• 8 yıl önce
Latince adıyla “Via Lactea” Samanyolu projesi, 3 yıldan bu yana evrenin bizim galaksimiz samanyolunun bulunduğu bölümünü incelemeye çalışıyor.

Elde edilen ufuk açıcı bulgular Roma’da düzenlenen bir konferansla paylaşıldı.

Via Lactea projesi astrofizikçilere daha geniş ve derin bnir bakış açısı sağlıyor.

Via Lactea proje ekibi üyelerinden Pedro Manzoni Palmeirin’e göre elde edilen sonuçlar haritaların toplandığı dev bir kütüphaneyi ya da galaksinin kalbinde yıldızların doğduğu ve isimlerinin yazıldığı bir listeyi andırıyor:

“Hepimizin katkısıyla oluşmuş bir bilgi havuzu ya da kitap koleksiyonu gibi. Herkes kendi fasikülünü yazıyor. kitabını, ya da ansiklopedisini. Herkes farklı bir konu işliyor ve biz bu bilgileri birbirine bağlamaya çalışıyoruz. Çalışıyoruz çünkü tüm evren birbiriyle ilişkili.”

Araştırma ekibinin bir diğer üyesi Davide Elia’ya göre çalışmalar daha sonraki yıllar için daha büyük önem taşıyor:

“Bizim yaptığımız, galaksi düzleminin tümünün analizi. Bu da daha geniş bir araştırma için zemin hazırlamış oluyor. Sadece bir konu değil, genel istatistikler için de. Tarihi yeniden yazmak, geçmişi, bugünü, ve geleceğin yıldız oluşumlarını da…”

Avrupa Birliği tarafından desteklenen Via Lactea projesi Avrupa Uzay Ajansı uydusu Herschel tarafından yürütülen HI-GAL araştırmasının bir parçası

Via Lactea projesi araştırma grubu şefi Sergio Molinari’ye göre ise bu araştırmalar Samanyolu’nun bir yıldız üretme makinası olduğunu ortaya koyuyor:

«Çıkış noktamız galaksimizde soğuk karanlık maddenin dağılım yolunun haritasını çıkarmaktı. Karanlık madde önemli çünkü bizim güneşimiz gibi yıldızların şekillenmesi tam da bu noktada.

Galaksimiz için ‘maddenin sürekli dönüşümünü sağlayan canlı bir organizma’ tanımını yapabiliriz.

Araştırmalarımızla elde ettiğimiz beklenmedik bir sonuçsa karanlık madde içindeki ince ip benzeri dokuların, samanyolunun şekline uygun, spiral şeklindeki bir tür iskelet gibi olmalarıydı.”

Herschel tarafından 1000 saatlik izleme çalışmaları sonucunda toplanan bilgiler sayesinde yıldızların oluşumuna dönük ön hipotezler geliştirildi ve araştırmalar bir sonraki adıma geçiş için daha uygun bir seviyeye geldi:

“Herschel ile birlikte bazı perdeleri kaldırabildik. Yani artık yıldızların nerede şekillendiklerini bilebiliyoruz. Madem nerede olduğunu biliyoruz, şimdi yapacağımız da oraya gidip en detaylı şekilde ‘nasıl’ sorusunun cevabını aramak.” (Annie Zavagno, Astrofizikçi, Marsilya Astrofizik Laboratuarı)

Araştırmacılar Samanyolu’nu yıldız doğuran bir organizmaya benzetiyor. Yıldızların doğum kayıtlarına baktığımızdaysa Samanyolu galaksisi daha olgun olarak görülen galaksilerin yıldız üretimlerine nisbetle daha sakin bir galaksi olarak görülüyor.

Category

🗞
Haberler

Önerilen