Kamuoyuna “Van’da iki Kürt köylünün helikopterden atılması” şeklinde yansıyan iddiaları araştırıp, raporlaştıran İstanbul Bağımsız Milletvekili Ahmet Şık, Mehveş Evin’in sorularını yanıtlıyor:“İlk iddia, helikopterden atılma olarak yansıdı. Beni öfkelendiren şey, buna dair sessizlik haliydi. Daha köyde gözaltına alınırken başlayan, 90 km’lik yolda, helikopterde süren dayak yemişler. Asıl ağır olan, kitlesel dayakla iki yurttaşın ağır yaralanması, Turgut’un komadan çıkamayarak hayatın kaybetmesi.”Avukatlar olay yerinde keşif yapmak istiyor. Savcı diyor ki güvenlik sağlanamadığı için gidemeyiz. Ama ben gittim! Aslında işini yapmak istemiyor. Ya da failin kim olduğunu biliyorum, araştırmak istemiyorum tavrı var. Raporu Meclis’te olan, olmayan tüm siyasetçilere gönderdim. Kimse grup toplantılarında bir şey söylemedi. Ne Van’da ne Mersin’de bu insanların kapısını çalan gazeteci var. Yaptığınız gazetecilik mi? Biraz haysiyetleri varsa istifa etsinler. Bu ülkede yaşayan herkesin sorumluluğunda bu dava. FDR sistemi kayıtları, helikopterdeki telsiz konuşmaları incelenmeli. Lincin yapıldığı alandan bütün kamera kayıtları alınmalı. Savcı ile birlikte bağımsız bir heyet keşif yapmalı. Gözaltıyı kimlerin yaptığını öğrenmek için kimlikler sorgulanmalı, cep telefonları incelenmeli.Sessizlik sarmalı hepimizi boğacak. Herkes kendine sorsun: Bu insanlar benim komşum olsaydı ne yapardım?”Okumak için linki tıklayın: https://www.kisadalga.net/sessizlik-sarmali-hepimizi-bogacak/
Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Category
🗞
Haberler