Estetik olmuş insanın üzerinde anlatım
-Hayati Akbaş ile röportaj
-detaylar
( SAMSUN )- “Yaşlılık belirtilerinden dolayı insanlar boşanıyor”- “Yüz plastik cerrahisi günümüzde en çok tercih edilen ameliyat türü” SAMSUN
- Ünlü Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, 80 yaşındaki bir insanın estetik ile görünümünü 40'lı yaşlara kadar düşürmenin mümkün olduğunu söyledi.
FBM Tıp Merkezi sahibi Doç. Dr. Hayati Akbaş, yüz plastik cerrahisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yaşlanmayı asla bir hastalık olarak değil normal, doğal bir süreç olarak insanların görmesi gerektiğini belirten Akbaş, “Toplum yaşlanıyor, insanlar yaşlanıyor, bu fizyolojik bir süreçtir ve doğaldır. Bazıları yaşlılığı hastalık olarak kabul eder. Asla böyle bir şey söz konusu değildir. Yaşlılık gayet normal ve doğal bir süreçtir. Bizler bu süreci kabul etmeliyiz. Yaşımızı sevmeliyiz ve her yaşın kıymetini ve değerini bilmeliyiz. Yaşlandıkça bazı olumlu gelişmelerin yanı sıra olumsuz gelişmeler de oluyor. Bazı hastalıklar yaşlanma döneminde daha çok ortaya çıkıyor. Sağlık anlamının yanı sıra estetik ile kaygılar da ortaya çıkmaya başlıyor. Yaşlandıkça yer çekiminin etkisiyle doğal ve çevresel faktörlerin etkisiyle, genetik faktörlerin etkisiyle yüzümüzde sarkmalar oluşuyor. Son zamanlarda bazı programlar ile insanlar yaşlı hallerini paylaşıyorlar. İşte orada görüyoruz ki zaman içinde bizi bekleyen, yüzümüzü bekleyen bazı değişiklikler var. İşte bu değişiklikler estetik görüntümüzü, psikolojimizi, sosyal yaşantımızı, evlilik yaşantımızı bir şekilde olumlu ya da olumsuz etkiliyor. Her şeyden önemlisi aile ve kendimizle olan ilişkide bir kırılma oluşturabiliyor. Eskiden Türkiye’de ortalama yaşam 64 yaş civarındaydı, bugün ise ortalama 80 civarındadır. Daha uzun yaşarken insanların sosyal medya ile ilişkileri, ayna ile ilişkilerini beraberinde getiriyor. Aynaya baktığımızda kendimizi artık daha yaşlı görüyoruz. Kendimizi daha bitkin görebiliyoruz. Bu tür durumlar bizde estetik anlamda kırılmalar meydana getiriyor. Öz güvenimizi olumsuz etkiliyor. İşte tam burada yüz plastik cerrahisi devreye giriyor” dedi.
“20 yaşındaki bir çocuk psikolojik etkilerden dolayı estetik ameliyatı oluyor” Yüzde meydana gelen şekil bozukluklarından veya yaşlanma belirtisi olarak ortaya çıkan sarkmaların insanları depresyona sürüklediğini söyleyen Akbaş, “Düşünün 20 yaşında bir genç çocuk her şeyi süper çok yakışıklı, burnundaki kemerden rahatsızlık duyup estetik ameliyatı olabiliyor. Artık insanlar psikolojik etkilerinden dolayı erken yaşta estetik ameliyatı oluyorlar. Yaşlı insanları düşündüğümüzde, yaşlandıkça sadece burnumuzun aşağı düşmesi veya kalınlaşması değil, kaşlarımız düşüyor, göz kapaklarımız torbalanıyor, yanaklarımız ve boynumuz sarkıyor. Bunlar da bizde psikolojik tesirler oluşturabiliyor” ifadelerini kullandı. “Yaşlanmış olduğunu söylediği için eşler arasında bile bazen sorunlar çıkabiliyor” Estetik cerrahinin sosyal ve psikolojik boyutuna değinen Akbaş şöyle devam etti: “Yaşlılık bazen boşanmaların bile sebebi olabiliyor. Yaşlılık bazen işi kayıplarıyla bile sonuçlandırabiliyor. İnsanlara görsellerinden dolayı başka iş alanlarına, perde arkasına yönlendirilebiliyor. Bu da o insanda psikolojik bir depresyon, sıkıntıya yol açıyor. Eğer bir insanın yüzündeki yaşlanma belirtileri o insanı olumsuz etkilemeye başlamışsa, günlük ve evlilik yaşantısını, sosyal ilişkilerini veya iş üretkenliğini olumsuz etkilemeye başlamışsa işte tam burada tedavi amaçlı estetik cerrahiler devreye girmelidir. Nasıl bir başımız ağrıdığında ağrı kesici alıyoruz. Aynı olarak bu olay da öyle tedavidir. Yaşlı bir insanda yüz gençleştirme cerrahisi devreye girer. Plastik cerrahinin gelişimi ile artık insanların yüzündeki o emareleri 5 ile 40 yaş arasında tekrar geriye döndürebilmek mümkün oluyor. 80 yaşındaki bir insanın iskelet yapısı uygunsa neredeyse 40’lı yaşlara kadar düşüyor. Bu da o insanı psikolojik olarak kendini daha taze yeni hissetmesini, streslere dayanıklı olmasını sağlıyor. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada yaygın bir şekilde yapılıyor.” “Estetik cerrahisinde en fazla tercih edilen ameliyat türü yüz gençleştirme ameliyatlardır.” Estetik cerrahisinde en fazla tercih edilen ameliyat türünün yüz gençleştirme ameliyatları olduğunu belirten Doç. Dr. Hayati Akbaş, açıklamasını şöyle tamamladı: “Yüz gençleştirme operasyonunda düşmüş olan kaşları yerine getiriyoruz, göz kapaklarını tazeliyoruz. Elmacık yanaklarını, burnu hepsini olması gereken pozisyona getiriyoruz. İnsana öz güven kazandırıyoruz. Kadınlarda yüz operasyonlarına talep daha fazla ama erkekler de yine kadınlar kadar yüz gençleştirme operasyonlarına son yıllarda çok fazla rehavet gösteriyorlar. Estetik cerrahisinde en fazla tercih edilen ameliyat türü yüz gençleştirme ameliyatlardır.”
-Hayati Akbaş ile röportaj
-detaylar
( SAMSUN )- “Yaşlılık belirtilerinden dolayı insanlar boşanıyor”- “Yüz plastik cerrahisi günümüzde en çok tercih edilen ameliyat türü” SAMSUN
- Ünlü Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, 80 yaşındaki bir insanın estetik ile görünümünü 40'lı yaşlara kadar düşürmenin mümkün olduğunu söyledi.
FBM Tıp Merkezi sahibi Doç. Dr. Hayati Akbaş, yüz plastik cerrahisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yaşlanmayı asla bir hastalık olarak değil normal, doğal bir süreç olarak insanların görmesi gerektiğini belirten Akbaş, “Toplum yaşlanıyor, insanlar yaşlanıyor, bu fizyolojik bir süreçtir ve doğaldır. Bazıları yaşlılığı hastalık olarak kabul eder. Asla böyle bir şey söz konusu değildir. Yaşlılık gayet normal ve doğal bir süreçtir. Bizler bu süreci kabul etmeliyiz. Yaşımızı sevmeliyiz ve her yaşın kıymetini ve değerini bilmeliyiz. Yaşlandıkça bazı olumlu gelişmelerin yanı sıra olumsuz gelişmeler de oluyor. Bazı hastalıklar yaşlanma döneminde daha çok ortaya çıkıyor. Sağlık anlamının yanı sıra estetik ile kaygılar da ortaya çıkmaya başlıyor. Yaşlandıkça yer çekiminin etkisiyle doğal ve çevresel faktörlerin etkisiyle, genetik faktörlerin etkisiyle yüzümüzde sarkmalar oluşuyor. Son zamanlarda bazı programlar ile insanlar yaşlı hallerini paylaşıyorlar. İşte orada görüyoruz ki zaman içinde bizi bekleyen, yüzümüzü bekleyen bazı değişiklikler var. İşte bu değişiklikler estetik görüntümüzü, psikolojimizi, sosyal yaşantımızı, evlilik yaşantımızı bir şekilde olumlu ya da olumsuz etkiliyor. Her şeyden önemlisi aile ve kendimizle olan ilişkide bir kırılma oluşturabiliyor. Eskiden Türkiye’de ortalama yaşam 64 yaş civarındaydı, bugün ise ortalama 80 civarındadır. Daha uzun yaşarken insanların sosyal medya ile ilişkileri, ayna ile ilişkilerini beraberinde getiriyor. Aynaya baktığımızda kendimizi artık daha yaşlı görüyoruz. Kendimizi daha bitkin görebiliyoruz. Bu tür durumlar bizde estetik anlamda kırılmalar meydana getiriyor. Öz güvenimizi olumsuz etkiliyor. İşte tam burada yüz plastik cerrahisi devreye giriyor” dedi.
“20 yaşındaki bir çocuk psikolojik etkilerden dolayı estetik ameliyatı oluyor” Yüzde meydana gelen şekil bozukluklarından veya yaşlanma belirtisi olarak ortaya çıkan sarkmaların insanları depresyona sürüklediğini söyleyen Akbaş, “Düşünün 20 yaşında bir genç çocuk her şeyi süper çok yakışıklı, burnundaki kemerden rahatsızlık duyup estetik ameliyatı olabiliyor. Artık insanlar psikolojik etkilerinden dolayı erken yaşta estetik ameliyatı oluyorlar. Yaşlı insanları düşündüğümüzde, yaşlandıkça sadece burnumuzun aşağı düşmesi veya kalınlaşması değil, kaşlarımız düşüyor, göz kapaklarımız torbalanıyor, yanaklarımız ve boynumuz sarkıyor. Bunlar da bizde psikolojik tesirler oluşturabiliyor” ifadelerini kullandı. “Yaşlanmış olduğunu söylediği için eşler arasında bile bazen sorunlar çıkabiliyor” Estetik cerrahinin sosyal ve psikolojik boyutuna değinen Akbaş şöyle devam etti: “Yaşlılık bazen boşanmaların bile sebebi olabiliyor. Yaşlılık bazen işi kayıplarıyla bile sonuçlandırabiliyor. İnsanlara görsellerinden dolayı başka iş alanlarına, perde arkasına yönlendirilebiliyor. Bu da o insanda psikolojik bir depresyon, sıkıntıya yol açıyor. Eğer bir insanın yüzündeki yaşlanma belirtileri o insanı olumsuz etkilemeye başlamışsa, günlük ve evlilik yaşantısını, sosyal ilişkilerini veya iş üretkenliğini olumsuz etkilemeye başlamışsa işte tam burada tedavi amaçlı estetik cerrahiler devreye girmelidir. Nasıl bir başımız ağrıdığında ağrı kesici alıyoruz. Aynı olarak bu olay da öyle tedavidir. Yaşlı bir insanda yüz gençleştirme cerrahisi devreye girer. Plastik cerrahinin gelişimi ile artık insanların yüzündeki o emareleri 5 ile 40 yaş arasında tekrar geriye döndürebilmek mümkün oluyor. 80 yaşındaki bir insanın iskelet yapısı uygunsa neredeyse 40’lı yaşlara kadar düşüyor. Bu da o insanı psikolojik olarak kendini daha taze yeni hissetmesini, streslere dayanıklı olmasını sağlıyor. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada yaygın bir şekilde yapılıyor.” “Estetik cerrahisinde en fazla tercih edilen ameliyat türü yüz gençleştirme ameliyatlardır.” Estetik cerrahisinde en fazla tercih edilen ameliyat türünün yüz gençleştirme ameliyatları olduğunu belirten Doç. Dr. Hayati Akbaş, açıklamasını şöyle tamamladı: “Yüz gençleştirme operasyonunda düşmüş olan kaşları yerine getiriyoruz, göz kapaklarını tazeliyoruz. Elmacık yanaklarını, burnu hepsini olması gereken pozisyona getiriyoruz. İnsana öz güven kazandırıyoruz. Kadınlarda yüz operasyonlarına talep daha fazla ama erkekler de yine kadınlar kadar yüz gençleştirme operasyonlarına son yıllarda çok fazla rehavet gösteriyorlar. Estetik cerrahisinde en fazla tercih edilen ameliyat türü yüz gençleştirme ameliyatlardır.”
Category
🗞
Haberler