su kabakları
-işlenmiş halleri
-ham halleri
-Zanaatkar Hüsniye Erden ile röportaj
-vatandaş ile röportaj
-genel ve detaylar
( EDİRNE -ÖZEL)-Pandemi dönemini fırsata çevirdi kendi atölyesini açtı EDİRNE
- Edirne Halk Eğitim Merkezi’nde 10 yılı aşkın süredir usta öğreticilik yapan ve yakın zamanda kendi atölyesini açan Hüsniye Erden, ‘su kabağı’ ya da ‘susak’ olarak bilinen sebzeleri, çeşitli el sanatları yöntemlerini kullanarak, adeta birer sanat eserine dönüştürüyor. Kesme, delme, oyma, inceltme, yakma, vernikleme, boyama ve boncuk işleme gibi birbirinden zahmetli birçok el emeği göz nuru işçilikten geçirdiği su kabaklarının ilk halini ve son halini gören vatandaşlar, şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Kepçe olarak kullanılmış Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde ‘su kabağı’ ya da ‘susak’ olarak bilinen çeşitli fiziksel boyutlarda olan kabaklar, eskiden beri özellikle dayanıklılığı ve uzun sapları nedeniyle genelde aşçılık da kepçe olarak kazanlardan kaynamış suyu alırken kullanıldığı biliniyor. İçerisinde yoğurt mayalanmış, yemek pişirilmiş Günlük hayatta yaygın olarak kullanılan ‘su kabakları’ ya da ‘susaklar’ aynı zamanda bazı yörelerde uygun boyutlarda ve türlerde olanlarının geçmiş dönemlerde, içerisinde yoğurt mayalama ya da sebze yemeği pişirilmesinde de kullanıldığı ifade ediliyor. “İnternette gördüm ve ‘bende bunu yapabilirim’ dedim” Edirne Halk Eğitim Merkezi’nde 10 yılı aşkın süredir usta öğreticilik yapan ve yakın zamanda kendi atölyesini açan Hüsniye Erden, “Çok değişik bir şeyler arıyordum. Daha farklı konulara yönelmek istedim ve internette gezinirken su kabağı gözüme çarptı. Elimizde olan bir üründü. Çok dikkatimi çekti, çok hoşuma gitti. ‘Bende bunu yapabilirim’ dedim ve eşimde destek oldu. 5 yıldır aktif olarak yapıyorum” dedi.
“Kimi yörede ‘su kabağı’, kimi yörede ‘susak’ olarak biliniyor Erden, “Kimi yörede su kabağı, kimi yörede de susak olarak geçiyor. Trakya Bölgesi’nde aslında susak olarak biliniyor. Bizim yöremizdeki susak kabağı uzun saplı olduğu için genelde aşçılık da kullanılmıştır. Kazanlarda kaynar su alımında kullanılmış” ifadelerini kullandı. “Ev dekorasyonunda dekoratif ışıklı ürünler olarak tasarlıyorum” Erden, “Çok dayanıklı bir ürün olduğu için işlemeye çok müsait. Genelde bu ürünlerden ev dekorasyonunda abajur, avize, yatak odalarına, çocuk odalarına ve renk açısından özellikle gece karanlıkta duvarlara yansıyan ışıklar çok hoş bir görünüm sergiliyor. Yapımı da çok dinlendiriyor. Ve gerçekten tavsiye ediyorum dünya ile ilişkiniz kesiliyor bir şekilde kendinize dönüyorsunuz” dedi.
“Pandemi süre beni çok güzel etkiledi, kendi atölyemi açtım” “Pandemi beni çok güzel etkiledi” diyen Erden, “Açıkçası bol bol çalışma fırsatı buldum. Usta öğreticilik yaparken bu fırsatı bizler çok fazla yakalayamıyoruz. Bu pandemi döneminde kendimi daha fazla geliştirerek, daha yönlü çalışarak bir atölye açtım ve çalışmaları daha da fazla ilerlettim” diye konuştu.
“Su kabakları tam bir sanat eserine dönüştürülmüş” Edirnekari atölyesini dolaşmak için geldiğini ve sanat evindeki su kabağı atölyesini gördüğünde şaşkınlığını gizleyemediğini dile getiren Ezgi Kamar da “Açıkçası daha önce hiç görmemiştim. İlk defa görüyorum. Burasını görünce dikkatimi çekti. Çok hoş işler yapılıyor. Yani bende öğrenmek isterim. Tam bir sanat eserine dönüştürülmüş su kabakları” dedi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/su-kabaklarini-adeta-birer-sanat-eserine-donusturuyor-933278.html
-işlenmiş halleri
-ham halleri
-Zanaatkar Hüsniye Erden ile röportaj
-vatandaş ile röportaj
-genel ve detaylar
( EDİRNE -ÖZEL)-Pandemi dönemini fırsata çevirdi kendi atölyesini açtı EDİRNE
- Edirne Halk Eğitim Merkezi’nde 10 yılı aşkın süredir usta öğreticilik yapan ve yakın zamanda kendi atölyesini açan Hüsniye Erden, ‘su kabağı’ ya da ‘susak’ olarak bilinen sebzeleri, çeşitli el sanatları yöntemlerini kullanarak, adeta birer sanat eserine dönüştürüyor. Kesme, delme, oyma, inceltme, yakma, vernikleme, boyama ve boncuk işleme gibi birbirinden zahmetli birçok el emeği göz nuru işçilikten geçirdiği su kabaklarının ilk halini ve son halini gören vatandaşlar, şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Kepçe olarak kullanılmış Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde ‘su kabağı’ ya da ‘susak’ olarak bilinen çeşitli fiziksel boyutlarda olan kabaklar, eskiden beri özellikle dayanıklılığı ve uzun sapları nedeniyle genelde aşçılık da kepçe olarak kazanlardan kaynamış suyu alırken kullanıldığı biliniyor. İçerisinde yoğurt mayalanmış, yemek pişirilmiş Günlük hayatta yaygın olarak kullanılan ‘su kabakları’ ya da ‘susaklar’ aynı zamanda bazı yörelerde uygun boyutlarda ve türlerde olanlarının geçmiş dönemlerde, içerisinde yoğurt mayalama ya da sebze yemeği pişirilmesinde de kullanıldığı ifade ediliyor. “İnternette gördüm ve ‘bende bunu yapabilirim’ dedim” Edirne Halk Eğitim Merkezi’nde 10 yılı aşkın süredir usta öğreticilik yapan ve yakın zamanda kendi atölyesini açan Hüsniye Erden, “Çok değişik bir şeyler arıyordum. Daha farklı konulara yönelmek istedim ve internette gezinirken su kabağı gözüme çarptı. Elimizde olan bir üründü. Çok dikkatimi çekti, çok hoşuma gitti. ‘Bende bunu yapabilirim’ dedim ve eşimde destek oldu. 5 yıldır aktif olarak yapıyorum” dedi.
“Kimi yörede ‘su kabağı’, kimi yörede ‘susak’ olarak biliniyor Erden, “Kimi yörede su kabağı, kimi yörede de susak olarak geçiyor. Trakya Bölgesi’nde aslında susak olarak biliniyor. Bizim yöremizdeki susak kabağı uzun saplı olduğu için genelde aşçılık da kullanılmıştır. Kazanlarda kaynar su alımında kullanılmış” ifadelerini kullandı. “Ev dekorasyonunda dekoratif ışıklı ürünler olarak tasarlıyorum” Erden, “Çok dayanıklı bir ürün olduğu için işlemeye çok müsait. Genelde bu ürünlerden ev dekorasyonunda abajur, avize, yatak odalarına, çocuk odalarına ve renk açısından özellikle gece karanlıkta duvarlara yansıyan ışıklar çok hoş bir görünüm sergiliyor. Yapımı da çok dinlendiriyor. Ve gerçekten tavsiye ediyorum dünya ile ilişkiniz kesiliyor bir şekilde kendinize dönüyorsunuz” dedi.
“Pandemi süre beni çok güzel etkiledi, kendi atölyemi açtım” “Pandemi beni çok güzel etkiledi” diyen Erden, “Açıkçası bol bol çalışma fırsatı buldum. Usta öğreticilik yaparken bu fırsatı bizler çok fazla yakalayamıyoruz. Bu pandemi döneminde kendimi daha fazla geliştirerek, daha yönlü çalışarak bir atölye açtım ve çalışmaları daha da fazla ilerlettim” diye konuştu.
“Su kabakları tam bir sanat eserine dönüştürülmüş” Edirnekari atölyesini dolaşmak için geldiğini ve sanat evindeki su kabağı atölyesini gördüğünde şaşkınlığını gizleyemediğini dile getiren Ezgi Kamar da “Açıkçası daha önce hiç görmemiştim. İlk defa görüyorum. Burasını görünce dikkatimi çekti. Çok hoş işler yapılıyor. Yani bende öğrenmek isterim. Tam bir sanat eserine dönüştürülmüş su kabakları” dedi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/su-kabaklarini-adeta-birer-sanat-eserine-donusturuyor-933278.html
Category
🗞
Haberler