Taksicilerin korkulu rüyası: Uber
- 10 yıl önce
Almanya’nın Frankfurt kentinde, taksi çağırma ve özel araç uygulması Uber sistemini yasaklayan mahkeme kararı kaldırıldı. Uber şirket yönetimi, Frankfurt mahkemesinin aldığı yasaklama kararına itiraz etmişti. Bu başvuruyu değerlendiren bir üst mahkeme, servisin devamından yana hüküm verdi.
Alman taksiciler, otomobil sahibi herhangi birine boş vakitlerinde taksicilik yapma imkanı tanıyan Uber sistemine karşı hukuki yolları zorlayacaklarını belirtiyor.
Sektör temsilcileri de lisans olmaksızın sunulan bu hizmetin zaaflarına dikkat çekiyor: “Belki, en azından bir süreliğine, bu durum müşteriler için daha iyi olabilir. Zira rekabet eskisinden daha fazla olacaktır. Eğer sistem işlerse Uber, ticari taksilerden daha ucuz. Fakat asıl soru şu: ‘Böyle bir sistem devam edebilir mi? Bu sürdürülebilir bir sistem mi?’. Sürdürülebilirlik, sürücülerin doğru şekilde bakımları yapılmış ve güvenli araçlar kullandığı anlamına geliyor. Bir şirkete bağlı çalışan taksi sürücüleri için asgari standartları sağlamak bu bakımdan daha kolay.”
Uber, dünya genelinde – henüz başlangıç aşamasında olsa bile İstanbul’un da aralarında olduğu – onlarca kentte hizmet veren bir uygulama. Hukuki sistemin devamlılığını zorlaştırmasına rağmen en yaygın halde kullanıldığı kentler ise Londra, Paris, Frankfurt, Brüksel, Dublin, Barselona ve Stockholm şeklinde sıralanıyor.
Akıllı telefon üzerinden şoförlü araç hizmeti sunan ve müşterilere telefon üzerinden ödeme imkanı da sunan Uber uygulaması, Avrupa’nın birçok kentinde geçtiğimiz aylarda protesto edilmişti. Londra, Paris ve Madrid başta olmak üzere Avrupa başkentlerinde on binlerce resmi lisans sahibi taksici, hız yavaşlatma ve kontakt kapatma eylemi yapmıştı.
Ticari taksi lisansı için kimi şehirlerde 200 bin euroya varan paralar yatıran taksi sürücüleri, Uber’i işlerini elinden çalmakla suçluyor. Uygulamaya yönelik en çok öne çıkan eleştiri ise taksimetre kullanılmıyor oluşu ve güvenlik endişesi.
Alman taksiciler, otomobil sahibi herhangi birine boş vakitlerinde taksicilik yapma imkanı tanıyan Uber sistemine karşı hukuki yolları zorlayacaklarını belirtiyor.
Sektör temsilcileri de lisans olmaksızın sunulan bu hizmetin zaaflarına dikkat çekiyor: “Belki, en azından bir süreliğine, bu durum müşteriler için daha iyi olabilir. Zira rekabet eskisinden daha fazla olacaktır. Eğer sistem işlerse Uber, ticari taksilerden daha ucuz. Fakat asıl soru şu: ‘Böyle bir sistem devam edebilir mi? Bu sürdürülebilir bir sistem mi?’. Sürdürülebilirlik, sürücülerin doğru şekilde bakımları yapılmış ve güvenli araçlar kullandığı anlamına geliyor. Bir şirkete bağlı çalışan taksi sürücüleri için asgari standartları sağlamak bu bakımdan daha kolay.”
Uber, dünya genelinde – henüz başlangıç aşamasında olsa bile İstanbul’un da aralarında olduğu – onlarca kentte hizmet veren bir uygulama. Hukuki sistemin devamlılığını zorlaştırmasına rağmen en yaygın halde kullanıldığı kentler ise Londra, Paris, Frankfurt, Brüksel, Dublin, Barselona ve Stockholm şeklinde sıralanıyor.
Akıllı telefon üzerinden şoförlü araç hizmeti sunan ve müşterilere telefon üzerinden ödeme imkanı da sunan Uber uygulaması, Avrupa’nın birçok kentinde geçtiğimiz aylarda protesto edilmişti. Londra, Paris ve Madrid başta olmak üzere Avrupa başkentlerinde on binlerce resmi lisans sahibi taksici, hız yavaşlatma ve kontakt kapatma eylemi yapmıştı.
Ticari taksi lisansı için kimi şehirlerde 200 bin euroya varan paralar yatıran taksi sürücüleri, Uber’i işlerini elinden çalmakla suçluyor. Uygulamaya yönelik en çok öne çıkan eleştiri ise taksimetre kullanılmıyor oluşu ve güvenlik endişesi.