Alp ARSLAN-Vardımki Yurdundan Ayağ Göçürmüş-1
- 11 yıl önce
VARDIM Kİ YURDUNDAN AYAĞ GÖÇÜRMÜŞ
Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı
Camlar şikest olmuş meyler dökülmüş
Sâkiler meclisden çekmiş ayağı
Zihni derd elinden her zaman ağlar
Vardım ki bağ ağlar bağ-ı ban ağlar
Sümbüller perîşân güller kan ağlar
Şeyda bülbül terk edeli bu bağı
Yöre: Bayburt
Makam: Şehnaz (Divan)
Beste: NEVREZ Paşa
Güfte: Bayburtlu ZİHNİ
KOŞMA
Vardım ki yurdumdan ayak götürmüş
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı
Camlar şikest olmuş meyler dökülmüş
Sakiler meclisten çekmiş ayağı
Kangı dağda bulsam ben o merali
Kangı yerde görsem çeşm-i gazal
Avcılardan kaçmış ceylan misali
Göçmüş dağdan dağa yoktur durağı
Lâleyi sümbülü gülü har almış
Zevk u şavk ehlini ah ü zar almış
Süleyman tahtını sanki mar almış
Gama tebdil olmuş ülfetin çağı
Zihni dert elinden her zaman ağlar
Sordum ki bağ ağlar bağban ağlar
Sümbüller perişan güller kan ağlar
Şeyda bülbül terk edeli bu bağı
Bayburtlu ZİHNİ
Ayağ: ayak,
Şikest: kırma,
Çeşm: göz,
Nâr: ateş,
Mâr: yılan,
Ülfet: görüşme, dostluk etme
Halk şairi.
Bayburtlu Zihni, 1799-1859
Bayburt'ta doğdu, ilk eğitimim Erzurum ve Trabzon Medreselerinde aldı, Ardından on yıl süreyle İstanbul'da Divan-ı Hümayun'da görev yaptı. 1828 yılında Bayburt'a döndü. Rus işgali sırasında düşmanın Erzurum, Artvin ve Bayburt'a girişiyle yaşanan olayları şiirleştirdi.Divan edebiyatı sanatlarım başarıyla kullandı. şiirlerinde oldukça renkli bir anlatım geliştirdi ."Vardım ki yurdundan ayağ götürmüş" dizesiyle başlayan ve Rus işgalini tanımlayan şiiriyle ün yaptı.
Zihni 1834’te Hicaz’a gider, dönüşte bir süre Mısır’da kalır, oradan İstanbul’a gelir, . Yeniden devlet hizmetine girdi. Sergüzeştname adlı bir mesnevi kaleme aldı.o sırada tahta çıkan II. Abdülmecid için bir cülûsiyye yazar ve yeni Padişaha sunar. Derken, Akdağ ve Erzurum’da devlet görevlherinde bulunup, 1844’te İstanbul’a döner. Akkâ’ya giden Osmanlı Donanmasında görev alır, orada Reşid Paşa’nın divan kâtipliğini yaptıktan sonra gene İstanbul’a geri gelir. 1847’de Hopa, arrasından karaağaç müdürlüğüne, nihayet Of Mal Müdürlüğüne atanır. 1851’de önce Erzurum, sonra Erzincan’da memuriyette bulunur. Bir süre Bayburt’ta kaldıktan sonra 1855’te Trabzon’da hizmet yapar, 1859’da memleketine dönerken Holasa’da hastalanır ve ölür.
Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı
Camlar şikest olmuş meyler dökülmüş
Sâkiler meclisden çekmiş ayağı
Zihni derd elinden her zaman ağlar
Vardım ki bağ ağlar bağ-ı ban ağlar
Sümbüller perîşân güller kan ağlar
Şeyda bülbül terk edeli bu bağı
Yöre: Bayburt
Makam: Şehnaz (Divan)
Beste: NEVREZ Paşa
Güfte: Bayburtlu ZİHNİ
KOŞMA
Vardım ki yurdumdan ayak götürmüş
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı
Camlar şikest olmuş meyler dökülmüş
Sakiler meclisten çekmiş ayağı
Kangı dağda bulsam ben o merali
Kangı yerde görsem çeşm-i gazal
Avcılardan kaçmış ceylan misali
Göçmüş dağdan dağa yoktur durağı
Lâleyi sümbülü gülü har almış
Zevk u şavk ehlini ah ü zar almış
Süleyman tahtını sanki mar almış
Gama tebdil olmuş ülfetin çağı
Zihni dert elinden her zaman ağlar
Sordum ki bağ ağlar bağban ağlar
Sümbüller perişan güller kan ağlar
Şeyda bülbül terk edeli bu bağı
Bayburtlu ZİHNİ
Ayağ: ayak,
Şikest: kırma,
Çeşm: göz,
Nâr: ateş,
Mâr: yılan,
Ülfet: görüşme, dostluk etme
Halk şairi.
Bayburtlu Zihni, 1799-1859
Bayburt'ta doğdu, ilk eğitimim Erzurum ve Trabzon Medreselerinde aldı, Ardından on yıl süreyle İstanbul'da Divan-ı Hümayun'da görev yaptı. 1828 yılında Bayburt'a döndü. Rus işgali sırasında düşmanın Erzurum, Artvin ve Bayburt'a girişiyle yaşanan olayları şiirleştirdi.Divan edebiyatı sanatlarım başarıyla kullandı. şiirlerinde oldukça renkli bir anlatım geliştirdi ."Vardım ki yurdundan ayağ götürmüş" dizesiyle başlayan ve Rus işgalini tanımlayan şiiriyle ün yaptı.
Zihni 1834’te Hicaz’a gider, dönüşte bir süre Mısır’da kalır, oradan İstanbul’a gelir, . Yeniden devlet hizmetine girdi. Sergüzeştname adlı bir mesnevi kaleme aldı.o sırada tahta çıkan II. Abdülmecid için bir cülûsiyye yazar ve yeni Padişaha sunar. Derken, Akdağ ve Erzurum’da devlet görevlherinde bulunup, 1844’te İstanbul’a döner. Akkâ’ya giden Osmanlı Donanmasında görev alır, orada Reşid Paşa’nın divan kâtipliğini yaptıktan sonra gene İstanbul’a geri gelir. 1847’de Hopa, arrasından karaağaç müdürlüğüne, nihayet Of Mal Müdürlüğüne atanır. 1851’de önce Erzurum, sonra Erzincan’da memuriyette bulunur. Bir süre Bayburt’ta kaldıktan sonra 1855’te Trabzon’da hizmet yapar, 1859’da memleketine dönerken Holasa’da hastalanır ve ölür.