- Anne Sevim Çukur'un zihinsel engelli ve epilepsi hastası çocuklarından detaylar - Anne Çukur'un evlatlarıyla mücadelesi, onların karınlarını doyurması, çocuklarıyla oynaması - Anne Sevim Çukur ile röportajEVLADA ADANAN ÖMÜRLER - Ömrünü zihinsel engelli çocuklarına adadı - Sakarya 'da küçük yaşta annesini kaybeden Sevim Çukur, hayatını zihinsel engelli ve epilepsi hastası olarak dünyaya gelen iki çocuğuna adadı - Eşi ve akrabalarının da desteğiyle nöbet krizi geçiren çocuklarına adeta bebek gibi bakan anne Çukur, fedakarlığıyla herkese örnek oluyor - Anne Çukur: - "Çocuklarımla 'Şöyle bir şey yapsam.' diye bir isteğim olmadı. 'Anne' diyorlar, öpüyorlar da. Allah'tan başka ne isteyebilirim ki"SAKARYA (AA) - ONUR ORHAN - Sakarya 'nın Söğütlü ilçesinde 16 ve 14 yaşındaki zihinsel engelli ve epilepsi hastası iki çocuğuna gözü gibi bakan anne Sevim Çukur, fedakarlığıyla herkese örnek oluyor.Söğütlü ilçesine bağlı Acılık Mahallesi'nde yaşayan ve 15 yaşındayken trafik kazasında annesini kaybeden 39 yaşındaki Sevim Çukur, hayatını zihinsel engelli ve epilepsi hastası çocukları Duygu ve Beytullah'a adadı.Evlatlarının durumuna üzülse de engelli çocuklarını bağrına basan anne Çukur, eşi ve akrabalarının da desteğiyle çocuklarının tüm ihtiyacını karşılamaya çalışıyor.Nöbet krizi geçiren evlatlarına ömrünü adayan ve Söğütlü Belediyesi'nce geçen yıl "Yılın Annesi" ödülüne layık görülen fedakar anne, çocukları büyümesine rağmen onlara hala bebek gibi bakıyor. - "Evlat hiçbir şeye benzemiyor"Fedakarlığıyla çevresindekilere de örnek olan Sevim Çukur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zihinsel engelli ve epilepsi hastası olarak dünyaya gelen ve zaman zaman nöbet geçiren çocukları için hem nöbet ilacı hem de sakinleştirici kullandığını söyledi.
Sabah saat 06.30 - 07.00 gibi kalkarak koşturmaya başladığını anlatan Çukur, "Günümüz onlarla oynayarak geçiyor. Dedesi, Beytullah'ı arabayla gezdiriyor, Duygu genellikle bizimle evde. Müziği çok seviyorlar. Kendime ait bir günüm yok, günümüz hep çocuklarla geçiyor." diye konuştu.
Çukur, Beytullah'ın evdeki eşyaları kırdığını, zaman zaman da kendisine vurduğunu söyledi.
Çocuklarının özel eğitim aldığını dile getiren Çukur, "Duygu, el kasları hiç olmadığı için pek bir şey yapamıyor ama Beytullah'la bazı şeyleri aşıyoruz. Haftada 2 saat ders görüyorlar. '5 gün getir.' diyorlar ama bu sefer de öğretmenleri, 'Buraya geleceksin.' diyorlar. İkisine gitme gibi bir şansım yok. Bu yüzden de götüremiyorum." ifadelerini kullandı.Komşularının kendisine çok iyi davrandığını belirten Çukur, sözlerini şöyle sürdürdü:"Hepsi el atmaya çalışırlar. O yüzden sokağa çıkınca, 'Niye benim çocuğum böyle de onlarınki böyle.' diye bir düşüncem hiçbir zaman olmadı, olmaz da. Rabbim beni öyle sevmiş, öyle vermiş. Onları çok seviyorum. Evlat hiçbir şeye benzemiyor. Nöbet geçirdikleri zaman sanki içim parçalanıyor. Gözlerinin içine bakıyorsun, elinden hiçbir şey gelmiyor. O çok zor bir şey. Rabbim kimseyi evladıyla sınamasın. Evlat sınavı çok zor. Ne anaya ne babaya benziyor, evladın yerini hiçbir şey tutamıyor." - "Anne diyorlar, Allah'tan başka ne isteyebilirim ki"Evlatlarının iyileşmesini çok istediğini ancak düzelmese de onları bu şekilde kabul ettiğini dile getiren Çukur, çocuklarından çok memnun olduğunu ifade etti.
Çukur, "Bu dünyaları böyle ama öbür dünyaları çok güzel olacak. Başta keşke bir tanesi sağlıklı olsun istedim ama sonradan 'Rabbim demek ki böyle istemiş, böyle vermiş.' dedim. Çocuklarımla 'Şöyle bir şey yapsam.' diye bir isteğim olmadı. 'Anne' diyorlar, öpüyorlar da. Allah'tan başka ne isteyebilirim ki." diye konuştu.
Eşinin ailesinin ve akrabalarının kendisine çok yardımcı olduğunu anlatan Çukur, "Allah hepsinden razı olsun." dedi.
Söğütlü Belediyesi'nce geçen yıl "Yılın Annesi" ödülüne layık görüldüğünü anımsatan Çukur, çok duygulandığını dile getirdi.Gözyaşlarını tutamadığını belirten Çukur, duygularını şöyle dile getirdi:"Anlatılacak gibi bir şey değil. Değişik bir şey, onu anlatamam. 23 yaşımdan beri hayatımı onlara adamışım, başka sosyal yaşantım yok, bütün hayatım onlar. 16 senenin 4 senesi uyku diye bir şey yok. Ben de annesiz büyüdüğüm için annelik duygusu benim için çok farklı bir şey. 15 yaşında trafik kazasında annemi kaybettim. En küçük kız kardeşim 6 yaşındaydı, onun anne özlemini gördüğüm için o anlatılacak bir şey değil. Annelik hiçbir şeye benzemiyor.Küçük kız kardeşim, 'Abla çok şanslısın, iki cennetlik insanla yaşıyorsun.' dedi.
Cennetlik insanlarla yaşıyorum. Ben diyemem ki 'Cennetliğim', siz de diyemezsiniz ama benim çocuklarım, 'Biz cennetteyiz.' diyebilir. Sabretsinler. Dünya sınavımız bu, Rabbim öteki dünyamızı çok güzel eder inşallah."
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/omrunu-zihinsel-engelli-cocuklarina-adadi-sakarya-533324.html
Sabah saat 06.30 - 07.00 gibi kalkarak koşturmaya başladığını anlatan Çukur, "Günümüz onlarla oynayarak geçiyor. Dedesi, Beytullah'ı arabayla gezdiriyor, Duygu genellikle bizimle evde. Müziği çok seviyorlar. Kendime ait bir günüm yok, günümüz hep çocuklarla geçiyor." diye konuştu.
Çukur, Beytullah'ın evdeki eşyaları kırdığını, zaman zaman da kendisine vurduğunu söyledi.
Çocuklarının özel eğitim aldığını dile getiren Çukur, "Duygu, el kasları hiç olmadığı için pek bir şey yapamıyor ama Beytullah'la bazı şeyleri aşıyoruz. Haftada 2 saat ders görüyorlar. '5 gün getir.' diyorlar ama bu sefer de öğretmenleri, 'Buraya geleceksin.' diyorlar. İkisine gitme gibi bir şansım yok. Bu yüzden de götüremiyorum." ifadelerini kullandı.Komşularının kendisine çok iyi davrandığını belirten Çukur, sözlerini şöyle sürdürdü:"Hepsi el atmaya çalışırlar. O yüzden sokağa çıkınca, 'Niye benim çocuğum böyle de onlarınki böyle.' diye bir düşüncem hiçbir zaman olmadı, olmaz da. Rabbim beni öyle sevmiş, öyle vermiş. Onları çok seviyorum. Evlat hiçbir şeye benzemiyor. Nöbet geçirdikleri zaman sanki içim parçalanıyor. Gözlerinin içine bakıyorsun, elinden hiçbir şey gelmiyor. O çok zor bir şey. Rabbim kimseyi evladıyla sınamasın. Evlat sınavı çok zor. Ne anaya ne babaya benziyor, evladın yerini hiçbir şey tutamıyor." - "Anne diyorlar, Allah'tan başka ne isteyebilirim ki"Evlatlarının iyileşmesini çok istediğini ancak düzelmese de onları bu şekilde kabul ettiğini dile getiren Çukur, çocuklarından çok memnun olduğunu ifade etti.
Çukur, "Bu dünyaları böyle ama öbür dünyaları çok güzel olacak. Başta keşke bir tanesi sağlıklı olsun istedim ama sonradan 'Rabbim demek ki böyle istemiş, böyle vermiş.' dedim. Çocuklarımla 'Şöyle bir şey yapsam.' diye bir isteğim olmadı. 'Anne' diyorlar, öpüyorlar da. Allah'tan başka ne isteyebilirim ki." diye konuştu.
Eşinin ailesinin ve akrabalarının kendisine çok yardımcı olduğunu anlatan Çukur, "Allah hepsinden razı olsun." dedi.
Söğütlü Belediyesi'nce geçen yıl "Yılın Annesi" ödülüne layık görüldüğünü anımsatan Çukur, çok duygulandığını dile getirdi.Gözyaşlarını tutamadığını belirten Çukur, duygularını şöyle dile getirdi:"Anlatılacak gibi bir şey değil. Değişik bir şey, onu anlatamam. 23 yaşımdan beri hayatımı onlara adamışım, başka sosyal yaşantım yok, bütün hayatım onlar. 16 senenin 4 senesi uyku diye bir şey yok. Ben de annesiz büyüdüğüm için annelik duygusu benim için çok farklı bir şey. 15 yaşında trafik kazasında annemi kaybettim. En küçük kız kardeşim 6 yaşındaydı, onun anne özlemini gördüğüm için o anlatılacak bir şey değil. Annelik hiçbir şeye benzemiyor.Küçük kız kardeşim, 'Abla çok şanslısın, iki cennetlik insanla yaşıyorsun.' dedi.
Cennetlik insanlarla yaşıyorum. Ben diyemem ki 'Cennetliğim', siz de diyemezsiniz ama benim çocuklarım, 'Biz cennetteyiz.' diyebilir. Sabretsinler. Dünya sınavımız bu, Rabbim öteki dünyamızı çok güzel eder inşallah."
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/omrunu-zihinsel-engelli-cocuklarina-adadi-sakarya-533324.html
Category
🗞
Haberler