğünde,
12:26yani ait olma ihtiyacı ön plana çıktığında o zaman sosyal medya dışında da ilişkiler kuracaklar, kuruyorlar, ne evlenme ne boşanma oranlarında dramatik bir değişim yok.
12:38Biri Twitter'dan yazmış ki Mehmet Bey.
12:41Ne diyor acaba?
12:42Çıkma teklifi etmek geri gelsin.
12:45Eskiden böyle bir şey vardı hatırlarsınız.
12:49Evet efendim şimdi bu teklif olduğu zaman biz şimdi de şu var ya biz neyiz artık adını koyalım.
12:55Bu biz neyiz de artık adını koyalım bunlar.
12:58Çıkma teklifiyle gideriliyordu yani artık çıkma teklifi etmek resmi bir kurumsal yapı oluşturuyordu yani.
13:04Şimdi öyle değil.
13:05DM'den o mesajı sen kaç kişiye atıyorsun?
13:08Kaç kişi senin için çok özel bir mesaj?
13:10Bayram mesajı gibi değil mi?
13:11Yani kopyala şablonlarda kayıtlı yapıştır gönder gitsin.
13:16Öyle oluyor.
13:17Çünkü efendim pratik.
13:19Siz şöyle bir kendi arazinizde bin tane tohum atarsanız yüz tane ağacınız olur.
13:25On tane tohum atarsanız bir tane belki olur şansı.
13:28Muhtemelen insanlar şanslarını artırmaya çalışıyor.
13:31Ne zamanki derin bir ilişkinin keyfini yaşadılar ve ne zamanki ait olma ihtiyaçlarını giderdiler.
13:37İşte yüz tane kişinin çevresinde koşmaktansa bir tane kişiye özlem ve sarılmanın daha değerli olduğunu gördüklerinde
13:45o zaman o ilişkileri yaşayacaklar.
13:47Kimse endişe etmesin.
13:49Sanal dünyadaki ilişkiler de çok tehlikeli değil.
13:52Yüz yüze flört kadar bazen tehlikeli hiç değil.
13:55O nedenle bunlar yaşam dönemleri.
13:57Gençler önce birey olacak, sonra sevgili olacak, sonra aile kuracak, anne baba olacak.
14:02Paldır küldür olmasınlar, deneyimsel olsunlar ve kendi kimliklerini önce geliştirsinler.
14:07İsterlerse sanal dünyada geliştirsinler.
14:09Çok teşekkür ediyorum.
14:10Terapi gibi bir yayında adeta psikolog, doçent doktor Mehmet Şakiroğlu bizimle birlikteydi.
14:15Başka bir yayında görüşmek üzere Mehmet Bey.
14:17Hoşçakalın.
14:18Kendinize iyi bakın.
14:19Hoşçakalın efendim.