• 5 yıl önce
 Taha Emre Özdemir  yeniakit.com.tr 
Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk katıldığı bir canlı yayın programında son günlerde İslam karşıtı çevrelerin hedefinde olan Menzil Köyü'ne gerçekleştirdiği ziyareti anlattı.
'Ziyaretine yalanla başladı'
Ziyaretine yalanlarla başladığını kendisi ifade eden Öztürk, "Randevu aldığım Hoca sağolsun 'neredesiniz?' diye beni aradı. Menzil'in içinde olmama rağmen içeriyi rahatça görebilmek için 'henüz yoldayım.' dedim. Beni beklerlerken oradaki vatandaşlarla konuşmaya başladım. Mesela birisine 'nerelisin?' diye sordum. O da 'Sivaslıyım.' deyince daha samimi davransın diye Yozgatlı olmama rağmen 'Ben de Sivaslıyım.' dedim." ifadelerini kullandı.
'Algı oluşturmaya çalıştı'
"Adıyaman'ın Kahta İlçesi'ne bağlı Menzil Köyü'ne gittim ama buranın adı köy. Gittiğiniz zaman şehirde olması gereken her şey var." diyerek algı oluşturmaya çalışan Öztürk, "Peki orada ne yapılıyor?" diye sordu ve şöyle devam etti:
"Bunu artık anlatabilirim çünkü hepsini yaşayarak öğrendim. Gazetecilik oturduğun yerde olmuyor."
Menzil Köyü'nde bir gün geçiren Öztürk, 'Peki orada ne oluyor?' sorusuna cevap olarak gün içindeki hiçbir etkinliği değil sadece ziyaretçilere ikram edilen çorbayı anlattı. Köye gelen ziyaretçilere çorba ile birlikte farklı yemeklerde ikram edilmesine rağmen, sadece günde iki defa çorba verildiğini belirten Öztürk, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (SAV)'ın Sünnet'i olması ile birlikte Türk örf ve adetleri arasında bulunan 'beraber yemek yeme' kültürünü yanlış bir eylemmiş gibi ifade ederek şöyle anlattı:
'Kaşık kuyruğuna giriyorsun'
"Çorba içmeden önce kaşık kuyruğuna giriyorsun. Sadece kaşık kuyruğu. Oranın bir özelliği gittiğin zaman çorba içilmesi. Gelenlere sadece çorba verilir. Birisini sabah on gibi, diğerini de İkindi Namazı'ndan sonra veriyorlar. Yanlarında da onların kendilerine ait küçük bir ekmekleri var. Ondan da üçer tane alınıyor. İstesen de dördüncüyü alamıyorsun. Çorbayı bir tencereye dolduruyorlar. Siz kaşık kuyruğundan kaşığınızı alıyorsunuz. Genelde 6 kişilik masalar var. Ortadaki tek çorbanın etrafında toplanan herkes aynı tencereden çorba içmeye başlıyor."
Kadıoğlu: Toplu yemek yeme Sünnet'tir
Yeniakit.com.tr'ye konuşan İlahiyatçı Abdullah Kadıoğlu, 'Sadece çorba ikram ediyorlar.' ve 'Üç ekmekten fazla alamıyorsunuz.' diyerek buradan bir açık yakaladığını düşünen Öztürk'ün ifade ettiği, 'Herkes aynı tencerenin etrafından yemek yiyor.' sözlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Beraber yemek yemek, Sünnet olduğu gibi bunda bir bereket de vardır. Toplu yemek yeme Efendimiz (SAV)'ın bizzat altını çizdiği önemli bir tavsiyedir." diyen Kadıoğlu, "Yemek yeme adabı ile ilgili insanların bugün anlamakta zorluk çektikleri bazı hususlar var. Özellikle modernite ile beraber insanların bir kaptan beraber yemek yemeleri kınanıyor. Artık günümüzde evlerde yemek yenirken herkesin önünde mustakil tabaklar var. Müslümanların evlerinde bile yemekler artık toplu olarak yenmiyor. Dolayısıyla Anadolu'daki köylerde insanların bir kabın etrafında toplanarak yemek yemeleri yadırganıyor. Bizim örfümüz modernite ile birlikte değiştiğinden dolayı bu gelenek unutuldu." ifadelerini kullandı.
Toplu yemek yemenin Peygamber Efendimiz (SAV) tarafından tavsiye edildiğini vurgulayan Kadıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (SAV)'in Sahabe ile beraber yemek yediğinin örnekleri var. Ebu Davud'un rivayet ettiği bir hadise göre; Vahşi (r.a), Efendimiz (SAV)'ın yanına gelerek, 'Biz yiyoruz ama doymuyoruz Ya Resulallah.' dediğinde Peygamber Efendimiz (SAV) ona, 'Siz galiba ayrı ayrı yiyorsunuz.' cevabını verdi. O da, 'Evet Ya Resulalah.' dedi. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (SAV) aldığı bu cevaptan sonra şu tavsiyelerde bulundu:
"Yemeklerinizi beraber yiyin ve Allah-u Teala'nın ismini zikrederek başlayın. Rab'bimiz sizin yemeğinize bereket ihsan edecektir."
"Resulallah Efendimiz (SAV) bir başka Hadis-i Şerifi'nde de 'Bir kişinin yemeği iki kişiye, iki kişinin yemeği dört kişiye yeter.' buyuruyor."
"Tabii ki İslam Dini toplu yemek yeme konusunda bazı adapları da vurgulamıştır. Eğer bir kişi hasta ise ve hastalığının bulaşma riski varsa toplu yemeğin içinde bulunmaması gerekir. Dinimizde bununla birlikte yemekteki nezaket kuralları ile beraber temizlik kurallarına da dikkat edilmesi noktasında bazı tavsiyelerde bulunulmuştur."

Category

🗞
Haberler

Önerilen