Peygamberimiz (sav) zengin bir hayat yaşamıştır, evinde herkese yemek dağıtılmaktadır.

ADNAN OKTAR: “Peygamberin evlerine rastgele girmeyin.” Demek ki, ziyaretin bir adabı, edebi var. Yani insanların evdeki faaliyetleri, evdeki huzuru önemli. Fevkalade bir şey olmadıktan sonra, gereksiz ziyaretler yakışık almaz. Ona işaret ediyor. Ama bakın, Peygamberimiz (s.a.v.)’in evinde herkese yemek dağıtılıyor. Adamlar ne diyor? “Açlıktan Peygamber, karnına taş bağlıyordu.” diyor. Allah da “yemek dağıtılıyordu evinde” diyor. Ve ganimetlerin beşte biri Peygamber (s.a.v.)’in. Ayet, Allah’ın ayeti. Bunu da hiç yerine sayıyorlar. Allah diyor ki; şeytandan Allah’a sığınırım: “Seni fakir bulup zengin etmedi mi?” diyor. Bunu da hiç yerine sayıyorlar. Kuran’ı kenara koyma mantığı, Allah esirgesin. Haşa, bir anlamda Kuran’ı hiç sayıyorlar. Hep kendi kafaları, kendi kafalarında geliştirdikleri bir inanç biçimi var hep o. Yani Peygamberimiz (s.a.v)’i fakir görmek istiyor. İşte, kadınlardan uzak durur. Ancak yaşlı, hasta kadınlarla evlenir. Hayatla bağlantısı yoktur. Gülmez, neşelenmez, yemez, içmez, fakirdir. Hep perişandır-haşa-böyle bir görüntü vermek istiyorlar. Ve bunu da bütün İslam alemine yansıtmak istiyorlar. Halen de yansıtıyorlar. Bayağı da başarılı oldular kendi kafalarına göre. Ama çirkin bir başarı tabii.