Kızılırmak'ta yakalanan pirana 'testis yiyen balık' olarak biliniyor
SİVAS'ta Kızılırmak nehrinde son 1 ayda amatör balıkçıların yakaladığı pirana olduğu değerlendirilen balıklardan elde kalan ve incelemeye alınan 1 örneğinin pirananın otçulu olarak bilinen 'Pacu' çeşidi olduğu öğrenildi. Doç.Dr. Bülent Ünver bu balıkların literatürde 'Testis yiyen balık' olarak yer aldığını belirterek, nehre çıplak girilmemesi uyarısı yaptı.
Sivas Gıda, Tarım, Hayvancılık İl Müdürlüğü Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ekipleri ve Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim görevlisinin yaptığı ortak çalışmada Kızılırmak'ta yakalanan balıklardan incelenmek için alınan birinin türünün pirananın otçulu olarak nitelendirilen 'Pacu' olduğu tespit edildi. Uzmanların Kızılırmak'ta yaptığı örnekleme çalışması ve amatör balıkçılar tarafından yakalanan balıklardan birinin detaylı incelenmesi yapıldı. Uzman inceleme ekibinin sorumlusu olan Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Ünver, Kızılırmak'ta bu balık türüne benzer başka bir balık bulamadıklarını ifade etti. Ünver "Kızılırmak'ta son 1 ay içerisinde 3 adet pirana olduğu düşünülen balık bulunmuştu. Bunun üzerine Gıda, Tarım, Hayvancılık İl Müdürlüğü, Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ve üniversite ortaklığında bir çalışma başlattık. Bu balıklar buraya nasıl gelmişler, gerçekten pirana mı değil mi, yoğunluğu nedir bunu bulmak amacıyla. Daha sonra alanda bir örnekleme yaptık, örnekleme sonucunda yakalanan örneklerden balık bulamadık. Bulduğumuz balıklar o bölgenin doğal fauna türleriydi. Ardından amatör balıkçılar tarafından yakalanan balıklardan bir tanesini Gıda, Tarım, Hayvancılık İl Müdürlüğüne getirdiler. Uzmanlarla beraber balığın diseksiyonunu yaptık. Morfolojik özellikleri, anatomik özellikleri, teşhise ait kullanılabilecek özelliklerini belirledik. Laboratuvar çalışması ile birlikte. Ardından da o balığın tür tayinini yaptık" dedi.
Doç. Dr. Bülent Ünver detaylı incelemelerin ardından balığın tür tayininin yaptıklarını ve yakalanan balıkların piranaların bir türü olan 'Pacu' cinsi balık olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Ünver, "Bulduğumuz sonuç o balıkların piranaların akrabası olduğunu gösteriyor. Pacu diye adlandırılıyor. Piranalarla yakın akrabalar. Bunlar da yine Güney Amerika kökenli bir balık grubu. Genel anlamda değerlendirdiğimizde bunlar çoğunlukla bitkilerle besleniyorlar ama kısmen hayvanları da besin olarak tercih ediyorlar. Böcekleri, kurtları, çeşitli omurgasızları yiyorlar" diye konuştu
"LİTERATÜRE TESTİS YİYEN BALIK DİYE GEÇTİ"
Dünyada birçok ülkede çıkan kayıtlara göre Pacu cinsi balıkların literatüre 'testis yiyen balık' diye geçtiğini ifade eden Ünver "Literatürde şöyle bir bilgi var, uluslararası basında Paris'te, Danimarka'da, Güney Amerika'nın bazı ülkelerinde, Papua Yeni Gine'den kayıtlar var. Suda yüzmek amaçlı bulunan kişilerin ya da olta balıkçılığı yapan kişilerin, erkeklerin özellikle testislerini ısırdıkları belirlenmiş. Çünkü bu balıkların ağız, diş yapısı kesici dişlere benziyor. İki sıralı dişleri var bunların. Meyveleri özellikle parçalamak için kullanıyorlar bunları. Literatür bilgisine göre insanların testislerini bu meyve tohumlarına benzettikleri veya özellikle fındıklara benzettikleri belirlenmiş. İngilizce ismi 'nutcracker' yeni fındıkkıran. Yine literatürde 'testis yiyen balık' diye tanımlanıyor" ifadelerini kullandı.
"SUYA ÇIPLAK GİRMEYİN"
Kızılırmak'ta kaç tane Pacu cinsi balık olduğunun tespit edilemediğini söyleyen Ünver suya çıplak girilmemesi gerektiğini ifade ederek "Şimdi burada akarsuda kaç tane bu balıktan var bilmiyoruz. Büyük ihtimalle bu balıklar daha önce de söylediğimiz gibi pet shoptan alınmış bir süre beslenmiş daha sonra çeşitli gerekçelerle akarsuya bırakılmış olabilir. Kaç tane bırakılmış bilmiyoruz. Yoğunluğunu tespit için çalışma yapmıştık tekrar yapacağız ama yine de bu aşamada suda yüzmek için bulunan bir kişinin veya balık avlamak için bulunan bir kişi için böyle bir risk olabilir. Dikkatli olmak gerekir. Çıplak suya girmemelerini önerebilirim" dedi.
"KIZILIRMAK'TA ÇOĞALAMAZ"
Tropik kuşaklarda yetişen bu balıkların Kızılırmak'ta çoğalamayacağını belirten Doç. Dr. Bülent Ünver, "Bu balık bu akarsuda çoğalamaz. Çünkü bu balıklar tropik ve subtropik kuşaklarda yetişen balıklar. Sıcak su seven balıklar. Su sıcaklığının 30 dereceye yakın olması gerekiyor. Suyun tuzluluğunun uygun olması gerekiyor. Kızılırmak bu anlamda ekolojik açıdan değerlendirdiğimizde bu balığın burada çoğalma olasılığı mümkün gözükmüyor" diye konuştu.
"İSTİLACI TÜRLER, EKOSİSTEMİ BOZUYOR"
Pet shoplardan alınan bu tür hayvanların doğal ortamlara bırakılmaması gerektiğine vurgu yapan Ünver, "Pet shoplardan bu tarz hayvanlar alındığında balık olabilir, kaplumbağa olabilir eğer evde bakmak sorunlu hale geldiyse, bakılamıyorsa bunu tekrar pet shopa iade edilmesi gerekir. Bu yapılacak en iyi yöntem veya bakabilecek başka insanların bulunması gerekir. Asla ve asla bu tür canlıları doğal yaşam
SİVAS'ta Kızılırmak nehrinde son 1 ayda amatör balıkçıların yakaladığı pirana olduğu değerlendirilen balıklardan elde kalan ve incelemeye alınan 1 örneğinin pirananın otçulu olarak bilinen 'Pacu' çeşidi olduğu öğrenildi. Doç.Dr. Bülent Ünver bu balıkların literatürde 'Testis yiyen balık' olarak yer aldığını belirterek, nehre çıplak girilmemesi uyarısı yaptı.
Sivas Gıda, Tarım, Hayvancılık İl Müdürlüğü Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ekipleri ve Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim görevlisinin yaptığı ortak çalışmada Kızılırmak'ta yakalanan balıklardan incelenmek için alınan birinin türünün pirananın otçulu olarak nitelendirilen 'Pacu' olduğu tespit edildi. Uzmanların Kızılırmak'ta yaptığı örnekleme çalışması ve amatör balıkçılar tarafından yakalanan balıklardan birinin detaylı incelenmesi yapıldı. Uzman inceleme ekibinin sorumlusu olan Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Ünver, Kızılırmak'ta bu balık türüne benzer başka bir balık bulamadıklarını ifade etti. Ünver "Kızılırmak'ta son 1 ay içerisinde 3 adet pirana olduğu düşünülen balık bulunmuştu. Bunun üzerine Gıda, Tarım, Hayvancılık İl Müdürlüğü, Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ve üniversite ortaklığında bir çalışma başlattık. Bu balıklar buraya nasıl gelmişler, gerçekten pirana mı değil mi, yoğunluğu nedir bunu bulmak amacıyla. Daha sonra alanda bir örnekleme yaptık, örnekleme sonucunda yakalanan örneklerden balık bulamadık. Bulduğumuz balıklar o bölgenin doğal fauna türleriydi. Ardından amatör balıkçılar tarafından yakalanan balıklardan bir tanesini Gıda, Tarım, Hayvancılık İl Müdürlüğüne getirdiler. Uzmanlarla beraber balığın diseksiyonunu yaptık. Morfolojik özellikleri, anatomik özellikleri, teşhise ait kullanılabilecek özelliklerini belirledik. Laboratuvar çalışması ile birlikte. Ardından da o balığın tür tayinini yaptık" dedi.
Doç. Dr. Bülent Ünver detaylı incelemelerin ardından balığın tür tayininin yaptıklarını ve yakalanan balıkların piranaların bir türü olan 'Pacu' cinsi balık olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Ünver, "Bulduğumuz sonuç o balıkların piranaların akrabası olduğunu gösteriyor. Pacu diye adlandırılıyor. Piranalarla yakın akrabalar. Bunlar da yine Güney Amerika kökenli bir balık grubu. Genel anlamda değerlendirdiğimizde bunlar çoğunlukla bitkilerle besleniyorlar ama kısmen hayvanları da besin olarak tercih ediyorlar. Böcekleri, kurtları, çeşitli omurgasızları yiyorlar" diye konuştu
"LİTERATÜRE TESTİS YİYEN BALIK DİYE GEÇTİ"
Dünyada birçok ülkede çıkan kayıtlara göre Pacu cinsi balıkların literatüre 'testis yiyen balık' diye geçtiğini ifade eden Ünver "Literatürde şöyle bir bilgi var, uluslararası basında Paris'te, Danimarka'da, Güney Amerika'nın bazı ülkelerinde, Papua Yeni Gine'den kayıtlar var. Suda yüzmek amaçlı bulunan kişilerin ya da olta balıkçılığı yapan kişilerin, erkeklerin özellikle testislerini ısırdıkları belirlenmiş. Çünkü bu balıkların ağız, diş yapısı kesici dişlere benziyor. İki sıralı dişleri var bunların. Meyveleri özellikle parçalamak için kullanıyorlar bunları. Literatür bilgisine göre insanların testislerini bu meyve tohumlarına benzettikleri veya özellikle fındıklara benzettikleri belirlenmiş. İngilizce ismi 'nutcracker' yeni fındıkkıran. Yine literatürde 'testis yiyen balık' diye tanımlanıyor" ifadelerini kullandı.
"SUYA ÇIPLAK GİRMEYİN"
Kızılırmak'ta kaç tane Pacu cinsi balık olduğunun tespit edilemediğini söyleyen Ünver suya çıplak girilmemesi gerektiğini ifade ederek "Şimdi burada akarsuda kaç tane bu balıktan var bilmiyoruz. Büyük ihtimalle bu balıklar daha önce de söylediğimiz gibi pet shoptan alınmış bir süre beslenmiş daha sonra çeşitli gerekçelerle akarsuya bırakılmış olabilir. Kaç tane bırakılmış bilmiyoruz. Yoğunluğunu tespit için çalışma yapmıştık tekrar yapacağız ama yine de bu aşamada suda yüzmek için bulunan bir kişinin veya balık avlamak için bulunan bir kişi için böyle bir risk olabilir. Dikkatli olmak gerekir. Çıplak suya girmemelerini önerebilirim" dedi.
"KIZILIRMAK'TA ÇOĞALAMAZ"
Tropik kuşaklarda yetişen bu balıkların Kızılırmak'ta çoğalamayacağını belirten Doç. Dr. Bülent Ünver, "Bu balık bu akarsuda çoğalamaz. Çünkü bu balıklar tropik ve subtropik kuşaklarda yetişen balıklar. Sıcak su seven balıklar. Su sıcaklığının 30 dereceye yakın olması gerekiyor. Suyun tuzluluğunun uygun olması gerekiyor. Kızılırmak bu anlamda ekolojik açıdan değerlendirdiğimizde bu balığın burada çoğalma olasılığı mümkün gözükmüyor" diye konuştu.
"İSTİLACI TÜRLER, EKOSİSTEMİ BOZUYOR"
Pet shoplardan alınan bu tür hayvanların doğal ortamlara bırakılmaması gerektiğine vurgu yapan Ünver, "Pet shoplardan bu tarz hayvanlar alındığında balık olabilir, kaplumbağa olabilir eğer evde bakmak sorunlu hale geldiyse, bakılamıyorsa bunu tekrar pet shopa iade edilmesi gerekir. Bu yapılacak en iyi yöntem veya bakabilecek başka insanların bulunması gerekir. Asla ve asla bu tür canlıları doğal yaşam
Category
🗞
Haberler