- Drone ile hasat ve tarladan görüntü
-- İşçi çavuşunun çalışanları çağırması ve işçilerin hasada başlaması
-- Zorlu hasattan detaylar
-- röportaj,
-- Emine Demez
-- Mehmet Polat
--Drone ile fıstığın işlem tesisinden detaylar
-- Fıstığın işlenmesi ve kurutulmak için serilmesi karıştrılması detayları
-- İşletmede röportaj
-- Ahmet Yılmaz
-- Son detaylar
( GAZİANTEP - DRONE) GAZİANTEP
- Türkiye'de tarımsal üretiminde önemli bir yere sahip Antep fıstığının tarlalardan fabrikalara uzanan zorlu serüveni başladı.
Toprakla buluşturulan bir fıstık ağacı 20 yıl gibi bir sürede ilk meyvesini veriyor. Her yıl yaz ve kış döneminde tüm bakımları aralıksız yapılan fıstık ağaçları 2 yılda bir ürün veriyor. Bir sene var bir ise yok yılı yaşayan fıstığın hasadı başladı.
Üreticiler tarafından "yeşil altın" olarak adlandırılan Antep fıstığının Ağustos ayında baklavada kullanılan “boz” fıstığın hasat edilirken, Eylül ayında ise kırmızı kabuklu çerezlik olarak kullanılan “ben” fıstığı hasadı yapılıyor. Sabahın erken saatlerinde işe koyulan üreticiler ve mevsimlik işçiler akşam saatlerine kadar bazen 45-47 dereceleri bulan güneşin altında fıstık topluyorlar. Her bir ağaç sırasını paylaşan işçiler, kendi sırasında başlayarak yere serdikleri tenteler eşliğinde toplama işlemine başlıyor. Genç yaşlı hep birlikte yapılan hasat sonrası toplanan ürünler işlenmek üzere tarlaların yakınında kurulan tesislere götürülüyor. Sabahın erken saatlerinde serüven başlıyor Hasat için sabahın erken saatlerinde yola çıktıklarını belirten fıstık işçisi Emine Demez, “Sabah 4 buçuk gibi kalkıyoruz saat 5 gibi yola çıkıyoruz Akşam 5’e kadar da çalışıyoruz. Hayat şartı burada çok zor gördüğünüz gibi çalışanlar kızlar ağaca çıkıyorlar tehlikeleri var çadır topluyorlar ağırlık kaldırıyorlar zor yani. Az para ama yine de çoluk çocuk için geliyoruz” dedi.
‘Sen mi diktin deden mi’ Fıstık Üretici Mehmet Polat fıstık yetiştirmenin zorluğundan bahsederek, şuan hasadını yaptıkları tarlanın dedesi tarafından 1968 yılında ekildiğini söyledi.
Polat, hasadı yapılan ağaçların 52 yaşında olduğunu belirterek, “Fıstık yetiştirmek gerçekten zor daha önceleri sorarlardı ‘fıstığı sen mi ektin deden mi ekti’ diye çünkü kendi ektiğini yemen şansın çok zordu. Son yıllarda gerek teknoloji gerek imkanlar biraz daha fıstık yetiştirmeyi erkene aldı artık 12-13 sene de ektiğimiz fıstıktan ürün alabiliyoruz” ifadelerini kullandı. 43 derecenin altında günlü 100 liraya hasat 42-43 derecelik sıcağın altında bu insanlar 80-100 lira yevmiye ile fıstık topladıklarını kaydeden Polat, “Allah yardım etsin onlara da bize de. Fıstık geçtiğimiz sene 20 lira civarındaydı bu sene 18 lira civarında fiyatlar geriledi bütün girdilerimiz artarken fıstık fiyatımız düştü. Ondan dolayı biz de çalışan işçi kardeşlerimize mahcup durumdayız” dedi.
Fıstık deyince akla ‘Barak Ovası’ geliyor Dünyada fıstık deyince akla Barak Ovası geldiğini ifade eden Polat, “Buranın fıstık ağaçları çok verimlidir. Amerika'da da İran'da da fıstık yetişiyor, Urfa'da da fıstık yetişiyor, Siirt'te de fıstık yetişiyor ama dünyada Barak Ovası'nda yetişen fıstık gibi yetişmiyor. Buranın farklı bir aroması var, kendine özgü lezzeti var tadı var” şeklinde konuştu.
Fıstık çocuk yetiştirmek gibi Fıstık yetiştirmeyi çocuk yetiştirmeye benzeten bir başka üreticisi Ahmet Yılmaz, fıstığın diğer meyveler gibi bu yıl ek seneye topla gibi bir durumunun olmadığını kaydetti.
Fıstıkta uzun bir süreç olduğunu anımsatan Yılmaz, “5 yıl aşı yapıyorsun ondan sonra 15 yıl yine bekliyorsun, Ondan sonra tekrardan ağaçlarda bakım yapıyorsun, ondan sonra da cuma dediğimiz yerler var Onlar olmaya başlıyor. Yani tam bir verim almak için 20 yıl geçiyor. 20 yıldan sonra fıstık ağaçları 2 yılda bir hasat görürüz her yıl olmuyor” ifadelerine yer verdi. Tarladan tesislere gelen fıstıkların burada işlenmeye ve kurutulmaya başladığını belirten Yılmaz, “Burada fıstıklar temizleyip kavlatıyoruz. İlk aşaması bizden geçiyor. Ondan sonra Kırım tesislerine gidiyor. İç oluyor, daha sonra sofralarımıza baklavalık olarak ‘Boz fıstık’ çıkıyor” diye konuştu.
Fıstığın hiçbir şeyinin ziyan olmadığını ifade eden Yılmaz, içi ayrılan boz fıstıkların dış kabuğunun MDF olarak kullanıldığını çeltik olarak adlandırılan yeşil kabuğunun ise gübre ve yakıt olarak değerlendirildiğini kaydetti.
(RY-LO-Y)
http://beyazgazete.com/video/webtv/ekonomi-2/baklavanin-bas-taci-fistikta-hasat-seruveni-basladi-855918.html
-- İşçi çavuşunun çalışanları çağırması ve işçilerin hasada başlaması
-- Zorlu hasattan detaylar
-- röportaj,
-- Emine Demez
-- Mehmet Polat
--Drone ile fıstığın işlem tesisinden detaylar
-- Fıstığın işlenmesi ve kurutulmak için serilmesi karıştrılması detayları
-- İşletmede röportaj
-- Ahmet Yılmaz
-- Son detaylar
( GAZİANTEP - DRONE) GAZİANTEP
- Türkiye'de tarımsal üretiminde önemli bir yere sahip Antep fıstığının tarlalardan fabrikalara uzanan zorlu serüveni başladı.
Toprakla buluşturulan bir fıstık ağacı 20 yıl gibi bir sürede ilk meyvesini veriyor. Her yıl yaz ve kış döneminde tüm bakımları aralıksız yapılan fıstık ağaçları 2 yılda bir ürün veriyor. Bir sene var bir ise yok yılı yaşayan fıstığın hasadı başladı.
Üreticiler tarafından "yeşil altın" olarak adlandırılan Antep fıstığının Ağustos ayında baklavada kullanılan “boz” fıstığın hasat edilirken, Eylül ayında ise kırmızı kabuklu çerezlik olarak kullanılan “ben” fıstığı hasadı yapılıyor. Sabahın erken saatlerinde işe koyulan üreticiler ve mevsimlik işçiler akşam saatlerine kadar bazen 45-47 dereceleri bulan güneşin altında fıstık topluyorlar. Her bir ağaç sırasını paylaşan işçiler, kendi sırasında başlayarak yere serdikleri tenteler eşliğinde toplama işlemine başlıyor. Genç yaşlı hep birlikte yapılan hasat sonrası toplanan ürünler işlenmek üzere tarlaların yakınında kurulan tesislere götürülüyor. Sabahın erken saatlerinde serüven başlıyor Hasat için sabahın erken saatlerinde yola çıktıklarını belirten fıstık işçisi Emine Demez, “Sabah 4 buçuk gibi kalkıyoruz saat 5 gibi yola çıkıyoruz Akşam 5’e kadar da çalışıyoruz. Hayat şartı burada çok zor gördüğünüz gibi çalışanlar kızlar ağaca çıkıyorlar tehlikeleri var çadır topluyorlar ağırlık kaldırıyorlar zor yani. Az para ama yine de çoluk çocuk için geliyoruz” dedi.
‘Sen mi diktin deden mi’ Fıstık Üretici Mehmet Polat fıstık yetiştirmenin zorluğundan bahsederek, şuan hasadını yaptıkları tarlanın dedesi tarafından 1968 yılında ekildiğini söyledi.
Polat, hasadı yapılan ağaçların 52 yaşında olduğunu belirterek, “Fıstık yetiştirmek gerçekten zor daha önceleri sorarlardı ‘fıstığı sen mi ektin deden mi ekti’ diye çünkü kendi ektiğini yemen şansın çok zordu. Son yıllarda gerek teknoloji gerek imkanlar biraz daha fıstık yetiştirmeyi erkene aldı artık 12-13 sene de ektiğimiz fıstıktan ürün alabiliyoruz” ifadelerini kullandı. 43 derecenin altında günlü 100 liraya hasat 42-43 derecelik sıcağın altında bu insanlar 80-100 lira yevmiye ile fıstık topladıklarını kaydeden Polat, “Allah yardım etsin onlara da bize de. Fıstık geçtiğimiz sene 20 lira civarındaydı bu sene 18 lira civarında fiyatlar geriledi bütün girdilerimiz artarken fıstık fiyatımız düştü. Ondan dolayı biz de çalışan işçi kardeşlerimize mahcup durumdayız” dedi.
Fıstık deyince akla ‘Barak Ovası’ geliyor Dünyada fıstık deyince akla Barak Ovası geldiğini ifade eden Polat, “Buranın fıstık ağaçları çok verimlidir. Amerika'da da İran'da da fıstık yetişiyor, Urfa'da da fıstık yetişiyor, Siirt'te de fıstık yetişiyor ama dünyada Barak Ovası'nda yetişen fıstık gibi yetişmiyor. Buranın farklı bir aroması var, kendine özgü lezzeti var tadı var” şeklinde konuştu.
Fıstık çocuk yetiştirmek gibi Fıstık yetiştirmeyi çocuk yetiştirmeye benzeten bir başka üreticisi Ahmet Yılmaz, fıstığın diğer meyveler gibi bu yıl ek seneye topla gibi bir durumunun olmadığını kaydetti.
Fıstıkta uzun bir süreç olduğunu anımsatan Yılmaz, “5 yıl aşı yapıyorsun ondan sonra 15 yıl yine bekliyorsun, Ondan sonra tekrardan ağaçlarda bakım yapıyorsun, ondan sonra da cuma dediğimiz yerler var Onlar olmaya başlıyor. Yani tam bir verim almak için 20 yıl geçiyor. 20 yıldan sonra fıstık ağaçları 2 yılda bir hasat görürüz her yıl olmuyor” ifadelerine yer verdi. Tarladan tesislere gelen fıstıkların burada işlenmeye ve kurutulmaya başladığını belirten Yılmaz, “Burada fıstıklar temizleyip kavlatıyoruz. İlk aşaması bizden geçiyor. Ondan sonra Kırım tesislerine gidiyor. İç oluyor, daha sonra sofralarımıza baklavalık olarak ‘Boz fıstık’ çıkıyor” diye konuştu.
Fıstığın hiçbir şeyinin ziyan olmadığını ifade eden Yılmaz, içi ayrılan boz fıstıkların dış kabuğunun MDF olarak kullanıldığını çeltik olarak adlandırılan yeşil kabuğunun ise gübre ve yakıt olarak değerlendirildiğini kaydetti.
(RY-LO-Y)
http://beyazgazete.com/video/webtv/ekonomi-2/baklavanin-bas-taci-fistikta-hasat-seruveni-basladi-855918.html
Category
🗞
Haberler