Üç sendikadan asgari ücret zammı için ortak açıklama

  • 2 ay önce

Category

🗞
News
Transcript
00:00ücretlerden vergilere, sendikal haklardan iş güvencesine, kıdem
00:05tazminatından iş sağlığı ve işçi sağlığı ve iş güvenliğine,
00:08toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinden sendikal
00:11örgütlenmenin önündeki engellere, sosyal güvenlikten
00:15halen uygulanmakta olan ekonomi politikalarına kadar çalışanlar
00:19tam bir çıkmaz içindedir. Son yıllarda giderek büyüyen gelir
00:23ve servet eşitsizliği toplumsal sorunlarımızın da temel
00:27nedenini oluşturmaktadır. Mevcut ekonomik ortamda
00:30emekçilerin alım gücü her gün daha da zayıflamaktadır.
00:34Ücretleri enflasyonun sebebi gören yaklaşım asla kabul
00:39edilemez. Ücretli çalışanlar enflasyonun nedeni değil
00:43mağdurlarıdır. Üç işçi konfederasyonu olarak insan
00:47onuruna yaraşır bir yaşam ve adil paylaşım için hükümetten
00:51taleplerimizi ve önerilerimizi bir kez daha yine ediyoruz. Bir
00:56vergide adalet istiyoruz. Ücretlerin vergilendirilmesinde
01:00mevcut tarife ve artan oranlar çalışanları mağdur etmektedir.
01:05Ücretliler için düzenlenen gelir vergisi tarifesinin ilk
01:09dilimi hepinizin bildiği gibi iki bin yirmi dört yılı için
01:12yüz on bin lira olarak belirlenmiştir. Iki bin iki
01:18yılında bürüt asgari ücret iki yüz yirmi iki lira ve gelir
01:22vergisi tarifesinin ilk basamağı üç bin sekiz yüz TL
01:26iken özür dilerim. Iki bin ııı baştan alalım. Iki bin iki
01:30yılında bürüt asgari ücret iki yüz yirmi iki TL ve gelir
01:34tarifesinin gelir vergisi tarifesinin ilk basamağı üç bin
01:38sekiz yüz TL iken gelir vergisi tarifesinin ilk basamağı asgari
01:42ücretin on yedi katıydı. Bu oran iki bin on yılında on iki
01:46katına günümüzde ise üç buçuk katına kadar beş buçuk katına
01:50kadar gerilemiştir. Geçmiş yıllarda yılın son aylarına
01:54kadar ikinci vergi dilimine girmeyen birçok işçi günümüzde
01:59Mart ayında ikinci vergi dilimine girmekte. Yılda bir
02:03buçuk aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. Vergi
02:07dilimleri başlangıcının düşük ve sonrasında tarifi aralığının
02:11dar olması nedeniyle bu durum işçinin eline geçen net tutarın
02:15ve siyatın alma gücünün azalmasına refahının düşmesine
02:19neden olmaktadır. Bu sistem adil değildir. Hayat pahalılığının
02:23dar ve sabit gelirli kesimleri daha da zorladığı bu şartlarda
02:27sürdürülebilir de değildir. Az kazanandan az, çok kazanandan
02:32çok vergi alınmalıdır. Vergi sistemi gelir adaleti dikkate
02:36alınarak yeniden düzenlenmeli, aile yükümlülükleri esas
02:40alınarak da farklılaştırılmalıdır. Gelir
02:43vergisi tarifesinin ilk basamağının geçmiş yıllarda
02:46olduğu gibi yıllık asgari ücret bürük tutarı toplamının
02:50fazla mesai yol yemek yakacak yardımları gibi ek menfaatler
02:54de dikkate alınarak bir miktar üstünde tespit edilmesi diğer
02:59vergi tarifesi oranlarının da ilk dilim esas alınarak çalışan
03:03neyle güncellenmesi gerekmektedir. Asgari ücret
03:07istisnası vergiden değil matraftan indirim yoluyla
03:10uygulanmalıdır. Mevcut uygulamada asgari ücret vergi
03:13dışı bırakılmasına rağmen ücretliler aleyhine sonuçlar
03:17doğurmaktadır. Vergi matrağı eskiden olduğu gibi ücretli
03:22çalışanların lehine farklılaşmalı asgari ücret
03:25sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde ona
03:30düşürülmelidir. Işçiler hem kaynaktan kesilen doğrudan
03:34vergiler hem de harcamalar yoluyla dolaylı vergi ödemeleri
03:37nedeniyle çifte vergilendirilmeye tabi
03:41tutulmaktadır. Bu kapsamda çalışanlar üzerindeki doğrudan
03:45ve dolaylı vergiler azaltılmalıdır. Ailesiyle
03:48birlikte yaşamını sürdürebilmesi için yaptığı
03:51temel zorunlu harcamalar eğitim, sağlık, kira, ulaşım
03:55gibi ödenen ııı tutarlar gelir vergisinden istisna tutulmalıdır.
04:01Harcamalarında ağırlıklı yer kaplayan doğal gaz, elektrik,
04:05su, ulaşım ve iletişim hizmetleri tüketiminden alınan
04:09KDV yüzde bire düşürülmelidir. Temel tüketim maddelerinden gıda
04:14başta olmak üzere KDV sıfırlanmalıdır. Öte yandan
04:18işverenleri bu ülkede iki bin dokuz yılından beri sosyal
04:23güvenlik primleri düşürülmüştür. Ve buradan doğan
04:26milyarlarca liralık gelir kaybı hazine tarafından
04:30karşılanmaktadır. Ancak işçilerin sosyal güvenlik
04:33priminde bir indirim yapılmamıştır. Sosyal devletin
04:36koruyucu vasfı öncelikle düşük gelirli olan ücretli çalışanlar
04:41için uygulanmalıdır. Işverenlere sağlanan sosyal
04:44güvenlik prim desteğinin benzeri bir destek işçilere de
04:48verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp
04:52yaratmayacak şekilde işçi SGK prim payının beş puanı
04:57bütçeden karşılanmalıdır. Böylece işçilerin milli
05:00gelirden hak ettikleri payı almaları da sağlanmalıdır.
05:04Ikincisi değerli arkadaşlar, bugünlerin en önemli konusu
05:08enflasyonla mücadele. Enflasyonla mücadele ücretleri
05:12düşük tutarak sağlanamaz. Türkiye İstatistik Kurumu
05:16Haziran ayı enflasyon oranını yüzde bir nokta altmış dört.
05:20Altı aylık enflasyonu yüzde yirmi dört nokta yedi olarak
05:24açıklamıştır. Işçi, memur ve emekli maaşları bu zam oranları
05:28dikkate alınarak arttırılmaktadır. Ancak bu
05:31kesimlerden önemli bir bölümü bu açıklanan oranları dahi
05:35alamamaktadır. Kaldı ki açıklanan enflasyonla yaşanan
05:39enflasyon arasında büyük bir fark vardır. Işçinin elde ettiği
05:43gelirle zorunlu temel ihtiyaçlarını karşılamasının
05:46mümkün olmadığı bu dönemde emekçilerin başta gıda olmak
05:50üzere temel harcama kalemlerindeki artış oranları
05:54ile Türkiye İstatistik Kurumu'nun enflasyon oranı
05:57arasında ciddi bir fark ortaya çıkmaktadır. Açıklanan
06:01enflasyon rakamlarına göre söz konusu zam oranları henüz
06:05ücretlere ve maaşlara yansımamışken elektrik fiyatına
06:09hepinizin bildiği gibi yüzde otuz sekiz zam yapılmıştır.
06:13Elektrik fiyatına yapılan zammı akaryakıt zammı takip etmiştir.
06:17Akaryakıt fiyatlarında yaşanan artışın akabinde ham madde ve
06:21nakliye maliyetlerinde yaşanacak artışa bağlı olarak birçok temel
06:26tüketim maddesi fiyatlarının da artması beklenmektedir. Dar
06:30ve sabit gelirli henüz zamlı maaşını almadan yaşamını
06:35sürdürmek için yapması zorunlu olan tüm harcama kalemlerine
06:38zam gelmektedir. Diğer bir ifadeyle dar ve sabit gelirlinin
06:43alacağı zam daha cebine girmeden satın alma gücünü
06:47yitirmiş olacaktır. Bu nedenle ücretleri enflasyonun temel
06:52nedeni olarak gören yaklaşım terk edilmeli bilimin ışığında
06:56enflasyonla mücadele edilerek fiyat artışlarının önüne
07:00geçilmesi sağlanmalıdır. Çalışan kesimin yoksullaşması
07:03pahasına bir ekonomi politikası sürdürülmemelidir.

Önerilen