• 7 yıl önce
“Hükümeti kurmakla yükümlüyüz ve kimse bize rağmen hükümet kuramaz”

Yüzde 32’lik oy oranıyla seçimin galibi olan Angela Merkel, bu sözlerle Alman seçmenin başbakanlık görevini bir kez daha kendine verdiğini ifade etti.

Yüzde 9 gibi bir oranla, büyük oy kaybına uğrayan Hristiyan Demokrat Birlik partileri CDU/CSU kaybettikleri halk desteğinden çok, bu kaybın Almanya için Alternatif Partisi’ne (AfD) yani aşırı sağa kaymasından endişeli.

CDU taraftarı bir genç, bundan sonraki önceliklerinin küskün seçmeni geri kazanmak olması gerektiğini söylüyor: “Komşu ülkelere bakacak olursak, örneğin; Fransa, Polonya ve Hollanda gibi… Bu ülkelere göre biraz daha şanslı sayılırız çünkü AfD’nin aldığı rakamlar oradaki sağ partilere oranla daha düşük. Ama yine de Hristiyan Demokratlar için bile şaşırtıcı oldu. AfD, oy vermeyen kesimi harekete geçirebilir. Bizlerin de bu alana odaklanması gerekiyor. Kaybettiğimiz bir milyon seçmeni nasıl geri kazanırız bunu düşünmemiz lazım.”

Merkel’in koalisyon için elindeki seçenekler önceki dönemlerine göre daha kısıtlı. Zira Sosyal Demokrat Parti (SPD) koalisyona kapısını kapattı. Geriye ise Hür Demokrat Parti ve Yeşiller kalıyor.

Jamaika koalisyonunu destekleyen bir seçmen hükümetin büyük partiler arasında bölüşülmesinin doğru olmayacağını savunuyor: “Geleceği düşünen, ekolojik ve ekonomik zorlukları aşabilecek bir hükümete ihtiyacımız var. Ve bu görev için küçük çaplı koalisyonun uygun olacağını düşünüyorum.”

euronews muhabiri Anja Bencze CDU’nın genel merkezindeydi: “Almanya tercihini yaptı. Hristiyan Demokratlar yine çoğunluğu elde etti ama bu kez ağır oy kaybına uğradılar. Angela Merkel’i, sağlam bir hükümet kurabilmesi için uzun ve zorlu koalisyon pazarlığı bekliyor. Önümüzdeki dört yıl boyunca karşısındaki en büyük zorluksa AfD’nin parlamento yer alması olacak.”

Category

🗞
Haberler

Önerilen