CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin yaşam tarzı üzerinden siyaset yaparak büyüyemediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin hızlı gelişmesini engellemek isteyenlerin enerjisini kimlik üzerinden siyaset yaparak harcadığını ifade etti. Ülkenin büyümesi ve kalkınması için planlama yapılması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, vergilerin nasıl kullanıldığının hesap sorulması gerektiğini söyledi.
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yaşam tarzı üzerinden siyaset; yok başı açık, yok başı kapalı dedik, bütün enerji onun üzerinden gitti. Siyaset de onun üzerinden gitti. Ülke nasıl büyür diye düşünmedik. Ülke nasıl kalkınır düşünmedik. Üniversiteler nasıl bilgi üretir düşünmedik. Bu gerçeği gören birisi olarak Türkiye'yi buradan çıkarmak istedim. Altılı masanın kuruluş nedeni, felsefesi budur. Kardeşim, bu ülkede mi yaşıyoruz? Evet. Beraber mi yaşıyoruz? Evet. Bende huzur içinde olmalıyım, sende huzur içinde ol. O zaman biz niye kavga ediyoruz" dedi.
hbrlr1.com/cbibcbabkckckl
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yaşam tarzı üzerinden siyaset; yok başı açık, yok başı kapalı dedik, bütün enerji onun üzerinden gitti. Siyaset de onun üzerinden gitti. Ülke nasıl büyür diye düşünmedik. Ülke nasıl kalkınır düşünmedik. Üniversiteler nasıl bilgi üretir düşünmedik. Bu gerçeği gören birisi olarak Türkiye'yi buradan çıkarmak istedim. Altılı masanın kuruluş nedeni, felsefesi budur. Kardeşim, bu ülkede mi yaşıyoruz? Evet. Beraber mi yaşıyoruz? Evet. Bende huzur içinde olmalıyım, sende huzur içinde ol. O zaman biz niye kavga ediyoruz" dedi.
hbrlr1.com/cbibcbabkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00son süre kendimi doldurttum ama şimdi tabii vakit de
00:03daralıyor. Eee dostlarımız konuşmalarını devam etsin.
00:08Ondan sonra belki son kapanışlı bir şey yapacağız. Ekonomiyle
00:13alakadar. Eee Sayın Genel Başkanım eee sizler yani
00:18özellikle çok hoşuma gitti ahlak analizisi. Ama şimdi
00:24burada kalkıp da ben böyle bir sunumu sunmaya kalkarsam hem
00:28sadece ekonomi dolayısıyla kısaca ifade etmem gerektirse
00:39sahipleriye baktığım zaman bunu söylediğim vakit yüz altmış
00:43altı trilyon dolar dediğim zaman rahmetli Eminönü'nün
00:46güzel bir sözü vardır. Der ki demokrasinin en zayıf noktası
00:51hangi koşullarda geldiyse aynı koşullarda gitmeyi
00:56bilmemektir. Kalmak için yasalar değiştirilir, anayasa
01:00değiştirilir, illa ben kalacağım. Bu işte demokrasiye
01:04yapılan en büyük darbedir. Biz hep bunu yaşadık. Türkiye'de
01:08hep bunu yaşadık. Türkiye'nin hızlı gelişmesi, büyümesi,
01:13savunma sanayinde, uçakta, gemide, cam sanayinde her
01:17alanda büyümesi elbette ki bu bölgede yıldızlaşan bir
01:21Türkiye'yi emperyal güçler pek istemezler. Onlar bizim
01:26enerjimizi farklı alanlarda harcamamızın yollarını
01:29aradılar. Kimlik üzerinden siyaset. Düşünün. Yıllarca
01:37kimlik üzerinden siyaset yaptık ve binlerce genç evladımız
01:42hayatını kaybetti. Kürttü, Türk'tü, Laz'dı, Çerkez'di
01:46derken oysa biz bir Osmanlı'dan genç Türkiye Cumhuriyeti
01:50Devleti'ni kurmuştuk. Dünyanın en zengin kimliğine sahip bir
01:54ülkeydik. Bunu zenginlik olarak değil düşmanlık olarak bize
01:58dayattılar ve birbirimizi kırdık. Oysa kimin inançlı
02:03olup olmadığını sadece yüce yaratan bilir. Ama sen
02:07inançlısın, sen inançlısın, sen Alevisin, sen Sünnitsin, sen
02:11Ziddisin, sen şusun, sen busun diye insanlar kapıştı,
02:15çatıştı, enerjiler buraya gitti ve Türkiye beklenen büyümeyi
02:20sağlayamadı. Yaşam tarzı üzerinden siyaset yok başı
02:25açık, yok başı kapalı dedik. Bütün enerji onun üzerinden
02:29gitti. Siyaset de onun üzerinden gitti. Ya ülke nasıl
02:32büyür düşünmedik. Ülke nasıl kalkıdır düşünmedik.
02:35Üniversiteler nasıl bilgi üretir düşünmedik. Bütün
02:38enerji bu olanlara gitti. Bu gerçeği gören birisi olarak
02:43Türkiye'yi buradan çıkarmak istedi. Altılı Masa'nın
02:47kuruluş felsefesi budur, özü budur. Kardeşim bu ülkede mi
02:51yaşıyoruz? Evet. Beraber mi yaşıyoruz? Evet. Ben de huzur
02:55içinde olmalıyım, sen de huzur içinde ol. Evet. O zaman niye
02:58kavga ediyoruz biz? Bir kısmı savaşlardan kaçtı geldi, iç
03:02çatışmalardan kaçtı geldi. Bir kısmı da zaten Türkiye'ye
03:04geri bir yerleşiyor. Bir süre sonra fırsat bulursa Avrupa'ya
03:07gidecek. Niye bu konuma geldik biz? Ve Türkiye bu konuma niçin
03:14getirildi? Biz neden Suriye'yle kavga ettik? Hangi
03:19gerekçeyle Suriye'yle kavga ettik? Bunların hiçbirisi
03:23tartışılmadı. Milliyetçilik damarlarımıza basıldı, asarız,
03:27keseriz, yirmi dört saat içinde gideriz, Emevi Camii'nde
03:31namazımızı kılarız ve Suriye'yi de tarihten sileriz. Böyle bir
03:35anlayışla gittik. Şimdi Suriye'yle barışmak için acaba
03:39ne yapmalıyız? Neler yapmalıyız diye bunun peşindeyiz. Olur mu?
03:45Olacak. Barışacağız. Çünkü bizi barıştıracaklar. Kavgayı da
03:51onlar kavga ettirecekler. Barışsa onlar bizi
03:54barıştıracaklar. E hani biz Milli Kurtuluş Savaşı'nı veren
03:58bir devlettik. Hani biz bütün masum ülkelere örnek olan bir
04:01devlettik. Neden bu konuma düştük? Dünyada herhangi bir
04:06parlamentoda ister az gelişmiş ülke olsun ister gelişmiş ülke
04:11olsun. Bir yolsuzluk konusunda soruşturma ve kovuşturma
04:16yapılamaz diye bir kanun çıktı mı? Bizde çıktı. Anayasa
04:22Mahkemesi başkanına bir mektup yazdım. Dedim ki ya parlamentonun
04:27itibarı çok kötü sarsılıyor. Bu ayıptan parlamentoyu kurtarın.
04:31Bu kanunu bir an önce görüşün ve iptal edin. O biz de sizin
04:35eee kararınıza saygılıyız ama parlamentoyu bu rezaletten
04:40kurtarın diye. Mektup yazılmak zorunda kalma. Aslında yolsuzluk
04:45yapan hakkında soruşturma, kovuşturma yapılamaz diye bir
04:48kanun çıkaran bir meclisin itibarı olur mu? Meclise gazi
04:53meclis diyorlar. Ben söylüyorum. Bu meclis kimse
04:56kusura bakmasın. Gazi meclis değil. Gazi meclis Milli
04:59Kurtuluş Savaşı'nı yöneten meclistir. Bu meclisin neresi
05:03gazi meclis? Yolsuzluklar konusunda duyarlı olmayan bir
05:07meclis olur mu? Olmaz. Değerli arkadaşlarım. Ödediğiniz
05:11vergilerin hesabını sormadığınız sürece Türkiye'de
05:14demokrasi gelişmez. Çocuk doğduğu andan itibaren vergi
05:18öder. Doğduğu andan itibaren. Ama biz vergin ya nereye bu
05:23kadar vergi veriyorum? Nereye gidiyor bu paralar? Sorusunu
05:26sormuyoruz. Eğer ödediği verginin hesabını bir ülkenin
05:30halkı sormuyorsa egemen güçlerin baskısı altında kalır.
05:34Egemen güçler o zaman sizi yönetirler. Kaynaklarınızı el
05:38koyarlar. Sizlere borç verir, borçlandırır. Sonra da arkadan
05:42da emir vermeye kalkarlar. Türkiye'nin geldiği nokta
05:45budur. Planlama tabii vergi ödeyeceğiz, ödüyoruz,
05:50zoralıma dayanıyor. Ama bu verginin iyi kullanılmasıyla
05:54niyet nasıl yapılacak? Planlamayla yapılacak. Her
05:57alanı planlayacaksınız. Tarımda ne olacak? Sanayide ne olacak?
06:01Üniversitede ne olacak? Teknolojide ne olacak? Her
06:04alanı planlayacaksınız. Planlama kapatıldı. Planlama
06:09olmadığı zaman herkes kafasına göre bir yatırım yapar. Türkiye
06:14Cumhuriyeti'nde halk ödediği verginin hesabını sormuyor.
06:17Beyler bu parayı nereye harcadığını sorusunu sormuyor.