Güneydoğu'daki vatandaşlarımızda sıcak bir iman ruhu vardır. Oradaki halkımıza mutlaka yardım edelim.

ADNAN OKTAR: Güneydoğu’da benim en hoşuma giden; dindarlıkları, Allah’a karşı tevekkülleri, orada sıcak bir iman ruhu var ve müthiş bir nezaket, adap - edep, hürmet var. Ama görülmemiş bir edep, hürmet, çok güzel bir misafirperverlik, tevazu ve yüksek bir izzeti nefs. Bakın benim canlarım, şu an buz gibi orası -20 derece donuyor benim canlarım,  o minik patileri, kara kara patileri lastik ayakkabıdan dolayı, seslerini çıkartmıyorlar canlarım. Mesela; “bize ayakkabı gönderin” demez, “ayağım üşüyor, donuyor” demez. Hayvanların bile bak yiyeceği kalmamış hayvanlara makarna pişirip veriyorlarmış. Ona bile ses çıkartmıyor. Çok zor durumda kalıyorlar. Benim görüşüm, benim düşüncem; bu mütevazı, bu mazlum, bu güzel insanlara, bu canlarımıza çok miktar da hem giyecek, hem yiyecek yardımı yapmamız acilen. İşte bu İHH olsun, CANSUYU gibi dernekler var, Allah Rızası için gezsinler sokak sokak, mahalle mahalle gitsinler, gereken yardımı yapacağız. Mesela bir tır, kamyon tutsunlar gezsinler “herkesten gönüllü ne veriyorsanız verin, buraya yardımcı olun.” Benzin parası dâhil bizim milletimiz dağıtır. Gezsinler, değil mi? Bir tır, büyük kamyonla ne ise gönlünden kopan bir kazak, bir gömlek, bir çorap versinler, dağıtılsın Güneydoğu’da canlarımıza. O kadar utangaçlar ki, mesela almaz da, ancak ısrar edeceksin, gizlice vereceksin de o hediyeleri, o şekilde alacaklar. Çok asil insanlar, çok nezih insanlar. Onun için bu yardım derneklerine bir istirham edelim, daha aktif, daha canlı olabilirler. O kadar kuralcı olmaya gerek yok, sokak sokak gezsinler değil mi? İzin, hükümet verir izni. Hatta bir mikrofonla var ya hoparlörle bağırsınlar “yardım topluyoruz, götüreceğiz“ bu kadar.