Mısır hükümeti kadın sünnetini yasaklamaya yönelik attığı adımlara bir yenisini daha ekledi. Hükümet pazar günü açıkladığı bir yasa tasarısı kapsamında kadın sünneti uygulayan sağlık görevlilerine 7 yıla yakın hapis cezası uygulayacağını kaydetti.
Kadının cinsel organının dikilmesi, sinirsel yoğunluğun fazla olan kısımlarının alınarak cinsel hazzın yok edilmesine sebep olan bu işlem kadının sadakatinin güvence altına alınmasını amaçlıyor.
UNİCEF tarafından 5 Şubat 2016 tarihinde yayınlanan bir rapor, dünyanın 30 farklı ülkesinde şimdiye kadar en az 200 milyon kadın ve kız çocuğunun bu işleme maruz kaldığını ortaya koydu.
Sünnetin 15 ila 49 yaş arası kadınlarda en fazla uygulandığı ülkelerin başında Somali (98%), Gine (97%), Cibuti (93%), Sierra Lione (90%), Mısır (87%), Mali (89%) ve Eritre (83%) geliyor.
Gambiya (% 56), Moritanya (% 54) ve Endonezya (% 49) başta olmak üzere, dünya genelinde 0 ve 14 yaş arası 44 milyon kız çocuğu da sünnet olmak zorunda bırakıldı.
17 yaşındaki Ifrah Salad Abdull binlerce Somalilinin kaldığı bir mülteci kampında yaşıyor. Genç kadın sünnet olduktan sonra çok sayıda komplikasyon oluştuğuna dikkat çekiyor:
“Sünnet olduğum zaman 8 yaşındaydım. Çok sorun yaşadım. Evdeydim ve çok sancım vardı. Dikişlerimden dolayı günler boyunca yatakta kaldım. Dikişlerin sabit kalması için iki bacağımı bağladılar. Tuvalete çıkamıyordum. Tuvalet ihtiyacımı gidermem için yan uzanmam gerekiyordu.”
Kadın doğum uzmanı doktor Meryem Omar Salad’a göre kadınlarda sünnet doğumun zorlaşmasına ve daha fazla komplikasyon oluşmasına neden oluyor:
“Bebek doğum kanalına indiğinde, dışarıya çıkması zorlaşıyor. Dolayısıyla bebek nefessiz kalıyor, ya ölü olarak doğuyor, ya da doğumdan sonra yeniden hayata döndürebilmek için uzun uğraş vermek gerekiyor, bu da beyin felciyle sonuçlanabiliyor.”
Dünya çapında tepki toplayan kadın sünneti, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından sağlık ve vücut bütünlüğü hakkını zedelediği, kadına yönelik şiddet ve Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırı olduğu gerekçesiyle kınanıyor.
Kadının cinsel organının dikilmesi, sinirsel yoğunluğun fazla olan kısımlarının alınarak cinsel hazzın yok edilmesine sebep olan bu işlem kadının sadakatinin güvence altına alınmasını amaçlıyor.
UNİCEF tarafından 5 Şubat 2016 tarihinde yayınlanan bir rapor, dünyanın 30 farklı ülkesinde şimdiye kadar en az 200 milyon kadın ve kız çocuğunun bu işleme maruz kaldığını ortaya koydu.
Sünnetin 15 ila 49 yaş arası kadınlarda en fazla uygulandığı ülkelerin başında Somali (98%), Gine (97%), Cibuti (93%), Sierra Lione (90%), Mısır (87%), Mali (89%) ve Eritre (83%) geliyor.
Gambiya (% 56), Moritanya (% 54) ve Endonezya (% 49) başta olmak üzere, dünya genelinde 0 ve 14 yaş arası 44 milyon kız çocuğu da sünnet olmak zorunda bırakıldı.
17 yaşındaki Ifrah Salad Abdull binlerce Somalilinin kaldığı bir mülteci kampında yaşıyor. Genç kadın sünnet olduktan sonra çok sayıda komplikasyon oluştuğuna dikkat çekiyor:
“Sünnet olduğum zaman 8 yaşındaydım. Çok sorun yaşadım. Evdeydim ve çok sancım vardı. Dikişlerimden dolayı günler boyunca yatakta kaldım. Dikişlerin sabit kalması için iki bacağımı bağladılar. Tuvalete çıkamıyordum. Tuvalet ihtiyacımı gidermem için yan uzanmam gerekiyordu.”
Kadın doğum uzmanı doktor Meryem Omar Salad’a göre kadınlarda sünnet doğumun zorlaşmasına ve daha fazla komplikasyon oluşmasına neden oluyor:
“Bebek doğum kanalına indiğinde, dışarıya çıkması zorlaşıyor. Dolayısıyla bebek nefessiz kalıyor, ya ölü olarak doğuyor, ya da doğumdan sonra yeniden hayata döndürebilmek için uzun uğraş vermek gerekiyor, bu da beyin felciyle sonuçlanabiliyor.”
Dünya çapında tepki toplayan kadın sünneti, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından sağlık ve vücut bütünlüğü hakkını zedelediği, kadına yönelik şiddet ve Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırı olduğu gerekçesiyle kınanıyor.
Category
🗞
Haberler