Çete çökerten polis müdürüne insanlık dışı işkence

  • 8 yıl önce
Mersin'deki GDO'lu Pirinç Davasında "Darbe" Suçlamasıyla Yargılanan Emniyet Eski Müdürü Anadolu Atayün İle Gazeteci Mehmet Baransu'ya Cezaevinde Kötü Muamelede Bulunulduğu Ortaya Çıktı. Yaşananları Eski Emniyet Müdürünün Eşi Anlattı. Baransu Da Mektuba Yazdı.

Nisan 2013’Te, 23 Ton Gdo’lu Pirincin Mersin Limanı Üzerinden Türkiye’ye Sokulduğu Gerekçesiyle Üç Firmaya Düzenlenen Operasyonu Yönetmişti.

Şimdi Operasyondan Dolayı Hükümete "Darbe"Yle Suçlanıyor.
Dönemin Emniyet Müdürü Anadolu Atayün, Davanın Üçüncü Duruşması İçin 12 Ocak’ta Tutuklu Bulunduğu Ankara Sincan Cezaevi’nden Mersin’deki Duruşmaya Getirildi.

Mersin’de Tuvaletle İçiçe Olan, Camı Ve Odası Olmayan Bir Hücreye Konuldu.
Dahası, Anadolu Atayün, Mahkemenin Sincan Cezaevine Gönderilmesi Kararına Rağmen Ankara’ya Gönderilmedi. Burada Tutulmaya Devam Etti.
Camı Olmayan, Tuvaletle İç İçe Hücrede Günlerce Tutuldu.
Anadolu Atayün’ün Eşi Birsen Atayün Yaşadıkları Sıkıntıları Özgür Düşünce Gazetesi'ne Anlattı.

Eşine Psikolojik Ve Fiziki İşkence Yapıldığını, İnsan Haklarına Aykırı Muamelelere Maruz Kaldığını Anlatan Birsen Atayün, “12 Ocak’ta Mehmet Baransu İle Beraber Mersin’e Getirildiler. 10 Gündür Mersin’de. Yedi Gündür De Hukuksuz Olarak Mersin’de Tutuluyor. Eşimi Ankara’ya Götürmüyorlar, Yetkililere Neden Götürülmediğini Sorduğumuzda ‘Adalet Bakanlığı’ndan Gelip Alınması Gerekiyor’ Diyorlar” İfadelerini Kullandı.

Atayün, “Eşim Camı Dahi Olmayan Bir Tuvalette Yatırılıyor. Yemeklerini Klozetin Üzerinde Yemek Zorunda. Verilen Yatak İdrar Kokuyor. Isıtma Sistemi Ve Cam Dahi Olmamasına Rağmen Bir Battaniye Verilmiş” Dedi.

Aynı Davada Yargılanan Ve Kansere Sebep Olan Gdo'lı Pirinçleri Haber Yaptığı İçin Hükümete "Darbe" İle Suçlanan Mehmet Baransu Da Mersin'de Yaşadıklarını Kaleme Aldı.

Mehmet Baransu Cezaevini Yazdı:

Yolda Okumak İçin Aldığım Kur'anı Kerim Ve Dua Kitabıma El Konuldu; “Başgardiyan”, “Yanına Kur'anı Kerim Alamazsın, Yasak” Diyordu. Bu Kanunsuz Emri Kimin Verdiğini Sorduğumda İse Sessiz Kalıyor, “İşte Biliyorsun” Demekle Yetiniyordu.
İbadet Özgürlüğü Kur'anı Kerim Dedimse De Dinlemediler. Seccadem Dâhil Kur'anı Kerim'e, Dua Kitabıma El Koydular.Cuma Namazı İçin Düzenleme Yapan İktidar, Bir Tutuklunun Yolda Kur'anı Kerim Okumasını Yasaklıyor, Kur'an'a El Koyuyordu. Bir Cinnet Hâliydi Yaşanılanlar. (Yazdıklarım Kamera Kayıtlarında Olduğu İçin Bu Duruma Nasıl Bir Gerekçe Uydurulacak Doğrusu Merak Ediyorum.)
Mersin Yolculuğu Sistemli Bir İşkenceyle Başlamıştı. Bitmeye De Niyeti Yoktu. Mersin'e Vardığımda Saatler Gece Yarısını Gösteriyordu. Cezaevinde Yer Olmadığı Gerekçesiyle, Uyuşturucu Satıcısı, Cinayet, Yaralama Gibi Suçlamalarla Suçlanan Kişilerin Koğuşuna Kondum. Altı Kişilik Koğuşta 18 Kişi Vardı. Yerler, Merdiven Altı Bile Yer Yatakları İle Doluydu. Yataklar, Hayvanın Bile Yatamayacağı Pislik İçindeydi. Sabah Mahkemeye Çıkarıldım. Mahkeme, Can Güvenliği Gerekçesiyle, Bu Koğuşta Kalamayacağımıza Karar Verdi.

Tuvalette Yatacaksın!

İkinci Gün, Adına Hücre Denen Tuvalete Kondum. Bildiğiniz Alaturka Tuvalete, Yer Yatağı Atıldı Ve Burada Uyuyacağım Söylendi. Kamuoyuna Tuvaletin Önüne Yatak Kondu Diye Açıklama Yapılsa Da Bildiğiniz Tuvalete Yatak Konuldu.