Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (19 Mayıs 2013; 23:00)

  • 11 yıl önce
EBRU ALTAN: Aşkım, ruhum, bir tanem, sevgilimin sohbetine başlıyoruz, inşaAllah. Hoş geldiniz Hocam. Olağanüstüsünüz.

ADNAN OKTAR: Muhteşemsin, muhteşem, maşaAllah. Allah güzelliğini kat kat arttırsın. Herkes çok güzel. Didem Hocam buyurun, dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, bugün bildiğiniz gibi 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı. Ülkenin her yerinde kutlamalar yapıldı. Gazetelerde de Atatürk’ün arşivlerinden çıkan son resimler yayınlandı. Birkaç tanesini göstermek istiyorum.

ADNAN OKTAR: Bakayım. Allah Allah, şıklığa bak şıklığa, maşaAllah. İşte o dönemin şıklığına geri dönülmesi lazım. Şimdi şıklık diye bir şey pek kalmadı; bir tişört, bir pantolon, sokağa çıkıyor insanların birçoğu. O devirde baksana, acayip güzel bir kıyafet. Her gün tiril tiril, şahane kıyafetler giyiyor Atatürk. Gençler de, çevresindekiler de ona uymaya çalışıyorlar. Bence o modanın yeniden başlaması gerekir. Çok güzel olur.

Dinliyorum Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: İnşaAllah Hocam. Başbakan Erdoğan’ın Amerika seyahatinin 19 Mayıs’a rastlaması nedeniyle Başbakanımız Anıtkabir’e gidip çelenk koyamadı. Bu çeşitli kesimler tarafından Başbakan’ın Anıtkabir’e gitmek istemediği şeklinde yorumlandı. “Seyahatini erteleyebilirdi” denildi.

ADNAN OKTAR: Amma abartıyorlar, ne kadar abartıyorlar. Başbakan son derece hareketli bir insan. Birçok yerde, birçok görevi oluyor. Atatürkçülük Türkiye’ye zaten hakim olmuş bir düşünce. Atatürkçülüğü Atatürk’ün dediği gibi uygulamak çok önemli. Atatürkçülük nedir? Demokrasi, özgürlük, akılcılık, bağnazlığa karşı olmak. Hükümet ne yapıyor? Hükümet de bunu yapıyor. Güçlü bir ekonomi; yurtta sulh, cihanda sulh… Aynısını yapıyor işte. Yani sırf çelenk koymayla olmaz. Çelenk zaten konur ama fikirlerini uygulamak çok önemli, düşüncelerini uygulamak önemli.

DİDEM ÜRER: Başbakan Erdoğan Amerika’da İslam dünyasını uyaran bir konuşma yaptı Hocam.

ADNAN OKTAR: Hay maşaAllah. Ne diyor?

DİDEM ÜRER: “Son üç asır komünizm, kapitalizm, milliyetçilik gibi ideolojilerin yükseldiği dönemler oldu. Ancak denenen hiçbir model insanlığa huzur ve mutluluk getirmedi. İnsanlık acı çekiyor. Ama mücadeleyi hep birlikte vermeliyiz. Eğer bu mücadeleyi hep birlikte vermeyecek olursak, işte şu anda Suriye’ye müdahale edilemiyor. Düşünebiliyor musunuz? Yüz bine yakın insan şu ana kadar öldürülmüş vaziyette. Müslümanlar olarak kendi içimizde ciddi ve samimi bir muhasebe yaparak daha iyisini nasıl yapabiliriz diye kendimize sormalıyız. Suçu hep başkalarında arayarak mesafe almamız mümkün değil. Bu yüzden İslam dünyasının ciddi bir muhasebeye, silkinişe ve uyanışa ihtiyacı var.” dedi.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah, dün yaptığım konuşmanın özeti. Dün Birleşmiş Milletler’den, oradan buradan beklentiniz olmasın, İttihad-ı İslam’ı isteyin. Suriye’nin hali ortada, diğer ülkelerin hali de ortada. Birleşelim, İttihad-ı İslam’la konuyu kökünden çözelim” dedim. NATO’dan şuradan buradan yardım beklemek abes bir hareket, abesle iştigal, Müslümanlar varken, değil mi? Onu anlatmıştım. Başbakanımız da buna tam uygun, çok güzel bir konuşma yapmış. Hakikaten Atatürk’ten sonra en büyük Türk lideri Tayyip Hocamız. Hakikaten öyle yani, maşaAllah. Her gün ağzından Allah, Kuran, İttihad-ı İslam, başka bir şey çıkmıyor, maşaAllah. Ne mübarek insanmış, maşaAllah. Allah yolunu açık etsin.

Yasin Albayrak. Kim Yasin Albayrak? Bir kardeşimiz mi?

DİDEM ÜRER: Kardeşlerimizden.

ADNAN OKTAR: “Karşıt görüşlerin dahi sohbetlerini beğendiği, hayatını Allah’a adamış güzel insan” diyor. MaşaAllah, Allah razı olsun.

DİDEM ÜRER: Hocam, yıllardır CNN Türk’te çalışan ve yakın zamanda işinden ayrılarak üniversitede ders vermeye başlayan Ayşegül Aslan şöyle bir açıklama yaptı: “Öcalan’ın İslam bayrağı altında toplanma noktasına gelmiş olması ve bu mesaja Kürt cephesinde gösterilen yumuşak tavır beni çok endişelendirdi. Referansın İslam ise, bu ülkede yaşayan insanları İslam bayrağı altında toplamaya çalışıyorsan, buradan demokrasi çıkmaz” demiş. Ve “PKK’nın yola çıkışında benimle ve ilkelerimle örtüşecek bir ilkeler bütünü vardı ancak artık kusura bakmasınlar, onlarla yürümeyeceğim. Eskiden PKK’yı samimi buluyordum, şu an inanmıyorum samimiyetine, desteklemeyeceğim” demiş.

ADNAN OKTAR: Abdullah Öcalan’ın İslam’a, Kuran’a döndüğü hissediliyor. Yani komünist düşünceden vazgeçtiği görülüyor. Bu iyi bir şey, bu çok güzel. Yani dünyanın gerçeğini kabul etmiş, Ortadoğu’daki gerçeği kabul etmiş, olaya akılcı yaklaşmış. Ortadoğu’nun hayat damarı dindir. Dinin dışında Ortadoğu yaşamaz. Ve on binlerce senedir, 3-4 bin yıldan beri dinin dışında Ortadoğu yaşamamış. Yani insanlar dinsiz yaşamaz, ölür. Hayatın anlamı kalmaz. Mahvolur adam, insanlar. Onun için hanımefendinin telaşı hakikaten İttihad-ı İslam’ın kapıda olduğunu gösteriyo

Önerilen