İŞYERİNİN ÇATISINDA TARIMA BAŞLADI: PANDEMİDE "DAM BAĞI" KURDU
- 3 yıl önce
Kayseri’nin Eski Sanayi bölgesinde döküm mutfak-banyo işleri yapan 56 yaşındaki Şeref Daşdemir, pandemi ile sokağa çıkma kısıtlamaları, tam kapanma derken stres atmak, hobisini tatmin etmek için işyerinin damına 300 metrekarelik ‘dam bağı’ yaptı. Şimdi dam bağında evi ve sevenleri için çeşit çeşit organik meyve-sebze yetiştiriyor.
MERMİ KUTUSUNDAN ÇİÇEKLİK
Kocasinan ilçesi Eski Sanayi Mahallesi 6006. Cadde, 70 numarada, yaklaşık 30 yıldır kendisine ait işyerinin damına ‘hobi bahçesi’ yapmaya dört yıl önce bir kamyon kasasında başladığını belirten Şeref Daşdemir, kendisine eşinin de yardım ettiğini söyledi. Daşdemir, sokağa hurda olarak atılan mermi sandığından, araç lastiklerine, fabrika bobinlerinden tenekelere, göze hoş gelen ağaç dallarından pencere çerçeveleri, beton lavaboya kadar her şeyden yararlandığını, ışıklama ve damlama sulama sistemi kurduğunu belirterek şunları anlattı:
“DÖRT YILLIK EMEK”
“Burası dam bağı. Bahçemiz gül ağırlıklı. Bunun yanında domates, biber, salatalık, narenciyelerden var. Çeşitli tropikal ağaçlar var. Tomorola diye bir domates ağacımız var. Beton üzerinde olmasına rağmen yılda aldığım ürün bayağı verimli oluyor. Hem de tamamen doğal organik ürünler. Eş-dost geliyor, oturuyor, dalından kopartıp bir tane yiyor. Dam bağı yapma işi; atılmış bir kamyon kasası vardı, biraz yeşillik olsun derken içine bir asma diktik. Sonra gördüğümüz ağaçlardan stil alıp buraya diktik, çevresine taşlar koyduk. Derken dört sene içinde burası ortaya çıktı.
“HER TARAFIMIZ BETON YIĞINI”
“Pandemiden dolayı işlerimiz yavaş. Yasaklardan dolayı burası biraz daha coştu. Yasaklarda, cumartesi-pazarlarda hep burayla uğraştık. Hep dikerek bu hale getirdik. Şimdi sanayide her tarafa bakarsak her tarafımız beton yığını. Dönem dönem müşterilerimiz geliyor. ‘Bağdayım gel’ diyorum. Onlar da ‘Bağdaysan niye geleyim?’ diyor. Geldiği zaman bağa götüreyim deyip buraya çıkardığımda düşünceleri tamamen değişiyor. İnsan azminin elinden bir şey kurtulamıyor. Burası tamamen beton. Betonda bu kadar şey yetiştirebiliyoruz.
“KAYSERİ YEŞİLE HASRET KALDI”
Etrafımıza bakarsak artık Kayseri maalesef beton yığını oldu. Buradaki amacım, insanlara bu beton üzerinde de bu yeşilliğin olabileceğini göstermek. Yazın evin, domates, salatalık, biberini hatta geçen yıl 3 bidon da burada turşu kurduk. Yılda 400-500 lira harcıyorum. 100’e yakın çeşidim var. Gülbahri, güz meyvesi, bodur elma, elguvan, hünnap, hint yağı yapılan meyve, mor salkım, çilek, gül çeşitleri, medine nanesi, ağaç şeklinde 7 metre büyüyebilen domates ağacı tomorala var.
"BAHÇE, İŞYERİNİN ISISINI DEĞİŞTİRDİ"
Buradaki alanımızın tamamı 600 metrekare. Ben 300 metrekaresini sıcağı kesmek için file ile kapattım. Zeminimiz tamamen ziftli kağıt. Kesinlikle suyu, nemi aşağıya vermiyor. Kışın çok soğuk, yazında çok sıcak oluyordu. Dükkanın ısısını 5-6 derece değiştirdi. Evdekilerde geldiler mi gitmek istemiyorlar. Domatesleri ve sitillerini kendimiz yetiştiriyoruz. Sulama sistemi ise tamamen damlama.”
MERMİ KUTUSUNDAN ÇİÇEKLİK
Kocasinan ilçesi Eski Sanayi Mahallesi 6006. Cadde, 70 numarada, yaklaşık 30 yıldır kendisine ait işyerinin damına ‘hobi bahçesi’ yapmaya dört yıl önce bir kamyon kasasında başladığını belirten Şeref Daşdemir, kendisine eşinin de yardım ettiğini söyledi. Daşdemir, sokağa hurda olarak atılan mermi sandığından, araç lastiklerine, fabrika bobinlerinden tenekelere, göze hoş gelen ağaç dallarından pencere çerçeveleri, beton lavaboya kadar her şeyden yararlandığını, ışıklama ve damlama sulama sistemi kurduğunu belirterek şunları anlattı:
“DÖRT YILLIK EMEK”
“Burası dam bağı. Bahçemiz gül ağırlıklı. Bunun yanında domates, biber, salatalık, narenciyelerden var. Çeşitli tropikal ağaçlar var. Tomorola diye bir domates ağacımız var. Beton üzerinde olmasına rağmen yılda aldığım ürün bayağı verimli oluyor. Hem de tamamen doğal organik ürünler. Eş-dost geliyor, oturuyor, dalından kopartıp bir tane yiyor. Dam bağı yapma işi; atılmış bir kamyon kasası vardı, biraz yeşillik olsun derken içine bir asma diktik. Sonra gördüğümüz ağaçlardan stil alıp buraya diktik, çevresine taşlar koyduk. Derken dört sene içinde burası ortaya çıktı.
“HER TARAFIMIZ BETON YIĞINI”
“Pandemiden dolayı işlerimiz yavaş. Yasaklardan dolayı burası biraz daha coştu. Yasaklarda, cumartesi-pazarlarda hep burayla uğraştık. Hep dikerek bu hale getirdik. Şimdi sanayide her tarafa bakarsak her tarafımız beton yığını. Dönem dönem müşterilerimiz geliyor. ‘Bağdayım gel’ diyorum. Onlar da ‘Bağdaysan niye geleyim?’ diyor. Geldiği zaman bağa götüreyim deyip buraya çıkardığımda düşünceleri tamamen değişiyor. İnsan azminin elinden bir şey kurtulamıyor. Burası tamamen beton. Betonda bu kadar şey yetiştirebiliyoruz.
“KAYSERİ YEŞİLE HASRET KALDI”
Etrafımıza bakarsak artık Kayseri maalesef beton yığını oldu. Buradaki amacım, insanlara bu beton üzerinde de bu yeşilliğin olabileceğini göstermek. Yazın evin, domates, salatalık, biberini hatta geçen yıl 3 bidon da burada turşu kurduk. Yılda 400-500 lira harcıyorum. 100’e yakın çeşidim var. Gülbahri, güz meyvesi, bodur elma, elguvan, hünnap, hint yağı yapılan meyve, mor salkım, çilek, gül çeşitleri, medine nanesi, ağaç şeklinde 7 metre büyüyebilen domates ağacı tomorala var.
"BAHÇE, İŞYERİNİN ISISINI DEĞİŞTİRDİ"
Buradaki alanımızın tamamı 600 metrekare. Ben 300 metrekaresini sıcağı kesmek için file ile kapattım. Zeminimiz tamamen ziftli kağıt. Kesinlikle suyu, nemi aşağıya vermiyor. Kışın çok soğuk, yazında çok sıcak oluyordu. Dükkanın ısısını 5-6 derece değiştirdi. Evdekilerde geldiler mi gitmek istemiyorlar. Domatesleri ve sitillerini kendimiz yetiştiriyoruz. Sulama sistemi ise tamamen damlama.”