Avrupa Parlamentosu tarafından Sakharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü‘ne layık görülen Ezidi insan hakları savunucuları Nadia Murad ve Lamiya Başar düzenlenen törenle bugün ödüllerini alacaklar.
Terör örgütü DAEŞ Ağustos 2014’te Irak‘ın Sincar kenti yakınlarındaki Kocho köyünü ele geçirmiş ve köydeki bütün erkekleri öldürdükten sonra kadınlarıysa sek kölesi yapmıştı.
Musul’a götürülen iki kız, tutsaklıktan kaçarak kurtulmuş, kendilerini Ezidilerin başına gelenleri dünyaya anlatmaya ve yaşananların bir soykırım olarak tanınmasına adamışlardı.
Hala örgüt tarafından ölüm tehditleri aldıklarını söyleyen ve Almanya’ya sığınan iki isim euronews’a konuştu. Lamiya Başar ne olursa olsun hedeflerinden geri adım atmayacaklarını söyledi:
“Ödül hakkındaki duygularım, çok mutluyum. Bu ödülü almak DAEŞ tarafından kaçırılanlar ve yenilenler için çok büyük bir moral desteği. Binlerce kadın cinsel saldırıya uğradı ve onlardan biri de benim. DAEŞ Yezidi dünyasından kurtulmak ve bütün dünyaya artık Yezidiler yok demek istedi. Fakat bize ne olursa olsun gerçeği söylemeye devam edeceğiz.”
Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi ilan edilen ve Avrupa Konseyi tarafından Vaclav Havel Ödülü’ne de layık görülen Murad ise hedeflerinin ne olduğunu şu şekilde açıklıyor:
“Arap veya Avrupalı 20’den fazla ülkeyi ziyaret ettim. Birçok başkan, parlamenter ve insanla bir araya geldim. Dünyadan istediğimiz bunu durdurmaları, bizim yok oluşumuzun sorumlularının cezalandırılması, Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde suçluların cezalandırılması, Irak ve Suriye’de yaşayan Yezidiler ve Hristiyanlar gibi küçük topluluların, azınlıkların korunması.”
İnsan hakları ve demokrasi alanında mücadele eden kişi ve kurumlara verilen Sakharov Ödülü töreni euronews ekranlarında TSİ 14:00’da canlı olarak yayınlanacak.
Terör örgütü DAEŞ Ağustos 2014’te Irak‘ın Sincar kenti yakınlarındaki Kocho köyünü ele geçirmiş ve köydeki bütün erkekleri öldürdükten sonra kadınlarıysa sek kölesi yapmıştı.
Musul’a götürülen iki kız, tutsaklıktan kaçarak kurtulmuş, kendilerini Ezidilerin başına gelenleri dünyaya anlatmaya ve yaşananların bir soykırım olarak tanınmasına adamışlardı.
Hala örgüt tarafından ölüm tehditleri aldıklarını söyleyen ve Almanya’ya sığınan iki isim euronews’a konuştu. Lamiya Başar ne olursa olsun hedeflerinden geri adım atmayacaklarını söyledi:
“Ödül hakkındaki duygularım, çok mutluyum. Bu ödülü almak DAEŞ tarafından kaçırılanlar ve yenilenler için çok büyük bir moral desteği. Binlerce kadın cinsel saldırıya uğradı ve onlardan biri de benim. DAEŞ Yezidi dünyasından kurtulmak ve bütün dünyaya artık Yezidiler yok demek istedi. Fakat bize ne olursa olsun gerçeği söylemeye devam edeceğiz.”
Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi ilan edilen ve Avrupa Konseyi tarafından Vaclav Havel Ödülü’ne de layık görülen Murad ise hedeflerinin ne olduğunu şu şekilde açıklıyor:
“Arap veya Avrupalı 20’den fazla ülkeyi ziyaret ettim. Birçok başkan, parlamenter ve insanla bir araya geldim. Dünyadan istediğimiz bunu durdurmaları, bizim yok oluşumuzun sorumlularının cezalandırılması, Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde suçluların cezalandırılması, Irak ve Suriye’de yaşayan Yezidiler ve Hristiyanlar gibi küçük topluluların, azınlıkların korunması.”
İnsan hakları ve demokrasi alanında mücadele eden kişi ve kurumlara verilen Sakharov Ödülü töreni euronews ekranlarında TSİ 14:00’da canlı olarak yayınlanacak.
Category
🗞
Haberler