Hakka Suresi 1-52 Mohammed Abdullah Sheikh - Best Quran - Harika Tilavet

  • 6 yıl önce
HÂKKA-1: El hâkkatu.
Hakikat (vuku bulması gerçek olan).
HÂKKA-2 : Mâl hâkkatu.
Hakikat (gerçek) olan (vuku bulacağı mutlak olan) nedir?
HÂKKA-3 : Ve mâ edrâke mâl hâkkatu.
Ve hakikat olanın (vuku bulacak olanın) ne olduğunu sana bildiren nedir?
69/HÂKKA-4: Kezzebet semûdu ve âdun bil kâriati.
Karia’yı (korkunç olayı) Semud ve Ad (kavmi) yalanladılar.
HÂKKA-5 (Meâlleri Kıyasla): Fe emmâ semûdu fe uhlikû bit tâgıyeti.
Fakat bu sebeple Semud (kavmi) azgın (çok şiddetli) bir azapla helâk edildi.
HÂKKA-6 : Ve emmâ âdun fe uhlikû bi rîhın sarsarin âtîyetin.
Ve amma, Ad (kavmi) ise (o da) bu sebeple şiddetli dondurucu, azgın esen bir fırtına ile helâk edildi.
HÂKKA-7 : Sahharahâ aleyhim seb’a leyâlin ve semâniyete eyyâmin husûmen fe terâl kavme fîhâ sar’â ke ennehum a’câzu nahlin hâviyetin.
(Allah), onu (fırtınayı) ardarda, 7 gece, 8 gün onların üzerine musallat etti. Bundan sonra o kavmi orada, içi boş hurma ağacı kütükleri gibi yerlere serilmiş görürsün.
HÂKKA-8 : Fe hel terâ lehum min bâkıyetin.
Artık onlara ait bir bakiye (geriye kalan bir şey) var mı, görüyor musun?
HÂKKA-9 : Ve câe fir’avnu ve men kablehu vel mu’tefikâtu bil hâtıeti.
Ve firavun ve ondan öncekiler ve şehirleri alt üst olan kimseler o büyük hata ile geldiler (kıyâmeti, hesap vermeyi, ceza görmeyi inkâr etmişlerdi).
HÂKKA-10 : Fe asav resûle rabbihim fe ehazehum ahzeten râbiyeten.
Böylece, Rab’lerinin Resûl’üne isyan ettiler. Bunun üzerine onları şiddetli bir yakalamayla yakaladı.
HÂKKA-11 : İnnâ lemmâ tagâl mâu hamelnâkum fîl câriyeti.
Muhakkak ki (tufanda) su taştığı zaman, sizi (akıp giden) gemide Biz taşıdık.
HÂKKA-12 : Li nec’alehâ lekum tezkiraten ve teıyehâ uzunun vâıyetun.
Onu sizin için bir ibret kılalım ve işiten kulaklar onu bellesin diye.
HÂKKA-13 : Fe izâ nufiha fîs sûri nefhatun vâhıdetun,
Artık sur’a tek bir üfleyişle üflendiği zaman.
HÂKKA-14 : Ve humiletil ardu vel cibâlu fe dukketâ dekketen vâhıdeten,
Ve yeryüzü (arz) ve dağlar yerlerinden kaldırılıp, tek bir çarpışla parçalandığı zaman.
HÂKKA-15 : Fe yevme izin vakaatil vâkıatu.
İşte izin günü, o vakıa (büyük olay) vuku bulmuştur.
HÂKKA-16 : Venşakkatis semâu fe hiye yevme izin vâhiyetun.
Ve sema yarılmıştır. Artık o, izin günü zaafa uğramıştır (dengesi bozulmuştur).
HÂKKA-17: Vel meleku alâ ercâihâ, ve yahmilu arşe rabbike fevkahum yevme izin semâniyetun.
Ve o melek, onun (göğün) çevresi üzerindedir. Ve izin günü Rabbinin arşını üstlerinde taşıyanların sayısı sekizdir.
HÂKKA-18 : Yevme izin tu’radûne lâ tahfâ minkum hâfiyetun.
İzin günü (Rabbinize) arz olunacaksınız. Sizden (size ait hiçbir şey) sır olarak gizli kalmaz.
HÂKKA-19 : Fe emmâ men ûtiye kitâbehu bi yemînihî fe yekûlu hâumukraû kitâbiyeh.
O zaman kitabı (hayat filmi) sağından verilen kimse ise o zaman: “Alınız, kitabımı okuyun.” der.
HÂKKA-20: İnnî zanentu ennî mulâkın hısâbiyeh.
Muhakkak ki ben, hesabıma mülâki olacağımı (hesabımla karşılaşacağımı) biliyordum.
HÂKKA-21 : Fe huve fî îşetin râdıyetin.
İşte o razı olduğu bir yaşayış içindedir.
...

Önerilen