Hong Kong ile Pekin arasında demokrasi mücadelesi

  • 10 yıl önce
İngiltere’nin eski kolonisi Hong Kong 1997’de Çin’e devredildi. Özel idarî bölge haline gelen şehir anayasa görevini gören ‘Temel Yasa’ ile yönetime devam etti.

Hong Kong ‘ Tek ülke iki sistem’ politikası kapsamında geniş çaplı bir özerklik kazanırken, ifade özgürlüğü ve kendi siyasi, sosyal ve hukuki kurumlarını da kurma şansı buldu.

Bölgenin kendine özgü bir para biriminin olması, ekonomik faaliyetlerini ele aldığını gösteriyordu.

Uluslararası arenada büyük bir finans merkezi haline gelen Hong Kong, Çin’in ihracatı için de önemli bir limana ev sahipliği yapıyor.

Hong Kong’un İngiltere’den Çin’e devri için imzalanan ortak deklarasyonda bölge 2047 yılına kadar kendi idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı kazandı.

Ortak deklarasyona göre bölge 2017 yılında doğrudan genel seçimle kendi başkanını seçebilecek ve daha fazla demokratik hak elde edebilecekti. Ancak geçtiğimiz Ağustos ayında Çin yönetimi Hong Kong’da 2017’de yapılacak seçimlerle ilgili yeni düzenlemelere gitti.

Çin Milli Halk Meclisi Daimi Komitesi, Pazar günü Hong Kong’un 2017’deki seçimleri için, açıktan aday olma imkânını kaldırdığını açıkladı. Keyfi bir karar olduğuna hükmeden Hong Konglular eylemlere başladı.

Pekin tarafından önerilen seçim reformu hararetli tartışmalara neden oldu. Öğrencilerle başlayan grevler finans ve yasama Merkezi olan ‘Central’da milyonlarca insanı bir araya getirdi.

Eylemler devam ediyor ‘Occupy Central’ (Merkezi İşgal Et) hareketinin organizatörleri ise ısrarlı:

“Hong Kong’daki demokrasi hareketi farklı bir boyut kazanıyor. Şehir tarihinde sivil halkın otoritelere itaatsizliği görülmemiş seviyelere ulaştı. Bu harekete katılan eylemcilerin hepsinin düşünme fırsatı olmuştur. Kesin olan şu ki her ne olursa olsun demokrasi adına mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Hong Kong demokrasi istiyor. Pekin ise sosyal medya üzerinden sansürleri arttırmaya devam ediyor. Tiananmen katliamından sonra en büyük eylem olarak adlandırılan Merkezi İşgal Et hareketinin Çin hükümeti tarafından nasıl kontrol altına alınacağı ise merak konusu.