Avrupa Komisyonu başkan adaylarından Rusya'ya sert mesajlar
- 10 yıl önce
Avrupa Parlamentosu seçimlerine üç hafta kala Avrupa Komisyonu başkan adayları, ilk kez canlı tartışma programında karşı karşıya geldi.
Avrupa Gençlik Forumu ve Hollanda’daki Maastricht Üniversitesi ortaklığında düzenlenen program euronews’te 13 dilde canlı yayınlandı.
Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso’dan boşalacak koltuğun dört adayı Jean-Claude Juncker (Avrupa Halkın Partisi), Martin Schulz (Avrupalı Sosyalistler Partisi), Guy Verhofstadt (Avrupa için Liberal ve Demokratlar İttifakı Partisi) ve Ska Keller (Avrupa Yeşiller Partisi), 90 dakika süresince Birlik’in çözüm bekleyen temel sorunlarına ilişkin soruları yanıtladı.
Martin Schulz, Avrupa’da yükselen aşırı sağ ve seçime olan ilgisizlik konusunda endişelerini dile getirdi: “Avrupa seçimlerinde sorun şu ki; vatandaşlarda bu seçimi ciddiye almama yönünde bir eğilim var ve eğer onlar ciddiye almaz ise Avrupa Parlamentosu’ndaki temsilciler de böyle olacaktır. Ben bir Alman vatandaşı olarak; bir Nazi partisinin bir sonraki Avrupa Parlamentosu’nda sandalye bulacağını ve bir kez daha Adolf Hitler’in propagandasını yapacağını tahayyül edemiyorum.”
Dış politika konusunda en çok üzerinde durulan konu şüphesiz Ukrayna krizi oldu. Juncker, AB’nin ‘yumuşak gücü‘nü kullanması; Guy Verhofstadt ise aciz görünmekten kaçınması gerektiğini vurguladı: “Avrupa’yı çok zayıf tepki göstermekle eleştirenler, bir savaştan yanalar çünkü yaptırımların diğer tek alternatifi bu. Askeri bir operasyon istemiyorum… Avrupa’da yeterince savaş gördük. Diyaloğa girmek gibi bir yumuşak güce sahibiz ve böylece Rusya üzerinde baskı kurabiliriz. Ukrayna’nın önümüzdeki on yıl içinde Avrupa Birliği’nin bir üyesi olacağını düşünmüyorum, Ukrayna’da yapılması gereken çok fazla reform var.”
“Putin, karşısında ekonomik değil, ama en azından kendi çevresindeki kişilere yönelik yaptırım uygulamaktan uzak zayıf bir Avrupa Birliği görürse bu işe bir son vermeyecek. Biz bunu şu an için yapmıyoruz. Amerikalılar örneğin, bununla, yani oligarklar ile uğraşıyor. Biz henüz oligarklara karşı mücadeleye henüz cesaret göstermiş değiliz.”
Ukrayna krizi konuşulurken Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki ilişkilerin geleceği ile ilgili de birçok soru soruldu. Ska Keller, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi: “Kesinlikle Rusya’ya olan enerji bağımlılığımıza bir son vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Avrupa Birliği’nin bu alandaki araştırmalara ayırdığı bütçe gülünç. Küçük ve orta ölçekli işletmelere yenilenebilir enerji ve enerji yeterliliği konusunda verilen destekler buradaki değerli siyasetçiler tarafından düşürülmüş durumda.”
İlk kez Avrupa Birliği vatandaşlarınca seçilecek olan başkan adayları, Avrupalı seçmeni ikna etmek için kelimeleri dikkatle seçti ve son sözlerinde Birlik’in geleceğine dönük önemli mesajlar verdi: Juncker, “Avrupa’yı birleştirmeyi ve yeniden birleştirmeyi istiyorum. Avrupa’da yeni ayrılık hatları çekmeye şiddetle karşıyım; yeterince ayrı düştüğümüz konular var. Avrupa’yı kuzey, güney şeklinde bölen bu düşünceye karşıyım, Avrupa’yı yeniden birleştirmeliyiz.” dedi.
Schulz ise “Avrupalılara hukuk ve adaleti yeniden teslim etmeyi ve Avrupa kurumlarının onların sıradan birer vatandaş olarak bireysel ihtiyaçları ile ilgilenmek için varolduğunu göstermek istiyorum. Ben spekülatörler ya da bankalar değil; vatandaşlar Avrupası görmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
Guy Verhofstadt, “Avrupa’da yeni bir liderliğe ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Muhafazakarların ve sosyalistlerin eski reçetelerini rafa kaldıran yeni bir liderlik. Genel olarak statükoyu savunan muhafazakarlar ve krizin temel sebebi olmasına karşın yeni borçlar ile krizden çıkabileceğini zanneden sosyalistlerden bahsediyorum.” derken; Ska Keller‘ın seçmenine son mesajı şöyleydi: “Biz Yeşiller, halkı önemseyen bir Avrupa vadediyoruz. Sadece bir piyasa Avrupası, büyük sermaye Avrupası değil fakat halkın sosyal haklarını dikkate alan bir Avrupa.”
Avrupa Parlamentosu seçimleri 22-25 Mayıs tarihlerinde yapılacak. Seçimler ile ilgili bir sonraki canlı tartışma programı ise 15 Mayıs günü yine euronews ekranlarında.
Avrupa Gençlik Forumu ve Hollanda’daki Maastricht Üniversitesi ortaklığında düzenlenen program euronews’te 13 dilde canlı yayınlandı.
Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso’dan boşalacak koltuğun dört adayı Jean-Claude Juncker (Avrupa Halkın Partisi), Martin Schulz (Avrupalı Sosyalistler Partisi), Guy Verhofstadt (Avrupa için Liberal ve Demokratlar İttifakı Partisi) ve Ska Keller (Avrupa Yeşiller Partisi), 90 dakika süresince Birlik’in çözüm bekleyen temel sorunlarına ilişkin soruları yanıtladı.
Martin Schulz, Avrupa’da yükselen aşırı sağ ve seçime olan ilgisizlik konusunda endişelerini dile getirdi: “Avrupa seçimlerinde sorun şu ki; vatandaşlarda bu seçimi ciddiye almama yönünde bir eğilim var ve eğer onlar ciddiye almaz ise Avrupa Parlamentosu’ndaki temsilciler de böyle olacaktır. Ben bir Alman vatandaşı olarak; bir Nazi partisinin bir sonraki Avrupa Parlamentosu’nda sandalye bulacağını ve bir kez daha Adolf Hitler’in propagandasını yapacağını tahayyül edemiyorum.”
Dış politika konusunda en çok üzerinde durulan konu şüphesiz Ukrayna krizi oldu. Juncker, AB’nin ‘yumuşak gücü‘nü kullanması; Guy Verhofstadt ise aciz görünmekten kaçınması gerektiğini vurguladı: “Avrupa’yı çok zayıf tepki göstermekle eleştirenler, bir savaştan yanalar çünkü yaptırımların diğer tek alternatifi bu. Askeri bir operasyon istemiyorum… Avrupa’da yeterince savaş gördük. Diyaloğa girmek gibi bir yumuşak güce sahibiz ve böylece Rusya üzerinde baskı kurabiliriz. Ukrayna’nın önümüzdeki on yıl içinde Avrupa Birliği’nin bir üyesi olacağını düşünmüyorum, Ukrayna’da yapılması gereken çok fazla reform var.”
“Putin, karşısında ekonomik değil, ama en azından kendi çevresindeki kişilere yönelik yaptırım uygulamaktan uzak zayıf bir Avrupa Birliği görürse bu işe bir son vermeyecek. Biz bunu şu an için yapmıyoruz. Amerikalılar örneğin, bununla, yani oligarklar ile uğraşıyor. Biz henüz oligarklara karşı mücadeleye henüz cesaret göstermiş değiliz.”
Ukrayna krizi konuşulurken Avrupa Birliği ile Rusya arasındaki ilişkilerin geleceği ile ilgili de birçok soru soruldu. Ska Keller, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi: “Kesinlikle Rusya’ya olan enerji bağımlılığımıza bir son vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Avrupa Birliği’nin bu alandaki araştırmalara ayırdığı bütçe gülünç. Küçük ve orta ölçekli işletmelere yenilenebilir enerji ve enerji yeterliliği konusunda verilen destekler buradaki değerli siyasetçiler tarafından düşürülmüş durumda.”
İlk kez Avrupa Birliği vatandaşlarınca seçilecek olan başkan adayları, Avrupalı seçmeni ikna etmek için kelimeleri dikkatle seçti ve son sözlerinde Birlik’in geleceğine dönük önemli mesajlar verdi: Juncker, “Avrupa’yı birleştirmeyi ve yeniden birleştirmeyi istiyorum. Avrupa’da yeni ayrılık hatları çekmeye şiddetle karşıyım; yeterince ayrı düştüğümüz konular var. Avrupa’yı kuzey, güney şeklinde bölen bu düşünceye karşıyım, Avrupa’yı yeniden birleştirmeliyiz.” dedi.
Schulz ise “Avrupalılara hukuk ve adaleti yeniden teslim etmeyi ve Avrupa kurumlarının onların sıradan birer vatandaş olarak bireysel ihtiyaçları ile ilgilenmek için varolduğunu göstermek istiyorum. Ben spekülatörler ya da bankalar değil; vatandaşlar Avrupası görmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
Guy Verhofstadt, “Avrupa’da yeni bir liderliğe ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Muhafazakarların ve sosyalistlerin eski reçetelerini rafa kaldıran yeni bir liderlik. Genel olarak statükoyu savunan muhafazakarlar ve krizin temel sebebi olmasına karşın yeni borçlar ile krizden çıkabileceğini zanneden sosyalistlerden bahsediyorum.” derken; Ska Keller‘ın seçmenine son mesajı şöyleydi: “Biz Yeşiller, halkı önemseyen bir Avrupa vadediyoruz. Sadece bir piyasa Avrupası, büyük sermaye Avrupası değil fakat halkın sosyal haklarını dikkate alan bir Avrupa.”
Avrupa Parlamentosu seçimleri 22-25 Mayıs tarihlerinde yapılacak. Seçimler ile ilgili bir sonraki canlı tartışma programı ise 15 Mayıs günü yine euronews ekranlarında.