Önümüzdeki ay 20 bin öğretmenin atamasını yapacağız” İHA

0 izlenme
İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:


=============================
Başbakan Binali Yıldırım, “Önümüzdeki ay içinde 20 bin öğretmenin atamasını yapmış olacağız, bundan sonra da ihtiyaç olduğunda yine öğretmen atamalarını yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, 81 ilden gelen öğretmenlerle Çankaya Köşkü’nde iftar yemeğinde buluştu. Ramazan ayının huzur, mutluluk içinde bereket dolu geçmesini dilediğini belirten Yıldırım, “Aşık Mahsuni Şerif şöyle diyor: ‘Adaletin A harfini sen yazdın, zorlukları sen öğrettin, hesabı keşfettin, atomu ezdin, sana tüm engeller kul öğretmen’. Bir sevgi ancak bu kadar güzel, içten anlatılır. Bu topraklarda yetişmiş kıymetli ozanımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Sizler ülkemizin aydınlık geleceğini inşa ediyorsunuz, geleceğimiz olan gençleri öğretiyor, eğitiyorsunuz. Bunun bir örneğini Fatih Sultan Mehmet’te de açık şekilde görebiliriz. İstanbul’un fethinin 564’üncü yılını kutladığımız bu günlerde Sultan Fatih ve onu yetiştiren hocası Akşemseddin’i de rahmetle anıyorum. Bugüne kadar bu güzel yurdumuzda bu topraklara eser kazandıran her bir isim sizler gibi kıymetli öğretmenlerimizin elinde şekillenmiş, sizlerin elinde yetişmiştir. Üstlendiğiniz bu görev sizlerin ve öğretmenlik mesleğinin değerini tarif edilemez bir noktaya taşımaktadır. Yetiştirdiğimiz nesiller, ülkemizin yarınları ve en kıymetli hazineleridir. Sizler bizim başımızın tacısınız” ifadelerini kullandı.

İLKOKUL VE LİSE ÖĞRETMENLERİ DE YEMEKTEYDİ

Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sizlere bırakılan emanete, demokrasiye sahip çıkan demokrasi şehidi öğretmenlerimiz için siz de ülkenin dört bir yanında geleceğimiz olan gençleri yetiştirmek için bir bir zorlukla mücadele ederek çalışıyorsunuz, gayret ediyorsunuz, çeşitli fedakarlıklar gösteriyorsunuz. Öğretmenlik mesleği hakikaten kutsal bir meslek. Eşim öğretmen, dolayısıyla ben öğretmenliğin ne demek olduğunu az çok biliyorum. Bugün aramızda benim ilkokul öğretmenim de var, Galip Kumbarlı hocam hoş geldiniz. Aynı zamanda lise fizik öğretmenim Mehmet Özdil hocamız siz de, lise kimya hocamız Yılmaz Er hocamız siz de hoş geldiniz. Ne güzel bir duygu, öğretmen öğrencisiyle beraber. Bizi bugünlere hazırlayan öğretmenlerimiz için ne yapsak azdır.”

Eğitim ve öğretimde fiziki ihtiyaçları her yönüyle karşılamak için yeni okulların yapıldığını anlatan Yıldırım, “300 bine yakın derslik yaptık. Öğretmen sayımızı iki katından fazla artırdık, bunlar iyi gelişmeler ama bununla yetinemeyiz. Eğitimin muhtevası ve içeriğini geliştirmek için daha çok gayret göstermemiz lazım. 15 Temmuz bize şunu gösterdi, eğer bazı değerlerimizi kaybedersek bir anlamda akıllarımızı kiraya verirsek bu ülke ne kadar büyük bir felaketle karşılaşabileceğini acı tecrübelerle yaşayarak gördü. O öğrenciler, onların aileleri çocuklarını o dershanelere daha iyi yetişsin, daha güzel bir gelecek sahibi olsun diye gönderdiler ama ne yazık ki onların bu heyecanını bu güzel düşüncelerini bir takım emperyalist hedefler uğruna istiskal eden bir yapıyı onlamakta maalesef geç kaldık. Ülkemiz için ne kadar büyük bir tehdit olarak geri döndüğünü hep beraber gördük. Ortak değerlerimizi ortadan kaldırdılar, bütün değerlerimizi alt üst ettiler, kirli emelleri için hiçbir ilkeleri olmadığını bu toplum gördü. 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ bölücü terör örgütü emeline ulaşamadı, neden? Çünkü asil millet Türk milleti tehlikeyi gördü, Cumhurbaşkanımızın çağrısına kulak verdi, insanlarımız akın akın meydanlara indi ve bu alçak girişimi başarısız hale getirdi ama bu girişimin ülkemizde, toplumumuzda meydana getirdiği tahribat ve travma yıllar boyu devam edecek, şimdi artık bu alçaklar cezalarını çekecekler ama toplum içerisine ektikleri ayrılık tohumları fitne tohumlarının ayıklanması yıllar alacak” şeklinde konuştu.

Yıldırım, öğretmenliği hiçbir zaman bir görev ya da bir iş olarak görmediklerini anlatarak, “Bizler öğretmenliği hiçbir zaman bir görev ya da bir iş olarak görmedik. ’Oku’ emriyle başlayan bir medeniyetin mensupları olarak kalem ve kağıdın okumanın, eğitimin kıymetini bilerek ülkemizi idare ettik, yönettik. Bu nedenle de eğitime en büyük kaynağı ayırdık, 2002’de 10 milyar liraydı, bugün itibarıyla bu bütçeyi 12 kat artırdık, 122 milyarın üzerine çıkardık. Yaklaşık 1 milyon civarında öğretmeni, 25 milyona varan öğrencisiyle biz büyük bir aileyiz. 25 milyon öğrenci demek, dünyada Birleşmiş Milletlere kayıtlı 140 ülkeden daha büyük nüfusu gösteriyor. Bununla da yetinmedik, darda kalan ve hayatını kurtarmak için bize sığınan 509 bin Suriyeli yavrumuza da eğitim veriyoruz. Türkiye öylesine büyük bir ülke ki Suriyeli mültecileri 200 bin bebeği bu topraklarda gözünü açtı, eğer Türkiye olmasaydı onlar da bu felakette yok olup gidecekti. 15 yılda 270 binin üzerinde derslik yaptık, okullarımızı teknoloji sınıflarıyla, etkileşimli tahtalarda donattık. Bütün okullarımızı fiber internet altyapısıyla donatıyoruz” dedi.