Neşe Egemen'in konuşması (Habererk'in geleneksel iftarlarından 11.si gerçekleştirildi)
- 5 yıl önce
Habererk Genel Yayın Yönetmeni Neşe Egemen ise konuşmasında " Değerli misafirler, kıymetli yol arkadaşlarım ; her yıl yapılan Habererk iftar programımızda bu yılda sizleri ağırlamaktan onur duyarız..
Gerek şehir içinin trafiğinden, gerek şehir dışından davetimize icabet etmek için yollara düşen siz değerli Habererk okuyucularına yine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Haberciliğin esası olarak cümlelerime "tarafsızlık" ilkesiyle başlamayı çok arzu ederdim.
Fakat ülke olarak, toplum olarak geçirdiğimiz süreci göz önünde bulundurursak ne yazık ki tarafsızlık sözcüğüyle vicdansızlık sözcüğünün eş değer bir anlam ifade ettiğini görüyoruz..
Bu sebeptendir ki; Habererk’in hiç şüphesiz keskin bir tarafı var.
Çünkü Habererk ailesinin bir vicdanı var.
Habererk'in; bireyin ifade etme özgürlüğü yok sayılarak zindanlara atılan tutuklu gazetecilerden yana bir tarafı var..
Habererk'in; şimdiye kadar suikastlara kurban edilen onlarca gazeteciden, yine iki gün evvel evinin önünde yedi kişi tarafından alçakça pusuya düşürülüp, öldüresiye darp edilen Yavuz Selim Demirağ'dan yana bir tarafı var..
Habererk' in; yeterli delil ve gerekçe olmadan keyfi tutumlarla işinden, ekmeğinden, aşından edilen binlerce KHK'lı dan yana bir tarafı var..
Habererk'in; bu ülkenin ordusuna pilot olup hizmet etmek için daha çocuk yaşta evinden, yuvasından ayrılıp harbiye lisesinde eğitim gören sonrada hunharca katledilen MURAT TEKİN den yana bir tarafı var.
Tek kurşun sıkmadan, bütün suçu İstanbul da askerlik yapmak olan er Burak Diner'den ve adını sayamadığım onlarca suçsuz, masum bu ülkenin öz evlatlarından yana bir tarafı var.
Habererk'in; kim tarafından yapılmaksızın istismar edilen bütün çocuklardan yana bir tarafı var..
Habererk'in; eğitim sistemine kurban verilen gençlerden, hayalleri çalınan genç kızlardan yana bir tarafı var.
Habererk’in; şiddete maruz kalan, yok sayılan, öldürülen kadınlardan yana bir tarafı var.
Habererk'in; dayatmacı ve baskıcı yönetimin mağdur ettiği kimselerden yana bir tarafı var.
Her şeyden önce Habererk'in bir misyonu var.
Toplumu, bireyi ilgilendiren bütün sıkıntılara, sorunlara duyarlılığı var..
Başından beri ifade etmiştik. Biz parti sözcülüğüne soyunmuş parti gazeteciliği anlayışıyla hareket etmeyeceğiz.
Biz ideoloji gözetmeksizin; her daim adaletten, hukuktan, demokrasiden yana tavır alacağız.
Biz her daim mazlumdan, garibandan, hakir görülenden, ötekileştirilenden kısacası haklıdan, Hak’tan yana bir tavır alacağız
Sözlerime Cemil Meriç'in cümleleriyle son vermek istiyorum.
“Bu memlekette sağcı-solcu, ilerici-gerici yoktur, bu memlekette dindar, dinsiz yoktur. Bu memlekette namuslu ve namussuzlar vardır. Siz namuslulardan olun. Görecekseniz çok kalabalık olacaksınız" dedi.
Gerek şehir içinin trafiğinden, gerek şehir dışından davetimize icabet etmek için yollara düşen siz değerli Habererk okuyucularına yine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Haberciliğin esası olarak cümlelerime "tarafsızlık" ilkesiyle başlamayı çok arzu ederdim.
Fakat ülke olarak, toplum olarak geçirdiğimiz süreci göz önünde bulundurursak ne yazık ki tarafsızlık sözcüğüyle vicdansızlık sözcüğünün eş değer bir anlam ifade ettiğini görüyoruz..
Bu sebeptendir ki; Habererk’in hiç şüphesiz keskin bir tarafı var.
Çünkü Habererk ailesinin bir vicdanı var.
Habererk'in; bireyin ifade etme özgürlüğü yok sayılarak zindanlara atılan tutuklu gazetecilerden yana bir tarafı var..
Habererk'in; şimdiye kadar suikastlara kurban edilen onlarca gazeteciden, yine iki gün evvel evinin önünde yedi kişi tarafından alçakça pusuya düşürülüp, öldüresiye darp edilen Yavuz Selim Demirağ'dan yana bir tarafı var..
Habererk' in; yeterli delil ve gerekçe olmadan keyfi tutumlarla işinden, ekmeğinden, aşından edilen binlerce KHK'lı dan yana bir tarafı var..
Habererk'in; bu ülkenin ordusuna pilot olup hizmet etmek için daha çocuk yaşta evinden, yuvasından ayrılıp harbiye lisesinde eğitim gören sonrada hunharca katledilen MURAT TEKİN den yana bir tarafı var.
Tek kurşun sıkmadan, bütün suçu İstanbul da askerlik yapmak olan er Burak Diner'den ve adını sayamadığım onlarca suçsuz, masum bu ülkenin öz evlatlarından yana bir tarafı var.
Habererk'in; kim tarafından yapılmaksızın istismar edilen bütün çocuklardan yana bir tarafı var..
Habererk'in; eğitim sistemine kurban verilen gençlerden, hayalleri çalınan genç kızlardan yana bir tarafı var.
Habererk’in; şiddete maruz kalan, yok sayılan, öldürülen kadınlardan yana bir tarafı var.
Habererk'in; dayatmacı ve baskıcı yönetimin mağdur ettiği kimselerden yana bir tarafı var.
Her şeyden önce Habererk'in bir misyonu var.
Toplumu, bireyi ilgilendiren bütün sıkıntılara, sorunlara duyarlılığı var..
Başından beri ifade etmiştik. Biz parti sözcülüğüne soyunmuş parti gazeteciliği anlayışıyla hareket etmeyeceğiz.
Biz ideoloji gözetmeksizin; her daim adaletten, hukuktan, demokrasiden yana tavır alacağız.
Biz her daim mazlumdan, garibandan, hakir görülenden, ötekileştirilenden kısacası haklıdan, Hak’tan yana bir tavır alacağız
Sözlerime Cemil Meriç'in cümleleriyle son vermek istiyorum.
“Bu memlekette sağcı-solcu, ilerici-gerici yoktur, bu memlekette dindar, dinsiz yoktur. Bu memlekette namuslu ve namussuzlar vardır. Siz namuslulardan olun. Görecekseniz çok kalabalık olacaksınız" dedi.