Lazer teknolojisiyle yapılan ameliyat yöntemiyle hemoroid sorun olmaktan çıkıyor. Lazerli ameliyatların 5-10 dakikada gerçekleştirildiğini kaydeden Op. Dr. Ömet Lütfi Akgül, “Avantajı kısa bir yöntem olması, ameliyat sonrası ağrı olmaması, hastanın ay gün içerisinde taburcu olabilmesi. Böylece normal sosyal hayatına ve işe geri dönüş sağlayabilmesidir” dedi.
Hemoroid hastalarının ağrısız, sızısız sağlığına kavuşmasını sağlayan lazer ile ameliyat yöntemi artık Diyarbakır’da da kullanılmaya başlandı. 5-10 dakikalık ameliyatlar sonrası hastaların aynı gün içerisinde tekrar taburcu edildiği kaydeden Genesis Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ömet Lütfi Akgül, bu tedavinin kısa bir yöntem olduğunu, ameliyat sonrası ağrıların olmadığını ve hastanın aynı gün içerisinde normal sosyal hayatına ve işe geri dönüş sağlayabildiğini kaydetti.
“Hastalar son evrede hastaneye başvurmaktadırlar”
Hemoroid hakkında bilgiler aktaran Dr. Akgül, “Hemoroid yerleşim yerine göre ikiye ayrılır iç ve dış olmak üzere. Hastalığın erken döneminde sadece makatta az miktarda kanama, kaşıntı gibi yakınmalar olur, daha sonraki dönemlerde kanamaya, dışkılama sırasında makatta oluşan şişlikler eşlik eder. Özellikle bu dönemlerde hemoroid bakterilerinin yani memelerinin dışarı çıkmış olması nedeniyle makat devamlı ıslak hale gelir ve bu durum şiddetli ağrı dışında kaşıntıyı da neden olur. Bir de hemoroidin akut dönem özellikleri var yani aciliyet teşkil eden dönemleri vardır. Bu dönemlerde hemeroid aniden dışarı doğru çıkar, orada bulunan kan pıhtılaşır ve bu çok ciddi ağrı yapar. Hasta acilen doktora gitmek zorunda kalır. Yaşadığımız en büyük sıkıntılardan bir tanesi hastaların hemoroid noktasındaki bilgisizlikleridir aslında. Çünkü hastalar utandıkları için bu noktada kendilerince birçok tedavi yöntemi denemekte ve genellikle ileri evre durumuna geldikten sonra hastaneye başvurmaktadır” diye konuştu.
“Kısa ve ağrısız bir yöntem”
Dünyada şuanda son teknoloji olarak hemoroidde lazer tedavisi kullanıldığını kaydeden Dr. Akgül, şunları kaydetti:
“Bu tedavi yaklaşık 8-10 yıldır dünya genelinde kullanılıyor ancak ülkemizde son 4-5 yıldır uygulanmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Diyarbakır’da ise lazer tedavisi yeni bir yöntemdir. Yaklaşık 4-5 aydır uygulamaktayız. Lazer hemoroid tedavisi 5-10 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleşiyor. Lokal anestezi dediğimiz sadece o bölgenin uyuşturulmasıyla veya belden uyuşturma ile hastanın isteğine bu işlemi uygulayabiliriz. Avantajı kısa bir yöntem olması, ameliyat sonrası ağrı olmaması, hastanın ay gün içerisinde taburcu olabilmesi. Böylece normal sosyal hayatına ve işe geri dönüş sağlayabilmesidir. 5-10 dakikalık bir ameliyat süresi var. Başarı oranı klasik ameliyatına göre daha iyi olduğuna dair yayınlar zaten yayınlandı. Klasik ameliyatlarda oradaki memeyi keserek çıkardığımız için hastalar ameliyat sonrası o bölgede ciddi ağrılar duyabilmektedirler. Lazer yöntemiyle biz o bölgede sadece küçük bir kesi yaparak, lazer probunu içeri doğru iterek hemeroidin yani basurun kökündeki ana damarını yakıyoruz. Bu işlem aslında tutkalla yapıştırmaya benzer. Tutkalla yapıştırmak gibi bizde basurun olduğu bölgedeki damarları o bölgeye yapıştırarak böylece beslenmesini bozuyoruz. Ameliyat sonrası hastalarımız genelde ağrı tarif etmemekte ve normal yaşantısına devam etmektedir.”
============================
Türkiye Gazetesi YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:
►
Türkiye Gazetesi Resmi Web Sitesi
►
Türkiye Gazetesi Sosyal Medya Adresleri
►
►
►
►
Türkiye Gazetesi Haber Akışı
►
Hemoroid hastalarının ağrısız, sızısız sağlığına kavuşmasını sağlayan lazer ile ameliyat yöntemi artık Diyarbakır’da da kullanılmaya başlandı. 5-10 dakikalık ameliyatlar sonrası hastaların aynı gün içerisinde tekrar taburcu edildiği kaydeden Genesis Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ömet Lütfi Akgül, bu tedavinin kısa bir yöntem olduğunu, ameliyat sonrası ağrıların olmadığını ve hastanın aynı gün içerisinde normal sosyal hayatına ve işe geri dönüş sağlayabildiğini kaydetti.
“Hastalar son evrede hastaneye başvurmaktadırlar”
Hemoroid hakkında bilgiler aktaran Dr. Akgül, “Hemoroid yerleşim yerine göre ikiye ayrılır iç ve dış olmak üzere. Hastalığın erken döneminde sadece makatta az miktarda kanama, kaşıntı gibi yakınmalar olur, daha sonraki dönemlerde kanamaya, dışkılama sırasında makatta oluşan şişlikler eşlik eder. Özellikle bu dönemlerde hemoroid bakterilerinin yani memelerinin dışarı çıkmış olması nedeniyle makat devamlı ıslak hale gelir ve bu durum şiddetli ağrı dışında kaşıntıyı da neden olur. Bir de hemoroidin akut dönem özellikleri var yani aciliyet teşkil eden dönemleri vardır. Bu dönemlerde hemeroid aniden dışarı doğru çıkar, orada bulunan kan pıhtılaşır ve bu çok ciddi ağrı yapar. Hasta acilen doktora gitmek zorunda kalır. Yaşadığımız en büyük sıkıntılardan bir tanesi hastaların hemoroid noktasındaki bilgisizlikleridir aslında. Çünkü hastalar utandıkları için bu noktada kendilerince birçok tedavi yöntemi denemekte ve genellikle ileri evre durumuna geldikten sonra hastaneye başvurmaktadır” diye konuştu.
“Kısa ve ağrısız bir yöntem”
Dünyada şuanda son teknoloji olarak hemoroidde lazer tedavisi kullanıldığını kaydeden Dr. Akgül, şunları kaydetti:
“Bu tedavi yaklaşık 8-10 yıldır dünya genelinde kullanılıyor ancak ülkemizde son 4-5 yıldır uygulanmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Diyarbakır’da ise lazer tedavisi yeni bir yöntemdir. Yaklaşık 4-5 aydır uygulamaktayız. Lazer hemoroid tedavisi 5-10 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleşiyor. Lokal anestezi dediğimiz sadece o bölgenin uyuşturulmasıyla veya belden uyuşturma ile hastanın isteğine bu işlemi uygulayabiliriz. Avantajı kısa bir yöntem olması, ameliyat sonrası ağrı olmaması, hastanın ay gün içerisinde taburcu olabilmesi. Böylece normal sosyal hayatına ve işe geri dönüş sağlayabilmesidir. 5-10 dakikalık bir ameliyat süresi var. Başarı oranı klasik ameliyatına göre daha iyi olduğuna dair yayınlar zaten yayınlandı. Klasik ameliyatlarda oradaki memeyi keserek çıkardığımız için hastalar ameliyat sonrası o bölgede ciddi ağrılar duyabilmektedirler. Lazer yöntemiyle biz o bölgede sadece küçük bir kesi yaparak, lazer probunu içeri doğru iterek hemeroidin yani basurun kökündeki ana damarını yakıyoruz. Bu işlem aslında tutkalla yapıştırmaya benzer. Tutkalla yapıştırmak gibi bizde basurun olduğu bölgedeki damarları o bölgeye yapıştırarak böylece beslenmesini bozuyoruz. Ameliyat sonrası hastalarımız genelde ağrı tarif etmemekte ve normal yaşantısına devam etmektedir.”
============================
Türkiye Gazetesi YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:
►
Türkiye Gazetesi Resmi Web Sitesi
►
Türkiye Gazetesi Sosyal Medya Adresleri
►
►
►
►
Türkiye Gazetesi Haber Akışı
►
Category
🗞
Haberler