Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve AKP Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, bugün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında Külliye'de bir araya geldi. "Emekli zirvesi" adı verilen toplantının en düşük emekli aylığında artış yapılmasına ilişkin düzenleme için olduğu açıklandı. SÖZCÜ TV, ağır ekonomik koşullar altında her geçen gün daha ezilen emeklileri canlı yayında bir araya getirdi... İşte asıl emekli zirvesi!
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Her zaman olduğu gibi yine emeklinin sesi olmaya devam
00:03ediyoruz. Bir yandan ııı tabii hem Hazine ve Maliye Bakanı
00:06Mehmet Şimşek Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve
00:09beraberindeki ııı heyetin emekli zamlarıyla ilgili daha doğrusu
00:13enflasyon farkıyla ilgili ııı bir toplantı yapması
00:16bekleniyordu. Çünkü kök maaşı sekiz bin lira ve altında
00:19kalanların maaşı on bin lira da kaldı. Yani ııı normalde on
00:22bin lira alanlara iki bin dört yüz yetmiş üç lira
00:24eklenmesi bekleniyor ama bir kısımın pek söyleyecek sözü de
00:28kalmadı. Şimdi orada emekliler zirvesi yapılıyor mu? Yapılmıyor
00:32mu? O da bilinmez ama biz dedik ki emekliler her zaman
00:34yolda bizim önümüzü çeviriyor. Aldıkları on bin liradan
00:37bahsediyorlar. Biz emekliler zirvesinin Sözcü Televizyonu'na
00:40taşıyalım dedik. Sarıyer'de bir kıraathaneye geldik. Şimdi
00:44burada emeklilerle konuşacağız ama hararetli bir konuşma
00:47olacak sadırım. Şenol Bey'den rica edelim. Eee bize biraz çay
00:50verirseniz çok mutlu oluruz. Hemen başlayalım. Gülay Hanım
00:53ııı yanımızda o da ııı bir emekli. Efendim bir anda ııı
00:57emekliler zirvesi yapılacağı konuşuyor ama ııı sokakta bir
01:01farklı şeyler söylüyor. Emekler bize farklı şeyler ııı
01:03söylüyor. Sizin zirvenizde emekli ne konuşuyor? Emekli ne
01:07konuşuyor? Emekli market market gezip fiyatları konuşuyor.
01:11Gidiyorsun pazara bir şey alacaksın. Bir bir kilo fasulye
01:14alayım dedim yüz yirmi lira dedi. Nasıl alacaksın? On bin
01:18lira maaş. Gidip eskiden dışarıda yemek yiyorduk. Şimdi
01:21lokantasına gidip yiyoruz. Yani dışarıda yemek yiyen bir
01:25lahmacun bile yenmiyor artık dışarıda. Emekliler buna
01:27emeklilere zam veriyor. Nerede hani zam? Benim maaşım kök
01:31maaşım sekiz lira diye. Bana zam vermiyor. Ben yemiyor muyum?
01:35Benim çoluğum çocuğum yok mu? Var. Ama vermiyorlar. Yapacak
01:38bir şey yok yani. Siz de aynı marketten alıyorsunuz. Aynı
01:40marketten sabah yürüyüşe giderken marketleri
01:43dolaşıyorum dönüşte. Nereden ne uygun, nereden ne alabilirim
01:47diye. Yani bir şey alırken bir şey alırken böyle düşündüğünüz
01:51ya aldığınız ya da ya ben bunu alıyorum ama deyip böyle iç
01:54çektiğiniz düşündüğünüz ya da alamadığınız bir şey oluyor mu
01:56yakın zamanda zaten? Oluyor tabii ki. Tabii ki oluyor. Çok
01:59oluyor hem de. Yani alamıyorsun. En son ne
02:03yaşadınız bununla ilgili? En son ne yaşadım? En son gittim
02:06markete yağlara baktım. Iki yüzün üstünde çıkmış ayçiçek
02:09yağları. Bir kilo ya et alamıyoruz mesela. Et gidip kent
02:15lokantasında et olunca gidip millet kuyruğa giriyor. Bugün bir
02:17kuyruk vardı. Hadi hesabı yoktu yani o kuyruğun. Bir şunu
02:22soralım o zaman size doğrudan soralım. Eee doğrudan şunu
02:24soralım. Sizin beklentinizle maaş beklentinizin ne kadar
02:28olmalı? En azından asgari ücret. En azından. O da
02:31yetmiyor. O da yetmiyor ama yani biz artık alıştık
02:35yiyoruz. Yetiştiriyoruz. Bir tencere yemek pişirip iki gün
02:38yiyebiliyoruz ama gençler ne yapacak? Ya düşünüyorsun torunun
02:43bayram geliyor. Torununa bir açlık veremiyorsun. Bu ne kadar
02:46acı verici bir şey. Yıllarca çalış. Emekli olayım diye
02:49seviniyorsun. Ya emekli oluyorsun üzülüyorsun. Emekli
02:52olmak istemiyor artık kimse. Çünkü emekli maaşı hiç kimseye
02:55yetmiyor. Siz Temmuz'un ortası olmuş hala İstanbul'dasınız. En
03:00son memlekete ne zaman gittiniz? Yakın zamanda
03:02birkaç sene önce gittik. Gidemiyoruz daha doğrusu. Yol
03:06parası, gidiş gelişler bizim o zaman gidip gelirsek en azından
03:10bir iki ay toparlanamayız. Niye sıkıntıya giriyorsun diyorsun
03:13gitmiyorsun. Evet. Ya oraya da gitmiyoruz. Artık memleketi de
03:16unuttuk. Gidemiyoruz çünkü. Çok teşekkür ederim. Yanımızda
03:21Rıza Bey var. Rıza Bey'le soralım. Zaman zaman canlı
03:23kazalara şu sitede telefonunuz çalıyor galiba Rıza Bey. Eee siz
03:27de emeklisiniz. Efendim sizin beklentiniz ne? Bizim
03:32beklentimiz eee hükümetten emeklilerin durumunu
03:36iyileştirmesi. Emekliler on bin lira, on iki bin lira
03:40alıyorlar. On beş alanda var ama hiçbirisi geçinemiyor.
03:44Herkes emekliye gidiyorsun arkadaş nasılsın? Ne ediyorsun?
03:49Geçinemiyorum diye söylüyorlar. Ekonomi durumu çok kötü. Bir
03:54markete gidiyoruz. Markette büyük bugün aldığımız yarın
03:58alamıyoruz. Peynir olmuş dört yüz lira. Beş yüz lira. Bir
04:05Kays olmuş yüz elli lira. Her şeyi hesaplıyorsunuz market
04:09Geziyorsunuz. Market dolaşıyoruz. Nerede beş kuruş
04:12aşağı var? Onu almaya çalışıyoruz. Onu da
04:15alamıyoruz. Bazen ııı kasadan geri dönüyoruz. Mesela geri
04:20iptal ettiriyoruz. Aldığımız şeyleri. Fiyatı yanlış. Fiyatını
04:25okuyamıyoruz. Yanlış yapıyorlar fiyatını. Gidiyoruz kasaya. Bu
04:29kaç para mesele? Diyelim ki yüz elli lira. Biz zannediyoruz
04:33yetmiş beş lira. Almış ya yüz elli liraymış. Evet. Iptal
04:38ettiriyorum, alamıyorum mesela. Geziyoruz, market market
04:43geziyoruz, pazar pazar. Siz de ııı burada kalmışsınız. En son
04:48on beş sene önce gittim. On beş sene. He ondan sonra daha
04:52gidemedim. Daha memlekete gidemedim. Ekonomik durumlar
04:57müsait değil. Bir yerden bir yere gidemiyorsun. Yani
05:02memleketi geçtim bir yerden bir yere gitmekte. Bir yerden bir
05:04yere gidemiyorsun. Bir ııı hasta yanına gidemiyorsun. Şeyin
05:10yanına gidemiyorsun. Zorlanıyorsunuz. Zorlanıyoruz
05:13bunda. Şimdi bir de şöyle ortaya ııı soralım aslında.
05:16Etrafıma baktığımda ııı yani herkes ııı şunu konuşuyor. Şimdi
05:21biz sokağa gittiğimizde, sokağa çıktığımızda ııı herkes bizim
05:24yolumuzu çeviriyor. On bin lira emekli maaşından ııı bahsediyor.
05:27Sizin böyle ııı beklentiniz ne? Ya da böyle bir şeyi ya ben
05:32emekli olmuşum o kadar yıl ııı bu devlete, millete hizmet
05:35etmişim. Artık rahat etmek istiyorum. Iıı diyor musunuz
05:38kendinize? Neyi yapmak istiyorsunuz da yapamıyorsunuz?
05:40Böyle ortaya soruyorum. Siz konuşmak istiyorsunuz galiba.
05:43Evet ııı yani ııı on bin lira emekli maaş alıyorum. Evet. O
05:48bir hafta dayanmıyor. Bir hafta. Bir hafta dayanmıyor. Yani on
05:52bin lira maaş bir hafta dayanmıyor. Yani ııı şunu
05:54hatırlıyorum. Babamın emekli zamanlarını hatırlıyorum.
05:57Örneğin bin dokuz yüz doksan yedide Erbakan rahmetli Erbakan
06:01hoca. Yüzde iki yüz yirmi bir zam yapmıştı. Babam demişti ki
06:04oh Allah razı olsun senden Erbakan demişti. Ve hayatını
06:09bayağı bir rahat geçirdi. Son dönemlerinde. Aldığı o zamla
06:12birlikte. Yani Erbakan'ın yaptığı o havuzları havuz
06:16sistemi kaçan paraları engellenmesini adam bunları
06:20yaptı. Ve emekliye verdi. Bu hükümet ne yapıyor? Faizciye
06:24parayı veriyor. Emekliye parayı vermiyor. Faizi
06:28kısacaksın. Faiz düşüreceksin, emekliye vereceksin kardeşim.
06:30Bu nedir yani? Bu zulümdür yani. Bu ölümdür. Emekli
06:34ölümdür yani. Ya bir hafta önce ııı bir hafta yani sekiz
06:37dokuz gündür evde yumurta yok ya. Bu nasıl bir şey? Bunu
06:42kimi izah edecek ya? Bak şu anda yani ellerim ayağım
06:45titriyor. Ya hakikaten yani karpuz ııı yazın ortası gelmiş.
06:48Evimize iki defa girdi ya. Yarım karpuz. Bu hakikaten
06:53emekli ııı bir umutla ııı bugünkü toplantıdan iyi bir
06:58şeyin çıkmasını bekliyor. En azından yirmi beş civarına
07:03çıkarmasını, insanların biraz nefes almasını, memleketine
07:06gitmesini, memlekete gidemiyoruz. Eşimle beraber
07:09ııı gidiş geliş Sivas altı milyar. E ne yiyeceğiz, ne
07:14içeceğiz? Ne kadar kalacağız? Gidelim de biraz İslam'a
07:18nefes alsın. Değil mi? Ama gidemiyoruz. Pazara, markete
07:22zam değil de maaşlara zam demek istiyorsunuz efendim. Yani
07:25pazara, markete zam değil. Onlar duydurması gerekiyor.
07:28Onlar denetlenmesi gerekiyor. Herkes almış başını gidiyor.
07:30Denetleme falan plan yok. Onu görüyoruz yani. Bir de ııı
07:34Sayın Bakan Mehmet Çimşek de dedi ki en zoru ııı geride
07:38kaldı dedi. Bu sene çok büyük ihtimalle Türkiye yüksek
07:40gerili ülkeler grubuna girecek dedi. En zoru da geride kaldı
07:44diyor. Siz ne söylemek istersiniz? Vallahi ben
07:47inanmıyorum. Yani millet milletin halinden belli zaten.
07:51Ben inanmıyorum bunların şeylerine artık. Yani artık
07:54ııı yani Allah dediklerine inanıyorum sadece. Allah
07:57bildirdiklerine. Yeter artık yani. Yirmi iki seneden beri
08:01yeter ya. Yeter. On milyon maaş nedir ya? On milyar maaş
08:04alıyorum ya. Bir hafta dayanmıyor. Evimize bir şey
08:06götüremiyoruz. Eşimize karşı mahcup oluyoruz ya. Bu nasıl bir
08:09şey? Yani artık vicdanın ellerine vicdanını koymaları
08:13gerekiyor. Erbakan'ın yaptığı hamleleri bunların ııı bu
08:16hükümetinde rica ediyorum lütfen yapmasını bekliyorum.
08:19Bu faizciye parayı vermeyecek. Emekliye verecek ve emekliyi
08:22kaldıracak. Emekli parayı ne yapsın? Biriktiriyor mu sanki?
08:25Emekli parayı markete harcıyor. Hastaneye gidiyor. Oraya
08:28harcıyor parayı. Iş piyasası dönüyor bu para. Emekliye ver
08:32kardeşim. Ver emekliye. Emekli bir rahat etsin. Sen sana da
08:36Allah razı olsun desin. Teşekkür ederim. Evet ııı
08:41sürekli sokakta karşılaşıyorduk. Şimdi ııı şimdi siz haberleri
08:45izlediğinizde sadece bir buçuk iki dakikalık kısmını
08:48izliyorsunuz ama bir haberi çıkartmak yaklaşık iki saati
08:51buluyor ve biz başka konuda röportaj yapsak bile ııı örneğin
08:55pazarda bir şeyden bahsetsek ya da ne bileyim yolda gördüğümüz
08:58herhangi bir şeyin haberini yaparken bir kaza haberini
09:01yaparken dahi neredeyse oraya gelecek. Eee emekler sürekli
09:04bizim yolumuzu ııı çevirip on bin lira emekli maaşının
09:07yetmediğini söylüyorlardı. Yani benim en çok duyduğum kelime
09:10özellikle son aylarda on bin lira emekli maaşı ve ııı zamdı
09:14ki zaten de biz bu emekliler meclisini bu yüzden kurduk. Bir
09:18yanda emekliler zirvesi yapılıyor ama asıl emekliler
09:21zirvesi burada. Asıl emekliler burada. Pazara markete giden o
09:24fiyatları ııı gören bu ııı gazetelerde özellikle yapılan
09:29açıklamalarda verilen fiyatlarla marketteki fiyatların
09:33farklı olduğunu gören emekliler burada. Efendim size de soralım.
09:36Iıı enflasyonda en zoru geride kaldırı sayın bakan ııı siz
09:41enflasyonu ııı bu pahalılığı siz nasıl hissediyorsunuz? Pazara
09:45market ettiğinizde? Ben de inanmıyorum. Ben de
09:48inanmıyorum. Iıı o Mehmet Hilmişek ııı rica ediyorum
09:53ondan. Iıı biz emeklinin maaşıyla bir ay bir geçilsin
09:56bakayım ben bir göreyim. Ben bir göreyim abi ya. Ben rica
10:00ediyorum ya. Bu bu olmaz böyle. Bu kadar olmaz. Biz hiçbir şey
10:06yapamıyoruz. Çoluğumuzu çocuğumuzu evlendiremiyoruz.
10:10Eskiden bir emekli ııı buradan evini alırdı. Arabasını alırdı.
10:16Ev kirasını öderdi. Şimdi ev kirasını böyle ödemiyorsun bir
10:20emekli maaşıyla. Imkanın yok. Bir bir emekli maaş alıyorsun on
10:25bin lira, on iki bin lira. Iıı ev kirası olmuş yirmi bin lira.
10:28Bu adam neyine geçinecek, ne yapacak? Yani dilenecek mi
10:32sokakta? Ya ben inanmıyorum bunların şeylerine. Peki sizin
10:38pazara markete gittiğinizde ııı böyle fiyatına şaşırdığınız
10:41ya bu kadar da olur mu? Ya da geçen hafta bunu bu kadar aldım
10:44ya da birkaç gün önce bu kadar aldım. Şimdi bu kadar oldu.
10:47Olmuş dediniz. Şaşırdığınız şeyler oluyor mu? Ya yenge
10:50söyledi ııı geçen hafta cumartesi pazara gittim ben. Ya
10:55fasulye olmuş yüz elli bin lira ya. Bu insaf ya, insaf ya. Bir
10:59kilo olmuş domates olmuş altmış bin lira. Iıı yani yiyemiyoruz,
11:05alamıyoruz. Ben de yüz yetmiş liraya görmüşüm herhalde her
11:07yerde fiyatlar farklı. Farklı oluyor. Farklı oluyor. Iıı yani
11:11gerçekten emeklilere bir dokunuyoruz ama ııı binah
11:15işliyoruz. Peki sizin maaş beklentinizde ne kadar olması
11:18ııı gerekiyor sizce? Asgari ücretin üzerine çıkması lazım.
11:23Gerçekten. Mesela eskiden ııı maaş asgari ücretin üzerindeydi.
11:29Şimdi düşürdüler biraz çektiler aşağı. Yapacak bir şey yok.
11:34Asgari ücretin biraz üstü olursa ııı olursa ııı kurtarır
11:37mı? Siz ne diyorsunuz? Kurtarmaz ama artık yapacak bir
11:40şey yok. Yani ölelim mi ya? Ölelim mi abi? Gerçekten
11:45bilmiyorum ya. Rahatlar yani. Rahatlar. Asgari ücretin
11:49üstüne çıkarsa biraz rahatlar yani on bininden asgari asgari
11:54ücretin üstüne çıkan maaş biri olmaz. Biraz rahatlar. Adam bir
11:59pastaneye gidiyor bir simit olmuş yirmi lira. Bir poğaça
12:04olmuş on beş lira. Bir çay olmuş yirmi liran. Neyini
12:08alıp da neyini içecek yani? Neyini yiyecek? Adam nereden
12:12alıp da nereden bir poğaçanın bir ııı çayın hesabını yapıyor?
12:17Onu gidemiyoruz. Eskiden gidiyoruz. Her şeyini
12:21alıyordu. Böreğini alırdı, poğaçasını alırdı, çayını
12:25alırdı. Kanını doyurup çıkardı. Şimdi imkanı yok kanını
12:29doymuyor ya. Bir simitle bir poğaçayla insanın kanını doyar
12:33mı? Bir çay olmuş yirmi lira. Simit olmuş on beş lira. Poğaça
12:38olmuş. Şimdi ben geçenlerde yirmi beş lira gördüm ya. Bir
12:43etin kilosu olmuş dokuz yüz lira, dokuz yüz lira. Etin
12:47kilosu dokuz yüz lira. Aylardır et alamıyoruz evimize ya.
12:51Aylardır. Et görmüyoruz. Kurban Bayramı'ndan Kurban
12:55Bayramı'nda komşularımız getirirse getiriyorlar. Allah
12:59kabul etsin. Yoksa et alamıyoruz. Et görmüyoruz. Bir
13:03et dokuz yüz lira olmuş ya. Gördüm kasabın önünde gördüm
13:07ben. Geçiyordum. Cama kene baktım dokuz yüz yirmi lira
13:12gördüm ya. Dokuz yüz yirmi lira. Bunu fakir fukara ne
13:17yapsın? Emekli ne yapsın? On bin lira emek alan emekli ne
13:21yapsın? Alabilir mi o eti? Bir kilo kıyma alamıyoruz ya. On
13:26eee on kilo et yapıyor bir emekli marşı. Evet evet aynı
13:29aynı. Şimdi ben bir de neye şaşırıyorum biliyor musun?
13:31Şimdi eee pazara, markete gittiğimizde şimdi işimiz
13:35gereğe birçok şeyin fiyatını biliyoruz. Oradan yayın
13:38yapıyoruz, yanından geçiyoruz ama o kadar şaşırıyorum ki eee
13:41peki siz daha öncesinde şunun için şaşırıyorum dedim. Çünkü
13:44her şeyin fiyatını neredeyse ezbere biliyorsunuz. Önceden
13:47biliyor muydunuz böyle? Hayır, hayır, hayır. Fiyat miyat
13:50sormuyorduk. Markete giriyorduk, on alıyorduk, on
13:53alıyorduk, on alıyorduk, doğru kasaya. Ama şimdi saatlerce
13:57böyle bakıyoruz, fiyat inceliyoruz. Inceliyoruz ki
14:01hangisi daha hesaplı, hangisi daha ucuz? Onu alalım bazen de
14:06almadan çıkıp gidiyoruz. Benim maaşımdan on bin lirayla on
14:11beş bin lirayla o hükümet yetkilileri bakanlar iki gün
14:15geçinsin bir yerde. Iki gün, iki gün, bir ayı bırak. Iki gün
14:19geçinsin bakalım nasıl geçiyorum? Mehmet Şimşek'in
14:22konuşmalarına falan ben inanmıyorum, hayatta
14:25inanmıyorum. Onlar şöyle yapacağız, böyle yapacağız. Bu
14:29enflasyonu ne düşürebilirler, ne de düşer. Şimdi enflasyonu
14:33ben buradan alıp hemen yan tarafa tekrar Gülay Hanım'a
14:36eee döneyim. Eee Gülay Hanım altı aylık enflasyon eee farkı
14:40yani yapılan enflasyon TÜİK'in açıkladığı yüzde yirmi dört
14:44virgül yetmiş üç. Yani bu da on bin lira kök maaşı olan
14:47birinin eee maaşlanmanın iki bin dört yüz yetmiş üç lira
14:51olması eee demek. Bir yanda eğer araya seyyahen bir şey
14:54olmazsa eee sizce enflasyon altı aylık enflasyon yüzde yirmi
14:59dört virgül yetmiş üç mü? Hayır yanında bile geçmemişler.
15:02Fiyatlara bakmıyorlar herhalde. Biz bakıyoruz. Hepsini
15:05inceliyoruz ona göre. Bunu alabilir miyiz? Alamaz mıyız
15:09diye. Bugün aldığımızı yarın gidiyoruz. Böyle parayı uzatır
15:12ken bakıyoruz acaba aynı para mı? Farklı mı? Bir bakıyorsun
15:15farklı çıkıyor. Bir ekmek olmuş on iki buçuk liraya. Tek bir
15:18ekmek. Gramajı düşmüş ekmek. On iki buçuk lira olmuş. Nasıl
15:23alacaksın? Alamıyoruz hiçbir şey alamıyoruz gerçekten. Benim
15:25maaşım on bin lira. Ben o kadar çalıştım, vergi de ödedim.
15:29Yani hani benim maaşım benim maaşıma zam da gelmeyecek
15:33şimdi. Biz birinin altında mı kökü? Birinin altında olduğu
15:35için gelmeyecek yani. Niye öyle oldu? Çünkü emekli olurken
15:39düşürdüler ya. Yani emekli maaşımız az bağlandı. Otuz
15:43sene çalıştımsa o kadar maaş bağlandıysa bu benim suçum mu
15:46ben sence? Emekliler iyiliği ya bu sene. Emekliler iyiliği
15:50kira verdiklerini düşün. Benim bir yine iyi kötü bir evim var
15:53oturuyorum. Peki kira verenler ne olacak? Gerçekten sokakta
15:57kalıyor millet ya. E gidip kümes gibi bir yer buluyorlar
16:00oraya giriyorlar şükrediyorlar. Bu böyle mi yani emeklilere
16:03layık mı bu? Gerçekten değil yani. Allah sonumuzu hayır
16:07getirsin. Benim hiç umudum kalmadı. Şimdi şöyle sorayım.
16:10Eee siz eee çalışırken eee bir yandan tabii eee kaç yıl
16:14çalışıyorum çalıştım demişsiniz. Otuz yıl. Otuz yıl
16:17çalıştınız. Eee gençtiniz. Eee bir hayalleriniz vardı illa ki.
16:21Tabii ki var. Eee ne bileyim bir yazlık almak, bir tatile
16:24gitmek. Eee bir hayaliniz hala var mı? Ya da hayallerinizi
16:27gerçekleştiriyor. Hayalim emekli olunca dedim gezeceğim.
16:30Biraz dolaşacağım. Ülkeme, memleketime gideceğim. Orada
16:34kalırım, gezerim. Ya da ne bileyim bir turlara katılırım,
16:37gezerim dedim. Ama hiçbirini gerçekleştiremedim. Neden? Yani
16:41şimdiki aklım olsa belki emekli olmayacaktım. Çalışacaktım
16:45Emekli hiçbir şey yapamıyor. Gerçekten. Evden dışarıya
16:49çıkamıyoruz. Bak yaz bitti. Biz hala evdeyiz karı koca.
16:52Hiçbir yere çıkamadık. Bir yere gidemiyoruz. Çünkü bir
16:55gitsek iki üç ay toparlanamayacağız sonra da. Önümüz
16:58kış. Ne yapacaksın? Doğal kazı faturaları nasıl ödeyecek?
17:01Ödeyemiyoruz. Hiç böyle daha önceden düşünür müydünüz yani?
17:06Ben bir köyüme tatile gideceğim. Eee ya bir de memleket
17:11görüyorsunuz aynı zamanda. Eee oraya gideceğim. Ama böyle
17:15geriye dönüp ya ben doğal gaz faturamı, elektrik faturamı, su
17:19faturamı eee düşünmeyeceğim diye bir düşünceniz var mıydı?
17:24Yani bunları düşünüyorsunuz. Vardı önceden ama şimdi yok.
17:27Şimdi diyorum ki ben gidip gezeceğim geleceğim. Sonradan
17:29sıkıntıya gireceğim. En iyisi evimde oturayım diyorum. Bir
17:32yere gidemiyoruz yani. Hepsi kaldı içimizde hayallerimiz.
17:35Eskiden benim babam emekliydi. Biz hepimiz sekiz kardeştik.
17:40Biz geçiniyorduk. Ama şimdi bir kişiyi bir kişiye oturup
17:45yani bir kişi evdeyse bir kişi çalışıp da o kişiye
17:48bakamıyor. Öyle bir hale geldik. Hepsinin emekli olma
17:51karı koca emekli de olsa bir işe yaramayacak. Çünkü bak
17:54gidiyorum sabah yürüyüş yapıyorum. Sonra sıkılıyorum
17:57diye. Gidip parkta oturuyorum. Niye? Benim tatile girsem öyle
18:00olmayacak. Ama bir yere gidemediğim için o parkta öyle
18:03oturuyorum. Yürüyüş yapıyorum. Akşama kadar vakit
18:06geçiriyorum. En azından yeşillik var diye bir köy
18:08havası var. En azından hava alıyorum. Memleketime gidip
18:12tabii kışlıklarımı da alıp gelmek isterim. Ama maalesef o
18:15imkanımız kalmadı artık. Yani gerçekten eee hararetli bir
18:21yayın olacağını söylemiştim ama eee bir dokunup bin ah işittik
18:25eee Sebahattin Bey eee konuşurken eee gerçekten elleri
18:29titredi. Çünkü eee enflasyon nerede? Enflasyon bu eee yüzde
18:33yirmi dörtte ya da yüzde elli de farklı kurumların
18:36açıklamasında değil. Enflasyon sokakta, enflasyon markette,
18:40enflasyon pazarda. Pazara, markete kim gidiyor? Etrafımda
18:44gördüğünüz beyefendiler, hanımefendiler, Sebahattin Bey
18:47gidiyor, Gülay Hanım gidiyor. Eee Rıza Bey gidiyor. Onlar
18:50enflasyonu eee gerçekten maalesef eee iliklerine kadar
18:54hissediyorlar. Eee size de bir kez daha soralım böyle. Eee siz
18:58de böyle geç geçmişte yine çalışıyordunuz. Emekli olurken
19:03sizin ne hayaliniz vardı? Çok sevinmiştim. Emekli olduğum
19:09zaman çok sevinmiştim. Buradan emekli de oldum. Memleketime
19:13giderim, memleketime yerleşirim. Memlekete de
19:16gidemiyoruz. Memlekete gitsek eskiden ııı çalışma vardı
19:21köyümüzde, memleketimizde ama şimdi çalışamıyor. Orman oldu
19:25hep. Tarlalarımız falan orman oldu memleketimizde.
19:28Gidemediğimiz için çalışamadığımız için. Hisar
19:31üstünde üç dört tane market var. Sanki anlaşmışlar. Hepsi
19:35birbirine at. Arkadaş birisine giriyor fiyat öbürküne varıyor.
19:41Öbürki farklı fiyat. Yani bilmiyorum yani nereye
19:45gidecek? Ne olacağız? Ne yapacağız? Eee bizim oralarda
19:49da bir deyim vardı. Eğer köyüne eee gitmezsen tarlan yol olur
19:52diye eee gidemediğinizden herhalde eee böyle oldu ama
19:55peki sizin tam olarak bir hayaliniz var mıydı? Köye ev
19:58yapayım. Çoluğumu, çocuğumu, torunlarımı alayım. Gideyim ya
20:02da onlarla bir tatile gideyim. Böyle hayalleriniz var mıydı?
20:04Vardı. Çok olmaz mı? Iıı köydeki ııı baba evini tamir
20:08ettik. Iıı baba evi duruyor. Ona bir şey olmadı. Allah razı
20:11olsun. Kaç yıllık ev? Yüz yirmi senelik falan var.
20:15Maşallah. Yenisini yapmayı düşündünüz mü? Yenisini yapmayı
20:18düşündüm ama ııı güç yetmedikten sonra yapamıyorsunuz.
20:21O düşüncede kaldı yani. Evet. Evet. Içimde bir ökte kaldı
20:25yani. Yani ne sorsam, ne anlatsam ııı yarım kalıyor.
20:31Şimdi ben de şunu düşünüyorum. Ben otuz yaşındayım. Acaba ben
20:34de emekli ııı olduğumda böyle şeyler yaşar mıyım? Iıı
20:39düşünür müyüm diye ııı gerçekten şu an ııı kara kara
20:43düşünüyorum ama eee umuyoruz ki daha güzel günler olur. Evet
20:47ııı bir yanda emekliler zirvesi ııı yapılıyor Ankara'da. Iıı
20:52orada çök maaşı on bin liranın altında ııı kalanları ııı
20:56konuşacakları ııı söyleniyor ama ııı biz Sözcü Televizyonu
21:00olarak ııı dedik ki biz farklı bir şey yapalım her zaman
21:03olduğu gibi. Biz farklı bir açıdan bakalım dedik ve emekliler
21:07meclisini ııı bir kahvehanede ııı topladı. Kenan Bey'in
21:10kahvehanesinde ııı topladık ve dedik ki emeklilerin
21:14sorunlarını, dertlerini konuşacağız. Sizin maaş
21:16beklentinizde sokağa, markete ııı pazara çıktığınızda bir şey
21:21almaktan ııı endişe duyuyor musunuz? Ya da alamadığınız ııı
21:24bir şey var mı? Siz ne düşünüyorsunuz? Iıı diye sorduk
21:27ve emeklilerde bizim ııı çevremizde ııı toplantı. Biz
21:31zaten ııı her sokağa çıktığımızda dediğim gibi yani
21:34size farklı geliyor olabilir ama biz sokağa bir habere
21:37çıktığımızda iki saat ııı sürüyor ama ııı bunu
21:39konuştuğumuzda farklı bir haber yaptığımızda bile yanımızdan
21:42geçen bir emekli bize şunu söyledi. En çok duyduğumuz iki
21:45şey on bin lira maaşla geçinilmiyor ve zam. Hep bunu
21:49ııı söylüyorlardı. Biz de bir kez daha onlardan duyduk.