Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Yaşanabilir Marka Şehirler Kuracağız'

  • 5 yıl önce
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Daha Amerika keşfedilmemişken, Paris ve Londra’nın esamesi bile okunmazken İstanbul her alanda dünya merkeziydi. Avrupa’da insanlar içlerinde şeytan var diye cayır cayır yakılırken, İstanbul’da bırakınız insanları güvercinler, köpek, kediler bile şefkatle bağırlara basılıyordu" dedi.

İhlas Son Dakika YouTube Kanalı Abone Olmak İçin


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi’ne katıldı.
Kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her medeniyetin kendi inanç, ahlak, sanat ve felsefe anlayışı çerçevesinde şehirleri şekillendirdiğini vurgulayarak, “Bu sebeple şehirler içinde yaşayanların kendi şeklini verdiği bir kaba benzetilmiştir. Tarihe baktığımızda kimi şehirlerin içinde eğlence için insanların katledildiği arenalarıyla öne çıktığını görüyoruz. Kimi şehirler cadı suçlamalarıyla insanların yakıldığı meydanları ile üne kavuşmuştur. Kimi şehirler ise yüz binlerce canın telef edilerek yükseltildiği devasa yapılarıyla tarihe kaydedilişti. Bizim medeniyetimiz ise önce insan diyen bir tasavvurun eseri olarak inşa edilmiştir” diye konuştu.

Tarihte İstanbul, Edirne, Bursa Konya başta olmak üzere bütün şehirlerin insan merkezli olarak kurulduğunu anlatan Erdoğan, “Her sokağı, caddesi, taşı insanı yansıtan bir anlayış ile şekillenen şehirlerimi sahip olduğumuz kültürün bir tezahürüdür. İnsanı tanımanın, anlamanın, iyi insan yetiştirmenin mekandan bağımsız bir şeklide tahayyül edilemeyeceğini bilen eller, bu şehirleri yükseltmiştir. Bu sebeple Buhara, Semerkand, Tebriz, Kudüs, Medine, Bağdat, Şam, Kurtuba gibi medeniyetimizin tüm şehirleri dünyanın her tarafından alimleri kendisine çekmiştir. Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’u fethettiğinde bu şehir 13’üncü yüzyıldaki latin istilası sebebiyle ağır yara almıştı. İstanbul’u yeniden ayağa kaldıran yöneticileriyle mimarlarıyla, kültür ve sanat erbabı ile bizim ecdadımızdır. Daha Amerika keşfedilmemişken, Paris ve Londra’nın esamesi bile okunmazken İstanbul her alanda dünya merkeziydi. Avrupa’da insanlar içlerinde şeytan var diye cayır cayır yakılırken, İstanbul’da bırakınız insanları güvercinler, köpek, kediler bile şefkatle bağırlara basılıyordu. İşte Süleymaniye, Gülhane parkı buralarda güvercinlikleri görüyoruz. Ecdadımız bunları mimarisinde tasavvur etmiş ve onu da yerleştirmiş” ifadelerini kullandı.

Tarihte Moğol saldırılarından bu yana kadim şehirlerin sürekli saldırı altında olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
“Bilhassa son bir asırdır yaşadığımız sıkıntılar şehirlerimizin rengini ve ahengini epeyce soldurmuştur. Şehirleri çirkinleşmiş, ruhsuzlaşmış, fiziki ve manevi yıkıma uğramış bir medeniyetin öne çıkma imkanı yoktur. Elimizdeki medeniyet mirasının gücü sayesinde bu kayıpları kısa sürede telafi edebileceğimize inanıyorum. Son yıllarda ülkemizin her yerinde şehircilik alanında ciddi bir hassasiyetin geliştiğini görmekten memnuniyet duyuyorum. Millet bahçelerine bu kadar iddialı girişimizin sebebi buradan kaynaklanıyor. Betonlaşmaya karşı bir çıkış. Millet bahçeleri bu betonlaşmaya karşı bir çıkış olduğu gibi ailelerin çocukların yatıp yuvarlanabilecekleri yerler. Onların da bir köşesinde millet kıraathaneleri olsun ki oralarda da gelsinler kitaplarını okusunlar istiyoruz. İnşallah bundan sonra çok daha büyük bir yükselişe şahit olacağız”

Şehirlerin ortak bir ruhu ve şuuru olduğunu vurgulayan Erdoğan, “ Öyle bir şuur olmasıydı Antep Gaziantep olmazdı. Maraş, Kahramanmaraş olmazdı. Urfa Şanlıurfa olmazdı. Samsun, Ankara, Sivas milli iradenin tecelli ettiği şehirler olarak tarihe geçmezdi. Madem temel sağlam öyleyse bunun üzerinde çok daha iyisini bu millet inşa edebilir. Şehirlerimize kendimize nasıl bakıyorsak öyle davranmalıyız. Asıl marifetin insanların kalbini ruhunu benliğini inşa edecek şehirler imar etmek olduğunu unutmamalıyız. Bu amaçla marka şehirler, yaşanabilir şehirler diyoruz. Dikey mimari değil yatay mimari diyoruz. Toprağa yakın olmanın faziletini anlatıyoruz. Yaşanabilir marka şehirler mutlaka kuracağız. Bu dikey olursa kurulur diye bir mantık yok. Yatay mimari ile de bunu inşa etmemiz mümkün. Hem medeniyet izlerin koruyacak, hem modern döneme uyum sağlayacak şehirler kuracağız. Geleceğin dünyasında şehirlerini yenilerken şehir kültürünü şuurunu ve ruhunu korumuş devletlerin arasında yer alacağız. Bunun için önce kendi hazinemizi keşfedeceğiz ve hazmedeceğiz. Geçmişi ile gurur duyan nesiller demek, geleceği için daha büyük hedefler belirleyen nesillerin yetişmesi demektir. Önce ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracak, ardından 2053 ve 2071 vizyonlarımıza doğru yürümeye devam edeceğiz”

İhlas Son Dakika Sosyal Medya Adresleri