Ameliyat görüntüsü
-Prof. Dr. Ahmet Öztürk’ün konuşması
-Genel ve detay
( KONYA -ÖZEL) KONYA
- Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Öztürk, karaciğerlerinde taş bulunan hastaların ultra mini cihazlarla karaciğere müdahale edilerek taşların temizlendiği bir yöntem geliştirdi. Prof. Dr. Öztürk, karaciğer yetmezliğine gitmeden, karaciğer nakline gerek kalmadan, hasta kaybedilmeden uygulanabilen bu yöntemin hem yurt içinde hem yurt dışında pek çok hasta için uygulanabilecek son derece önemli bir cerrahi yöntem olduğunu söyledi.
Genel cerrah bir arkadaşıyla 2017 yılında bir hasta üzerinde tartışırken, böbrekte yaptıkları endoskopik taş kırma uygulamasının karaciğerde de yapılabileceğinden bahsettiğini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Öztürk, "Cerrah arkadaşlar, ameliyat edemedikleri bir hastayı getirdiler. Bu karaciğer içerisinde büyük ve çok sayıda taşları olan bir hastaydı. Karaciğer içerisinde kanal tıkanıklığına ya da darlığa bağlı olarak çeşitli nedenlerle karaciğer taşları oluşabilmekte. Bu taşlar çok küçükken tespit edilirse girişimsel radyologlar, genel cerrahlar ve endokrinologlar tarafından endoskopik yöntemlerle bağırsağa itilerek tedavisi sağlanmakta ancak taşlar 1 santimetrenin üzerine çıktığı zaman bu yöntem uygulanamamaktadır. Bu tür karaciğer içi safra kanallarında oluşan büyük taşların da geriye sadece bir tedavisi kalıyor; bu da açık cerrahi yöntemle karaciğerin taşlı bölümünün çıkarılması. Bu eğer tek taş ise ve karaciğerin bir lobundaysa hastalar şifa bulabiliyor ancak taş çok sayıda, her iki lobda ve çok büyük olursa bu yöntem uygulanamıyor. Dolayısıyla karaciğerin tamamı alınamayacağı için bu durumdaki hastalar zaman içerisinde karaciğer yetmezliğine ve ölüme kadar gidebiliyor. Bu arada yapılabilirse karaciğer nakli söz konusu bu hastalar için" dedi.
"Hasta hızlı bir şekilde iyileşti ve üçüncü günde hastayı taburcu ettik" Prof. Dr. Öztürk, genel cerrah arkadaşıyla yaptıkları tartışmanın ardından bunun uygulanabilir olduğuna karar verdiklerini belirterek, "Onlar da akademik kurul kararıyla bu hastayla ilgilenmem yönünde benden talepte bulundular. Girişimsel radyolog Dr. Öğretim Görevlisi Süleyman Baktık karaciğer safra kanalına perkütan dediğimiz ciltten bir iğne vasıtasıyla ultrason eşliğinde kanala girip oraya bir kanül yerleştirdikten sonra biz genel anestezi altında bu hastanın taşlarını 2.8 mm'lik endoskopik aletlerimizle görerek taş kırıcı cihazımızla parçaladık ve bu parçaları yerleştirdiğimiz kanülden dışarı forsepsler aracılığı ile aldık. İlk hastamızda 20 yaşlarında genç bir bayan hastaydı, başarılı olduk. Taşlar tamamen temizlendi. Biz buna böbrekte stonefree diyoruz. Karaciğerde de stonefree yani taşlardan temizlenmiş oldu. Duodenuma kadar geçerek bütün kanalların açık olduğunu gözledik, sonra işlemi sonlandırdık. Bir drenaj kateteri koyup hastayı servise aldık. Hastanın yükselmiş olan enzimleri hızla düşmeye başladı.
Hastanın ağrıları kesildi, hasta hızlı bir şekilde iyileşti ve üçüncü günde hastayı taburcu ettik. Bu uygulama bizim ilk uygulamamızdı ve yaklaşık bir buçuk yıl önce gerçekleştirdik. Bir buçuk yıldan bugüne kadar altıncı vakamızı yaptık. Hepsinde de müdahale çok başarılı geçti. Hastalar taşlardan tamamen temizlendi. Sadece enfeksiyonlu bir hastamızın iki lobunda da taş vardı. Genel durumu ve daha önce mevcut olan kolanjitisi nedeniyle hastayı riske atmamak adına önce sağ lobun taşlarını temizledik. Hastanın enfeksiyonu düzeldikten sonra diğer lobdaki taşları da temizleyeceğiz. Bu son vakamızdı" ifadelerini kullandı. "Bu uygulamanın öncelikle ülke genelinde sonrasında yurt dışında yaygınlaşması için bize düşen her türlü görevi yapmaya hazırız" Hastaları ölüme kadar götüren bu karaciğer içerisindeki büyük taşların tedavi edilebilir olmasından bahseden Prof. Dr. Ahmet Öztürk, "Karaciğer yetmezliğine gitmeden, karaciğer nakline gerek kalmadan, hasta kaybedilmeden uygulanabilen bu yöntemin bence hem yurt içinde hem yurt dışında pek çok hasta için uygulanabilecek son derece önemli bir cerrahi yöntemdir ve bu konuda biz Necmettin Erbakan Üniversitesi ESWL ve Taş Hastalıkları Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak tüm bu hastalarımızın hizmetindeyiz. Bu konuda eğitim almak isteyen cerrah arkadaşlarımızın da eğitim seminerleri programları düzenleyerek bu uygulamanın öncelikle ülke genelinde sonrasında yurt dışında yaygınlaşması için bize düşen her türlü görevi yapmaya hazırız" dedi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/saglik-6/karaciger-taslarindan-ultra-mini-cihazlarla-yapilan-mudahale-ile-kurtulmak-mumkun-644463.html
-Prof. Dr. Ahmet Öztürk’ün konuşması
-Genel ve detay
( KONYA -ÖZEL) KONYA
- Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Öztürk, karaciğerlerinde taş bulunan hastaların ultra mini cihazlarla karaciğere müdahale edilerek taşların temizlendiği bir yöntem geliştirdi. Prof. Dr. Öztürk, karaciğer yetmezliğine gitmeden, karaciğer nakline gerek kalmadan, hasta kaybedilmeden uygulanabilen bu yöntemin hem yurt içinde hem yurt dışında pek çok hasta için uygulanabilecek son derece önemli bir cerrahi yöntem olduğunu söyledi.
Genel cerrah bir arkadaşıyla 2017 yılında bir hasta üzerinde tartışırken, böbrekte yaptıkları endoskopik taş kırma uygulamasının karaciğerde de yapılabileceğinden bahsettiğini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Öztürk, "Cerrah arkadaşlar, ameliyat edemedikleri bir hastayı getirdiler. Bu karaciğer içerisinde büyük ve çok sayıda taşları olan bir hastaydı. Karaciğer içerisinde kanal tıkanıklığına ya da darlığa bağlı olarak çeşitli nedenlerle karaciğer taşları oluşabilmekte. Bu taşlar çok küçükken tespit edilirse girişimsel radyologlar, genel cerrahlar ve endokrinologlar tarafından endoskopik yöntemlerle bağırsağa itilerek tedavisi sağlanmakta ancak taşlar 1 santimetrenin üzerine çıktığı zaman bu yöntem uygulanamamaktadır. Bu tür karaciğer içi safra kanallarında oluşan büyük taşların da geriye sadece bir tedavisi kalıyor; bu da açık cerrahi yöntemle karaciğerin taşlı bölümünün çıkarılması. Bu eğer tek taş ise ve karaciğerin bir lobundaysa hastalar şifa bulabiliyor ancak taş çok sayıda, her iki lobda ve çok büyük olursa bu yöntem uygulanamıyor. Dolayısıyla karaciğerin tamamı alınamayacağı için bu durumdaki hastalar zaman içerisinde karaciğer yetmezliğine ve ölüme kadar gidebiliyor. Bu arada yapılabilirse karaciğer nakli söz konusu bu hastalar için" dedi.
"Hasta hızlı bir şekilde iyileşti ve üçüncü günde hastayı taburcu ettik" Prof. Dr. Öztürk, genel cerrah arkadaşıyla yaptıkları tartışmanın ardından bunun uygulanabilir olduğuna karar verdiklerini belirterek, "Onlar da akademik kurul kararıyla bu hastayla ilgilenmem yönünde benden talepte bulundular. Girişimsel radyolog Dr. Öğretim Görevlisi Süleyman Baktık karaciğer safra kanalına perkütan dediğimiz ciltten bir iğne vasıtasıyla ultrason eşliğinde kanala girip oraya bir kanül yerleştirdikten sonra biz genel anestezi altında bu hastanın taşlarını 2.8 mm'lik endoskopik aletlerimizle görerek taş kırıcı cihazımızla parçaladık ve bu parçaları yerleştirdiğimiz kanülden dışarı forsepsler aracılığı ile aldık. İlk hastamızda 20 yaşlarında genç bir bayan hastaydı, başarılı olduk. Taşlar tamamen temizlendi. Biz buna böbrekte stonefree diyoruz. Karaciğerde de stonefree yani taşlardan temizlenmiş oldu. Duodenuma kadar geçerek bütün kanalların açık olduğunu gözledik, sonra işlemi sonlandırdık. Bir drenaj kateteri koyup hastayı servise aldık. Hastanın yükselmiş olan enzimleri hızla düşmeye başladı.
Hastanın ağrıları kesildi, hasta hızlı bir şekilde iyileşti ve üçüncü günde hastayı taburcu ettik. Bu uygulama bizim ilk uygulamamızdı ve yaklaşık bir buçuk yıl önce gerçekleştirdik. Bir buçuk yıldan bugüne kadar altıncı vakamızı yaptık. Hepsinde de müdahale çok başarılı geçti. Hastalar taşlardan tamamen temizlendi. Sadece enfeksiyonlu bir hastamızın iki lobunda da taş vardı. Genel durumu ve daha önce mevcut olan kolanjitisi nedeniyle hastayı riske atmamak adına önce sağ lobun taşlarını temizledik. Hastanın enfeksiyonu düzeldikten sonra diğer lobdaki taşları da temizleyeceğiz. Bu son vakamızdı" ifadelerini kullandı. "Bu uygulamanın öncelikle ülke genelinde sonrasında yurt dışında yaygınlaşması için bize düşen her türlü görevi yapmaya hazırız" Hastaları ölüme kadar götüren bu karaciğer içerisindeki büyük taşların tedavi edilebilir olmasından bahseden Prof. Dr. Ahmet Öztürk, "Karaciğer yetmezliğine gitmeden, karaciğer nakline gerek kalmadan, hasta kaybedilmeden uygulanabilen bu yöntemin bence hem yurt içinde hem yurt dışında pek çok hasta için uygulanabilecek son derece önemli bir cerrahi yöntemdir ve bu konuda biz Necmettin Erbakan Üniversitesi ESWL ve Taş Hastalıkları Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak tüm bu hastalarımızın hizmetindeyiz. Bu konuda eğitim almak isteyen cerrah arkadaşlarımızın da eğitim seminerleri programları düzenleyerek bu uygulamanın öncelikle ülke genelinde sonrasında yurt dışında yaygınlaşması için bize düşen her türlü görevi yapmaya hazırız" dedi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/saglik-6/karaciger-taslarindan-ultra-mini-cihazlarla-yapilan-mudahale-ile-kurtulmak-mumkun-644463.html
Category
🗞
Haberler