Allah ayetinde helalleri haram kılmayın diye bildirmiştir.
- 11 yıl önce
ADNAN OKTAR: Araf Suresi 33- “Kendisi hakkında ispatlayıcı bir delil indirmediği” yani Kuran’da ayet olmayan “şeyi” her hangi bir şeyi, “Allah’'a şirk koşmanızı” yani Allah haram kıldı şeklinde, “ve Allah’'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.” Adam akşama kadar haramları sayıyor, gülmeyi de haram kılıyor. Tabii ben bunlara yobaz, bağnaz demiyorum da, bilgisizliklerinden.‘Gülmekte yasak’ diyor.Başka?‘Yerde oturman lazım, sandalyede oturamazsın.’Başka?‘Diş fırçası da kullanamazsın’ diyor.Başka?‘Hanımlarla konuşamazsın, hanımlar dışarıya çıkamaz.’Başka?Hanımlar nasıl insandır diyoruz, ‘ne biçim konuşma, ‘insan diyorsun’ diyor, ‘yarım’ diyor.‘Erkek insandır, sen kadına nasıl insan dersin?’ diyor.‘Yarım-buçuk mahluk’ diyor, haşa, ‘buçuk varlık’ diyor.Bakın “Allah’'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır” diyor Allah.
Maide Suresi, 87-“ Ey iman edenler, Allah'ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri” her türlü süs eşyası olsun, gülmek olsun, eğlenmek olsun, müzik, “haram kılmayın.” Haram kılsam, Kuran’da yazarım diyor Allah, Kuran’da size bildiririm.Kendi kendinize haram çıkarmayın. Peygamber dedi, şu dedi, bu dedi, falanca hoca dedi şeklinde olmaz. Haşa, Peygambere de iftira atmayın diyor Allah.Bakın, “güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın” diyor Allah.Bu, haddi aşmaktır.
Mü’minun Suresi, 70-“ Hayır, Onlara hak ile gelmiş bulunmaktadır” diyor Peygamberimiz (s.a.v.) için, “ve onların çoğu” bağnazlar, “hakkı çirkin karşılıyorlar.” Mesela gülmeyi, çirkin karşılıyorlar.Kadınların, şerefli bir varlık olduğunu söylemeyi, asil bir varlık olduğunu söylemeyi, mükemmel bir insan olduklarını söylemeyi, çirkin karşılıyor.
Bakın diyorlar ki bağnazlar, Yunus Suresi, 15-“ Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda" sadece Kuran okunduğunda, “bizimle karşılaşmayı ummayan (bağnazlar) derler ki: "Bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir.” Yani ilaveler yap, yeni helaller, haramlar, mesela ‘biz, gülmeyi haram kılmak istiyoruz, bunu Kuran’da bulamıyoruz’ diyor, ‘o zaman sen bir şey söyle, bu karam olsun, biz gülmek istemiyoruz’ diyor.Müşrikler gülmezler.Onlarda vardır, onlar çul giyer, toza toprağa bürünürler, kendilerini acı çektirirler, çile çektirirler, müşrikler gibi olmak istiyorlar.“Bundan başka bir Kur'an getir.”Yeni bir Kuran.Adamlar da diyorlar ki; ‘Bir Kuran kadar, daha yeni bize verildi zaten’ diyor, açıkça söylüyor.Bakın ‘Kuran ve bir Kuran kadar bize verildi’ diyorlar.İsterseniz kaynağını göstereyim.“Veya onu değiştir.”Yani helaller, yeni yeni haramlar koy, dinin hükümlerini değiştir, yeni mezhep ictihadları yap, yeni inançlar getir.Peygamber (s.a.v.) yapmayınca, Peygamberimiz (s.a.v.)’in vefatından sonra yaptılar.Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.)’e yaptıramadılar onu.
Furkan Suresi, 30’da Cenab-ı Allah’a, Resulullah (s.a.v.) şikayet bildiriyor; “Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terk edilmiş (bir Kitap) olarak bıraktılar." Peygamberimiz (s.a.v.), Hz. Mehdi (a.s) devrini görerek bunu söylüyor, ahir zamanı görerek söylüyor. Peygamberimiz (s.a.v.)’in bir mucizesidir bu, çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında Kuran, çok güçlü yaşanıyordu, çok titiz yaşanıyordu.Böyle bir hüküm yoktu.Bu, ağırlıklı olarak ahir zamana bakıyor.Yani o devre işari manasına birinci dereceden bakmakla beraber, asıl, ahir zamana bakıyor, ikinci dereceden.
Rum Suresi, 32-“(O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayırmış” mezheplere ayırmış, “ve kendileri de parça parça olmuşlardır” tarikatlara, cemaatlere bölünmüşlerdir, “her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.” Yani fırka-i Naciye’yiz biz, kurtulan grubuz, asıl grubuz, en mükemmel grubuz.Fırka-i Naciye denilince, o kurtulan grubuz.Bunu müşrikler yapar diyor Cenab-ı Allah.Bakıyoruz, bir kısım kardeşlerimiz farkına varmadan şirke düşmüşler ve ayetin muhatabı olmuşlar, haberleri yok, Allah esirgesin.
Şura Suresi, 13-“Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi” diyor.Kuran’a çağırıyoruz ya.Mesela Hz. Mehdi (a.s)’a da böyle diyecekler.Onlara ağır gelecek. Aynı zamanda, Hz. Mehdi (a.s)’a hitap eden bir ayet. Bakın “Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi.”Nur olan İslam dini, sevgi dinli, barış dini olan İslam, müşriklere ağır geliyor. Çünkü onlar kan, irin istiyor, dehşet istiyor, zorluk istiyor, azap istiyor, kalitesizlik istiyor, bir kokuşmuşluk istiyor. Bakın “Senin kendilerini çağırdığın şey”
Maide Suresi, 87-“ Ey iman edenler, Allah'ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri” her türlü süs eşyası olsun, gülmek olsun, eğlenmek olsun, müzik, “haram kılmayın.” Haram kılsam, Kuran’da yazarım diyor Allah, Kuran’da size bildiririm.Kendi kendinize haram çıkarmayın. Peygamber dedi, şu dedi, bu dedi, falanca hoca dedi şeklinde olmaz. Haşa, Peygambere de iftira atmayın diyor Allah.Bakın, “güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın” diyor Allah.Bu, haddi aşmaktır.
Mü’minun Suresi, 70-“ Hayır, Onlara hak ile gelmiş bulunmaktadır” diyor Peygamberimiz (s.a.v.) için, “ve onların çoğu” bağnazlar, “hakkı çirkin karşılıyorlar.” Mesela gülmeyi, çirkin karşılıyorlar.Kadınların, şerefli bir varlık olduğunu söylemeyi, asil bir varlık olduğunu söylemeyi, mükemmel bir insan olduklarını söylemeyi, çirkin karşılıyor.
Bakın diyorlar ki bağnazlar, Yunus Suresi, 15-“ Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda" sadece Kuran okunduğunda, “bizimle karşılaşmayı ummayan (bağnazlar) derler ki: "Bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir.” Yani ilaveler yap, yeni helaller, haramlar, mesela ‘biz, gülmeyi haram kılmak istiyoruz, bunu Kuran’da bulamıyoruz’ diyor, ‘o zaman sen bir şey söyle, bu karam olsun, biz gülmek istemiyoruz’ diyor.Müşrikler gülmezler.Onlarda vardır, onlar çul giyer, toza toprağa bürünürler, kendilerini acı çektirirler, çile çektirirler, müşrikler gibi olmak istiyorlar.“Bundan başka bir Kur'an getir.”Yeni bir Kuran.Adamlar da diyorlar ki; ‘Bir Kuran kadar, daha yeni bize verildi zaten’ diyor, açıkça söylüyor.Bakın ‘Kuran ve bir Kuran kadar bize verildi’ diyorlar.İsterseniz kaynağını göstereyim.“Veya onu değiştir.”Yani helaller, yeni yeni haramlar koy, dinin hükümlerini değiştir, yeni mezhep ictihadları yap, yeni inançlar getir.Peygamber (s.a.v.) yapmayınca, Peygamberimiz (s.a.v.)’in vefatından sonra yaptılar.Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.)’e yaptıramadılar onu.
Furkan Suresi, 30’da Cenab-ı Allah’a, Resulullah (s.a.v.) şikayet bildiriyor; “Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terk edilmiş (bir Kitap) olarak bıraktılar." Peygamberimiz (s.a.v.), Hz. Mehdi (a.s) devrini görerek bunu söylüyor, ahir zamanı görerek söylüyor. Peygamberimiz (s.a.v.)’in bir mucizesidir bu, çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında Kuran, çok güçlü yaşanıyordu, çok titiz yaşanıyordu.Böyle bir hüküm yoktu.Bu, ağırlıklı olarak ahir zamana bakıyor.Yani o devre işari manasına birinci dereceden bakmakla beraber, asıl, ahir zamana bakıyor, ikinci dereceden.
Rum Suresi, 32-“(O müşrikler ki,) Kendi dinlerini fırkalara ayırmış” mezheplere ayırmış, “ve kendileri de parça parça olmuşlardır” tarikatlara, cemaatlere bölünmüşlerdir, “her grup kendi elindekiyle övünüp sevinç duymaktadır.” Yani fırka-i Naciye’yiz biz, kurtulan grubuz, asıl grubuz, en mükemmel grubuz.Fırka-i Naciye denilince, o kurtulan grubuz.Bunu müşrikler yapar diyor Cenab-ı Allah.Bakıyoruz, bir kısım kardeşlerimiz farkına varmadan şirke düşmüşler ve ayetin muhatabı olmuşlar, haberleri yok, Allah esirgesin.
Şura Suresi, 13-“Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi” diyor.Kuran’a çağırıyoruz ya.Mesela Hz. Mehdi (a.s)’a da böyle diyecekler.Onlara ağır gelecek. Aynı zamanda, Hz. Mehdi (a.s)’a hitap eden bir ayet. Bakın “Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi.”Nur olan İslam dini, sevgi dinli, barış dini olan İslam, müşriklere ağır geliyor. Çünkü onlar kan, irin istiyor, dehşet istiyor, zorluk istiyor, azap istiyor, kalitesizlik istiyor, bir kokuşmuşluk istiyor. Bakın “Senin kendilerini çağırdığın şey”