Dikmece Köyü’nde Sarıdağlar Şirketi’nin tarım arazileri ve zeytinlik alanlardaki istimlakı devam ediyor. TOKİ’nin kalıcı konutlarının hazine arazisine yapılması gerektiğini söyleyen Dikmeceliler, “Biz de depremzedeyiz, bizim de eve ihtiyacımız var ama devlet kendi topraklarımıza el koyuyor” dedi.
Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan Dikmece Köyü’nde, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) zeytinlik alanlara ve tarım arazilerine kalıcı konut yapmasına karşı direnen köylülerin mücadelesi bir ayı aşkın süredir devam ediyor.
6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden sonra acele kamulaştırma kapsamına alınan Dikmece Köyü’ndeki TOKİ’nin kalıcı konut projesinin ihalesini alan Sarıdağlar İnşaat, köydeki istimlakına devam ediyor. Dikmeceliler konut projesinin devlet arazilerine yapılmasını ve iş makinelerinin kendi topraklarından çıkmasını talep ediyor.
JANDARMADAN KÖYLÜLERE BİBER GAZI VE COP
Jandarma, zeytinlik ile tarım arazilerinin kamulaştırılmasına tepki gösteren köylülere biber gazı, TOMA ve coplarla sert bir şekilde müdahale etmiş, biber gazı ve tazyikli suyla müdahalesi sonrası bazı köylüler fenalaşmış, bazıları ise baygınlık geçirmişti.
Gerçek Gündem’e konuşan Dikmeceli Server Büyükkeleş, “Dikmece elimizden giderse Serinyol, Güzelburç, Samandağ ve Harbiye de gider. Direnişimizi gençlerle, çocuklarla ve tüm mahalleyle birlikte gerçekleştiriyoruz. Geçen gün şirketten tarlaya gelen kişileri 3 kadın arkadaşımız geri gönderdi. Başka bir tarlada da kadın arkadaşlarımız ölçüm yapanları geri gönderdi” diyerek seslerini hem ulusal hem de uluslararası basında daha da yükselteceklerini söyledi.
“KÖYÜN YÜZDE 90’I TARIM ARAZİLERİYLE GEÇİNİYOR, GEÇİM KAYNAĞIMIZI ELİMİZDEN ALIYORLAR”
Dikmeceliler konutların kendi tarım arazilerine değil kamulaştırılacak alanlara yani hazine arazilerine yapılması gerektiğini ifade ediyor. Hazine arazilerinin zemininin daha sağlam olduğunu belirten Dikmeceliler, kendilerinin de depremzede olduğunu ve geçimlerini tarım arazilerinden sağladıklarını söylüyor.
“DAĞ TARAFLARINDAKİ KAMULAŞTIRILACAK ALANLARA KARŞI DEĞİLİZ ÇÜNKÜ ORASI HAZİNE ARAZİSİ VE ZEMİNİ DAHA SAĞLAM”
Dikmeceli Çiğdem Olğar da, konutların, tarım arazileri yerine zemin etütlerin de sağlam olduğu ortaya çıkan dağ eteklerinde yapılması gerektiğini söylüyor. Gerçek Gündem’e konuşan Olğar, “Köyümüzde dağ taraflarında kamulaştırılacak alanlar vardı. Biz onlara hiçbir şekilde karşı çıkmadık çünkü hem orası hazine arazisi hem de zemin olarak daha sağlam. Eğer konutlar tarım arazilerine inşa edilirse Hatay’da devlet hastanesi ve havaalanında olduğu gibi hem su baskınları hem de depremlerde yine yıkımlar yaşanabilir” dedi. Köyün yüzde 90’ının tarım arazileriyle geçindiğini söyleyen Olğar, “İnsanların geçim kaynağı olan topraklar ve zeytinlikler alınmamalı. Bu haksız kamulaştırmaya dur demek istiyoruz” diye konuştu.
Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan Dikmece Köyü’nde, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) zeytinlik alanlara ve tarım arazilerine kalıcı konut yapmasına karşı direnen köylülerin mücadelesi bir ayı aşkın süredir devam ediyor.
6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden sonra acele kamulaştırma kapsamına alınan Dikmece Köyü’ndeki TOKİ’nin kalıcı konut projesinin ihalesini alan Sarıdağlar İnşaat, köydeki istimlakına devam ediyor. Dikmeceliler konut projesinin devlet arazilerine yapılmasını ve iş makinelerinin kendi topraklarından çıkmasını talep ediyor.
JANDARMADAN KÖYLÜLERE BİBER GAZI VE COP
Jandarma, zeytinlik ile tarım arazilerinin kamulaştırılmasına tepki gösteren köylülere biber gazı, TOMA ve coplarla sert bir şekilde müdahale etmiş, biber gazı ve tazyikli suyla müdahalesi sonrası bazı köylüler fenalaşmış, bazıları ise baygınlık geçirmişti.
Gerçek Gündem’e konuşan Dikmeceli Server Büyükkeleş, “Dikmece elimizden giderse Serinyol, Güzelburç, Samandağ ve Harbiye de gider. Direnişimizi gençlerle, çocuklarla ve tüm mahalleyle birlikte gerçekleştiriyoruz. Geçen gün şirketten tarlaya gelen kişileri 3 kadın arkadaşımız geri gönderdi. Başka bir tarlada da kadın arkadaşlarımız ölçüm yapanları geri gönderdi” diyerek seslerini hem ulusal hem de uluslararası basında daha da yükselteceklerini söyledi.
“KÖYÜN YÜZDE 90’I TARIM ARAZİLERİYLE GEÇİNİYOR, GEÇİM KAYNAĞIMIZI ELİMİZDEN ALIYORLAR”
Dikmeceliler konutların kendi tarım arazilerine değil kamulaştırılacak alanlara yani hazine arazilerine yapılması gerektiğini ifade ediyor. Hazine arazilerinin zemininin daha sağlam olduğunu belirten Dikmeceliler, kendilerinin de depremzede olduğunu ve geçimlerini tarım arazilerinden sağladıklarını söylüyor.
“DAĞ TARAFLARINDAKİ KAMULAŞTIRILACAK ALANLARA KARŞI DEĞİLİZ ÇÜNKÜ ORASI HAZİNE ARAZİSİ VE ZEMİNİ DAHA SAĞLAM”
Dikmeceli Çiğdem Olğar da, konutların, tarım arazileri yerine zemin etütlerin de sağlam olduğu ortaya çıkan dağ eteklerinde yapılması gerektiğini söylüyor. Gerçek Gündem’e konuşan Olğar, “Köyümüzde dağ taraflarında kamulaştırılacak alanlar vardı. Biz onlara hiçbir şekilde karşı çıkmadık çünkü hem orası hazine arazisi hem de zemin olarak daha sağlam. Eğer konutlar tarım arazilerine inşa edilirse Hatay’da devlet hastanesi ve havaalanında olduğu gibi hem su baskınları hem de depremlerde yine yıkımlar yaşanabilir” dedi. Köyün yüzde 90’ının tarım arazileriyle geçindiğini söyleyen Olğar, “İnsanların geçim kaynağı olan topraklar ve zeytinlikler alınmamalı. Bu haksız kamulaştırmaya dur demek istiyoruz” diye konuştu.
Category
🗞
Haberler