• 5 yıl önce
- TOKİ deprem konutları drone görüntüleri - Deprem sonrası şehir merkezinde kentsel dönüşüm alanı drone görüntüleri - Depremde eşi ve kızını kaybeden Veysel Gözüaçık ile röportaj Van depremzedeleri acılara rağmen hayata tutundu - Van 'da, 23 Ekim 2011'de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde, yıkılan evlerin altında kalan, yakınlarını kaybeden vatandaşlar, aradan 8 yıl geçmesine rağmen yaşadıkları acı günleri unutamıyor - Enkazdan çıkan Muhittin Çalpan: - "Etrafıma baktığımda evler, ahırlar, kömürlük çökmüştü. Komşularımın da evleri, ahırları, samanlıkları yıkılmıştı" - Eşi ve kızını kaybeden Veysi Gözüaçık: - "Depremde çok büyük acılar yaşadık. Devletimizin destekleriyle Türkiye tek yürek oldu, bize yardım için kenetlendi. Şu an şehir merkezi, sahil bandı ve yeni açılan caddelerle depremin izleri silindi"VAN (AA) - NECAT HAZAR / NECMETTİN KARACA - Van 'da, 23 Ekim 2011'de meydana gelen depremde yaşadıkları acıları ilk günkü gibi yüreklerinde hisseden depremzedeler, kurdukları yeni hayatlarla yaşama tutunuyor.Kentte 8 yıl önce, merkez üssü Tabanlı Mahallesi olan 7,2 büyüklüğündeki depremde en çok yıkımın yaşandığı Erciş ilçesi ile kırsal mahallelerde enkaz altından kurtarılan depremzedeler, yeni evlerinde, yaşadıkları acı dolu günleri unutmaya çalışıyor.Alaköy Mahallesi sakinlerinden Fevzi Akalın, AA muhabirine, 23 Ekim'de evine gittiği sırada depreme yakalandığını söyledi.

Evine giderken yıkılan bir duvarın altından çıkardığı mahalle sakinlerinden 12 yaşındaki Yusuf Oğuzcan'ı her gördüğünde aynı duyguları yaşadığını anlatan Akalın, Yusuf’un kardeşinin aynı yerde hayatını kaybettiğini dile getirdi. - "Kıyamet kopuyor sandım"Yusuf ile kardeşinin, babalarının berber dükkanına gitmek isterken yıkılan duvarın altında kaldığını aktaran Akalın, o anları şöyle özetledi:"Deprem olduğunda kıyamet kopuyor sandım. Her taraf toz içinde kaldı, caminin minaresinin yıkıldığını gördüm. Eve giderken yol kenarında inleme sesi duydum. Kerpiçleri kaldırmaya başladığımda Yusuf'u gördüm ve yaralı olarak çıkarıp annesine teslim ettim. Daha sonra yakınlarımın durumunu görmek için aceleyle eve gittim. Onları güvenli bir yere aldıktan sonra babası gelerek Yusuf'u nereden çıkardığımı sordu. Beraber duvarın yıkıldığı yere gittik. Kardeşi de duvarın altında kalmıştı, cenazesini çıkardık. Çok zor bir durumdu. Allah kimseye yaşatmasın." - "Fevzi amcayı her gördüğümde elini öperim"Enkazdan yaralı çıkarılan Yusuf Oğuzcan ise kardeşiyle babasının yanına gitmek isterken yıkılan duvarın altında kaldığını belirterek, kardeşini kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını belirtti.
Sarsıntı sırasında ne olduğunu anlayamadan enkaz altında kaldıklarını anlatan Oğuzcan, "Enkazdan çıkardıklarında iç kanama geçiriyormuşum. Gözümü açtığımda hemşireleri gördüm. Sonra Diyarbakır'da olduğumu anladım. Orada 6 ay tedavi gördükten sonra Mersin'e gittik. Daha sonra beni Fevzi amcanın çıkardığını söylediler. Okula giderken ya da bir yerde gördüğümde yanına gider, elini öperim. Hayatımı ona borçluyum." dedi.
- "Sanki yer, gök ağlıyordu"Mollakasım Mahallesi'nde yıkılan evinin enkazından kendi imkanlarıyla çıkan Muhittin Çalpan ise büyük bir gürültünün ardından başlayan sarsıntı sırasında hayatının en büyük korkusunu yaşadığını dile getirdi.Çocuklarını evden çıkarmaya çalıştığı sırada kafasına kerpiçlerin düşmeye başladığını ifade eden Çalpan, şunları kaydetti:"Sarsıntı sırasında evin enkazı altında kaldım. Sürünerek, üzerimdekileri kaldırarak kendimi dışarı attım. Ayağımdaki lifler kopmuştu. Kızlarım koluma girerek beni evden uzaklaştırdı. Etrafıma baktığımda evler, ahırlar, kömürlük çökmüştü. Komşularımın da evleri, ahırları, samanlıkları yıkılmıştı. Deprem esnasında çok garip sesler geliyordu. Sanki yer, gök ağlıyordu. Ben de o sırada ağlayarak dua etmeye başladım. Mahalledeki taziye evine toplandık ve geceyi dışarıda geçirdik. Daha sonra askerler geldi. Isınmamız için ateş yaktılar, kumanya verdiler. Depremden 2 gün sonra çadır getirip kurdular. Bir ay sonra konteynerlere geçtik. Allah devletimize de milletimize de güç kuvvet versin. Bizim hiçbir ihtiyacımızı geride bırakmadılar. Banyo yapabilmemiz için defalarca hamama götürdüler." - "Türkiye bizim için tek yürek oldu"Depremin en çok yıkıma neden olduğu Erciş ilçesinde, eşi ve kızını kaybeden Veysel Gözüaçık, ailesini kaybetmenin acısını hala yüreğinde taşıyor.Kızı ve eşinin cenazesinin 4 gün sonra enkazdan çıkarıldığını anlatan Gözüaçık, "Rize'den gelen arama kurtarma ekipleri uzun uğraşlar sonucu cenazeleri çıkarabildi. 4 gün boyunca çaresiz bekledik. Çok büyük bir acıydı, elimizden hiçbir şey gelmiyordu. Sonra devletimiz tarafından TOKİ konutları yapıldı, bize ev verildi.
Devletimizin destekleriyle Türkiye tek yürek oldu, bize yardım için kenetlendi. Şu an şehir merkezi, sahil bandı ve yeni açılan caddelerle depremin izleri silindi. Şehrimiz çok güzel bir görünüme kavuştu. Allah devletimize zeval vermesin." diye konuştu.

Category

🗞
Haberler

Önerilen