Mevlevi sema' (Yeni HD kalite)

  • 10 yıl önce
Semâ, Mevlevilik Tarikatı'nın en önemli unsurlarından biridir. Celaleddin-i Rumi’nin ilk olarak ne zaman ve niçin semâ ettiğine dair kesin bir bilgi yoktur. Ama şu gerçektir ki, O dergâhta, evde, çarşıda ve bazen de ders esnasında cezbeye gelip herhangi bir kurala tabi olmadan içinden geldiği gibi Semâ dönmüş ve hattâ öyle zamanlar olmuş ki, Semâsındaki cezbe ve hararetten belindeki kemeri dahi çözülmüştür. Celaleddin-i Rumi bir gazelinde Semâyı 'mutlak fânîlik içinde bekâ zevkini tatmak' olarak vasıflandırmıştır.
Semâ etmek, Celaleddin Rumi'den sonra Hüsameddin Çelebi, Sultan Veled ve Arif Çelebi zamanında tarikat haline gelen Mevleviliğin bir sembolü olmuştur. Bu düzenlemelerle mûsıkî ile bütünleşen ve kurallara bağlanan dönme hareketi daha tesirli, daha görkemli ve daha ruha hitap eder bir hale gelmiştir. Yine Celaleddin-i Rumi'nin torunlarından Pir Adil Çelebi zamanında bugünkü şekline yakın bir hal alan Semâ Mevlevilerce bir tören haline getirilmiştir.

Semazenlerin yapmış olduğu dönerek yapılan zikir şekli ne Peygamberimizde, ne Ashabında, ne tabiinde, nede sonraki dönemlerde görülmemiştir. Peygamberimiz böyle bir şey emretmemiş ve sahabesi de böyle bir zikir yapmamıştır. Onlar böyle bir zikirde hayır olduğunu bilselerdi elbette bunu yapmaya herkesten daha layık kimselerdi. Peygamberimiz yaşadığı dönemden kıyamete kadar kendisine tabi olacak insanlara bu dini tam olarak tebliğ etmiş bütün hayırlı davranışları, hayırlı zikirleri ve hayırlı ibadetleri sünneti ile ortaya koymuştur. Ona tabi olan ashabı da bir karış dahi onun yolundan sapmadan sünnetine tabi olmuşlardır. Sahabe hiçbir zaman yeni arayışlar, keşifler ve sünnetler peşinde koşmamışlardır.
Günümüzde sema gösterileri çeşitli kültür etkinliklerinde, düğünlerde, sünnet merasimlerinde ve turizm alanında düzenlenen gösterilerde aksesuar olarak kullanılır hale gelmiştir. Ayrıca sema yapılırken kullanılan musiki ise ayrı bir bidati teşkil etmektedir.

Önerilen