Kehf Suresi, 79-83 Ayetlerinin Tefsiri

  • 11 yıl önce
ADNAN OKTAR: Kehf Suresi, şeytandan Allah’a sığınırım; “Gemi, denizde çalışan yoksullarındı.” Gemi var, deniz var, çalışanlar var, yoksul olanlar var. Mesela ahir zamanda köylü kardeşlerimiz, işçi kardeşlerimiz çok çalışmalarına rağmen çoğu yoksullar; ahir zamanın bir özelliği. Çünkü zekat, fitre, sadaka, sosyal yardımlaşma zayıfladığı için, zenginlerle fakirler arasında bir fark oluşmuş oldu. Yani bazı yerlerde uçurum tarzında bir fark var. Hz. Mehdi (a.s) bu uçurumu biliyorsunuz ortadan kaldıran bir insandır. Hz. Mehdi (a.s) sosyal uçurumu, maddi farklılıkları, zenginlikleri dengeleyecektir, inşaAllah. “Onu kusurlu yapmak istedim.” Demek ki Hz. Hızır (a.s) bazen böyle şeyler yapıyor. Belki bir savaş çıkarıyor, belki bir binanın çökmesine vesile oluyor, belki çok büyük bir olay meydana getirebiliyor. “(Çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalıkla ele geçiren bir kral vardı.” Demek ki ahir zamanda zorbalar olacak. Yönetimler adeta krallığı andıracak. Diktatörler olacak. Suriye’de bir diktatör var, halen görevde. Libya’da diktatör vardı. İslam ülkelerinin büyük bölümü diktatörler tarafından yönetiliyordu. Kuran’da da ona dikkat çekiliyor. ‘Zorba kral’; zorba, gasp eden. Ama bak diyor ki; “Her gemiyi zorbalıkla ele geçiren…” Komünist zihniyette devlet mala el koyar. Orada da devlet mala el koyuyor. Özel mülkiyet yok. Yani şahısların kendine ait mal edinme gücü olmuyor. Devletçi, komünist bir sistem var.

“Çocuğa gelince, onun anne ve babası mü'min kimselerdi. Bundan dolayı, onun kendilerine azgınlık ve inkar zorunu kullanmasından endişe edip-korktuk.” Anarşinin, terörün, Darwinist-materyalist düşüncenin iki zehirli meyvesi var. Nedir onlar? Azgınlık, saldırganlık, yani terör, anarşi ve inkar; Allah’ın varlığını, Peygamber (s.a.v)’in varlığını inkar. Çünkü Darwinist-materyalist olduğunda Marksist, Leninist oluyor. Marksist, Leninist olunca da Stalinist oluyor. Yani pratik uygulayıcısı oluyor ve anarşiye, teröre yatkın, hatta bizzat uygulayan bir yapı geliştiriyorlar. “Endişe edip korktuk.” Demek ki şüphe üstüne, eğer bir felaket gelecekse, bu hissediliyorsa tedbir alınabilir. Kuran’da buna dikkat çekiyor Cenab-ı Allah. “Böylece, onlara Rablerinin ondan temiz olmak bakımından daha hayırlısı,” bak bir kere hayırlı, bu Hz. Mehdi (a.s)’a bakıyor, “merhamet bakımından da daha yakın,” Hz. Mehdi (a.s) çok merhametli, yine Hz. Mehdi (a.s)’a bakan bir ayet, bir yönüyle, “daha yakın olanını vermesini diledik.” Nerede? 81. ayette. 1981’e işaret, inşaAllah. “Duvar ise, şehirde iki öksüz çocuğundu.” Hz. Süleyman (a.s)’ın sarayının yıkık duvarını Hz. Mehdi (a.s) ve Hz. İsa Mesih (a.s) yapacak. Her ikisi de öksüzdür. “Altında onlara ait bir define vardı.” Demek ki o duvarın bulunduğu yerde hazine. Kuran ona işaret ediyor. Yani orada önemli alametler var. Zaten kazdıkça çıkıyor. Ama daha bulamadılar. Onların hiç bilmediği bir dehlizde o, tahmin edemedikleri bir dehlizde. “Babaları salih biriydi.” Hepsinin ortak atası Hz. İbrahim (a.s). Hz. İbrahim (a.s)’ın salih olduğu Kuran’da geçer. “Rabbin diledi ki, onlar erginlik çağına erişsinler.” Hz. Mehdi (a.s) da, Hz. İsa Mesih (a.s) da belirli bir vakitte ortaya çıkıyorlar. Vakti geldiğinde. “Ve kendi definelerini çıkarsınlar.” Hz. İsa Mesih (a.s) ve Hz. Mehdi (a.s) devrinde bütün defineler ortaya çıkacak. Hadiste var. “(Bu,) Rabbinden bir rahmettir.” Allah rahmetiyle bu nimeti sağlıyor. “Bunları ben, kendi işim (özel görüşüm) olarak yapmadım” diyor Hz. Hızır (a.s). “İşte, senin sabır göstermeye güç yetiremediğin şeylerin yorumu.” Demek ki Mehdiyet devrinde Hz. Hızır (a.s) görevde; definenin bulunmasında, savaşlarda, bazı binaların yıkılmasında. "Sana (Ey Muhammed,) Zu'l-Karneyn hakkında sorarlar.” İki zamanlı, iki zamana ait. 1900’leri bitiriyor; milenyum, ikinci bin yıla giriyor. Hz. Mehdi (a.s) hangi devirde? Hem 1900’lerin insanı hem 2000’lerin insanı; iki büyük çağın insanı. Yani bin ve ikinci bin yılın insanı. Tam bin ve iki binin ortasında göreve geliyor, inşaAllah. Yani 1980’lerden 2000’li tarihlere. Bir başka deyişle iki bin yılını bitirip üçüncü bin yılın içerisinde faaliyet yapıyor. “Sorarlar” diyor. Demek ki insanlar çok soracak. Hz. Zülkarneyn (a.s)’ı soracaklar, Ashab-ı Kehf’i soracaklar. Zaten sorma üstüne iniyor Kehf Suresi. Ashab-ı Kehf’i soruyorlar, Hz. Zülkarneyn (a.s)’ı soruyorlar, Hz. Mehdi (a.s)’ı soruyorlar. Hz. İsa Mesih (a.s)’ı soruyorlar. Hepsine cevap veriyor Resulullah (s.a.v). “Deccal devrinde, deccal çıktığında ne yapacağız Ya Resulullah (s.a.v)?” diyorlar. “Kehf Suresi’ni okuyun” diyor. “Ashab-ı Kehf Hz. Mehdi

Category

🗞
Haberler

Önerilen