Nazi’at Suresi, 1-10, 13,14, 17-23 Ayetlerinin Tefsiri

  • 11 yıl önce
ADNAN OKTAR: Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Şeytandan Allah’a sığınırım.  Nazi’at Suresi: “Ta en derinden acıyla sökerek çıkaranlara andolsun.” Mesela kafirse, ta en derinlerden müthiş bir acıyla canı çıkıyor. “Yumuşacık çekip alanlara,” eğer mümin ise, canı böyle rüzgar esintisi gibi çok ferah canı çıkıyor. “Yüzdükçe yüzerek gidenlere,” canı alındıktan sonra yüzerek gidiyorlar. O da ayrı bir şey. O da Allah’ın hikmeti. “Dalgalar halinde” diyor ya deminki ayette, bak burada da; “Yüzdükçe yüzerek gidenlere.” Yani suda yüzer gibi gidiyorlar, maşaAllah. “O sarsıntının sarsacağı gün,” yani dünyaya çarpmanın olacağı gün. “Arkasından onu diğer bir sarsıntı izleyecek.” Çift vuruş olacak. Önce bir vuruyor. Çok büyük bir göktaşı dünyaya vuracak. Sonra dünyayı delip geçiyor. Fakat çekim gücüyle bir daha vuracak dünyaya. Yani spin atacak, dönüp bir daha vuracak. Bu vuruşundan sonra artık dünya ters istikamette dönmeye başlıyor, bu vuruşla. “O gün yürekler (dehşet içinde) hoplayacak” diyor Allah. Vurmanın etkisiyle. “Gözler zillet içinde düşecek.” Yani “muazzam bir korku hakim olacak gözlerinde” diyor. “Öyleyse bu, yalnızca tek bir haykırıştır.” Diyor Allah. “Bir de bakarsın ki, onlar, yerin üstündedirler.” Birden bire yerin üstünde görüyorlar kendilerini, yerin altındayken. Ama hayretle çığlık atıyor. Yani kendisinin nerede olduğunu şaşırdığı için çığlık atıyor. Mezardayken, bir anda yerin üstünde olduğunu görüyor. “Bir de bakarsın ki, onlar, yerin üstündedirler.” Ama giderken, “yüzerek giderler” diyor.

Firavuna gidiyor Hz. Musa (as); Nazi’at Suresi’nde 17. ayette, şeytandan Allah’a sığınırım; “Firavuna git; çünkü o, azdı.” “Deccale git, o azdı” diyor Allah. “Ona de ki: "Temizlenmek ister misin?"” Pis çünkü; manen de pis, maddeten de pis. “"Temizlenmek ister misin? Seni Rabbine yönelteyim, böylece (O'ndan) korkmuş olursun." (Musa) Ona büyük mucizeyi gösterdi. Fakat o, yalanladı ve isyan etti.” Şimdi Mehdiyet’in mucizelerini insanlık görüyor, fakat yalanlıyorlar. Aynen Firavun kavminin zamanındaki gibi. Çok büyük mucizeleri oluyor. Peygamberimiz (s.a.v) peş peşe mucizeler gösteriyor ama insanların birçoğu firavun kavmi gibi yalanlıyorlar.

Mesela Peygamberimiz (s.a.v); “Ay ve Güneş tutulmaları olacak” diyor, “on beş gün arayla olacak” diyor; adamlar yalanlıyor, “bu o değil” diyor, “alakası yok” diyor. Ramazan Ayı’nda, üst üste, on beşer gün aralarla. “Sonra kuyruklu yıldızlar peş peşe çıkacak” diyor Peygamberimiz (s.a.v). Birinin çok parlak olacağını söylüyor, detaylarını veriyor. Adamlar ona da inanmıyor. Bütün alametleri Allah tek tek gösteriyor, hiçbirine inanmıyorlar. Üç yüze yakın alamet, hiçbirine inanmıyorlar. Bu mucize. Aynı mucizelerin bir tekrarı. İnanmamaları da bir mucizedir; olayın kendisi de bir mucizedir, inanmamaları da bir mucizedir.  

“(Musa) Ona büyük mucizeyi gösterdi. Fakat o, yalanladı ve isyan etti. Sonra (karşı yönde) çaba harcayıp sırtını döndü.” Şimdi de Hz. Mehdi (a.s) çıkmayacak, Hz. İsa Mesih (a.s) inmeyecek diye karşı yönde çaba harcıyorlar. Ve mucizeleri de örtbas etmek için var güçleriyle gayret ediyorlar. “Sonunda (yardımcı güçlerini) topladı, seslendi.” Bu tipler de kendi yardımcı güçlerini topluyorlar. Ekip halinde var güçleriyle gayret ediyorlar. Ben bunu görüyorum, duyuyorum. Tabii cahilliğinden yapanları tenzih ediyoruz, bilgisizliğinden yapanları tenzih ediyoruz.   

Önerilen