Kuran'da Cennet ile İlgili Ayetlerin Tefsiri

  • 11 yıl önce
ADNAN OKTAR: Nebe Suresi, 78. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Gerçek şu ki” diyor Allah, “muttakiler için kurtuluş ve mutluluk vardır”. Bak hem kurtuluyor hem de mutluluk. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Nice bahçeler ve üzüm bağları” insan bahçeye karşı müthiş bir sevgisi var. Bahçe çok zor görebiliyoruz. Mesela “üzüm bağları” diyor yol üstünde bir kahve hane var eski orada bir üzüm dalı var her geldiğimde çok hoşuma gider. Tokat’ta da ben öyle görürdüm evlerin önünde böyle küçük bir dal üzüm dikerler onun üzerinde öyle üç-dört tane üzüm olurdu. Üzüme karşı demek ki insanın kalbinde bir sevgi var. Bediüzzaman’da öyle salkımı asarmış uzun uzun bakarmış böyle üzüm salkımı. “Göğüsleri henüz tomurcuklanmış yaşıt kızlar” yaşıt. O demek ki insanın fıtratında var yaşıt oldu mu daha hoşuna gidiyor insanın. Göğüsleri henüz tomurcuklanmıştan kasıtta, göğüsleri güzel, dik ve biçimli. Kadın göğsünün güzelliğine de Allah Kuran’da dikkat çekmiş oluyor. “Dopdolu kadehler”. Kadehe karşı da insanda bir sevgi var. Fıtraten. Hakikaten bardak olarak kadeh geliyor insan sürekli seyretmek istiyor. Mesela içgüdüsel olarak, cennetten kalma bir içgüdü kadehe karşı bir muhabbet var.  “Cennetin içinde” diyor Cenab-ı Allah “ne boş bir saçma söz işitirler ne yalan”  demek ki boş ve saçma sözler insanı o kadar bunaltıyor ki, yalanlardan insanlar o kadar beziyor ki, cennette hiç yalan olmayınca, hiç boş söz olmayınca çok mutlu oluyor insan. Hiç boş söz duymuyorsun yalanda duymuyorsun.

Niye? Ayette Allah Kuran ayeti “kadınların göğüsleri yeni tomurcuklanmış düzgün ve güzeldir” diyor. Yani bunda rahatsız olan biri varsa bir sorunu vardır. Allah söylüyor. “Allah’ın ayetinden ben rahatsız oluyorum”  diyorsa, benim ona cevabım olur. Kanunla hukukla tabi! “gerçek şu ki” diyor Cenab-ı Allah “biz onları yeni bir inşa yaratma ile inşa edip yarattık” yani yeni fizik kanunlarıyla. Yeni biyolojik kanunlarla! Mesela kalp var ama kan yok vücutta. Ciğer var ama havaya ihtiyaç yok, oksijene ihtiyaç yok. Cennet havasını solumak için ciğer var. Ciğerin başka bir şeyi yok yani. Cennetin kokusunu almak için. Bir güzellik olarak var. Kalp var, kalp atışı var ama heyecanı ve sevgiyi ifade etmek için var. Çünkü vücutta kan yok. Yeni yaratılışla yaratılmış. “Onları hep bakireler kıldık.” İffetin insandaki etkileyiciliğine Allah dikkat çekiyor. Bakire yani hiç cinsel ilişkiye girmemiş, tertemiz, iffetli hanımlar. “Onları hep bakireler kıldık.” Bak “Eşlerine sevgiyle tutkun” tutkuyla ve sevgiyle bağlı “ve hep yaşıt” nasıl oluyor hep yaşıt? Cennete giriyor, ilk bin sene geçiyor eşi aynı, on bin sene geçiyor yine aynı. Ayet ne diyor? Hep yaşıt diyor, bak yaşıt demiyor hep yaşıt. Sürekli yaşıt. Bir milyon sene geçiyor yine yaşıt, ilerlemiyor yaşı. Çünkü fizik kanunu değişmiş. Maddede yaşlanma olmuyor. Bu termodinamiğin ikinci kanunu var ya o işlemiyor cennette o yok. O kanunu kaldırmış Allah. Yani her şey bozulmaya uğruyor ama orada olmuyor. Zaten normali de odur. Çünkü görüntünün yaşlanması ve bozulması zaten harika olarak yaratılıyor, mucize olarak yaratılır. Görüntü niye yaşlansın. Bir kaset oluyor, videokaset, yirmi sene önceki film koyuyoruz yine aynısı. Otuz sene sonra koyuyoruz yine aynısı. Ne adamlar yaşlanıyor, ne görüntü yaşlanıyor, hiçbir şey olmuyor. Ne de konu değişiyor hiçbir şey olmuyor. Sad Suresi 38, 50. ayet “ Adn cennetleri; kapıları onlara açılmıştır.” Kapılar, cennet kapıları var. Belki ışık kapılar bunlar. Kafirin giremediği sadece müminlerin girdiği ışık kapılar. Belki cennet kapıları onarı yakıyor ama mümin rahatça geçiyor. Onların bedeni hassas giremiyorlar. Çünkü bak Diyor ki Allah ayette cehennem için “ne onları tutar ne de bırakır” diyor. Kaçmak istiyorlar, tutulmadıkları için kaçmak istiyorlar ama bırakmama var. “Müminler de” diyor “onları cennette tahtlar üstlerinde gülerek seyrederler” diyor onların kurnazlıklarını oyunlarını. Müminleri onlar gülüyorlardı daha önce diyor Allah ayette, şimdi müminler onlara gülüyor diyor tahtlar üstünde diyor. “İçinde yaslanıp dayanmışlardır.” Bir milyon sene on milyon sene geçiyor cennette daha hala yaslanıp dayanmak istiyor insan. Yorulmadığı halde sırtı da ağrımıyor, bir yorgunluk de duymuyor ama alışmış ya içgüdü olarak yani müthiş bir istek duyuyor yaslanıp dayanmak için. Ve oh deyip mesela gelip oturuyor. Sen yorulmadın. Mesela milyonlarca sene ayakta durabilir insan cennette yorgunluk olmaz. Mesela görüntüde insanlar oluyor o görüntü yorulur mu? Yorulmaz. Cennette öyle. Yorulması diye bir konu olmaz. Ama harika olarak Cenab-ı Allah yaslanıp dayanma dinlenme arzusu veriyor. İçgüdü olarak oturdu içimize kurtulamıyoruz ondan. Mesela akşam olacak diye bekliyor akşam olmaması hoşuna gidiyor müminin. Ert

Önerilen