Op. Dr. Cevahir Tekcan '' Smear testi ile hangi sonuçlar çıkabilir? '' sorusunun yanıtını veriyor.
Smear bir tarama testidir yani sonucu kesin, net olarak tanı koydurmayan bir testidir. Sadece bazı şeylerden şüphelenilmesini sağlarlar. Smear testinde High Grade SIL ve Low Grade SIL olarak adlandırılan iki çeşit hücre değişikliği karşımıza çıkmaktadır. Low Grade SIL’lerin yaklaşık %60’ında, biopsi yapıldığında normal rahim yapısı görülmektedir. Ve bunların geri kalan kısmında da CIN1 denilen rahim ağzı kanserinin ilk prekanseröz lezyonu bulunmaktadır. Ancak, Low Grade SIL’lerin %o5’inde erken evre kanser ya da invaziv kanser denilen ileri evre kanser görülmektedir. High Grade SIL denilen durumlarda, yani, yüksek dereceli hücre değişikliklerinin görüldüğü durumlarda yapılan biopsilerin yaklaşık %30-40’ı yine normal rahim ağzı dokusu gelmektedir. Ancak yapılan biopsilerde tespit edilen CIN2, CIN3 ya da erken evre kanser oranları daha yüksektir. Bunun dışında, karşılaşılan ve en çok kafa karıştıran tablo, ascus’tur. Nedeni bilinmeyen hücre değişikliği olarak tanımlanan ascusa bir çok şey neden olabilir. Hormonal değişiklikler, herhangi bir bakteriyel enfeksiyon ya da laktasyon yani süt verme, ascusa neden olabilir. Burada en önemli şey, HPV enfeksiyonunun ascusa neden olup olmadığının ayrımının yapılmasıdır. Ascus sonucuyla gelen hastalarda temelde ilk olarak yapılan test HPV- DNA testidir. Yani HPV var mı, yok mu, önce buna bakılır. HPV-DNA testi pozitif çıkarsa, o zaman tanı testine gidilir. Smearde gözlenen diğer bir sonuç ise, nedeni anlaşılmayan yüksek derecede hücre değişikliğidir. Bunun bir CIN3 mü, invaziv mi ayrımı burada yapılamamaktadır. Bu hastalarda mutlaka kolposkopi altında biopsi yapılması gerekmektedir, çünkü bunlarda invaziv kanser saptama riski yüksektir.
Aynı zamanda, smearde iyi huylu enfeksiyonlar da tespit edilebilir. Özellikle kadınlarda sık görülen rahim ağzı iltihapları, smearde karşımıza reaktif hücre
Smear bir tarama testidir yani sonucu kesin, net olarak tanı koydurmayan bir testidir. Sadece bazı şeylerden şüphelenilmesini sağlarlar. Smear testinde High Grade SIL ve Low Grade SIL olarak adlandırılan iki çeşit hücre değişikliği karşımıza çıkmaktadır. Low Grade SIL’lerin yaklaşık %60’ında, biopsi yapıldığında normal rahim yapısı görülmektedir. Ve bunların geri kalan kısmında da CIN1 denilen rahim ağzı kanserinin ilk prekanseröz lezyonu bulunmaktadır. Ancak, Low Grade SIL’lerin %o5’inde erken evre kanser ya da invaziv kanser denilen ileri evre kanser görülmektedir. High Grade SIL denilen durumlarda, yani, yüksek dereceli hücre değişikliklerinin görüldüğü durumlarda yapılan biopsilerin yaklaşık %30-40’ı yine normal rahim ağzı dokusu gelmektedir. Ancak yapılan biopsilerde tespit edilen CIN2, CIN3 ya da erken evre kanser oranları daha yüksektir. Bunun dışında, karşılaşılan ve en çok kafa karıştıran tablo, ascus’tur. Nedeni bilinmeyen hücre değişikliği olarak tanımlanan ascusa bir çok şey neden olabilir. Hormonal değişiklikler, herhangi bir bakteriyel enfeksiyon ya da laktasyon yani süt verme, ascusa neden olabilir. Burada en önemli şey, HPV enfeksiyonunun ascusa neden olup olmadığının ayrımının yapılmasıdır. Ascus sonucuyla gelen hastalarda temelde ilk olarak yapılan test HPV- DNA testidir. Yani HPV var mı, yok mu, önce buna bakılır. HPV-DNA testi pozitif çıkarsa, o zaman tanı testine gidilir. Smearde gözlenen diğer bir sonuç ise, nedeni anlaşılmayan yüksek derecede hücre değişikliğidir. Bunun bir CIN3 mü, invaziv mi ayrımı burada yapılamamaktadır. Bu hastalarda mutlaka kolposkopi altında biopsi yapılması gerekmektedir, çünkü bunlarda invaziv kanser saptama riski yüksektir.
Aynı zamanda, smearde iyi huylu enfeksiyonlar da tespit edilebilir. Özellikle kadınlarda sık görülen rahim ağzı iltihapları, smearde karşımıza reaktif hücre
Category
📚
Öğrenme