Beni Kurayza katliamı rivayeti Kur'an'a aykırıdır!
Meşhur "Beni Kurayza" rivayetini bize aktaran İbni İshak'a; yine meşhur İmam Malik yalancı diyorken (1) biz:
“Bu rivayeti bize aktaran kim ise yalancıdır, Kur'an'a muhattap Allah elçisi böyle şeyler yapmazdı, böyle bir şey için kararı başkasına bırakmış dahi olsa Kur’an dışı bir uygulamayı onaylamazdı”
dediğimizde peygamber düşmanı ilan ediliyoruz! İlginç!
İlgili rivayete göre:
Yahudilerin yetişkin erkeklerin öldürülmesi, kadınların ve çocukların köle olarak sahiplenilmesi kararı verilmiştir. Bunun sonucunda, Medine’nin pazar yerinde hendekler kazılmış, Kureyza’nın erkekleri gruplar halinde getirilmiş ve boyunları vurulmuştur. Kadınlar ve çocuklar ise köle, cariye olarak sahiplenilmiştir.
Bu konuda Süleyman Ateş de web sitesinde şöyle aktarıyor:
Muhammed Suresinde ise tutsakların ya fidye ile veya fidyesiz serbest bırakılacağı belirtilmektedir (4. âyet). Esirlerden bir kısmının öldürüleceğine dair bir seçenek yoktur. Âyetin açık hükmüne rağmen Peygamber'in esir aldığı bu kadar insanı öldürdüğü hakkındaki rivayetin doğruluğundan şüphe etmemek mümkün değildir. Kanaatime göre bu, kasıtlı veya kasıtsız olarak üretilip kaynaklara sokulmuş bir rivayettir. İşte bu rivayet, İbn İshak’ın Sîresinde yer almıştır. Sanıyorum ki Hıristiyan kökenli olan bu zat, daha önce Yahudilerin uğradığı bir katliam olayını Hz. Peygamber’in sîretine geçirmiştir. Kuşatma esnasında atılan oklarla kimi savaşçıların öldürülmüş olması gayet doğaldır. Ama teslim olanlar esir edilip o zamanın şartları uyarınca esirlere uygulanan muamele uygulanmıştır. (2)
Bu konuda yazılan bir makale de Şaban Öz makalesinin özetinde şöyle bir yaklaşım sergilemiş:
Benî Kureyza hikayesinin kaynakları, son derece güvenilmez, hikayeyi inanılır kılacak olan detayları ise İslâm'ın ruhuna ve Kur'ân'ın düsturlarına tamamıyla terstir. Zikredilen kaynaklar arasında sıka alimler yoktur ve ayrıntılı deliller hikayeyi desteklememektedir. Bununla birlikte, benim görüşüme göre, hikayenin kökenleri, çok daha erken olaylarda yatmaktadır. Yahudi Zealotlar ve sicaitler Romalılara karşı bir isyan başlatmışlar ve isyan tapınağın yıkılması ile sonuçlanmıştı. Bu isyanın neticesinde, onların M.S. 73 yılında Masada'da uğradıkları katliamdan kurtulanların soyundan gelenler tarafından üretilmiş, benzer hikayeleri, kaynaklarda bulmak mümkündür. Zaten hayatta kalan ve güneye doğru kaçan Yahudilerin kendi yaşam hikayelerini nakletmeleri de gayet doğaldır. (3)
1 – http://www.islamiarastirmalar.com/magazine/tr-medine-yahudileri-ve-ben-kureyza-hikayesi-uzerine-yeni-bakIslar-176.html?page=archive
2 - http://www.suleyman-ates.com/index.php?option=com_content&view=article&id=424%3Abn-shak-cok-guevenilir-biri-mi&catid=38%3Ahaziran-2012&Itemid=118
3 - http://www.islamiarastirmalar.com/magazine/tr-medine-yahudileri-ve-ben-kureyza-hikayesi-uzerine-yeni-bakIslar-176.html?page=archive ilgili makalede özet
“Bu rivayeti bize aktaran kim ise yalancıdır, Kur'an'a muhattap Allah elçisi böyle şeyler yapmazdı, böyle bir şey için kararı başkasına bırakmış dahi olsa Kur’an dışı bir uygulamayı onaylamazdı”
dediğimizde peygamber düşmanı ilan ediliyoruz! İlginç!
İlgili rivayete göre:
Yahudilerin yetişkin erkeklerin öldürülmesi, kadınların ve çocukların köle olarak sahiplenilmesi kararı verilmiştir. Bunun sonucunda, Medine’nin pazar yerinde hendekler kazılmış, Kureyza’nın erkekleri gruplar halinde getirilmiş ve boyunları vurulmuştur. Kadınlar ve çocuklar ise köle, cariye olarak sahiplenilmiştir.
Bu konuda Süleyman Ateş de web sitesinde şöyle aktarıyor:
Muhammed Suresinde ise tutsakların ya fidye ile veya fidyesiz serbest bırakılacağı belirtilmektedir (4. âyet). Esirlerden bir kısmının öldürüleceğine dair bir seçenek yoktur. Âyetin açık hükmüne rağmen Peygamber'in esir aldığı bu kadar insanı öldürdüğü hakkındaki rivayetin doğruluğundan şüphe etmemek mümkün değildir. Kanaatime göre bu, kasıtlı veya kasıtsız olarak üretilip kaynaklara sokulmuş bir rivayettir. İşte bu rivayet, İbn İshak’ın Sîresinde yer almıştır. Sanıyorum ki Hıristiyan kökenli olan bu zat, daha önce Yahudilerin uğradığı bir katliam olayını Hz. Peygamber’in sîretine geçirmiştir. Kuşatma esnasında atılan oklarla kimi savaşçıların öldürülmüş olması gayet doğaldır. Ama teslim olanlar esir edilip o zamanın şartları uyarınca esirlere uygulanan muamele uygulanmıştır. (2)
Bu konuda yazılan bir makale de Şaban Öz makalesinin özetinde şöyle bir yaklaşım sergilemiş:
Benî Kureyza hikayesinin kaynakları, son derece güvenilmez, hikayeyi inanılır kılacak olan detayları ise İslâm'ın ruhuna ve Kur'ân'ın düsturlarına tamamıyla terstir. Zikredilen kaynaklar arasında sıka alimler yoktur ve ayrıntılı deliller hikayeyi desteklememektedir. Bununla birlikte, benim görüşüme göre, hikayenin kökenleri, çok daha erken olaylarda yatmaktadır. Yahudi Zealotlar ve sicaitler Romalılara karşı bir isyan başlatmışlar ve isyan tapınağın yıkılması ile sonuçlanmıştı. Bu isyanın neticesinde, onların M.S. 73 yılında Masada'da uğradıkları katliamdan kurtulanların soyundan gelenler tarafından üretilmiş, benzer hikayeleri, kaynaklarda bulmak mümkündür. Zaten hayatta kalan ve güneye doğru kaçan Yahudilerin kendi yaşam hikayelerini nakletmeleri de gayet doğaldır. (3)
1 – http://www.islamiarastirmalar.com/magazine/tr-medine-yahudileri-ve-ben-kureyza-hikayesi-uzerine-yeni-bakIslar-176.html?page=archive
2 - http://www.suleyman-ates.com/index.php?option=com_content&view=article&id=424%3Abn-shak-cok-guevenilir-biri-mi&catid=38%3Ahaziran-2012&Itemid=118
3 - http://www.islamiarastirmalar.com/magazine/tr-medine-yahudileri-ve-ben-kureyza-hikayesi-uzerine-yeni-bakIslar-176.html?page=archive ilgili makalede özet