CHP Milletvekili Okan Konuralp, Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne Tepki Gösterdi
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülen Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne tepki gösterdi. Konuralp, "Bu yasanın asıl ismi hayvanları öldürme kanunudur ve siz bunun altına imza atıyorsunuz. Ancak unutmayın, hayvanların öldürülmesine dair kanunilik kılıfı getirmek istiyor olmanız, bu yasanın ahlaki ve vicdani olduğu anlamına gelmez. Siz ahlaki ve vicdani olmayan bir kanun düzenlemesiyle katliama kapıları ardına kadar açıyorsunuz" dedi.
(ANKARA)- CHP Ankara Miletvekili Okan Konuralp, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda görüşülen Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne tepki gösterdi. Konuralp, "Bu yasanın asıl ismi hayvanları öldürme kanunudur ve siz bunun altına imza atıyorsunuz. Ancak unutmayın, hayvanların öldürülmesine dair kanunilik kılıfı getirmek istiyor olmanız, bu yasanın ahlaki ve vicdani olduğu anlamına gelmez.
hbrlr1.com/cbwliaiakckckl
(ANKARA)- CHP Ankara Miletvekili Okan Konuralp, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda görüşülen Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne tepki gösterdi. Konuralp, "Bu yasanın asıl ismi hayvanları öldürme kanunudur ve siz bunun altına imza atıyorsunuz. Ancak unutmayın, hayvanların öldürülmesine dair kanunilik kılıfı getirmek istiyor olmanız, bu yasanın ahlaki ve vicdani olduğu anlamına gelmez.
hbrlr1.com/cbwliaiakckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Iıı çok fazla tekrara girmeden gecenin bu saati itibari ve
00:07bundan sonra da konuşmaya devam edecek arkadaşlarımızın da
00:09hangi konular çerçeveniz, hangi konuları değineceğine yönelik
00:13olası bir tahminleri bulunarak yasa teklifine ilişkin kimi
00:18değerlendirmeye kısaca aktarmak isterim. Franz Kafka'nın
00:22neredeyse anonimleşmiş bir sözü vardır. Şöyle der, bütün
00:27soruların cevaplarını bir köpeğin bakışlarında
00:30bulabilirsiniz der Franz Kafka. Ve biz bugün burada
00:35bakışlarında bütün soruların cevaplarının gizli olduğu
00:39köpeklerle ilgili bir katliam niyetini müzakere ediyoruz.
00:43Üstelik bu müzakere ciddiyetsiz bir içerikle hazırlanmış bir
00:49gerekçeler manzumesini de barındırıyor. Örneğin genel
00:55gerekçenin ağa bendinde emniyet genel müdürlüğü verileri de
00:59ortasında bazı rakamlar paylaşılmış. Iki bin on dokuz
01:02iki bin yirmi üç yılları arasında hayvana çarpma
01:05şeklinde üç bin beş yüz otuz dört trafik kazası ve buna
01:09bağlı olarak elli beş ölüm ve beş bin yüz kırk yedi
01:12yaralanma veri olarak önümüze konuluyor. Oysa TÜİK
01:16verilerine göre Türkiye'de aynı yıllar arasında ölümlü
01:21yaralanmalı kaza sayısı dokuz yüz kırk beş bin dört yüz
01:24altmış altı. Bu kazalarla hayatını kaybeden kişi sayısı
01:28yirmi yedi bin dört yüz yetmiş sekiz. Yani Türkiye'de iki bin
01:33on dokuz iki bin yirmi üç yılları arasında gerçekleşen
01:36ölümlü yaralanmalık trafik kazalarının sadece yüzde sıfır
01:40nokta üçü hayvanlarla ilgili. Ölümlerin oranı da neredeyse
01:46aynı. Bakın yüzde bir bile değil arkadaşlar. Bir başka
01:51deyişle Türkiye'de ölümlü yaralanmalı kazaların yüzde
01:55doksan dokuz nokta sekizinin tek sorumlusu var insan. Ama tüm
02:02ölümlü ve yaralanmalı kazaların yüzde biri bile
02:05olmayan bir veriye istinaden hayvanların özellikle de
02:11köpeklerin katledilmesini gerekçe yaratmaya
02:14çalışıyorsunuz. Gerekçenin B bendi. Sahipsiz olarak
02:19nitelendirdiğiniz hayvan popülasyonu nedeniyle
02:22vatandaşların psikolojisinin bozulduğunu iddia ediyorsunuz.
02:25Bu gerekçeyle psikoloğa, psikiyatrik kliniklerine
02:28başvurulduğuna iddia ediyorsunuz. Tek bir veri
02:31paylaşmıyorsunuz. Çünkü biliyorsunuz böyle bir veri
02:34yok. Bir nevi ben yazayım gitsin anlayışıyla hazırlanmış
02:40bir gerekçeyi sundu başkan bugün burada. İmza sahibi
02:42arkadaş. Aynı gerekçenin C ve D bendleri. Vallahi kendisi
02:48bakanlığınızı haksızlık ediyorsunuz. Kuduz vakalarının
02:52arttığını iddia ediyorsunuz. Fakat Sağlık Bakanlığı
02:55verilerine göre kuduz vakaları çok ciddi oranda düşüyor. Iki
03:00bin on dokuzda elli dokuz ilde dört yüz doksan dört kuduz
03:03vakası görülmüş. Iki bin yirmi üçte otuz beş ilde iki yüz
03:07seksen ikiye düşmüş. Iki yüz iki bin yirmi dördünün ilk beş
03:11aylık döneminde yirmi bir ilde sadece elli vaka var. Ve sadece
03:16iki kişi iki insan kuduza yakalanmış. Artan ne peki? Kudur
03:23riskli temas. Toplumsal bilincin artmasına bağlı olarak risk
03:28almamak için vatandaşlarımızın ilgili sağlık kuruluşlarına
03:32başvurusunu kuduz vakası artışı olarak önümüze koyuyorsunuz.
03:37Sağlık Bakanlığı'nın verilerine rağmen bunu yapıyorsunuz. Ç
03:42bendi. Sahipsiz hayvanların çiftlik hayvanlarının
03:46saldırmaları nedeniyle ortaya çıktığını iddia ettiniz. Maddi
03:48kayıplardan bahsediyorsunuz. Var mı bunun verisi? Bunun verisi
03:52de yok. Ya da şöyle söyleyeyim. Köpekleri katletme gerekçesi
03:58olacak kadar yüksek oranda bir saldırı var mı? Bence elinizde
04:02böyle bir veri de yok. Ama bunu da verisiz bir şekilde
04:06gerekçenize yazıyorsunuz. Dünya Sağlık Raporu'nun rapor
04:11hayvan sağlığının raporuna atıf yapıyorsunuz. Rapordan bir
04:16bölümü alıntılamışsınız. Alıntıladığınız bölüm sizi
04:19yalanlıyor. Yakala kısırlaştır sal metodunun işe yaramadığını
04:25bu rapora rapora atfen söylüyorsunuz. Oysa rapor tam
04:28tersine yakala kısırlaştır sal metodunun başka bir grup eylemle
04:33birlikte uygulanması gerektiğini vurguluyor. Yani
04:36met metodu reddetmiyor. Aksine metodu önemsiyor. Siz bunu
04:40gerekçe olarak bizim önümüze koyuyorsunuz. Bir başka gariplik
04:47gerekçenizde. Ya bu ülkenin seksen bir valisi illerindeki
04:54sahipsiz köpeklerin sayısını merkeze bildiriyor. Seksen bir
04:59valinin merkeze bildirdiği verilerin toplamı iki milyon.
05:03Siz kendi valilerinizi yalanlıyorsunuz ya. Yalan
05:07diyorsunuz. Hayır dört milyon. Gerekçe de aynen bunu garip bir
05:10hesapla dört milyonu çıkartıyorsunuz. Böyle
05:14karaçayla gel işi güzel hazırlanmış bir gerekçe de bir
05:18köpek katliamının müzakeresindeyiz. Sayın Başkan
05:21son olarak son bölümde şair Oruç Aruoba'ya bir arkadaşı bu
05:27senin kedin mi diye sorar. Aruoba hayır ben onun insanıyım
05:32der. Tam da meselenin özü bu arkadaşlar. Kim kimin köpeği?
05:38Kim kimin kedisi? Bu bağlamda sokak hayvanı veya sahipsiz
05:43hayvan ifadeleri bile sorunlu. Hadi bunun üzerine çok
05:48takılmayalım diyelim. Onların yaşam alanlarına biz müdahale
05:53ettik. Onların yaşam alanlarından biz koparttık. Bu
05:56gerçekle bile yüzleşmeyen bir gerekçe metnini önümüze
05:59koyuyorsunuz.
06:03Onların bizimle hangi şart ve koşullarda yaşayacağının
06:06düzenlemesini yapıyorsunuz. Şu ve şu şartlar altında kalırsam
06:11yaşamana izin vereceğim. Aksi takdirde katlim meşru diyen
06:14diyen bir anlayışı bize dayatmaya çalışıyorsunuz.
06:17Hayvanların sokaklardan toplanıp uyutulmasını veya
06:22ötenazi uygulamasını adına ne derseniz deyin. Bu yasanın asıl
06:26ismi hayvanları öldürme kanunudur ve siz bunun altına
06:30imza atıyorsunuz. Ancak unutmayın hayvanların
06:35öldürülmesine dair kanunilik kılıfı getirmek istiyor olmanız
06:41bu yasanın ahlaki ve vicdani olduğu anlamına gelmez. Kanuni
06:48olabilir ama ahlaki ve vicdani değildir. Siz ahlaki ve vicdani
06:54olmayan bir kanun düzenlemesiyle katliama kapıları
06:58ardına kadar açıyorsunuz. Çünkü hayvanların insanlardan daha
07:03önemsiz olduğu düşüncesiyle hazırlanmış bir kanun bu. Güçlü
07:08olanın güçsüz olana tahküm edebileceğine inanıyorsunuz ve
07:12şimdi de hedefinizde köpekler var. Bir diğer konu da
07:16önlerinize koyduğunuz fotoğraflar bu çocukların bu
07:20çocukların annelerinin babalarının acısını yaşadıkları
07:24travmaları bizi bizim anlamadığımızı ifade edercesine
07:29önlerinize koyduğunuz fotoğrafların arkasına
07:31sığınmayın arkadaşlar. Biz yaşanan sorunu, yaşanan acıları
07:37görmezlikten geliyor değiliz. Aksine sorunu çözmek için
07:43köpekleri öldürmek gerekmiyor diyoruz. Bunu büyük bir
07:48iştenlik ve samimiyetle söylüyoruz, duymuyorsunuz.
07:52Vicdanınız buna nasıl onay veriyor? Yapmayın diyoruz. Tek
07:57kelime söz etmiyorsunuz. Ya da şöyle söyleyelim. Bir yıl
08:02içinde köpekler kaç insan öldürdü? Ya da soruyu şöyle
08:08soralım. Insanlar kaç köpek öldürdü? Ya da daha vahim bir
08:12soru soralım. Insanlar kaç insan öldürdü? Erkeklerin
08:16katlettiği kadınlar, öldürülen motokuryeler, mesemlerde ölen
08:21çocuklar, önlenebilir iş kazalarında ölen işçiler,
08:25öldürülen şiddet gelen öğretmenler, doktorlar yok mu?
08:29Ve biz hangi gerekçeyle olursa olsun kimse için ölümü
08:35savunmuyorsak köpekler için neden savunuyoruz? Sayın
08:41milletvekili son söz olarak bir köpeğin sadakati, vefası ve
08:47sevgisine ilişkin hepinizde en az bir anı vardır. Bu
08:54anılarınıza sahip çıkın. Başa dönecek olursak umarım
09:00köpeklerin gözlerinize bakabilecek yüzünüz olur.
09:03Teşekkür ederim.