• 4 ay önce
BEŞİKTAŞ BELGESELİ 100 YILIN ÖYKÜSÜ - 5.BÖLÜM

Category

🥇
Spor
Döküm
00:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:30İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:301934 ve 1939 Dünya Kupalarının İtalyan milli takımı kaptanı Giuseppe Meazza.
01:38Meazza'nın Türkiye'ye gelmesi büyük hadise oldu.
01:47Düşünebiliyor musunuz bugün İtalya'da, stada ismini veriyorlar.
01:52O futbol ilahiydi.
01:55Aşağı yukarı 48-50 yaşındaydı Meazza.
01:57Bir gün Ankara'da bir gençler biriyle bir maç attı.
02:03Yarım saat bir sol iç oynadı.
02:07DB futbolcularından daha iyisini oynadı.
02:10Meazza tabi dünya çapında bir insan.
02:14Hakikaten hem futbol bilgisiyle hem de kişiliğiyle dünya çapında bir insandı.
02:23Ve bir sene bizi o antrenör etti.
02:25Kendisi yalnız sadece antrenman bittikten sonra kaleciye şut atardı.
02:33Güzel toplara vuruyordu, güzel şutlar atardı öyle.
02:37Takımdan antrenmanlarda çift kaleye filan girmedi.
02:40Ama çok her antrenmandan sonra da kalecilere şut atardı.
02:44Antrenmanlarda felukalade güzel feliketler atardı.
02:48Yani 20 metreden filan bazen iddiaya girerdik.
02:52İddiaya girerdik diriyi atacağım derdi.
02:55Aşağı yukarı ya vururdu ya 3 santimde 5 santimde yanından geçerdi diriyi.
03:02O kadar ayak hakikati vardı.
03:06Meazza'nın çalıştırdığı Beşiktaş, 1948-49 sezonunda lig şampiyonluğunu kıl payı Galatasaray'a kaptırır.
03:14Ancak oynanan futbol ve takıma kazandırılan genç oyuncuların performansı tüm Beşiktaşlıları gelecek için umutlandırmaktadır.
03:22Meazza'yı en çok etkileyen takım kaptanı Şükrü'nün futbolu olmuştur.
03:27Klasiyle, süratiyle, inanılmaz sertifikli şutlarıyla Şükrü'nün dünya çapında bir yıldız olduğunu düşünmektedir.
03:34Onu mutlaka İtalyan liginde oynatmalı, bu özel yeteneği dünyaya tanıtmalı diye geçirmektedir içinden.
03:41Futbolcu eteğine sokulur.
03:44Bekir yanına sokulur.
03:46Topa bir dokunur yanında.
03:48Kaçar gider, yakalayamaz.
03:51Beline sarılıp da sürüklediği adamlar var.
03:54Naci'yi bile sürükledi oradan Naci.
03:56Beline sarıldı geçtikten sonra.
03:58Sokulur, sokulur mesela öyle sürat var.
04:01Konversiyonla sokulur böyle.
04:03Mesela kalede orta yapacaklar.
04:06Sokulur, sağ ayağına bir alır topu.
04:09Sağ altta vuruyor.
04:11Vurduğu zaman topu göremezsin.
04:13Kara Gürbüz sağ altında yapar falan oynuyormuş.
04:16Bir penaltı oldu, o zaman kaleci Abdülkadir'di.
04:20Penaltıyı öyle vurdu ki
04:23Abdülkadir de toplam beraber çekti.
04:25Kuvvetliyle.
04:27Bir gün antrenmanında karşılıklı oynuyoruz.
04:31O sol açık oynuyor.
04:34Ben de geçtim karşısına.
04:36Sağa koymuyorum.
04:38İkili sağımdan atıyor gidemiyor.
04:40Solumdan atıyor gidemiyor.
04:42Ben önünü kesiyorum eziyorum.
04:44Durdu durdu.
04:46İki elini kaldırdı.
04:48Ulan amma da dedi keçi gibi adamsın dedi.
04:50Ondan sonra benim ismim keçi kaldı.
04:53Yani o ismi de rahmetlinin sayesinde
04:58şey olduk.
05:01Kabullendik.
05:03Hayata toz pembe gözlükle bakan
05:08her işinin gül gülünde olan bir insandı.
05:16Eşiktaş'ın bir seyahatinde
05:20Kemal'le beraber rahmetli oldu ikisi de ya.
05:24Üçüncü bir rahmetli olan Çengel Hüseyin'i
05:28Kordon'dan denize atmışlar.
05:31Ondan sonra da Kordon'daki otele giriyorlar.
05:35Hakkı Kaptan'a gidiyorlar.
05:37Ya Hakkı Kaptan, Çengel Hüseyin 25 kuruşa iddiaya girdi.
05:41Kendini denize attı 25 kuruşu almak için diyorlar.
05:44Çengel Hüseyin biraz sonrası hırsızlıkla otele geliyor.
05:48Yahu kaptan bunlar beni ittirer mi?
05:51Ulan 25 kuruşa mı attın?
05:54Siz beni itmişsiniz dedi diyor.
05:57Şükrü'nün tabukatı çok.
06:00Şükrü Güneş'e Allah büyük bir vücut vermişti.
06:03Yüksek kabiliyetli bir vücut vermişti.
06:07Tevkelade süratli bir çocuktu.
06:09Ve onun en meşhur tarafı kornerleriydi.
06:13Kornerden attığı goller
06:14Sayılmakla bitmez diyebilirim.
06:17O kadar çok.
06:19Ben 6-2 bir gol atardım kornerden.
06:22İnönü sıralarında hiç unutmam onu Fenerbahçe maçı
06:25Sabret Murat.
06:27Murat tam tarafa beline yapıştı.
06:30Kaleye kadar Murat'ı sürekli yerleştirmişti.
06:33Çok espriliydi.
06:35Hakikaten eğer Şükrü böyle üniversite falan bitirmiş olsaydı
06:39Türkiye'yi idare eder.
06:41Deşet de zeki bir adamdı.
06:43Kırklı yılların sonuna gelinmişti.
06:46Çok farklı sisteme geçen Türkiye'de
06:49Genel seçim hazırlıkları hızlanmıştı.
06:51Memleketin yavaş yavaş hareketlenen iç dinamitleri
06:55Yurdu baştan başa bir şantiye haline getirmek üzereydi.
06:58Değişim rüzgarları her geçen gün biraz daha kuvvetli esiyordu.
07:05Yaşanan bu değişim birkaç yıl içinde
07:08Türk futbolunda çok fazla izin verilmişti.
07:10Birkaç yıl içinde Türk futbolunda ve futbol seyircisi kavramında da
07:14köklü değişiklikleri beraberinde getirecekti.
07:18Bir zamanlar hanımlar kulüplerde falan pek yoktu.
07:24Hatta yasaktır derlerdi hanımların.
07:29Böyle şeyler vardı, maniler vardı.
07:34İşte o sıralarda
07:36yani Beşiktaş Kulübü'ne ilk üye hanım olduğu zaman
07:43takdimi benim yapmamı gelip rica ediyordu.
07:48O zamanlar para mevzubahsı değildi.
07:54Daha ziyade onursal hizmetler, değerli durumdaydı.
08:02Şimdi mesela Ankara'ya gideceğim.
08:06Ne sebeple bilmiyorum.
08:08Trenle gitmem gerekti.
08:13En şey yeri trende ayırdılar.
08:21Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün başkanı.
08:25Milletvekiliyim halbuki milletvekilliğinden daha üstünüm.
08:31Daha ilgi görüyorum demek ki.
08:38Şimdi de öyledir.
08:40İşte reisi cumhur dahi maçta bir gün beraberdik.
08:46İlle beni sahana oturdular.
08:48Cumhur dahi maçta bir gün beraberdik.
08:53İlle beni sahana oturdular.
08:57Bunları yaşadım yani.
09:00Kulübümüzün hala karşısında olan park, bizim bu semtin çocuklarıyla beraber
09:06çok güzel günlerimiz geçti orada.
09:09Bir orada, bir de Naciye'nin kahvesi vardı.
09:12Şimdi bu caddeye gelmeden 5-6 akaret ben sağ tarafta pardon sağ tarafta
09:26Naciye Tahtekesen onun kahvesi vardı.
09:31Bütün hayatımız ya o kahvede ama bütün arkadaşlarla yani o zamanki kahve
09:37bugünkü anlamda değil bir sohbet şeyi gibi
09:40ya orada ya parkta veyahut da şimdi plazanın yapıldığı top sahasıydı.
09:49Burada geçerdi bütün hayatımız.
09:52Akşamda işte belirli saatlerde sinemaya gitmek ihtiyacını hissettiğimizde
09:59hadi çocuklar toplanalım sinemaya gidelim diye yola çıkar giderdik yani.
10:04Kulüb binasının yerinde köğüne dökülen bir bina vardı.
10:08Bizi tabi otellere motellere getirecek halleri yoktu Beşiktaş Kulübü.
10:14Orada bir oda vardı.
10:16İçeride Bülent Essel, rahmetli kaleci Feyzi onlar vardı.
10:24Onlarla birlikte bir de Şevket Yorulmaz eski kulübün müdürü,
10:28o vardı.
10:30Onlarla birlikte bir odada yatardık ama üzerimizden yani yağmur yağdığı vakitte
10:34karınları bir taraftan iyi tarafa çekmek isterdik.
10:38Çünkü delik deşik olan şeylerden üzerimize yağmur yağdı.
10:42Ve onlarla tabi kulübde beraber olduğumuz için bize o zamanlarda
10:47yemek için bir kart vermişlerdi.
10:50Şu Beşiktaş'taki lokantalardan birisine ait.
10:54Oraya giderdik hep beraber orada yemek yerdik hep beraber dönerdik.
10:58Zaten hayatımız başka bir şey yok.
10:59Ya Naciye'nin kahvesi vardı aşağıda akaretlerin sonunda
11:04yahu bir de kulüp, bir de karşımızdaki parke.
11:08Başka bizim bir eğlencemiz, gideceğimiz yer de yok.
11:12Başlarda bile eski resimlere bakacak olursanız
11:17başlarda fötuş şapkalı, şapkalı, kravatlı insanların çoğu öyle şeyden sonrası var.
11:26Ve sonra özellikle Şerefsiz Yardım'daki maçlarda böyle bir ayrım yoktu.
11:33Evet vardı bir türbün, iki türbünün şeyi.
11:36Fakat bugünkü şekliyle yani maçlardaki bu
11:45gerek sahaya aksediliş şekli, gerekse türbünlerdeki olaylar hiçbiri yoktu.
11:53Bu Amigo Lucola'yı da şöyle çıktı.
11:57Beşiktaş'ta birinci ortada okurken bizim burada Beşiktaş'ın çocuğu Adnan diye çok mert ve şeyli bir arkadaşımız vardı.
12:08Biz ona bir gün saray sinemasında mı ne beraber bir de bir iki kişi daha vardı yanımızda da
12:16şimdi pek hatırlayamıyorum gittiğimizde bir Meksika filmi oynuyordu galiba.
12:23Amigo'yu biz orada taktık.
12:27Sonra seneler sonra işte şimdi halbuki Amigo dost demek.
12:35Hep Amigo aşağı, Amigo yukarı.
12:39Sonra kayboldu.
12:42Bilmiyorum yaşıyorsa Allah yüzün emir versin.
12:47Yani Amigo olayı da orada kaldı.
12:52Amigo'yu da orada kaldı.
12:55Amigo'yu da orada kaldı.
12:58Amigo'yu da orada kaldı.
13:01Amigo'yu da orada kaldı.
13:04Amigo'yu da orada kaldı.
13:07Amigo'yu da orada kaldı.
13:10Amigo'yu da orada kaldı.
13:13Amigo'yu da orada kaldı.
13:16Amigo'yu da orada kaldı.
13:19Amigo'yu da orada kaldı.
13:23Kutsal-i Umumi Kaplanlıkん
13:26Kutsal-i Umumi Kaplanlıkın
13:29Yaşancı Pu converstation
13:32Kaplanlık ünlü telsizinin
13:35Programı
13:37Odegaard
13:51Çünkü anlamda futbol şube sorumlusu olduğu dönemde elde eder.
13:55Beşiktaş kulübü demek Sadri Usoğlu demekti.
13:59Her şey ondan sorulurdu.
14:01Her şey ondan sorulurdu.
14:03Yani kulübün başka idarecileri varmış yokmuş filan.
14:06Sadri Usoğlu her şeyimizdi.
14:08Ondan çok korkardık doğrusu.
14:11Çok korkardık.
14:13Benim bugüne kadar Türkiye'de değil, dünyada eşine rastlamadığım bir yönetici, idareci.
14:18Sadri Usoğlu dendiği zaman, Sadri Usoğlu eşit Beşiktaş'tı.
14:23Yani Beşiktaş'ın ne başkanını bilirler, ne genel sekreterini bilirler.
14:29Sadri Usoğlu ünlü kaptandı tabii yönetimde.
14:32Sadri Usoğlu'nun istediği adamlar seçilirdi.
14:35Beşiktaş'ta senelerce hep aynı adamlar görev yaptı.
14:39Ama o takım başarılı olduğu müddetçe tabii hiç kongrelerde değişen bir şey olmazdı.
14:48Para bakımından da futbol bakımından da her şeye umut edildi.
14:53Bütün Beşiktaş Kulübü'nün lafı ne başkan ne bilmem kim.
14:59Yani hep meşhur Arap sandığıydı.
15:04Yani takımın hem sorumlusu ki Beşiktaş takımı yendiği vakitte Sadri ve Beyoğlu Caddesi'nde o melon şapkayı giyerdi.
15:14Melon şapkasını böyle kaldırdı, bir aşağı bir yukarı gövde gösterisini yapardı.
15:21Kulübün uzun seneler sanki Beşiktaş'ın başkanıymış şekliyle bir idare tarzı şey etti.
15:32Bir ekibi vardı, o ekibinden gelir ekibinden de giderdi.
15:39Takımın en kremli kolcuları ne bileyim ben İhsan abi, Recep abi bilmem ne, Şevket abiler, Bahçen abiler.
15:48Soyunma odasına gireriz maç günü.
15:51Herkes konuşuyor bilmem ne falan.
15:53O gelir takımı okur.
15:55Antrenör falan değil, alakası yok.
15:57O gelir takımı okurdu.
15:59O odaya girdiği zaman herkes kendine çekilirken böyle ceketini yedikler ve otururdu.
16:05O takımı okurdu.
16:07Sahada antrenör değil, kenardan o bağırırdı.
16:11Sen şuraya koş, ben buraya koş.
16:23O gelir gelmez hemen İngiliz sisteminde bizi oynatmak için çaba gösterdi.
16:30Ve tabi seyircilere sormak lazım bunda muvaffak olup olmadığımızı söylemek için.
16:35Ama onun zamanında da epeyce iyi etki yarattı.
16:39Yani Beşiktaş takımı taraftarlarının arzu ettiği klasa oturmuş gibiydi.
16:47Erkin zamanında hakikaten Türkiye'ye gelen yahut Beşiktaş'a gelen antrenörlerin en iyilerinden bir tanesiydi.
16:59Lige emniyeti 5-1 mağlup ederek iyi bir giriş yapar Beşiktaş.
17:03İlerleyen haftalarda da istikrarını sürdürerek ligin ilk yarısını namalup lider olarak kapatır.
17:09İkinci yarıda da galibiyetler peş peşe gelir.
17:12Bitirme iki hafta kala rakibi Fenerbahçe'dir.
17:15Lider Beşiktaş'ın puanı 34, ikinci Fenerbahçe'nin puanı 33'tü.
17:20Beşiktaş bu maçta elde edeceği bir galibiyetle şampiyonluğunu bir hafta önceden ilan edebilecektir.
17:265 Mart 1950 Pazar günü 25 bin futbolseverin tıklım tıklım doldurduğu inanın ıslatına mutlak galibiyet arzusuyla çıkar Beşiktaş.
17:36Hakikaten çok zor şartlarda sahaya her iki takım da çıktı.
17:43Tabii sırf bizim için değil aynı şekilde Fenerbahçe için de şartlar çok zordu.
17:48Maç hakikaten çok güzel hareketlerle oldu.
17:55Hatta hiç unutmam Cahit Arman benim bir voleyimi 20 metreden attığım bir voleyi uçarak köşeden çıkarttı.
18:05Bizim şirketin bir topu yengeme çok iyi çıkarttı.
18:15Aynı şekilde bizim kalici Mehmet de Fenerbahçe'nin yapmış olduğu akılları çok iyi bir şekilde yönledi.
18:26Bizim doktor ve DİBK Hayatın Yeni Oyunlarından bir tanesini oynadı.
18:33Çok çekişmeli bir maç oldu.
18:38Çok zor şartlarda oynadığımız bir maçtı.
18:41Çamur deryası içerisinde deniz tarafına hatırlamadınız mı?
18:53Üstümüz başımız görsem hepimiz çamur deryası içerisindeydik.
18:59Güzel bir olaydı.
19:01Bir karambolda altı basın içinden Çengel Hüseyin bir plase vuruşla golü yaptı.
19:11Ve bir sıfır kazandı.
19:15Beşiktaş 3 sezondur uzak kaldığı şampiyonluğa yeniden kavuşmuştur.
19:19Tribünde keyifle sigarasını tüttüren atlı kaptan futbolu bıraktıktan sonra kazanılan bu ilk şampiyonluğu gururla alkışlamaktadır.
19:32İstanbul şampiyonu olan Beşiktaş takımı ligin bitiminde futbolu ülkelerinde daha geniş kitlelere sevdirmeyi amaçlayan Amerikalı organizatörlerden bir turne teklifi alır.
19:47Mayıs ve Haziran aylarını katlayacak bu turnede çeşitli eyaletlerle Amerikan futbol takımlarıyla maçlar yapılacağı gibi İngilizlerin ünlü Manchester United takımı ile de karşılaşılacaktır.
20:00Beşiktaş'ın Amerika Birleşik Devletleri'ne giden ilk Türk futbol takımı olacak olması camiayı heyecanlandırır.
20:07Başkan Ekrem Amaç ve umumi kaptan Sadri Usuoğlu klüp adına teklifi kabul ederler.
20:1314 Mayıs 1950 günü Beşiktaş kafilesini taşıyan Panamerikan uçağı Yeşilköy'den havalanır.
20:20Beşiktaş Amerika'ya gidecek.
20:23Amerika ile organizasyonu amaçlı gibi İngilizce bir de Kolej mezunu Sadri abi halidetiyle takımı Sadri abi toparlasın diye bir şey yaptım.
20:36Dışarıdan bir başka kafileye soktum.
20:42Sadri abi neden başkanlığın üstüne almadın dedim.
20:46Gittiğiniz yer Amerika dedi.
20:50Amerika'nın karşısına siyahi bir başkan olarak çıkarmayın dedi.
20:55Klüp tarağı takım zarar görür.
21:01Şuraya bak adamda, gizliliğe bak.
21:06Ayağının tozuyla çıktığı maçta New York karmasını 5-3 mağlup eder Beşiktaş.
21:12Ardından farklı şehirlerde maçlara çıkar.
21:15Şikago'yu 5-2, Amerika Birleşik Devletleri milli takımını 5-0, All Star'ı 3-1, Philadelphia karmasını 7-1 mağlup ederler.
21:2515 Hazirada İngiliz Manchester United ile New York'a karşılaşır.
21:302-1 mağlup olmasına rağmen ortaya koydukları futbol stadı dolduran seyircilerce dakikalarca alkışlanır.
21:37Işıklandırılmış bir stadda futbol hayatlarında ilk kez gece maçı oynamışlardır.
21:43Şampiyonluktan sonra Amerika'ya davet etmişlerdi.
21:47Hakikaten bir ay aşkın bir şeydi.
21:53Çok güzel bir seyahat oldu.
21:58Amerika'nın muhtelif yerlerinde maçlar yaptık.
22:04En son Manchester United ile oynadık.
22:07O sene değil, İngiltere'de Manchester United'in ayrı bir şeyi var.
22:14Şimdi bile öyle.
22:16Sonra onlar da bir, Torino'da galiba bir tayyare kazası geçirdiler.
22:24Birçok futbolcuları öldü.
22:26Bir Mat Massey kaldı, onların teknik menajerleriydi.
22:33İngiliz futbolunu, yani gelmiş geçmiş en büyük adamlarından biriydi.
22:38Orada Manchester United'da çok iki bir mağlup olduk ama çok güzel bir maç çıkarttık.
22:47Biz Amerika'da 36 gün kaldık.
22:5036 saat gibi geldi yani.
22:52Şükrü abimiz gittiği her yerde neşe vardı, zevk vardı, keyif vardı.
22:56Maçlarımızı da kazanıyorduk.
22:58Amerika Milli Takımı'na oynadık ve Amerika Milli Takımı'nı 5-0 yendik.
23:06Aynı takım, Amerika Milli Takımı Brezilya'da oynanan Dünya Kupası'na işaret etti.
23:15Ve favori olan İngiltere'yi ilk maçta 1-0 yendi ve eledi.
23:20Çok enteresan, büyük bir sürprizdi.
23:23Amerika'dan yurda dönüşlerinde havaalanında milli kahramanlar gibi karşılanır Beşiktaşlı futbolcular.
23:31Bu arada ülkede yeni bir dönem başlamış, 27 yıllık Halk Partisi iktidarına son veren Demokrat Parti tek başına iktidar olmuştur.
23:40Beşiktaş'ın Halk Partili milletvekili olan Başkanı Ekrem Amaç görevinden ayrılmış,
23:46yerine Demokrat Parti İstanbul Milletvekili Salih Fuat Keçeci Beşiktaş Başkanlığına seçilmiştir.
23:52Ülkenin yeni Başbakanı Adnan Menderes, Beşiktaş Jimnastik Kulübü Fahri Başkanlığı görevini kabul eder.
23:59Yeni Meclis Başkanı Refik Koraltan da sıkı bir Beşiktaş kundur.
24:03Bir aydan fazla süren Amerika seyahatlerinde Türkiye'yi en iyi biçimde tanıtan Beşiktaşlı futbolcular,
24:10yeni Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın davetiyle Ankara'ya çağrılırlar.
24:15Ankara'da Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a hem el öptük,
24:22hem de Amerika'daki hatıralarımızı anlatmak için ziyarette bulunduk.
24:29Kabul ettiler, lütfettiler.
24:32Sadri Bey ve diğer idareciler kendisiyle konuştular.
24:38Biz de sıraya girdik, resim çektirdik, elini öptük.
24:44Takım kaptanı Şükrü Gülesi'nin İtalya'nın Lazio takımına transfer olmasının ardından,
24:491950-51 sezonunda Beşiktaş takım kaptanlığını Dr. Vedi Tosuncu küslenir.
24:56Eşref, Ali İhsan, Nusret Haf hattı, Süleyman, Recep, Şevket, Fahrettin, Faruk hücum hattıyla ligde yine fırtına gibi eser Beşiktaş.
25:06Takıma yeni katılan Recep ve Şevket, birbiri ardına sıraladıkları golleriyle Beşiktaş'ı zirveye taşırlar.
25:12Bu sezonda da kolay kolay kimseler bileğini bükemez Beşiktaş'ın.
25:17Ligi bir kez daha şampiyon olarak tamamlandı.
25:23Takımda mesela bizim sandıklar, Şevket yorulmaz.
25:27Yalnız maçlarda ödül kollardı.
25:30Mesela üç metreli kumaş veyahut da kol saati falan, radyo.
25:36Ben bu şeyi alacağım, bana da satarlar.
25:41Giderdik, hakikaten yani, o gol atardı.
25:45Takım galip gelirdi, o kumaşı alırdı ama cüz'lü bir parayla bana satardı.
25:52Radyoyu sattı, saat sattı, kumaş da sattı.
25:56Ama çok büyük bir sandık oldu, kemik gibiydi yani.
25:59Görülmeye değer bir sandık oldu.
26:02O da çok sağ içiyle zeki.
26:05Sağa kaçar, sola kaçar.
26:07Pozisyonları hiç kaçırmaz.
26:10Tekler gol yapar, tekler gol yapar.
26:12O herkes böyle bom diye şut atar, gol yapar.
26:15O ayağının içinden pislikler dokunur.
26:17Toktik indiğinden sürüler sürüler içeri girer.
26:21Ve çoktan yükleden bir arkadaşımızdı.
26:24Kendisinden çok iyi günlerimiz geçti.
26:27Şevket'e takılmayan yoktu zaten.
26:29Hep biz takılırdık yani.
26:31Ama öldükten sonra onun kıymeti daha çok anlaşıldı.
26:36O da çok iyi futbolcuydu.
26:38İki dönem öyle zannediyordu ki,
26:41liglerde gol kuran bir oyuncuydu.
27:08Profesyonelliğin yasallaşmasıyla birlikte İstanbul Ligi tarihe karışır.
27:13Yeni ligin adı İstanbul Profesyonel Ligidir.
27:17Futbolcuların profesyonellik işlemlerinin tamamlanması beklenildiğinden
27:21lig maçlarına ancak 1952 maçlarında staf verilir.
27:25Beşiktaş'ın yeni antrenörü ise futbolu bir süre önce bırakmış eski yıldızı Şeref Gökengir.
27:32Şeref abi bir antrenmandan sonra beni aldı.
27:35Ben sağa çıktım.
27:37Orta yapıyorum.
27:39Bülent'ten Mehmet abiyle kalede.
27:41Rahmetli Mehmet abi.
27:44Mehmet burada diyordu.
27:46Vuruyordu voleyi.
27:48Oradan gol atıyordu.
27:50Mehmet buraya diyordu.
27:52Öbür tarafımdan gol atıyor.
27:54Benim yaptığım ortalara, ceza sahasının yayının oradan vuruyor voleyi.
27:56Ama nasıl gidiyor top?
27:58Bom diye kalede patlıyor.
28:00Sonra gel buraya dedi.
28:02Beni kalenin karşısına getirdi.
28:03Bak dedi.
28:05İyiydi bir tebeşirle.
28:07Ayağımın üstünü, böyle ayakkabının üstünü.
28:10Topa vuracağım yeri böyle çizdi.
28:12Dedi ki.
28:15Şimdi topa vuracaksın dedi.
28:17Buradan dedi antrenmandan çıkarken o tebeşir silinmemiş göreceğim dedi.
28:22Topa hep buranla vuracaksın dedi.
28:24Ayağının üstünü öyle bir gösterdi ki.
28:26Yani biz vuruyoruz ama ayağımızın içinden dışından da içinden.
28:30O böyle ayağının üstünü, bütün tabanın üstünü toplen öpüştürerek vurmayı öğretti bana.
28:38Getirdi topu.
28:40Ayağımı yerleştirdi.
28:42Topa devamlı bu şekilde ayağından hissedeceksin dedi.
28:45Top dedi yandan isterse 10 metre sağa sola gitsin.
28:49Ama dedi üstten hiç dışarıya gitmeyecek.
28:52Hepsi kale direğinin altına girdi.
28:54Ayağını bu şekilde kıvırarak vuracaksın.
28:56Profesyonel ligde de ilk şampiyonluğu en yakın rakibi Galatasaray'a 7 puan fark atan Beşiktaş elde eder.
29:04Bir kez daha bileği bükülmeden namaluk şampiyon olmuştur Siyah Beyazlılar.
29:091953 yılında kaptanlığı Hüseyin abi kolu bıraktı.
29:15Hüdiye abi aldı bayrağı.
29:17Hüdiye abi 1955 yılında kolu bıraktı.
29:19Ondan sonra da Recep Adanür takım kaptanımız oldu.
29:22Hüdiye abinin maçlardan sonra talip geldiğimiz zaman bir aryası vardı.
29:27Deniz ne kadar güzel, hoş, haydi dalgalara koş gibi onu söylerdi.
29:33Ve kendisi de piyano çalardı.
29:35Çok müpteden de bir futbolcuydu.
29:38Futbolculuk bayağı iyiydi.
29:40Çok iyi sesi vardı.
29:42Çok iyi opera söylerdi.
29:46Galipse takım, iyi oynuyorsak arkadan duyardım.
29:50Dediği haydayı falan söylüyor, herhangi bir operayı söylüyordu.
29:55Fakat eğer takım mağlupsa kulaklarımı tıkamam gerekirdi.
29:59Çünkü öyle bir zılgıt verirdi ki arkadan.
30:03Hüsret Beykoz'dan geldi bize.
30:08Hakikaten nadir yetişen futbolculardan bir tanesidir.
30:14Her iki bacağını çok iyi kullanırdı.
30:17Çok beyefendi çocuktu.
30:18Saha içinde dünyanın en efendilerinden bir tanesiydi.
30:23Kimsiyle dolaşmaz, etmez.
30:25O sırf oyununu oynardı.
30:27Ali İhsan'ın en çok beğendiğim tarafı yükseğe sıçardı çok.
30:32Çok yükseğe sıçardı.
30:34Yani Ali İhsan kadar sıçrayan, yükseğe sıçrayan, kafaya sıçrayan hiçbir futbolcu görmedim ben şimdiye kadar.
30:41O kadar futbol oynadım, görmedim.
30:44Ecnebilerde ve yerlilerde görmedim.
30:47Ali İhsan Karayiğit bir futbolcuydu.
30:55Zekasını ortaya koyarak oynayan ve kendini yormadan karşısındakini yoran bir futbolcuydu.
31:10Biz Kamil'le çok iyi arkadaştık.
31:13Yediğimiz de, içtiğimiz de ayrıca gitmezdi.
31:17Kendisi Beşiktaş'ta senelerce hizmet verdi.
31:22Onun da pek karşılığını almadı diyebilirim.
31:29Çok genç yaşta kaybettik.
31:32Onun için çok üzgünüm.
31:34Yani Kamil çok beyefendi, hakikaten iyi bir Beşiktaşlıydı.
31:44Kamil abi çok dürüst bir insan.
31:46Çok dürüst bir insan.
31:48Görev adamı.
31:50Çok riske girmez.
31:52Zaten bekle de eski zaman biliyorsunuz WN filan sistem gördük.
31:58O sistemlerde bir kişiyle oynuyorsun.
32:00Karşındaki açık kimse tut dediğinde tutar.
32:04Çünkü o da tutar.
32:06Çünkü o da güçlü, kuvvetli.
32:08O boyuna posuna defansa da çakı gibi, kale gibi duran insan.
32:14Böyle bir dönemlerde Hakkı Kaptan'la Nuri Sangar'la, Kemal Zaman'la, Ali İhsan'la beraber olurduk.
32:26Böyle bir park, lokantası vardı.
32:31Oraya giderdik.
32:34Bu deniz kenarında giderken.
32:36Şimdiki anedanın altı orada.
32:39Bir gün böyle oturuyoruz.
32:41Bir plak koydu.
32:44O zaman televizyon da daha böyle pek revaçlı değildi.
32:48Eski dostlar şimdi bana soruyorlar.
32:51Diyorlar ki bu eski dostlar nereden geliyor?
32:54Ben de bu hatıramı hep beraberken bunlar çalmıyormuş.
33:00Bir iki kere tekrarlattırdık.
33:02Ondan sonra bu onun hatırası olarak bayağı eski dostlar.
33:09Şimdi ben nereye gitsem hemen bir çağrışım yapıyor galiba.
33:15Eski dostlar başlıyor çalmaya falan.
33:18O ortamda tabii insan eskiye bir çağrışım yapıyor.
33:27Nostaljik ortamda.
33:29İnsan bunun sözleri de çok güzel.
33:34Dostluğu ama şimdi nerede o?
33:36Şimdi bana soruyorlar.
33:38Diyorlar ki işte şimdi eski dostlar nasıl?
33:41Ama eski dostlar falan artık geride kaldırıyor.
33:43Bir gün baktım kulüpteyken bir zarf geldi bana.
33:49Açtım notoları bilmem neler.
33:52Gültekin Bey'in şeyi var.
33:54Bir dosttan eski bir dosta diye.
34:13Eski dostlar, eski dostlar.
34:17Demir selam demir haber.
34:22Eski dostlar, eski dostlar.
34:26Unutulmuş birer birer.
34:31Eski dostlar, eski dostlar.
34:36Demir selam demir haber.
34:40Eski dostlar, eski dostlar.
34:45Ayağı yıkayan kuşlar gibi.
34:50Uçurum giden kuşlar gibi.
34:55Hızı tutan kuşlar gibi.
35:00Eski dostlar, eski dostlar.
35:115 Mayıs 1952 Pazartesi günü Beşiktaş Yönetim Kurulu'nun eline geçen
35:17Futbol Federasyonu Başkanı Ulvi Yenal imzalı bir mektup
35:21camiada haklı bir gurur yaşanmasına neden olur.
35:24Türk milli takımını temsil hakkının Beşiktaş Kulübü'ne verildiğini bildiren mektupta şu satırlar yer almaktadır.
35:30Beşiktaş Jimnastik Kulübü Sayın Başkanlığı'na
35:3416 Mayıs 1952 tarihinde İstanbul'da oynanacak Türkiye-Yunanistan Milli Takımlar Maçı'nın temsil hakkı
35:42Futbol Federasyonumuzca muhterem kulübünüze tevri edilmiştir.
35:47Bütün memleketin dikkatle üstünde durduğu ve bilhassa federasyonumuzca büyük ehemmiyeti haiz olan bu maç için
35:55şimdiden gerekli hazırlıkların yapılmasının teminini rica eder, muvaffakiyet dileğimizle saygılarımı tekrarlarım.
36:03Futbol Federasyonu Başkanı Ulvi Yenal
36:07Beşiktaş Kulübü bu görevlendirmeyle milli takım kadrosunun tamamını Beşiktaşlı oyunculardan kurabilecekleri halde
36:14kulüp geleneğinde var olan sportmen düşüncenin etkisiyle ezeli rakipleri Fenerbahçe ve Galatasaray'ı gücendirmeme yolunu seçerler.
36:22Sadri Usulu'nun tek seçiciliğinde oluşturulan milli takım kadrosuna Galatasaray'dan kaleci Turgay Benaci, Fenerbahçe'den Mehmet Ali Hasta davet edilir.
36:33Türkiye'de pek az insana verilen bir şey.
36:351951 yılında Beşiktaş şampiyon olduğu sene Türk milli takımı temsil hakkı verildi Beşiktaş'a.
36:42Sadri abi de o zaman tek seçici olarak 9 tane Beşiktaş'tı.
36:47Naci abiden Turgay abi kalede geri kalan 9 kişi Beşiktaş'tı.
36:52Yunanistan'a karşı milli maça çıktı.
36:54Beşiktaş Türkiye'yi temsil etti 1951 yılında.
36:58Beşiktaşlı futbolcular Eşref Özmenç, Ali İhsan Karayiğit, Nusret Ürük, Bedihi Tosuncuk, Coşkun Taş, Süleyman Seba, Recep Adanır ve Şevket Yorulmaz'dan oluşan Galatasaraylı Turgay Benaci, Fenerbahçeli Mehmet Ali takviyeyle Türk milli takımı Yunanistan'a 1-0 mağlup oldu.
37:19Oldukça başarılı bir futbol ortaya koymalarına rağmen kaleci Turgay Şere'nin daha maçın başlarında yediği hatalı gole karşılık vermeyi başaramazlar.
37:27Her şeye rağmen böylesine bir temsil hakkının Türk spor tarihinde sadece Beşiktaş'a tanınmış olması hayrı bir gurur vesilesi olmuştur.
37:361952-53 sezonunda şampiyonluğu Fenerbahçe'ye kaptırıp ikincilikle yetinen Siyah Beyazlılar, 1953-54 sezonunda İtalyan antrenörleri Pomposantro yönetiminde ünvanlarını tekrar geri aldılar.
38:02Bu kez lig ikincisi Galatasaray'ın 5 puanlarında gözlediklerdi şampiyonluğu tipini.
38:08Metin Erman, Coşkun Taş gibi genç oyuncuların ardından Ercan Haktuğ, Özcan Esinduy, Nazmi Bilge, Varol Ürtmez gibi takıma yeni katılan genç oyunculardan forma şansı bulabiliyordu.
38:20Bedii, Nusret, Ali İhsan gibi takımın bel kemiği olan oyuncular artık futbol hayatlarında son dengelerini yaşıyorlardı.
38:27Bayrak değişiminin formayı arkadan gelen gençlere emanet etmenin zamanı yaklaşmıştı.
38:57Rahmetli Serci Bey vardı. Serci Bey dedi oğlum seni görmüşler İtalya'yı beğenmişler, kuyruğumuza almak istiyoruz dedi.
39:05Ben de hay hay efendim, seve seve. O zaman dediler Mukavede'ye imzalar.
39:11Deniz Tosyalı'ya beraber yukarı çıktık, Mukavede'ye ben hiç para falan yapıda olmadım.
39:16105 lira maaşla Işıktaş Kuyruğu'na girmiş oldum.
39:21Ben önce böyle bir Kuyruğu'na girmenin mutluluğunu yaşadım o zamanlar.
39:27Sultan Tepe'de bir küçük boylu bir kaleci vardı. Bunu diyor, Sakir Bey alın diyor.
39:33Neyse, bana diyorlar ki Işıktaş'la oynamak ister misin?
39:37Işıktaş'la oynamayı, ben o futbolcuları Baba Recep'i, Kamil'i, Kamil abi, Birdi abi yakından göreyim böyle.
39:46İnsan mı? Yani biz radyoda filan dinliyoruz ya, onları biz apartman gibi bir şey zannediyoruz.
39:53Yani insanlık değil de, tuhaf bir şey zannediyoruz.
39:56Gittik antrenmana gittim, baktım onlar da bizim, biz çocuğuz ya o zaman.
40:00Recep abiye bakıyorum, elimi değdim Recep abiye, mahalleye geldim.
40:04Bu eller Baba Recep'e değdi falan diye böyle, yani böbürleniyoruz.
40:08Ve antrenman maçına çıktık.
40:09Antrenman maçında birinci ve dört tane, ikinci ve beş tane, dokuz tane gol yedim.
40:17Ben dokuz tane gol giydim.
40:19Ve maçtan sonra soyunma odasına girdim, kaçmaya bakıyorum.
40:25Sadri Bey demiş ki, hepsi gitsin demiş, o küçük çocuğu çağırın buraya demiş.
40:30Birisi geldi bana, dedi ki seni Sadri Bey çağırıyor.
40:33Ben eyvah dedim, dokuz tane gol yedik ya, Işıktaş formasıyla.
40:36Burada da bir dayak yiyeceksin dedim, yandık dedim.
40:39Sadri Bey'e geldim, Sadri Bey hazır ol vaziyetteyiz.
40:42Nerede okuyorsun evladım?
40:44Benim efendim, Fıstık Aşı Ortaokulu'nda.
40:47Nüfus kağıdını getir, okumak şartı kaydıyla bizim dediği Işıktaş'ın insansızlık pozisyonundayız.
40:55Ben tabii o anda bayılmak mı, ölmek mi yani kendimden geçtim.
41:01Kaptan Vedi'nin futbola feda etmesinin ardından takım kaptanlığına Recep Adanır getirdi.
41:07Recep sadece bir kaptan olmaz Işıktaş'a.
41:10İnsanlığıyla, takıma ve futbolculara sahip çıkışıyla...
41:14...Abdülkadir Bey Hüsnü ve Hakkı'dan sonra camiadan baba ünvanını alan dördüncü Işıktaş doğmuştur.
41:30Ecebali, aslanların aslanı.
41:33Ecebali, müslümanların aslanı.
41:36Recep abi hem futbolu, her şeyi bilir.
41:40Recep abi tank gibi bir futbolcu.
41:43Bir de yüreği var, kalbi var. Pırlantalı.
41:46Bu kadar babası.
41:48Recep abi nadir gelen bir futbolcu.
41:53Öyle futbolcu gelmişmiş. Kilo halkına misal yani, 80'in üstünde kilosu var.
41:58Ama Recep abinin süratine yetişecek adam yok.
42:0120-10 metrede, 20 metrede tutacak kimse yok.
42:03Uzaktan vurur, yakından vurur, çaprazdan vurur.
42:07Vurduğu zaman da isabetli vurur.
42:09Öyle rastgele değil.
42:11Bilerek vurur, çok sert vurur.
42:13Çalım atar, tank diyorum, alamazsın ayağından.
42:16Böyle bir döner.
42:18Öyle şeyleri var.
42:20Çok yeteneklidir abi.
42:22Çok.
42:24Recep abi topu aldığı zaman Roma bahçesinden, bir baştan bir başa harmanlar.
42:29Ve olmadık goller atar.
42:31Hem futbol yeteneği, hem de kaptanlık neziyetleri.
42:40Sporcu arkadaşlarının üzerindeki eşimliği.
42:44Sporcuları olan yardımları.
42:47Onların ihtiyaçlarına, sorunlarına çözüm alan.
42:51Yönetimde çok güzel bir diyalog kurup da arkadaşlarının devamlı arkasında olan.
42:59Hem büyük futbolcu, hem de büyük bir kaptan Baba Recep.
43:04Zaten bu da boşuna gelmiyor.
43:06Belki ben kaleciliği bırakırdım.
43:08Baba Recep olmasaydı.
43:10İstanbul topu başına iki tane psikolojim.
43:13İkinci golü yediğim zaman ben oturdum, ağlıyorum.
43:17Baktım, Santra'dan üstüme doğru Baba Recep de geliyor.
43:20Eyvah dedim, Recep abi şimdi de bana tokat atacak.
43:24Kalecilik hayatım burada da bitecek falan diye.
43:26Kalecilik hayatım burada da bitecek falan diye.
43:28Kalk evladım ne oldu, sen iki tane daha eliniz, beş tane atın.
43:32Hadi evladım falan diye moral ile böyle.
43:34O zaman ben iki, üç tane de gol kurtardım.
43:37Beşikli galip geldi.
43:39Baba Recep'in de o şeyini, abiliğimiz, hayatımız boyunca unutamam.
43:42Recep abim de takım kaptanı.
43:44Ben bek oynuyordum hatırlıyorum.
43:46Ya bek ya hap oynuyordum.
43:48Sol bek oynuyordum galiba.
43:50Bir pozisyon oldu, top aramızda kaldı.
43:52Hiç unutmuyorum Recep abi.
43:54Hadi koçum diye bağırdı bana.
43:56E takım kaptanı bu kadar inanmış bana.
43:59Ben nasıl girdiğimse, yani pek faul ile oynamazdım, sert oynamazdım.
44:03Nasıl girdiğimse, İsmail Diyar abi piste çıktı.
44:07Yani düştü ikimiz birden.
44:09Gündüz abi geldi, hiç unutmuyorum.
44:11Böyle başımdan, aşk olsun Metin dedi.
44:14Hayatımda 12 gün şey yaptığımı bilemem.
44:17Yani çok üzüldüm, utandım daha doğrusu.
44:20Ama Recep abi bana hadi koçum dedi.
44:23Yani inanıyor bana, oyuncularına inanıyor.
44:26Böyle bir takım kaptanı sevilmez mi?
44:28Benim abi harika bir kaptandı.
44:31Yani baba lakabına geldiklerine göre hakikaten buna layık.
44:37Ki baba tavrıyla, hareketleriyle, konuşmasıyla,
44:42saha içerisindeki şey yaptığı hareketler, konuşmaları.
44:47Baba, tam baba lakabına layık bir insandı.
44:52Ve büyük de futbolcuydu.
44:54Çok büyük futbolcuydu.
44:56Büyüklükten kaleci korkardı.
44:59Her vurduğu birlikte gol olurdu yani.
45:02O kadar güzel, bomba gibi şutlar atardı.
45:05Bazı kişilere, mesela Lefter'e profesör ismini takmışlar.
45:11Vefa'da oynayan bir Mustafa vardı, sabah oynardı.
45:15Ördek Mustafa derlerdi onunla.
45:17Öyle bir isim takmışlardı.
45:19Karakterin yakıştırdığı ikinci bir isim.
45:23Onlar kendileri belirliyorlar ama
45:26ki babalık lakabı manevi bir ödül.
45:29Hayatım boyunca ödüllerin en büyüğüdü.
45:32Onu korumaya çalışıyorum her zaman.
45:38O artık Baba Recep'tir.
45:41Ve Beşiktaş tarihinde babalık kurumunun son temsilcisidir.
45:56İzlediğiniz için teşekkür ederim.
46:26İzlediğiniz için teşekkür ederim.
46:56İzlediğiniz için teşekkür ederim.
47:26İzlediğiniz için teşekkür ederim.

Önerilen