• 4 yıl önce
Kanala Abone olmak için http://wedia.link/flashtv tıklayın!

ALMANYA TRENİ

Ben küçükken düşmüşüz
gurbetin yollarına,
Sene 1973, hayal meyal aklımda.
Kardeşim Ali yeni doğmuştu,
Minicik bir bebekti kundakta.
Ve ağlayışları ve ağlayışları,
Sanki isyandı gurbet ocağına..

Babam bizden önce gitmiş Almanya´ya
İki sene sonra bizi de aldırdı yanına.
“Gözüm arkada kalmasın, etrafımda
olsun çocuklar” dermiş anama.
Mercedes´te işçiydi babam.
Yüreği, bileği kuvvetli,
delikanlı bir adam,
Benim gibi O´da severdi hayal kurmayı.
Kendinden büyüktü belki umutları,
Söz vermişti hepimize,
Kitabın üzerine yemin etmişti,
Alacaktı kırmızı Mercedes..

“Kız gibi araba” derdi babam.
Önce gıcır gıcır yıkayacaksın,
Sonra bi de pasta cila çekeceksin,
Atıcaksın çocukları arkaya,
Koyucaksın Ferdi´nin son kasetini,
Eee, tabi biraz da
açıcaksın teybin sesini,
Sonra, sonra ver elini Türkiye´ye..

Zavallı annem, annem hep evdeydi,
Korkardı sokağa çıkmaya.
“Dil bilmem, yol bilmem” der,
Gece gündüz ağlardı.
Babamın iş dönüşleri bayramımız olurdu,
Daha o gelmeden soframız kurulurdu.
Kokusu hala burnumda,
Buğusu gözümde kaynayan çorbamızın..

Ahh!, derdi anam yetmezdi,
Sonra durur derin bir
de “Ooff !” çekerdi,
Köyün tarhanası olacaktı
ki Beyyy, köyün ekmeği”
Her sofrada gözleri dolardı,
Ve hasretle kabaran yüreği..

Birgün hepimize müjde verdi Babam:
Bu bayram Türkiye´deyiz dedi.
İçim içime sığmadı.
Sabaha kadar uyuyamadım.
Peki, ya Mercedes?
Hani kırmızı arabayla gidecektik köye?
Şaşıracaktı herkes.
Katırcıların Yusuf
küçük dilini yutacaktı.
Şapkası uçacaktı muhtar emminin.
Bizim Kamil bi zenginleşmiş ki görme!
diyecekti Salim Ağaya.
Ağa yutkunacak, başını öne eğecekti.
Meraklı Hüsnüye´nin ağzı
bir karış açık kalacaktı,
Çatlıyacaktı hasetinden..

Nazlı bir gelin gibi köyün
yollarında gezerken bizim araba,
Çocuklar, çığlık çığlığa
koşucaktı peşimizden.
“Vaybee, arabaya bak!”
diyecekti bi tanesi.
Bütün köy, bütün köy, bizi konuşacaktı.
“Nazara geliriz vallahi” demişti anam,
Kurşun döktürmeli.
Arabasız nasıl gideriz köye?
Annem önce ev istemiş.
Araba her zaman alınırda, ev alınmazmış.
“Ahirette iman, dünyada
mekan” derlermiş Türkiye´de
Zavallı babam, her
zamanki gibi fedakardı.
Umutlarını ertelemiş, en
büyük düşünü bırakmış zamana.
Annem ilk defa birşey istemişti ondan,
Geri çevirmedi, yere düşürmedi sözünü.
Annem mutlu, babam umutluydu
Alacaktı Mercedes alacaktı...

Amcamın çocuklarına
çikolotalar aldı babam.
Dedeme gözlük, nineme çiçekli pazen.
Muhtar Marlboro ısmarlamış,
Kahvede käğıt oynarken,
tüttürürmüş bazen.
Ne çok istiyorum köyüme kavuşmayı.
Bu kavuşma, bitimi olacak acılarımın.

Yıllarca çektiğim sancıların
keyifli intiharı.
Kimse “Ausländer” demiyecekti
bana, kimse “Yabancı”
Beethoven´in dokuzuncu senfonisini
çalmayacaktı sokaktaki kemancı.
Frau Becker´e, Herr Müller´e inat,
Türküler dinleyecektik doyasıya,
Türküler dinleyecekti, türküler...

Arife günü yollara düştük,
Trendeki herkeste
tarifsiz bir heyecan var,
Bense giderek daha da sabırsızlanıyorum,
Geçmiyor dakikalar.
Kim bilir kaçıncı kez
saati soruyorum anneme.
Öfkeli bir ses böldü heyecanımı.
Homurdanarak elindeki gazeteyi
uzattı yaşlı bir amca.
“Bu kadar da olmaz!
Yazıktır!
Ayıptır!
Günahtır!” dedi.
Neye kızmıştı acaba?
Gözüm büyük puntolarla
yazılmış habere takıldı.
“Ev fiatları artacak.
“Almancılar” yollarda!
Bir anda gözleri buğulandı babamın,
Yumruğunu sıktı, ağlamadı sustu.
“Almancı ha, Almancı!” dedi yavaşça.

Yüreği kan kustu, sızladı burun direği,
Cız etti içi ve bir anda, bir anda,
Ataşe vermek istedi geçmişi.
Almanya´da “Yabancı”,
Türkiye´de “Almancı”
Bir anda yaşlar boşandı gözünden.
Biz kimdik?
Kendi vatanında bile
yabancı mıydık yani...

Ben Almancı değilim Amca!
Ben yabancı değilim!
Benim de ciğerim yanıyor,
Ezan sesine hasret yüreğim.
Benim hücrelerim türkü söyler,
Ağıt yakar gözlerim,
Sen görmesende kınalıdır ellerim.
Ve tenim, tenim meleket
kokar alabildiğine,
Beni de bozlaklar ağlatır,
yakar meleket şiirleri,
Hüzün beni de soldurur,
Ve bu dert, bu hasret
beni iflah etmez öldürür.
Ben Almancı değilim, ben
Alman değilim Amca!
Ben yabancı değilim!
Vatanıma varır varmaz,
önce ...

Önerilen